1
riva’da soygun bitmiyor.
şimdiki hedef galatasaray’ı riva projesinden erken dönemde çıkarıp kulübün kasasına girecek yaklaşık 800 milyon lirayı daha yüklenici firmaya aktarmak.
bu yönde manipülatif açıklamalar gerek sosyal medyada gerek üyeler tarafından dillendirilmeye başlandı.
riva’da rant milyarlarca lira. riva’daki bu rantta gözü olanlar ve bunun için yıllardır uğraş verenler kamuoyunu yönlendirmek için de hiçbir masraftan kaçınmayacaktır. galatasaray yönetimini ve divan kurulunu bile dize getiren bir güçten ve potansiyel ranttan bahsediyoruz. bu süreçte hem riva hem florya ile ilgili açıklama yapan her kişi ve kuruma şüpheyle yaklaşılması gerekir.
unutmayın, riva projesi tüm ülkede bu ölçekte ilk ve tek eko-köy projesi ve ta 2008 yılında kadir topbaş tarafından "riva istanbul'un bodrum'u olacak" başlığıyla sunumu yapılmış bir proje. bu projenin ve bu projede inşa edilecek gayrimenkullerin emsali yok. zaten bu arazi bu kadar değerli olduğu için aysal döneminde spk, maliye, sgm, borsa istanbul ve daha bir dolu kurum tarafından kulüp mali ve idari anlamda köşeye sıkıştırıldı ve gs gyo fikri bertaraf edildi.
özbek'in göreve gelmesiyle birlikte kapalı kapılar ardında imzalanan emlak konut protokolü, özbek'in camiaya taahhütleri ve sonrasında her aşaması ayrı bir skandal olan ihale süreci ile bugüne gelindi.
riva’da ihale sürecinin en başından beri bir konuya dikkat çekmeye çalıştım. ihalede firmaların teklif ettiği hasılat tutarları taban bir değer. bu tutar emlak konut’un diğer işlerine bakıldığında ihalede teklif edilen tutarın iki-üç katına kadar çıkmış. bu durum ihale sürecinde bizzat ilgililer tarafından da itiraf edilmiş durumda. gerek emlak konut genel müdürü murat kurum’un gerekse dursun özbek’in bu yönde açıklamaları mevcut.
http://www.hurriyet.com.tr/...sma-yaratti-40553484
dolayısı ile galatasaray’ın riva arazisinde geliştirilecek projede elde edilecek reel hasılat tutarı, sözleşme imzalanan firmanın ihalede teklif ettiği 3,8 milyar lira değil, bu tutarın minimum iki katı 6-7 milyar lira civarında bir tutar olacaktır.
bu nedenle galatasaray’ın riva projesinden elde edeceği gelir hesaplanırken bu hesaplarda kullanılması gereken tutar 3,8 milyar lira değil minimum 6 milyar lira’dır.
bu tutarın, yani minimum 6 milyar liralık reel hasılat tutarının sağlaması ilgili kişilerin açıklamalarından ve emlak konut’un geçmiş dönemde yaptığı işlerden bağımsız olarak da yapılabilir.
özbek’in ihale öncesi genel kuruldan yetki alırken dillendirdiği bir inşaat alanı var; 400 bin m2. yine özbek’in ihale sonrası projede 900 civarında villa yapılacağına dair açıklaması var. gerek 400 bin m2’den gerekse 900 adet villadan yola çıkıldığında ve bölge emsallerinden hareketle yapılacak basit bir değerleme üzerinden de hasılat tutarında benzer bir tutara ulaşılabilir.
galatasaray’ın sistemden erken çıkmaması işte tam da bu reel hasılat tutarı hesabından dolayı çok kritik. galatasaray sistemden erken çıkarsa ihalede teklif edilen taban hasılat tutarı bugüne indirgenerek 500 milyon lira civarında bir tutar üzerinden ödeme yapılarak sistemden çıkarılacak.
oysa galatasaray projenin sonuna kadar beklerse ve 6 milyar lirayı aşabilecek reel hasılat tutarı üzerinden payını alırsa bu pay 1,2 milyar lira civarında hatta belki çok daha üzerinde olacak.
aslında çok uzağa değil, ali sami yen arazisinde olan bitene baktığımızda bu durumu somut bir olay üzerinden de örneklendirmiş oluruz.
ali sami yen arazisi hasılat paylaşımı yöntemi ile ihaleye çıktı ve yaklaşık 1 milyar lira hasılat tutarı üzerinden 460 milyon liralık idare payı teklifinde bulunan firmaya ihale edildi. bir süre sürüncemede kalan proje ihaleyi alan firma tarafından başka bir firmaya devredildi. bu aşamada uzayan süreç bahane edilerek söz konusu arsa ihalede teklif edilen idare payının biraz üzerinde bir tutarla yüklenici firmaya satıldı. daha sonra yapılan imar düzenlemeleri ile söz konusu projede yaklaşık 175 bin m2 satılabilir inşaat alanı oluşturularak, inşa edilen gayrimenkuller ortalama 6 bin usd/m2 birim fiyatı ile satışa sunuldu. proje sonunda bu değerlerle yaklaşık 4 milyar lira hasılat elde edilmiş olacak. yani ihalede verilen hasılat tutarı reelde yaklaşık dört katına çıkmış olacak. bir başka deyişle, toki projeden erken çıkmayıp işin sonuna kadar bekleseydi ve payını reel hasılat tutarı üzerinden alsaydı yaklaşık 1,5 milyar lira daha toki’nin dolayısıyla devletin kasasına girmiş olacaktı.
şimdi benzer bir vurgun riva arazisinde yapılmak isteniyor. işin sonunda reel hasılat tutarı sami yen arazisindeki gibi dört katına değil emlak konut’un diğer işlerinde olduğu gibi iki-üç katına bile çıksa galatasaray’ın sistemden erken çıkmasının bedeli neredeyse 1 milyar lirayı bulabilir.
galatasaray zaten ihale sonrasında en yüksek teklifi veren firmanın ihaleden çekilmesi ve ikinci en yüksek teklifi veren firmanın sözleşme imzalamasıyla %13'lük bir kayba uğradı. sırf bu skandal durumun bedeli bile reel hasılat tutarı dikkate alındığında 600 milyon lira civarında. bir anlamda en yüksek teklifi veren firmanın ihaleden çekilmesi ile galatasaray'ın kasasına girecek 600 milyon lira ikinci en yüksek teklifi veren ve sözleşmeyi imzalanan yüklenici firmaya aktarıldı. bu 600 milyon liralık kaybı "galatasaray'ın kaybı yok" diye değerlendirebilen bir başkan ve bu başkanı destekleyen bir divan kurulu var. camianın bu kayba daha doğrusu bu skandala karşı sessizliği ve tepkisizliği şimdi bizi yeni bir skandalla karşı karşıya bırakmak üzere. camia sessiz kalmaya devam ettiği müddetçe riva'daki soygun devam edecektir. işin daha kötüsü bu tepkisizlikle florya'da da benzer bir süreci yaşamamız kaçınılmaz olacaktır.
şimdiki hedef galatasaray’ı riva projesinden erken dönemde çıkarıp kulübün kasasına girecek yaklaşık 800 milyon lirayı daha yüklenici firmaya aktarmak.
bu yönde manipülatif açıklamalar gerek sosyal medyada gerek üyeler tarafından dillendirilmeye başlandı.
riva’da rant milyarlarca lira. riva’daki bu rantta gözü olanlar ve bunun için yıllardır uğraş verenler kamuoyunu yönlendirmek için de hiçbir masraftan kaçınmayacaktır. galatasaray yönetimini ve divan kurulunu bile dize getiren bir güçten ve potansiyel ranttan bahsediyoruz. bu süreçte hem riva hem florya ile ilgili açıklama yapan her kişi ve kuruma şüpheyle yaklaşılması gerekir.
unutmayın, riva projesi tüm ülkede bu ölçekte ilk ve tek eko-köy projesi ve ta 2008 yılında kadir topbaş tarafından "riva istanbul'un bodrum'u olacak" başlığıyla sunumu yapılmış bir proje. bu projenin ve bu projede inşa edilecek gayrimenkullerin emsali yok. zaten bu arazi bu kadar değerli olduğu için aysal döneminde spk, maliye, sgm, borsa istanbul ve daha bir dolu kurum tarafından kulüp mali ve idari anlamda köşeye sıkıştırıldı ve gs gyo fikri bertaraf edildi.
özbek'in göreve gelmesiyle birlikte kapalı kapılar ardında imzalanan emlak konut protokolü, özbek'in camiaya taahhütleri ve sonrasında her aşaması ayrı bir skandal olan ihale süreci ile bugüne gelindi.
riva’da ihale sürecinin en başından beri bir konuya dikkat çekmeye çalıştım. ihalede firmaların teklif ettiği hasılat tutarları taban bir değer. bu tutar emlak konut’un diğer işlerine bakıldığında ihalede teklif edilen tutarın iki-üç katına kadar çıkmış. bu durum ihale sürecinde bizzat ilgililer tarafından da itiraf edilmiş durumda. gerek emlak konut genel müdürü murat kurum’un gerekse dursun özbek’in bu yönde açıklamaları mevcut.
http://www.hurriyet.com.tr/...sma-yaratti-40553484
dolayısı ile galatasaray’ın riva arazisinde geliştirilecek projede elde edilecek reel hasılat tutarı, sözleşme imzalanan firmanın ihalede teklif ettiği 3,8 milyar lira değil, bu tutarın minimum iki katı 6-7 milyar lira civarında bir tutar olacaktır.
bu nedenle galatasaray’ın riva projesinden elde edeceği gelir hesaplanırken bu hesaplarda kullanılması gereken tutar 3,8 milyar lira değil minimum 6 milyar lira’dır.
bu tutarın, yani minimum 6 milyar liralık reel hasılat tutarının sağlaması ilgili kişilerin açıklamalarından ve emlak konut’un geçmiş dönemde yaptığı işlerden bağımsız olarak da yapılabilir.
özbek’in ihale öncesi genel kuruldan yetki alırken dillendirdiği bir inşaat alanı var; 400 bin m2. yine özbek’in ihale sonrası projede 900 civarında villa yapılacağına dair açıklaması var. gerek 400 bin m2’den gerekse 900 adet villadan yola çıkıldığında ve bölge emsallerinden hareketle yapılacak basit bir değerleme üzerinden de hasılat tutarında benzer bir tutara ulaşılabilir.
galatasaray’ın sistemden erken çıkmaması işte tam da bu reel hasılat tutarı hesabından dolayı çok kritik. galatasaray sistemden erken çıkarsa ihalede teklif edilen taban hasılat tutarı bugüne indirgenerek 500 milyon lira civarında bir tutar üzerinden ödeme yapılarak sistemden çıkarılacak.
oysa galatasaray projenin sonuna kadar beklerse ve 6 milyar lirayı aşabilecek reel hasılat tutarı üzerinden payını alırsa bu pay 1,2 milyar lira civarında hatta belki çok daha üzerinde olacak.
aslında çok uzağa değil, ali sami yen arazisinde olan bitene baktığımızda bu durumu somut bir olay üzerinden de örneklendirmiş oluruz.
ali sami yen arazisi hasılat paylaşımı yöntemi ile ihaleye çıktı ve yaklaşık 1 milyar lira hasılat tutarı üzerinden 460 milyon liralık idare payı teklifinde bulunan firmaya ihale edildi. bir süre sürüncemede kalan proje ihaleyi alan firma tarafından başka bir firmaya devredildi. bu aşamada uzayan süreç bahane edilerek söz konusu arsa ihalede teklif edilen idare payının biraz üzerinde bir tutarla yüklenici firmaya satıldı. daha sonra yapılan imar düzenlemeleri ile söz konusu projede yaklaşık 175 bin m2 satılabilir inşaat alanı oluşturularak, inşa edilen gayrimenkuller ortalama 6 bin usd/m2 birim fiyatı ile satışa sunuldu. proje sonunda bu değerlerle yaklaşık 4 milyar lira hasılat elde edilmiş olacak. yani ihalede verilen hasılat tutarı reelde yaklaşık dört katına çıkmış olacak. bir başka deyişle, toki projeden erken çıkmayıp işin sonuna kadar bekleseydi ve payını reel hasılat tutarı üzerinden alsaydı yaklaşık 1,5 milyar lira daha toki’nin dolayısıyla devletin kasasına girmiş olacaktı.
şimdi benzer bir vurgun riva arazisinde yapılmak isteniyor. işin sonunda reel hasılat tutarı sami yen arazisindeki gibi dört katına değil emlak konut’un diğer işlerinde olduğu gibi iki-üç katına bile çıksa galatasaray’ın sistemden erken çıkmasının bedeli neredeyse 1 milyar lirayı bulabilir.
galatasaray zaten ihale sonrasında en yüksek teklifi veren firmanın ihaleden çekilmesi ve ikinci en yüksek teklifi veren firmanın sözleşme imzalamasıyla %13'lük bir kayba uğradı. sırf bu skandal durumun bedeli bile reel hasılat tutarı dikkate alındığında 600 milyon lira civarında. bir anlamda en yüksek teklifi veren firmanın ihaleden çekilmesi ile galatasaray'ın kasasına girecek 600 milyon lira ikinci en yüksek teklifi veren ve sözleşmeyi imzalanan yüklenici firmaya aktarıldı. bu 600 milyon liralık kaybı "galatasaray'ın kaybı yok" diye değerlendirebilen bir başkan ve bu başkanı destekleyen bir divan kurulu var. camianın bu kayba daha doğrusu bu skandala karşı sessizliği ve tepkisizliği şimdi bizi yeni bir skandalla karşı karşıya bırakmak üzere. camia sessiz kalmaya devam ettiği müddetçe riva'daki soygun devam edecektir. işin daha kötüsü bu tepkisizlikle florya'da da benzer bir süreci yaşamamız kaçınılmaz olacaktır.