• 30
    ertem şener'in büyük ihtimalle "yaa acun abiye ben atacaktim videoyu :(((" diyerek ersin düzen'e trip attigi igrenc kampanya.

    yalniz bu devran donecekse de tez zamanda donsun de bu yalak herifler got gibi ortada kalsin, yoksa 5-6 sene sonra tff baskani arda turan, spor bakani çubuklu tosun, seytan ridvan falan kaldiramam. zaten hidayetiyle tüpçüsüyle basladik gidiyoruz, daha fazlasina cidden dayanamam ya.
  • 34
    (bkz: tabi lan manyak mısın)

    hayir, zamaninda 28 subat surecinde ayni teraneler donseydi bu sefer de o cenahtan yuruyecek adamlarin boyle on plana cikip yok propaganda, yok destek bilmem ne ayaklarina girmesi asiri derecede komedidir. birtakim insanlar var bu ulkede, bunlarin nevi sahsina munhasir dusunceleri olmadigi gibi, tutarli politikalari da bulunmamaktadir. bugun adalet ve kalkinma partisi guclu, onun yaninda yer alir, 3-5 yil sonra sovyet sosyalist cumhuriyetci rus partisi iktidara gelir, (belki rusa goturur diye) ondan olur. yani cok da sey yapmamak lazim boyle adamlari.
  • 35
    tff başkanlığına dilenen ve bunu üç vakte kadar alacak olan şahısın çektiği bir videodur. bazı yazar arkadaşlar, referandumda neye evet dendiğini, neye hayır dendiğini anlamamış olacaklar ki, bu mevzuyu trump - hillary kapışması kapsamında değerlendirmişler. bir kere abd'de bir genel seçim gerçekleşti, iki aday da amerika'da bir rejim değişikliğini temsil etmiyordu, sanatçılar veya insanlar ülkelerini dört sene boyunca yönetecek olan kişiye destek verdi veya vermedi. gayet de demokratik bir tutum bu. zira trump'ı desteklemeyenin başına bir şey gelmediği gibi, destekleyen ünlüler de ihalede kayrılan şirket misali, yaptıkları işle ilgili olarak siyasi otoriteden destek almıyorlar. adamın fikridir savunur.

    bizim ülkemizdeki durumu açmak gerekirse, azıcık hür düşünceye sahip olan bir birey, başkanlığa geçişten sonra sırada anayasının ilk 4 maddesinin olduğunu, seçimden bir süre sonra mhp'nin memleket işlerinden uzaklaştırılacağını, içerideki hdp'li dallamaların dışarıya salınacağını ve ülkenin eyaletlere bölüneceğini tahmin edebiliyor. bu senaryoyu hdp - akp işbirliği ile referanduma götürseler, geçmez. lakin işin içine mhp girince, hayatı takip etme organı a haber, ülke tv olan insanlar, daha neye evet denileceğini anlamadan, evet'e yönlenmiş oluyor.

    rıdvan dilmen ile başlayan video akımı gösteriyor ki, siyasi olarak milliyetçi seçmeni olan mhp ile halka şirin gösterilen başkanlık süreci, ünlüler tarafından da desteklenip, kafası karışık seçmenin algısıyla oynanacak. bence bunun bir sakıncası yok, isteyen istediğini yapsın. ama yarın öbür gün cem yılmaz bir hayır videosu çekse, bunu tarkan'a gönderse, o da aynı şekilde şener şen'e yollasa, bu hayır akımı da toplum tarafından kabul görmüş pek çok sanatçının oyunu belli etmesini sağlasa, bu hayırcı ünlülerin a haber'de ve yandaş kanallarda vatan haini ilan edilmeyeceğini, sokakta görüldükleri yerde lince uğramayacaklarını, hatta evlerinin ateşe verilmeyeceğini kim garanti edebilir? bu ülke madımak gibi bir facia yaşadı, içeride allah'ın kulları yanarken, dışarıda allah'ın diğer kulları tekbir getirerek bunu seyretti. bu gözler bunlara şahit oldu. burası böyle bir ülke. buraya batılı demokratik kuralların hakim olduğu ülke muamelesi yapan arkadaşlar, güç kendi zihniyetlerinde olduğu için bu kadar rahatlar sanıyorum ki. mehmet ali alabora diye bir ünlü vardı bu ülkede, adam sırf gezi parkı eylemlerinde yer aldı diye memlekete giremiyor yahu.

    son sözüm de evet diyecek olan arkadaşlara. adından bile utanıp başkanlık diye getiremediler, cumhurbaşkanlığı diye yutturmaya çalıştıkları bu sisteme sahip çıkıyorsanız, allah - kitap aşkına neyi onayladığınızı bilerek sahip çıkın. 18 tane madde var. açın, okuyun bunları. ve düşünün. yarın bu yetkilerle en sevmediğiniz siyasi partinin lideri başkan seçilse, ne hissederdiniz? ben size söyleyeyim, mutsuzluk. 97 sene önce egemenliğin halka verildiği bir toplumun bireyi olarak, egemenlik organlarının lağvedilmesini ve sadece bir insana bu kadar geniş yetkilerin tanınmasına dair bir teklifin oylamasını dahi yapmak benim mutsuz olmama yetiyor. emin olun biraz düşününce siz de karamsarlığa kapılacaksınız. bir de rıdvan'a diyeceğim şu ki, tff'ye giderken güntikin'i de al yanına şeytan efendi. adam yıllardır futbolla ilgili her türlü cahilliğini ve bilgisizliğini çekiyor. en azından vefa borcunu ödersin.
  • 37
    başımıza ne geldiyse bu yüzden geldi;"ne olacak canım özgürlük yok mu, demokratik hakları değil mi?"

    özgürlük adı altında tüm değerleri bir bir yok ettik. kamuya türbanı soktular. laiklik diyen özgürlük karşıtı oldu. utanarak söylüyorum savundum ben türbanı.özgürlük dedim, dini inanç dedim. oysaki simgeydi ama ben bile yedim o özgürlük masallarını. turbanı özgürlük olarak tanimlayanlarin özgürlük anlayışı yalnizca kendilerine yaradiginda gecerliymis sonradan anladim. uzatmayacagim;

    özgurluk karşıtı, demokrasi karşıtı bir anayasayı özgürlük ve demokrasiden yararlanarak övemezsin. o anayasa suç. o anayasa, mevcut anayasaya aykırı, düzenlenmesi aykırı, oylanması aykırı, o anayasanin propagandası da gerçekten hukukla yonetilen bir ülkede hukuka aykırı ve suç.
  • 38
    yapmacık hareketlerle dolu, rıdvan'ın saçma jest ve mimiklerini içeren bir video olmuş. zoraki göz kırpması falan da özellikle komik olmuş. burada önemli olan evet veya hayır demesi değil bana göre. bence evet demek şu yüzden doğru deyip kendi fikrini söyleyebilir. ama "güçlü bir türkiye istiyoruz. güçlü bir türkiye için evet" ne demek? yani hayır demek güçlü bir türkiye için hayır mı demek? kelime oyunlarıyla hadsizlik yapmayın. doğru düzgün konuşmayı bilmiyorsun bir de "arda sen de var mısın?" diye soruyorsun. zaten danışıklı dövüş olduğu belli de, sen bu şekilde sorduktan sonra karşındakinden başka ne tür bir cevap bekliyor olabilirsin ki.
  • 42
    ramazan günü sahilde kız arkadaşıyla öpüşen, yurt dışı kampından çıkıp rulet masasında fotoğrafı çıkan futbolcuların da türkiye'nin gelmiş geçmiş en muhafazakar görünümlü iktidarının gücünü sağlamlaştırmak adına evet diyeceğini açıkladığı videolar serisi. muhafazakar görünümlü diyorum çünkü bu adamların da oğullarının kumarhanede fotoğrafları çıkıyor. öylesine saçma sapan bir düzen kurmuşlar. dışarıdan kasabın önünde bekleyen kedi gibi seyrediyoruz bunların hayatlarını. bunların yaşadığı hayatı sen, ben yaşamaya kalksak kafir falan diyerek linç etmeye çalışıyorlar. ramazan günü sahilde öpüşen futbolcu da gol atıp secdeye gidiyor "adammm" oluyor. olmasın demiyorum, en büyük "adam" o olsun da, burada büyük bir çelişki yok mu şimdi?

    yılbaşında oturduğum mekana 3-4 tane sarıklı eleman bildiri yapmaya geldi mesela, bizim yoldan çıktığımızı falan söylüyordu. böyle demesi benim zoruma gitmez, sarıklı elemanın evrenin işleyişiyle ilgili karar merci olduğunu zannetmiyorum, dolayısıyla onun yoldan çıkmışsın demesi umurumda olmaz. benim şu an zoruma giden tek bir şey var, biz siktiri boktan bir yılbaşında bu tarz muamelelerle uğraşırken bizim yaşantımızdan çok daha uçlarda yaşayan bu arkadaşların keyfine bakması, hayatını yaşaması. bu muamelenin ünlü olup olmamakla da alakası yok, tamamen nerede durduğunla alakalı. bizim durduğumuz yerden 2 adım daha sağda duruyorsan keyfine bakabiliyorsun, örneğin muhalif bir ünlü gezi parkına destek olsa, "hassiktir lan sen sanatına bak, siyasete karışma." diyorlar ama istedikleri adamlar istedikleri gibi konuşunca "hadi lan oradan top oynamana bak." demiyor kimse. kısaca bu keyfine bakan arkadaşlar da olayın "bug"ını bulmuş, ulan diyor 2 adım daha şurada durur keyfime bakarım. sen de orada dur keyfine bak diyecek kolaycı arkadaşlara da hayatta ilke sahibi olmasını öneririm. ben hep beraber şekilde isteyen istediği hayatı yaşasın istiyorum, benden 2 adım daha sağda-solda duran insanların haksızlığa uğraması veya iltimas geçilmesi tercih edebileceğim bir sistem değil.

    bir de genel olarak bu video işlerinden hiç hoşlanmadım, hatta ekşi sözlükte hayırcı sporcular da cevap versin, hangi sporcu hayır der gibi salak bir şey tartışılıyor. olayı daha fazla iğrenç bir noktaya taşımaya hiç gerek yok. halkın ünlülerini yarıştırması gibi komik bir hal aldı durum. o yüzden cem yılmaz'ı, athena gökhan'ı, olcan adın'ı falan da linç önüne atmaya, bizim de ünlülerimiz bunlar diyerek komik bir duruma dönüştürmeye gerek yok. zaten kaç tane güzel adam kaldı şunların arasında, bırakın da onları da linç etmesinler. zaten ünlülerin evet veya hayır demesiyle ciddi bir kesimin oyunun yönünü belirleyeceğini falan da düşünmüyorum. o yüzden kısa sürede şu saçmalık bitsin de daha fazla gerilmesin ortam.
  • 44
    tarih itibariyle türkiye'de demokratik bir ortam yoktur. "vardır" diyene allah şifa versin. eğer kendisi bu propaganda videosunu çekiyorsa isim ve makam sahibi olup "hayır" görüşünü destekleyen kimselerin de video çekmesi ve aynen kendisinde olduğu gibi "demokratik haklarını" kullanmaları ihtimal dahilindedir değil mi?

    "çeksinler koysunlar canım tutan mı var? :)))" (bunlara da allah şifa versin)

    halihazırda tüm gücü elinde bulunduran iktidarın tek adamlığı oyladığı şu süreçte lüzumsuz yere böyle yapmacık şekilde pohpohlanmaya ihtiyacı yoktur, işte bu yüzden de yaptığı şey yalakalık ve omurgasızlıktır.

    muhalif olmak, muhalefet her zaman zordur. şartlar ne olursa olsun asıl mesele muhalif olabilmek ve her şeye rağmen karşıt görüşünü dile getirmektir, ayakta kalmak ve mücadeleye devam etmektir. işte bu yüzden rıdvan dilmen belki de elli kere çalıştığı samimiyetsiz bir metni porselen kaplamalarıyla sırıta sırıta okuyup videoya çektiğinde düşünce özgürlüğü değil yalamalık oluyor. rıdvan dilmen'in boktan kampanyasına uyup da "evet" oyu verecek mi var? işte bu yüzden yalamalık, hatta sözlük anlamı...
  • 49
    gayet normaldir.

    bakınız tdk liyakati şu şekilde açıklamış.

    liyakat: "bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu."

    şimdi, bu ülkede insanlar getirildikleri göreve liyakat sahibi oldukları için mi geliyorlar? hayır! bu yüzden, ptt müdüründen tenis federasyonu başkanı, hayvanat bahçesi müdüründen tübitak'a başkan yardımcısı olabiliyor.

    belirli bir mevkiinin ağırlığını kaldırabilecek bilgi birikimi, tecrübe vb. değerlerden (bkz: liyakat) yoksun isen yapacağın en önemli şey yav-şak-lık-tır. hadi biz bunu yalakalık diye yumuşatalım. (ne yumuşadı ama!)

    dolayısıyla lakabını hak eden bu arkadaşın yaptığı hiçbir şey anormal değil. gayet normal. şikeyi aklamaya çalışan, spor etiğinden yoksun, iki üç senelik rezalet teknik adamlık kariyerine bakmaksızın senelerdir televizyonda futbol eleştirisi yapan adam nasıl tff başkanı olabilir?

    liyakatin yoksa yalayacaksın bro. birilerinin adamı olacaksın. kraldan çok kralcı olup göze gireceksin. sonra açılsın kapılar :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın