resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:60
Uyruk:İtalya
  • 2877
    biz burada bir grup taraftar olarak ne kadar kendisine inanıp desteklesek de asıl kayıtsız şartsız olarak yönetim tarafından desteklenmesi gereken hoca. zira böyle geçiş dönemlerinde başarısız sonuçlar alınması ve buna da başarı bekleyen taraftarın tepki göstermesi çok normaldir. fakat eğer uzun vadeli başarı isteniyorsa yönetimin tüm bunlara kulağını tıkayıp hocanın arkasında durması gerekir. eğer yönetim arkasında durmazsa mancini'nin sonu da rijkaard'dan farksız olur. ama arkasında durursa gerçekten en geç bir sonraki sezon meyvelerini toplayacağımıza eminim. zira bu devre arasında yapılan ve çoğu taraftarın "kaç tane transfer yaptı bir telles 11 oynuyor" dediği oyuncuların çoğu geleceğin galatasaray'ı için alınmış oyuncular. ve 1-2 sene içinde hepsi takıma iyice monte olmaya başlayınca bu transferlerin önemi ve gelecek için ne kadar önemli hamleler olduğu şu an şikayet edenler tarafından da görülecek. o zamanlar sosyal medya diye bir şey olmadığı için bilinmeyebilir, zamanında bugün efsane olarak anılan derwall'e florya'ya gidip saldırmıştı bu taraftar takımı şampiyon yapamıyor diye. ve eğer yönetim taraftarın tepkilerine kulak tıkamasaydı muhtemelen derwall'le ilk sezonun sonunda, fatih terim'le ise 1996-1997 sezonunda aldığı fenerbahçe mağlubiyetinden sonra yollar ayrılmıştı ve bugün bambaşka bir galatasaray'dan bahsediyor olacaktık. işte en çok da bu yüzden arkasında durulması gerekiyor mancini'nin.

    edit: bu entryde mancini'nin arkasında durulmasını anlatmak isterken biraz romantizme kaçmış ve işin teknik-taktik anlayışı konusundan hiç bahsetmemişim. ona daha başka bir entry'de uzun uzun değiniriz.
  • 2878
    kendisine inanıyorum hala.16.04.2014 galasaray bursaspor maçında yaptığı hatalara rağmen hala inanıyorum.sneijderi sola atması alex tellesin önüne koyması bursanın gollerinin tek sebebiydi.ancak takım gollere kadar gerçekten iştahlıydı.ilk gol karambolde birine çarparak geldi saçma sapan faulden.2. gol hakan baltamız yüzünden geldi.takım demoralize olmuşken sneijder ipten aldı takımı.asıl merak ettiğim şimdi bu maçı terim ile kazansak dünyanın en iyi teknik direktörü yok 2-0 dan geri geldi bak ne küfürler etti kimleri dövdü gibi goygoy gırlaydı.2012-2013 sezonunda gs çaykur rizespor örneğinde olduğu gibi.manicini daha iyisini yaptı 5 -2 hemde bursada bursayı yendi ama motivatör denilmez.

    adam takımın içinden olduğunu kanıtladı bence artık.takımı sahiplendiğini gösterdi.kaç yabancı teknik adam gördünüz galatasarayda kavgada gidip ayırıp özellikle en sinirli oyuncusunu çekip alıcak.aynı pozisyonda terim olsaydı hakemin üzerine yüreyecekti.yaptığı şey ve teknik direktörsüz kalıcaktık.yaptığı tercihler yanlış olabilir, ancak dikkat edin adam her geçen gün bazı konuları değiştiriyor takımda.deplasmanda kazanamıyoruz ancak çok az gol yiyoruz.eskiden olduğu gibi 3 atıp 2 yemiyoruz eziyet çekmiyoruz gol yemiyoruz gol atamıyoruz.atamamızın nedeni ise forvetlerdeki şansızlık.kaç top direkten döndü kaç top karşı karşıya kaçırıldı.

    sonuç olarak.bu adamı gönderdik diyelim kimi getirceksiniz.öneri var mı yok.gelmesini istediğiniz adam var mı yok.aynı burak yılmazda olduğu gibi.burak gitsin iyi kardeş gitsin türk forvet al bana!! yok ki türk forvet o zaman niye gidiyor bu adam.aynı şey mancini içinde geçerli.adamı terimle karşılaştırmayın terim galatasaray tarihinin en büyük teknik direktörü.ancak şikecilerle gidip kader ortağım bu benim diyip imza atmışta biri.galatasaraya en büyük kötülüğü yapanlarla el sıkışmış.milli takım için yalanınıda geçin.bu milli takım çok zamandır kötü gidiyor.neden şimdi önceden değil? sorgulamadan sırf sevdiğiniz için fanlığını yapmayın.

    ben manciniyi seviyorum destekliyorum.kötü gidelim önemli değil takımı adam edebilir takıma ekstra katkı sağlayabilir.seneye yapıcağı transferlerle takımı uçurabilir.terimide seviyordum ta ki şikecilerle el sıkışana kadar.artık teknik direktörünüz var ister sevin ister sevmeyin adamı ama galatasaray için çalışıyor bence bunu görün önce.eskileri yad etmeyi bırakın geleceğe odaklanın.seneye kendi kurcağı takımla kötü giderse amenna gereken yapılır ancak bu seneden bir yargıya varmayın.aldığı takım ligde 8 puan geride cl de ise realden 6 yemiş bir takımdı.kendi kapattırdı farkı yine kendi açtırdı cl de inanılmaz gruptan çıktı birazda pozitif tarafı görün.deplasman işi elbet çözülür bursada başlangıç olur umarım.
  • 2879
    kendisine sallayanlar bazı şeyleri gözden kaçırıyorlar. kendisi bu takım ile sezon başı kampı yapmamıştır. ve şuan başımızda bulunduğu süre aslına bakarsanız kısa bile sayılabilir. bilenler bilir yurt dışına çıkıp 1-2 ay yaşadığınızda orada taharet musluğunun olmadığını öğrendiğinizde bir adaptasyon süreciniz olur. çoğumuzun başına gelmiştir. öyle durumlar gördüm ki bazıları taharet ihtiyaçlarını tuvaletlerdeki lavabolarda gideriyorlardı. bu iğrenç örneği niye verdim. en basitinden ülkenizden çok değil 120 km batıya gittiğinizde bile adaptasyonunuz çok büyük bir konu olmayan taharet de bile aylar alırken ve o adaptasyon süresi boyunca ne rezillikler çekerken. kendisi futbol gibi işin taktiği tekniği dışında, insan yönetimi, bulunduğu çevreye adaptasyonu, basını medyası vs gibi konuların olduğu cadı kazanında bizim yurt dışında yaptığımız gibi aman sıçtıysak sıçtık donu toplar gideriz yapmak yerine , aynı bazılarımızın lavaboda ki ürettiği çözümler gibi çözümler üretiyor. sniejderi solda oynatması, burak'ı solda oynatması, 3-5-2,4-5-1 vs bu bile ne kadar zeki bir insan olduğunu gösterir. bence en azından bir sene bu takımın başında kalması gerekiyor diye tekrardan belirtmek isterim.
  • 2881
    devre arasında kimi bulabildiyse almış zavallım. yahu adamı savundukları teze baksana, ne yapsın devre arasında kimi alabiliyorsa aldı diyor adam. bu takım deneme tahtası mı abicim? zaten kurulu bir takımın üzerine küçük rötuşlar yapmak varken, 20 milyon euro harcayarak bomboş transferler yapan bir adam savunuluyor burada.

    fatih terim, yiğit gökoğlan'ı transfer ettiğinde adamı itin götüne sokuyodunuz o kadar para bu topçuya verilir mi diye. ontiviero, burdisso ve salih dursun'a verilen paralardan neden bahsetmiyorsunuz ey iki yüzlüler?

    takımı yapılandıracakmış, lan bu adam hayatında hangi takımı yapılandırmış? gittiği her takımda yaptığı boş transferlerle ünlü bu adam. galatasaray bütçesi kaldırabilecek mi bunu hiç düşündünüz mü? seneye transfer yapılmazsa da diyecek ki benim istediğim adamlar alınmadı. bu adam buraya deneme yapmaya geldi ve şimdi tazminat kovalıyor. bahanesi hep olacak, o olmadı bu olmadı diye.

    ayrıca bursaspor hocasızdı yalan mı? bu takıma attığın 5 gol değil, yaptığın saçma diziliş ile yediğin 2 golü düşünmelisin. dün tamamen sneijder'in bireysel çabasıyla çevirdin maçı. önümüzde ki sezon sneijder değil, hagi yeniden futbola başlasa kurtaramaz bu adamı. eğer kalırsa seneye şampiyonluk bence de hayal. sezon sonu da tazminatçığını alıp gider.
  • 2882
    kendisine yöneltilen birçok eleştiri, haklı olarak yorumlanabilir.
    eleştiriler doğrudur-yanlıştır konusua girmeyeceğim çünkü herkes kendi futbol doğrularına göre yorum yaptığından sonuçta tamamı subjektif yorumlar.
    bunu olumsuzlama amacıyla da söylemiyorum; birçoğumuz gibi benim de bu sözlükte bulunma amacım farklı görüşleri iyi bir üslupla takip etmek ve mümkünse bir şeyler kapabilmektir. dolayısıyla, özellikle son zamanlarda kendisiyle ilgili yorum yapmak yerine yapılan yorumları takip etmeyi tercih ettim.
    kanımca sıkıntı, aslında bunu neredeyse tüm tartışmalar için söyleyebilirim, eleştirilerin ayarsız seviyelerde gelmesiyle başlıyor.
    itin götüne sokmaya bayılıyoruz beğenmediklerimizi.
    dün örneğin burak yılmaz gol atınca, "not düşülsün boş kaleye attı" gibisinden yazılar bile geldi.
    üslubunda sorun olmayan eleştirileri okumayı seviyorum açıkçası.
    göremediğimi gören, düşünemediğimi düşünen tonla iyi yazar var çünkü.

    ama "mancini hoca değil", ne bileyim "mancini onu böyle yapsın bunu böyle yapsın", "aman taktik verme" falan, bunlar ne zaman yerleşti galatasaray taraftarının diline hiç bilemiyorum ve üzülüyorum.

    çünkü x kişisi y ile ilgili bir eleştiri getirdiğinde, eğer bu eleştiride kullandığı üslup saldırgan ve hatta zaman zaman hakarete varan seviyelerdeyse, z esasında o y ile ilgili eleştiriye nizami ve kabul edilebilir; hadi kabul edilebilir olmasın ama en azından bir karşı yorumdur ve değerlidir, o yüzden nizami diyelim sadece, nizami bir eleştiri getirebilecekken, x'in tavrı yüzünden o da saldırgan ve hatta hakaretengiz şekilde sunuyor argümanını ve hem okuyana en ufak bir katkısı olmuyor tartışmanın; hem de yok yere aynı renklere gönül vermiş insanlar birbirlerine düşüyor.

    bu söylediklerimden kendimi ayrı tuttuğum sonucu çıkarılmasın; ben de aynı hatalara düşüyorum.

    ben mancini'ye inanıyorum. evet hâlâ inanıyorum.
    başta da söylediğim gibi, hepimiz kendi yaşantılarımızda edindiğimiz deneyimler, okuduklarımız, öğrendiklerimiz, inandıklarımız ve beklediklerimizle yorumlar yapıyoruz.

    gelmeden önce önyargılıydım kendisine ne yalan söyleyeyim. "bielsacılar" tayfasındaydım hatta. 30'unu devirmiş bir galatasaray taraftarı olarak coşkulu, hızlı, ısıran ve mümkünse rakibinin üstüne yığılan futbol, benim galatasaray'ımıza en çok yakıştırdığım futbol çünkü.
    bu benim en beğendiğim futbol demek değil elbette.
    "en beğendiğim" diye bir futbol olduğunu da söyleyemem.
    mesela 2012 avrupa şampiyonası'nda italya'nın oynadığı futbola aşık olmuştum bildiğin.
    italyan futbolunu her zaman sevdiğimden belki. belki de çok yetenekli adamların sanki dans ediyormuşcasına sahada döktürmeleriydi mest eden. belki de hepsi.

    ama temel olarak, kalıcı başarıların ancak yetenekli oyuncularla donatılmış, dengeli, kullanışlı ve en zayıfının bile ligdeki diğer takımlarda ilk 11e koyduğunda sırıtmayan yetkinlikte oyunculardan kurulu kadrolarla mümkün olabileceğine inananlardanım.
    bu yüzden mesela kalli'nin tarzını çok beğenmekle birlikte camiamda sürekli başta olmasını istemem.
    yan rollerde olabilir ama en tepede istemem.

    dolayısıyla, galatasaray'ın dengeli, iddialı ve gerçekten iyi bir kadroya ihtiyacı olduğuna inanıyorum en çok.

    peki böyle bir kadronun başında nasıl birisi olmalı?
    sürdürülebilir başarı sevdalısı olduğumdan, yani atıyorum 3 sezon üstüste şampiyon olup, cl'de çeyrek finaller oynayıp peşinden 2 sezon ilk 5'e giremesek benim için hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmaz o şampiyonlukların da çeyrek finallerin de. açık söylüyorum 5 sezonun birinde şampiyon olalım, birinde üçüncü, üçünde ikinci olalım, bu arada cl'de 3 sezon çeyrek final, bir sezon yarı final bir sezonda da final oynayalım ben tercih ederim.
    en üst düzey platformlarda uzun süre müdahil olmak, uzun vadede rakiplerimizi eze eze geçmemiz anlamına gelecektir. ben buna inanıyorum.

    kim olmalı peki böyle bir kadronun başında?
    bir kere kaosuyla değil de sistemiyle ön plana çıkan birisi olmalı.
    kaos futboluyla bazı başarılar elde ettik doğru. günü kurtardık kısacası.
    ama tarihimizin en büyük başarılarını bir sistemde ısrar ederek elde ettik.
    fatih terim yıllarca galatasaray'da oynattığı sistemi kurgulamış, buna uygun futbolcuları arayıp tarayıp bulmuş, bazılarını sıfırdan yetiştirmişti.
    peşinden gelen lucescu da keza kariyerinde hep belirli şablonlar oluşturarak takımlarını çalıştırmış bir hocaydı.
    gerets-kalli-gheorghe hagi * için aynı şeyleri "bence" söyleyemeyiz. bu onları kötü hocalar yapmıyor tabi. benim tanımlamalarıma uygun olmadıkları sonucu çıkabilir en fazla ki ad hominem yaparsak "cladi kim ki bunları eleştiriyür" denilebilir. noporplem.
    mesela rijkaard'dan bahsetmedim bile. çok iyi niyetli bir adamdı, çok büyük başarılar elde etmiş bir adamdı falan ama yanlış zaman yanlış insanlar falan. haksızlık olur kendisine.
    kim olsun peki sadede gelelim?
    valla elimizde roberto mancini var.
    bi kere bu adam kariyerine bir el bombasıyla; terim-gori ikilisinin gerek psikolojik gerekse mali anlamda bombaladığı fiorentina gibi bir takımla başlamaktan çekinmemiş bir adam.
    başka seçeneği yok muydu? mesela seria b'den ortalama bir takım alıp onu serie a'ya yükseltmeye kassa, serie a'da bir-iki sezon takılıp sonra orta seviyede bir takıma kapağı atsa, peşinden de üst seviye takımlardan birinin teklifine pusuya yatsa daha mantıklı olmaz mıydı? olurdu elbet. ama tercih etmedi.
    keza kaotikliğin dibine vurmuş galatasaray'ın başına juventus gibi bir deplasmandan hemen önce geçmedi mi bu adam? geçti.
    demek ki bu adamın cesur, sorumluluktan korkmayan ve iddialı olduğu sonuçlarına ulaşabiliriz.

    peki oynattığı futbol?
    işte burada belirgin bir tutarsızlık var.
    aynı sezon içinde dahi mesela içerde 3 attığımız eskişehir maçı'na bu takımı çıkaran da kendisiydi; deplasmanda gölge oyunu oynadığımız chelsea maçı'na çıkaran da kendisi.
    hatta aynı takım; bursaspor'a 6 atan takımın hocası da kendisiydi; aynı sahada sadece birkaç hafta sonra aynı takımla berabere kalan da kendisi.

    aslında bu dönüp dolaşıp benim "derin, yetkin ve yetenekli kadro" kavramına geliyor. bu kadro, sistemle başarılı olmaya müsait değil bu bir gerçek. kaosla yardırmaya müsait ama.
    artık eğri oturup doğruları konuşalım; """mevcut durumları ile""" burak yılmaz, didier drogba, umut bulut, eboue, ceyhun, chedjou, dany, aykut falan kadromuza fazla.
    genç oyunculara çok bulaşmadım. bütün hayal kırıklığıma rağmen selçuk'a da bulaşmadım.

    geleceğe yönelik hamleler yaptık denildi; eyvallah.
    ama kadromuzun derinliği, yetkinlik ve yeterliliği de artırılmalı.
    donanımlı bir kadro kurulmalı.
    hocanın dediklerini alabilen ve yapabilen, çalışkan, kendi istatistiklerinden, kendi reklamlarından önce takım için çabalayacak, maç seçmeyecek, yeniçericilik, yabancılarcılık yapmayacak profesyoneller lazım.
    onların olmadığı noktalara da profesyonelliği benimseyebilecek gençler lazım.

    mancini çalışkan bir adam. futbolcuyken bile sorumluluklarının ötesinde görevler üstlenen bir karakteri vardı.
    mancini neden bilerek başarısız olsun? tazminat için mi? 3 sezonda 13-14 kazanıp kariyerine mucizevi başarılar eklemek varken neden 9'a tav olup kariyerine "türkiye'de rezil oldu, zaten city'den de kovulmuştu" gibi bir soru işareti eklesin?
    futbolu bu kadar seven bir adam böyle bir şeyi neden ister?
    bana mantıklı gelmiyor dostlarım.

    velhasıl, bütün bunları biraraya getirdiğimizde, biliyorum ki bana doğrudan yardıracak veya dolaylı laf sokmalarıyla sataşacak çok olacaktır; mancini'nin dediği gibi -bazılarını çok kızdıran benimse sevdiğim özelliklerinden birisi- anlamalarını beklemiyorum :) şaka elbet. isterim ki belirli çerçeveler dahilinde tartışalım.

    bir sezon daha sabretsek ne kaybederiz?
    en kötü senaryo 4. yıldız ve cl'ye katılma hakkını kaybederiz.
    eleştirenlerimiz de zaten bu senaryonun gerçekleşme olasılığının yüksek olduğuna inanmaları sebebiyle eleştiriyor ve gitmesini istiyorlar.
    ben böyle bir olasılık yok diyemem. hiçbirimiz diyemeyiz. ama ben bu olasılığın düşük olduğuna inanıyorum.
    kendisinin de dediği gibi, birçok deplasman maçı'nda burak yerine (drogba paşayı saymıyorum; o muaf çünkü zaten (; ) mesela dzeko olsaydı, eminim ki kafa kafayaydık.
    veya eboue beyimiz maç ayırmasaydı çok daha iyi bir noktadaydık bence.
    geldiğinden beri takımın genel kondisyonunun artmadığını söyleyebilir miyiz? daha çok koşmuyor mu takım? koşuyor.
    taktik olarak daha mı kötüyüz geçen yıldan? bence daha iyiyiz. kadıköyde kupa kaldırdığımız sezondan gerideyiz tamam.
    bu sezon hem mancini'nin kulübü, ligi, ülkeyi ve ülke insanını tanıması açısından bir tecrübe oldu.
    eğer ikinci tamamlar ve kupayı da alabilirsek bence kötü bir sezon olarak değerlendirmemek gerekir.
    örneğin seçimlerde mansur yavaş, i.melih'e kaybetti büyükşehir'i. mansur başarısız mıydı? zaten +10 ile başlayan bir rakibe karşı, tüm devlet organlarının koruyup kolladığı bir rakibe karşı hileyle kaybetmiş olmak gerçekten kaybetmek midir?
    şunu demek istiyorum; hanginiz bu sezon fenerbahçe maçlarında şike olmadığını gönül rahatlığıyla iddia edebilir?
    hanginiz hakemlerin, federasyonun, hükümetin ve medyanın fenerbahçe'yi kollamadığını söyleyebilir?

    kolay mı kendi taraftarının bile önyargı ile yaklaştığı, tamamen yeni ve bambaşka bir kültürde, hem hükümet, hem federasyon, hem medya, hem hakemler hatta hem de bazı rakipler tarafından desteklenen rakipkerini geçebilmek?
    hatta bazı sözde efsanelerin bile durmadan eleştirdiği bir ortamda başarılı olabilmek?
    çevirmen bile sözlerinizi yanlış çevirebilirken kendini tam anlamıyla ifade edebilmek?

    "bu adamın hiç mi kabahati yok?" diyeceksiniz; var.
    deplasmanda kazanmayı beceremediği için kabahatli.
    drogba'ya, burak'a, selçuk'a, eboue'ye, chedjou'ya gereksiz yere katlandığı için kabahatli.
    sneijder'ı sola hapsettiği; top taşımakla uzaktan yakından ilgisi olmayan burak'tan sağ açık yaratmaya çalıştığı için kabahatli.
    çok sevdiği semih'e "ilk defa beraber oynadığın burdisso ağır adam ve birbirinizin kademesini iyi bilmiyorsunuz; o yüzden adamı ve topu kovalama: her zaman önce alanını koru, vaktin kalırsa da burdisso'nun kademesine bak" demediği için antalya'daki çöküşten dolayı kabahatli.
    yine yukarda bazı saydıklarımla paralel olmakla birlikte, çift forvette ısrar ettiği için kabahatli.

    amma velakin, bütüne baktığımda benim bu adama olan inancım devam ediyor.
    tıpkı fanboy, fındık beyin, çakma dahi falan gibi üstün nitelikli ve über yaratıcı üsluplara rağmen, yönetimin bazı garabet kararlarına rağmen sözlüğe olan inancımın devam ettiği gibi...
  • 2884
    sezon bitimine kadar muhakkak başımızda olması gereken teknik direktörümüz. sezon sonunda da eğri oturulup, doğru konuşulup bir karar alınmalı. ya tam destek devam edilsin, kafa rahat bir biçimde hazırlık dönemi geçirelim ya da sözleşmesi fesh edilip sezona başka bir teknik direktörle başlayalım.

    en kötü şey bu güvensiz ortam olacaktır.
  • 2885
    gördüğüm kadarıyla sözlük sathında, aslında destek bulan teknik adam. eleştiren, sevmeyen bir iki kişi var, onlar da düşüncelerini bir kez yazıp geçiyorlar.

    fakat bu kadar tepki gördüğünün sanılmasının sebebi, manciniyi sevmeyenler değil, ünal aysalı sevmeyenler. aklınca f.t.nin intikamını almak için mancini başlığına bir günde 190 entry giren gönüllü f.t. militanları. çok entry girince haklı olduklarını sanıyorlar. tazminatmış, seneye şampiyonluk unutulsunmuş, hoca değilmiş, vs vs boş eleştirilerle aklınca insanları manipule etmeye çalışanlar.

    beyhude çaba. mancini kendisi gitmek istemediği sürece 2016 yılına kadar galatasarayda. üzgünüm.

    şaka lan ne üzülücem, on numara hoca işte. seneye takım öttürmeye başladığında nasılsa "hofff phenny qot etti yha x(" denmeye de başlanacak. bunu 2011 - 12 sezonunda f.t. yapmıştı. "gelirse sevet oynar :(" diye eleştiren vardı amk. takım öttürünce "hofff hoca pheny qot etti x(" girileri gelmeye başladı. güzel günlerdi. elmander necati ujfa falan. sonra hepsi yalan oldu. f.t. de y.d.nin kader arkadaşı oldu falan. neyse.
  • 2887
    sözleşmesindeki tazminatı bir kenara bırakalım; en az 1 yıl daha sanş tanınması gereken hocamızdır. evet, şu anda kötü görüntü sergiliyoruz; fakat ben birçok maçta umut ışığı gördüm. futbol biraz da alışkanlık oyunudur. bu alışkanlık da zamanla tanınır. bu yıl alışmayla geçti. hem futbolcular, hem de hoca ülkeye ve ortama alıştı.

    ayrıca galatasaray futbol takımı her yıl hoca değiştirecek bir zihniyette olmamalıdır.
  • 2889
    maçın sonucu belli olmadan yazayım sonra yanlış anlaşılmasın.
    19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçına 4-3-3 ile çıkan hocamız.
    oyuncu tercihlerine değinmek bile istemiyorum.
    16 nisan 2014 bursaspor galatasaray maçında tek forvet oynadık. hakem hatası ve hakan balta'nın hatasından gol yedik. buna rağmen bu sezon neredeyse hiç yapamadığımız bir şeyi yaptık ve geri döndük. bunun sebebi sola sağa hapsolmamış sneijder ve burak ikilisiydi.
    son 3-4 maçtır 4-3-3 yüzünden gol atamadığımız gerçeği vardı.
    olmuyor hoca inat ediyorsun etme.
  • 2890
    19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçı sonuçlanmadan yazayım da sonra skor taraftarı demesinler. maçın sonucu ne olurs olsun 4545845. kez yine hatalı 11 ile maça çıkıyoruz. fatih terim'e yıllarca inatçı diyenler neden bu adamın inadına laf etmiyor anlamıyorum. fatih terim olunca inatçı, mancini olunca sistem oturtmaya çalışıyor. valla bir şeyleri oturtmaya çalışıyor ama sistem mi orası meçhul. bana kalırsa 9m euroluk tazminatı oturtmaya çalışıyor.
  • 2891
    19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçına çıkardığı 11 üzerine konuşuyorum.

    yine 4-3-3, yine sneijder sol kanat. üstelik burak ve drogba'nın olmadığı haftada. haftalardır burak'ı ve drogba'yı kesemediği için sneijder'i sol kanatta oynatıyor dedik. en azından ben dedim aq. bu nedir anasını satayım? nedir bu bir türlü işlememesine rağmen 4-3-3 sevdası? mancini seneye de sneijder'i sol oynatacak herhalde. sadece şu soru bile sorulup, 'evet, sol oynatacağım' cevabı alınırsa bile gönderilmeli.

    bir de geride telles'i kesip, sabri'yi sol oynatıp, eboue efendi'yi sağ bek oynatmak var. nereden tutsan elinde kalır arkadaş. zaten umut veya berk ismail'den biri kanat oynayacak. hayrovic'i, telles'i oynatmayacaksan ne diye aldın be hocam?

    gün itibariyle kendisine olan bütün pozitif düşüncelerim nötre döndü. sene sonuna kadar da büyük ihtimalle negatife dönecek.

    he şimdi takım çıkar 5 atar, buralarda bir sürü adam dolar. 2 ayda 1 bursa'ya 6, kasımpaşa'ya 5 atarsın kardeşim ama deplasmanlardan da böyle sene boyu galibiyet çıkaramazsın. haydi hayırlı tıraşlar.
  • 2892
    sonucu ne olursa olsun 19 nisan 2014 galatasaray kasımpaşa maçı'nda çıkardığı kadro baştan aşağı yanlış olan teknik direktör. fatih terim'den kat be kat inatçı olup, hatalarında bu kadar ısrar eden ikinci bir adam daha görmedim hayatımda. ünal aysal akıllı biri ise sezon sonunda transfer için istediği 60 milyon euro'yu karşılamayarak kibarca kovar kendisini, yoksa işimiz hakikaten yaş.
  • 2893
    bu adamın sistem falan oturtmaya falan niyeti yok. teknik,taktik ve yanlış oyuncu seçimlerini hepimiz biliyoruz herhalde. yahu bi insan 2 maç üst üste aynı kadroyla çıkmazmı arkadaş. anlaşılan daha önceki takımlarda uygulamaya koyduğu taktiği ve sistemi bu sene olmazsa önümüzde ki sene mutlaka takımımıza uygulayacaktır kendisi.
    inter den aldığı 16 milyon euro
    city den aldığı 30 milyon euro.
    yaptığı pahalı transferler falan cabası.
    bana kalırsa bu hoca önümüzde ki sene takımın başında kalırsa şampiyonluk hayal. sene sonu kendisine teşekkür etmeden tazminatını verip yollanmalı.
    şampiyonluktan elde edilen gelirler,takıma yapacağı gereksiz transferler başımızı daha da ağrıtacak gibi duruyor.
    kısacası 9 milyon euro tazminatı verip göndermek daha da mantıklı yoksa kaybımız en az 30 milyon euro.
    kesinlikle güven vermeyen teknik direktör.
App Store'dan indirin Google Play'den alın