master eğitimim sırasında en yakın arkadaşım reading taraftarıydı ve şehri ziyaret etme şansım olmuştu. dün bana bu linki yollamış, okurken dahi ne kadar gururlandığımı anlatamam.
http://www.bbc.co.uk/sport/0/football/21603521özellikle not etmek istediğim bir husus var, buna benzer bir ortaklığı, ingiltere'de taraftarı olduğum watford fc ve udinese takımları da yapıyor. iki kulüp de bu durumdan önemli faydalar edinmiş durumda. hatırlatmak isterim ki, buna benzer ortaklıklarda, her daim bir takım diğerinden daha üst pozisyondadır. bir türk takımının, premier ligden bir ekiple bu tarz bir işbirliği yakalayabilmesi, sahip olduğumuz yönetim vizyonu açısından ileriye dair önemli bir beklentiye girebilmemizi sağlamaktadır.
diğer tarafta, makale içerisinde galatasaray'ın son transfer döneminde yapmış olduğu drogba ve sneijder hamlelerinin yanında, türkiye liginde şimdiye kadar olan kazanımları hakkında da bilgi verilmiş. biraz daha dışarıdan bakılma imkanı yakalandığında, büyük resmin çok daha organize bir şekilde ilerlediği ve galatasaray'ın avrupa'nın 10 elit takımı arasına girmek için, saha dışında da muazzam hamleler yaptığı görülebiliyor.
dilerim, lokal çerçevede, galatasaray'ın bu hamlelerinin önüne geçmeye çalışmak, kendilerinin olduğu yere doğru doğru çekebilmek adına efor sarfetmek yerine, biz de galatasaray'la beraber nasıl yükselebiliriz şeklinde çabalar görebiliriz, zira türk futbolunun kurtuluşu her zamanki gibi galatasaray'ın üzerinden gerçekleşebilir.
tarih yine tekerrür eder ve beraber yükselmek yerine, engellemeye yönelik gayretler devam ettirilirse ise, burada tüm yük galatasaray taraftarının üzerine biner, fakat bu ahval ve şeriatta dahi neler yapabileceğimizi de cümle alem bilir.
düşünsenize, yolunuz reading şehrine düşecek, bir pub'a gireceksiniz, sohbet açılacak, ben galatasaray taraftarıyım diyince, size bira ısmarlanacak, dünyanın en onore edici keyfi;
ah ulan galatasaray..