pozisyonundan ziyade şöyle bir noktaya eğilmek isterim.
fernando-ndiaye-belhanda üçlüsü veya kritik haftalarda kullandığımız donk-fernando-belhanda üçlüsü bazı şeyleri çok iyi yapabiliyorken, bazı şeyleri hiç yapamıyordu.
hiç yapamadıkları şeylerden biri de; şut atmaktı.
özellikle iç sahada, bazen de dış sahada rakiplerimiz çok fazla savunmaya çekiliyor.
ceza sahasında 7-8 kişi savunma yaptıkları zamanlar oluyor.
(bkz:
29 nisan 2019 konyaspor galatasaray maçı) nı hatırlayın. set oyunu oynamayı beceremediğimiz için, konyaspor’un topu bize bırakıp 8 kişi ceza sahasında savunma yapma planı başarılı olmuştu ve 2 puan bırakmıştık.
ister ki, hiç böyle bi senaryoyla karşılaşmayalım; çatır çatır set oyunu oynayıp gol atalım. ama senaryo hep böyle işlemiyor.
dünyanın en iyi set oynayan takımı manchester city bile, (bkz:
6 mayıs 2019 leicester city manchester city maçı) nda kapanan savunmayı açamamış; 70’te vincent kompany’nin ceza sahası dışından attığı golle maçı kazanmıştı.
işte aykutlu konyaspor gibi tek amacı büyük takımlara çelme takmak olan ve bunu da kalenin 25 metre önüne kadar 10 oyuncu dizerek yapan takımlara karşı bazen en etkili silah, en ilkel silah olan şut atmak.
evet halısaha taktiğidir bu, “beyler iyi kapanıyolar bombalayalım”
ama işe yarıyor bazı durumlarda.
seri zaten kaleyi yoklayan bir oyuncu, nainggolan ise bu konuda ciddi anlamda bir dünya markası.
mavi lark içen eski amatör topçuların halısahada vurduğu şutların başarısı gibi bir başarısı var.
yani seri-nainggolan ikilisinin sisteme ve taktiğe kattıkları dışında, kilit açma özellikleri fazlasıyla var.
üstelik yukarıda yazdığım koca entry; bu kilit açıcılığın sadece şutla yapılacak kısmı.
bir de “inceci”likleri var ki, o ayrı apayrı bir entry konusu...