2651
kendisi hakkında çok güzel bir yazı fatih altaylı'dan geliyor...
http://gss.gs/JRL
dilmen'den ikinci g.saray çalımı!
fenerbahçe'nin eski futbolcusu ve spor yorumcusu rıdvan dilmen'in, gs tv'ye çağrılmasına sarı kırmızılı taraftarlar tepki gösterince geri adım atan dilmen, ikinci kez aslan'a çalım atmış oldu...
işte fatih altaylı'nın yazısı;
fenerbahçeli eski futbolcu ve hâlâ fenerbahçeli rıdvan dilmen, gs tv'ye davet edilince bazı galatasaraylılar kıyamet kopardı; "sembol bir fenerbahçeliyi nasıl gs tv'ye çağırırsınız" diye.
bu kıyameti haklı bulmadım.
hatta gs tv'nin yaptığını çok olgun bir davranış olarak gördüm.
"türk futbolunun önemli bir ismini, iyi bir yorumcusunu rakip camiadan bile olsa davet etmek ancak kendine güvenen camiaların yapabileceği bir işti" bana göre.
galatasaray'a yakışır bir tavırdı.
arda turan'ın, fenerbahçe'nin bir takımını kaldığı otelde ziyaret etmesi gibi.
galatasaraylıca bir hareketti.
taraftardan gelen tepkiye rağmen, gs tv yönetimi, yani galatasaray yönetimi geri adım atmadı ve davetin geçerli olduğunu söyledi.
aynı anda fenerbahçeli taraftarlar da rıdvan dilmen'e tepki gösterdiler, "ne işin var galatasaray'ın televizyonunda" dediler.
doğrusunu isterseniz ben, rıdvan'ın büyük bir sporcu olarak bir grup taraftardan gelen eleştiriye kulak tıkayacağını, bir sporcuya yakışır şekilde gs tv'nin davetine icabet edeceğini düşündüm.
çünkü bildiğim kadarıyla rıdvan dilmen de gs tv'ye olumlu yanıt vermişti, dönmezdi. ama döndü.
rıdvan son anda gs tv yönetimine haber göndererek, "önemli işlerim nedeniyle katılamayacağım" dedi.
üzüldüm. rıdvan adına üzüldüm
çünkü benim için o fenerbahçeli rıdvan'dı ama aynı zamanda da türk futbolunun efsanelerinden biriydi ve üç beş taraftarın etkisinde kalmamalıydı. çünkü fenerbahçe'ye hizmeti o taraftarların hizmetinden binlerce kat fazlaydı ve onun fenerbahçeliliği üç beş taraftar tarafından sorgulanmayacak düzeydeydi.
ne yazık ki rıdvan beni hayal kırıklığına uğrattı.
zayıf çıktı.
tabii bu rıdvan'ın galatasaray'a attığı ilk çalım değil.
80'li yılların ortasıydı.
rıdvan galatasaray'la el sıkışmış, anlaşmış, galatasaray formasıyla pozlar vermişti.
ancak son anda fenerbahçe devreye girmiş, galatasaray'ın verdiğinden epey fazla bir para vererek rıdvan'ın aklını çelmiş ve rıdvan da son anda fenerbahçe'ye gitmişti.
o günlerde galatasaraylı taraftarlar rıdvan'a ateş püskürürken ben gazetedeki köşemde rıdvan'dan yana tavır almış, "bu çocuklar profesyonel futbolcu. elbette ki geleceğini düşünüp daha fazla parayı veren takıma gidecek. takımına bilet parası kadar destek vermeyip beleş bilet peşinde koşanların rıdvan'ı eleştirmeye hakkı yok" demiştim.
galiba benim o günkü yazılarım çok da doğru değilmiş.
rıdvan'ın huyu buymuş. sözünde durmamak.
can çıkarmış, huy çıkmazmış.
http://gss.gs/JRL
dilmen'den ikinci g.saray çalımı!
fenerbahçe'nin eski futbolcusu ve spor yorumcusu rıdvan dilmen'in, gs tv'ye çağrılmasına sarı kırmızılı taraftarlar tepki gösterince geri adım atan dilmen, ikinci kez aslan'a çalım atmış oldu...
işte fatih altaylı'nın yazısı;
fenerbahçeli eski futbolcu ve hâlâ fenerbahçeli rıdvan dilmen, gs tv'ye davet edilince bazı galatasaraylılar kıyamet kopardı; "sembol bir fenerbahçeliyi nasıl gs tv'ye çağırırsınız" diye.
bu kıyameti haklı bulmadım.
hatta gs tv'nin yaptığını çok olgun bir davranış olarak gördüm.
"türk futbolunun önemli bir ismini, iyi bir yorumcusunu rakip camiadan bile olsa davet etmek ancak kendine güvenen camiaların yapabileceği bir işti" bana göre.
galatasaray'a yakışır bir tavırdı.
arda turan'ın, fenerbahçe'nin bir takımını kaldığı otelde ziyaret etmesi gibi.
galatasaraylıca bir hareketti.
taraftardan gelen tepkiye rağmen, gs tv yönetimi, yani galatasaray yönetimi geri adım atmadı ve davetin geçerli olduğunu söyledi.
aynı anda fenerbahçeli taraftarlar da rıdvan dilmen'e tepki gösterdiler, "ne işin var galatasaray'ın televizyonunda" dediler.
doğrusunu isterseniz ben, rıdvan'ın büyük bir sporcu olarak bir grup taraftardan gelen eleştiriye kulak tıkayacağını, bir sporcuya yakışır şekilde gs tv'nin davetine icabet edeceğini düşündüm.
çünkü bildiğim kadarıyla rıdvan dilmen de gs tv'ye olumlu yanıt vermişti, dönmezdi. ama döndü.
rıdvan son anda gs tv yönetimine haber göndererek, "önemli işlerim nedeniyle katılamayacağım" dedi.
üzüldüm. rıdvan adına üzüldüm
çünkü benim için o fenerbahçeli rıdvan'dı ama aynı zamanda da türk futbolunun efsanelerinden biriydi ve üç beş taraftarın etkisinde kalmamalıydı. çünkü fenerbahçe'ye hizmeti o taraftarların hizmetinden binlerce kat fazlaydı ve onun fenerbahçeliliği üç beş taraftar tarafından sorgulanmayacak düzeydeydi.
ne yazık ki rıdvan beni hayal kırıklığına uğrattı.
zayıf çıktı.
tabii bu rıdvan'ın galatasaray'a attığı ilk çalım değil.
80'li yılların ortasıydı.
rıdvan galatasaray'la el sıkışmış, anlaşmış, galatasaray formasıyla pozlar vermişti.
ancak son anda fenerbahçe devreye girmiş, galatasaray'ın verdiğinden epey fazla bir para vererek rıdvan'ın aklını çelmiş ve rıdvan da son anda fenerbahçe'ye gitmişti.
o günlerde galatasaraylı taraftarlar rıdvan'a ateş püskürürken ben gazetedeki köşemde rıdvan'dan yana tavır almış, "bu çocuklar profesyonel futbolcu. elbette ki geleceğini düşünüp daha fazla parayı veren takıma gidecek. takımına bilet parası kadar destek vermeyip beleş bilet peşinde koşanların rıdvan'ı eleştirmeye hakkı yok" demiştim.
galiba benim o günkü yazılarım çok da doğru değilmiş.
rıdvan'ın huyu buymuş. sözünde durmamak.
can çıkarmış, huy çıkmazmış.