• 1
    galatasaray futbol takımı 2013 - 2014 sezonunda 11. hafta itibari ile lider fenerbahçe'nin 9 puan gerisinde olup 6. sıradadır.

    arada bulunan 9 puan farkı kapatmak ve öne geçmek amacıyla gerçekten ciddi (biraz da belki çılgın) plan, proje ve uygulamalara ihtiyacımız vardır.

    takım formsuz, mutsuz, yorgun, pozisyon fakiri, bulduğunu atamaz durumda olabilir, sakatlıklar, kadro planlamasında hatalarımız da kabul edelim ki vardır. ancak takımın kalitesine inanmaktayız.

    ihtiyacımız olan şey; kenetlenmek, bir plan yapıp mevcut sorunlarımızı yok etmek ve olumlu yönlerimizi öne çıkarmaktır.

    şikeciler gibi inşaat yapamayacağımıza göre tek çaremiz doğru, uygulanabilir bir planlama yapmaktır.

    (u: sözlük yazarlarından isteğim konu hakkında ciddi düşünüp görüşlerini paylaşmasıdır)

    herkes elini taşının altına koymalıdır. "aslolan galatasaray'dır, gerisi teferruattır"

    aklıma gelenler;
    a. hızlı etki için lütfi arıboğan yerine abdürrahim albayrak ve ali dürüst florya'da gönüllü yönetici olarak göreve davet edilmelidir.
    b. mustafa denizli veya şenol güneş mancini'nin yanına eş hoca olarak atanmalıdır. (bazı milli takımlar bunu denemişti çift hoca)
    c. sağlık ekibinin başına efsane dönemin doktoru prof dr burhan uslu gelmelidir.
    d. devre arası pahalı ve ünlü bir transfer yapılmamalıdır.
    e. taraftardan sorumlu yönetici olmalıdır.

    edit; sezon yılı hatalı yazılmıştı 2754 uyardı.
  • 3
    1.)ilk sırada mutlaka ister motivasyon ister prim isterse de başka bir konu olsun;azizleşmemek için ünal aysal'ın birazcık uzak durması gerekmektedir.

    2.)maç yayınlanırken yedek kulübesi gösterildiğinde yerimde daha güvenle oturmak istiyorum;"kesinlikle oyunu çeviririz bu oyuncuyla" demeliyiz;başkalarının oyuna girmemesi için tetikte olmak istemiyoruz...transfer yapmak için transfer yapmamalıyız.
    3.)herzaman için aslolan oyun planımızda ısrarcı olmalıyız,sürprizlere veya defansa takılı kalmış bir anlayışa gerek duyulmamalı,burada taffarel ve tugay hocaya çok büyük pay düşüyor.
    4.)bütün oyuncularımızın gerçek potansiyelini biliyoruz,eksik olan birlik beraberliğin sağlanmasında herkes payına düşeni fazlasıyla yapmalı.
    5.)bir noktadan sonra çok zor ama eğer mümkünse abdürrahim albayrak bir şekilde tekrar aramıza döndürülmeli.
    6.)basın sözcümüz olan kişi ya da aysal dışında her platformda görmeye alışık olduğumuz;ama gerçekte ne konuştuklarını kendilerinin de bilmediği kişiler bundan sonra gs ile ilgili konuşmamalı,her gün gündem biz olmamalıyız.
  • 4
    kulübede futbolculara heyecan getirecek, hiperaktif, yerinde duramayan bir yardımcı türk teknik adamla anlaşılmalı. maalesef hiçbiri hasan şaş ve ümit davala etkisi yapamaz ama okan buruk veya suat kaya düşünülebilir. ve tabiki de ortasahaya kaliteli yerli bir isim, yabancı bir sol bek ve afrikalı, güçlü ve atletik bir forvet alınırsa kapanabilir, niye olmasın.
  • 8
    9 puan önde olan fenerbahçe'nin 2 beşiktaş ve 1 galatasaray maçı var hala. yani ortada bir 9 puan daha var. aynı şekilde galatasaray'ın da 1 fenerbahçe, 1 beşiktaş maçı daha var.

    lig sonuna 23 hafta daha var. 23*3=69 puan bizim bahsimiz ise 9 puan. 9 puan, geride kalan 69 puanın yaklaşık %13'ü yapar. rakipten %13 daha fazla istersek bu iş olabilir. tabi şampiyonluk elimizde değil, her maçı kazansak bile şampiyon olamayabiliriz. fenerbahçe'nin bu süreçteki perfromansı, ofsayttan attığı golleri ve fener gol atana kadar olan uzatmalar da önemli. rakibimiz hem fenerbahçe, hem fenerbahçe'nin ofsayttan attığı goller hem de fener gol atana kadar verilen ucu açık uzatma dakikaları. yani 9 puan sadece 9 puan değil. bu nokta ince ve önemli.

    önümüzdeki milli maç arasını iyi değerlendirip konsantre olmak gerekiyor lige. yalnız şampiyonlar ligindeki belirsizlik bitmeden konsantre işi zor. bir an önce grup maçları bitse de rahatlasak.
  • 9
    bu sezon için artık gerçekçi hedef; ikinciliği de kaptırmayıp, cl'ye doğrudan katılmak olabilir ancak.

    11 maçta kazandığından fazla kazanamadığı maç olan, kazandıklarını da anca ittire kaktıra kazanabilen (4 tane 2-1, 1 kez 4-2), kopenhag maçının ilk yarısı haricinde fubolun f'sini oynamamış bir takımın galibiyet serileri alması, ne kadar aksini de istesek pek olası gözükmüyor.

    rezalet bir yerli rotasyonu üzerine kurulmuş kadronun ve kediye kafa atan mücahit fare cesareti ile yapmış olduğumuz hoca değişikliğinin doğal bir sonucu bu ne yazık ki. grupta 3. olup, avrupa ligi'nde gidebildiğimiz yere kadar gidip, ligde de ikinciliği kaptırmazsak eğer büyük iş yapmış olacağız aslında. zira, şu an için bunu yapamama ihtimalimiz de hiç az değil.
  • 12
    bizim sorunumuz tamamen psikolojik çöküntü içine girmemiş olmamız, yani tamamen mental sorunlarımızdan dolayı 9 puan gerideyiz. çünkü biliyoruz ki kenetlenmiş, bütünleşmiş, hedefe kilitlenmiş bir galatasaray'ın önünde hiçbir takım duramaz. bu yüzden hedefimiz bu motivasyon ve konsantrasyonu sağlamak olmalı. çünkü ligin henüz oynanmamış 23 haftası varken 9 puanlık fark fazlasıyla küçük ve kapatılabilir bir fark olarak görünüyor.

    peki bunun için ne yapılabilir? işte orasını pek bilemiyorum. takıma mental destek olabilecek herkes, başta hasan şaş ve ümit davala olmak üzere, gönderildi. abdürrahim albayrak gelsin, bütünlüğü sağlasın deniyor ama abdürrahim'in fatih terim aşığı biri olduğunu düşünürsek onun yokluğunda galatasaray'da görev almayı kabul edeceğini sanmıyorum. tek çıkar yol, sportif direktör görevi altında kulübe birini kazandırmak. bu en başta mancini açıklanmadan önce teknik direktör olarak gelmesini istediğim mustafa denizli olabilir. peki yönetimin bu 9 puanlık farkı kapatmak, takım üzerindeki negatif havayı dağıtmak için bir hamle yapacağına inanıyor muyum? elbette hayır.
  • 14
    evvela florya'da kaybolan sevginin tekrar inşa edilmesi için abdurrahim albayrak'ın florya'ya getirilmesi şart. yönetici olmasına gerek yok. maaşlı olarak çalışan profesyonel olarak bile getirilmelidir. gerçi maaş istemez ama sıfatı bu olsun yine de olur.

    sonra a2 takımının sol beki kimse onu acil olarak a takıma çıkarmak lazım. yeterli olup olmaması önemli değil. yerli olduğu için çıkarıp oynatılmalı.

    gökhan zan'ın tedavisi hızlandırılmalı ve hemen takıma kazandırılmalı.

    4-4-2'ye dönülmeli ve umut sabit olarak ileri ikiliye yazılmalı. umut'un varlığı orta sahayı elmander gibi 5'leyecektir. partneri ise değişmeli olarak burak-drogba olmalı. rakibe göre burak veya drogba oynamalı. yine maçına göre umut dinlendirilip burak-drogba çift forvet olmalı.

    orta sahada selçuk-melo nasıl oynamak istiyorlarsa o şekilde oynasınlar. yani ilk sene olduğu gibi. takımın kaptanlığı, liderliği tekrar selçuk'a verilmeli. saha içi patronu o olmalı.

    sneijder'i kanada yakın oynatmaya ikna etmeliyiz. tıpkı arda turan gibi sürekli içeri katedip ve forvet arkasına kayarak oynamalı.

    diğer kanatta ise bruma oynamalı. zaman zaman abrabat oynamalı. yine maçına göre sneijder-amrabat değişmeli.

    yani kısacası öze dönülmeli. yükselme devrini başlatan ve bizi zirveye çıkaran düzene dönülmeli.
  • 20
    en büyük görev taraftara düşmektedir. elimizdeki kadro belli, yakın zamanda ekleme de yapamayacağız. öyleyse mevcut kadro içinde bizi başarıya götürecek olan fakat halihazırda formsuz oyuncularla taraftar birebir ilgilenmeli. burak yılmaz mesela, her maç tribüne çağıracaksın coşku dolu bir şekilde, antremana gidip ona tezahüratta bulunacaksın. kazanacaksın oyuncularını başka çaren yok.
  • 21
    galatasaray'ın kötü gidişatının yegane müsebbibi ünal aysal'dır. futbolda geçmiş iki yıldaki başarı ünal aysal ve mektupçu kurmayına rağmen elde edilmiştir. bunu zaman geçtikçe galatasaraylılar daha iyi kavrayacaklar. galatasaray'ın mevcut durumu maalesef daha da kötüye gidecek. bundan sonra olacaklar belli: ünal aysal ve avanesi taraftarın gözünü boyamak için bir kaç panik transfer yapacak ve nihayetinde kulüp daha da borçlandırılacak. eskişehir, kayseri ve antep'in leşkerleri galatasaray'dan gelecek transfer teklifleri için şimdiden ellerini ovuşturuyorlar.

    taraftarın iyi niyetli önerilerine saygı duyuyorum fakat o önerilerin hiç birisi ünal aysal idaresindeki galatasaray'ı ileri götüremez. sezon sonuna kadar aysal çalsın; candan söylesin; bülent, şükrü, adnan ve özkan oynasın.
    sorumluluk artık galatasaray kongre üyelerinin.
  • 24
    2011-2012 sezonundaki 9 puanı kapatmak için yıldırım demirören ve onu oraya getiren zihniyet tarafından yapılan plan ve uygulamalardı. hepsine koyduk geçtik, kadıköy'de kupa kaldırdık.

    2012-2013 sezonundaki 10 puanı kapatmak için yıldırım demirören ve onu oraya getiren zihniyet tarafından yapılan plan ve uygulamalardı. salladılar, yıkamadılar. yine şampiyon olduk.

    2013-2014 sezonundaki 9 puanı kapatacak plan ve uygulamalarda ise roller değişti:

    2010-2011 sezonunda yine ekim ayının ortalarını geçtiğimizde teknik direktör değiştirerek hagi'yi, yardımcılığına da tugay kerimoğlu'nu getirmiştik. o zamanlar aynı bugünkü gibi ne yapmak lazım konulu tartışmalar, tavsiye üzerine tavsiye veren taraftarlar mevcuttu. dönemin detaylarını hepimiz biliyoruz. gereksiz yere yeni teknik heyete ve yönetime(?) yüklenildi. bu eleştirilerin sene sonuna bırakılmasını takıma ve camiaya destek verilmesi gerektiğini, sene sonunda herkesin değerlendirilmesinin yapılıp, ödül ve cezasının verilmesi yönünde fikrimi belirtmiştim. ama arena'daki her maçta anadolu takımlarından kümeye tezahüratlarını dinlerken, gözü kör taraftar durur mu camianın her bireyine ayrı ayrı yükleniyordu. öyle bir ortamdı ki takımın hakkını aramak bile suç olmuştu: (bkz: #625228)

    bu iş böyle olmaz. bir yerde yangın varsa çığlık çığlığa söndürülmeye çalışılmaz. iyi veya kötü bir lidere bakılır. direktifleri yönünde üzerine düşen yapılır. yangına benzin dök derse tabii ki durulur ama mavi kova mı kırmızı kova mı, aaa burda bidonlar var, hortumu değiştirmek lazım gibi kafa karıştırılacağına gelen talimatlar uygulanır.

    3. terim dönemi başlangıcında her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyordu. terim'in gelmesi bile tartışılırken, takımın toparlanması nasıl olacak merak ediyordum. ünal aysal çıktı "florya fatih terim'e ait" dedi. ve cerrah ameliyata girdi. o salonda cerrahtan başka kimsenin direktifi dinlenmez. mutlak kararları cerrah alıyor, yardımcılar yerine getiriyordu. başarılı olundu. hasta ayağa kalktı.

    kısa kesersek bugüne gelindiğinde aysal şahsi risk alarak cerrahı değiştirdi. şimdi ise hastayla uğraşmak yerine (çoğu kimse bu sezonu unutun diyerek hastadan vazgeçti çoktan) yeni cerrahın başarılı olup olamayacağından, eskiye olanları, nedenleri, sorumluları üzerine tartışıp duruyor. ameliyat salonu tekrar yangın yerine döndü. önceki tecrübelere dayanarak yapmamız gereken oturup yeni cerrahı izlemek. bizden bir şey isterse yapmak. sene sonunda başarısı veya başarısızlığı karşılığını bulacaktır. ama niye bu neşterle kesmiyoruz, uyutalım, tüp takalım diye salonda homurdanmalar hiçbir işe yaramaz.

    yeni ekip belli. eski ekip artık yok. buna alışılsın. ünal aysal eski ekipten üye getirmez. çünkü aldığı kararı uygulamak zorunda. sonucu iyi veya kötü olur ayrı konu. önemli olan alınan kararın uygulanması. bu işin raconu budur. racon da kurtlar vadisi modeli değil, kurumsallık versiyonu. aysal'ın bahsettiği kurumsallığın bir bölümü bu.

    ünal aysal şahsı adına galatasaray başkanlığı koltuğunda bir risk aldı. teknik direktör değişikliği, sezon ortasında ki bizimkisi daha sezon başına denk geliyordu, bir takım için alınabilecek en riskli karar. ayrıca bizim kulübümüzde bunun örneği çok azdır. şu anda takım mancini ve oyunculara emanet. 9 puanlık fark bende bişi ifade etmiyor. kapanır, açılır; zaman gösterecek. öte yandan bir de avrupa macerası var.

    taraftar olarak özetle: çok konuşmadan takıma yalnızca destek verip elimizden geldiğince yardımda bulunmak. ekstradan yardım etmeye çalıştığımızda işleri karıştıracağımız öngörülebilir. biraz uzakta kalmakta fayda var. aysal karşıtı birçok taraftarın gönlünde yatan başkan adayı ali dürüst diyor ki; "bırakalım yapmaya çalıştıkları işleri bitirsinler. destek verelim." aysal hakkında diyor bunu. belli ki mail konularda, yapı konusunda birçok değişiklik var. bunların yarıda kalması çok büyük zarara uğratır kulübü. cezalar, mükafatlar da sene sonu dağıtılır.

    adnan polat ve hagi zamanındaki hatalara tekrar düşmeyelim. taraftarız, çoğumuzun kanı kaynıyor ama sabırsızlık edip hemen kelle peşinden koşmayalım. her şeyin bir yeri bir zamanı var. sonra pişmanlık duyarız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın