rakip oyunculara çalım atarak takımını atağa kaldırırdı ve bu çalımları atarken de arkası bomboş olurdu her zaman. nitekim böyle bir pozisyoda kaptırdığı topun gol olduğuna da şahit olmuştum.
* mahalle maçlarında kimi zaman kaleye geçtiğim zaman ona öykündüğümden ben de böyle driplingiler ile tüm sahayı geçerek çok gol attım, ancak kaptırdığım bir iki top da gol olmuştu hatırladığım kadarı ile.
anımsadığım diğer önemli husus ise
hıncal uluç'un, bu kaleciyi galatasaray'a önermesi ve alınmasını çok istemesiydi. kendisi
*hatırlar mı bilmem ama.