profesyonel hakemlik

• 17

  2024 itibarıyla maç başı 50 bin lira civarıdır. milyon euroların havada uçtuğu yerde 50 bin lira yani 1500 dolar çok komik kalıyor. sen hakemlere bu kadar az para verirsen en ufak bir şike teklifinde de kafası karışacak çok hakem olur. federasyon sponsorlardan eşek yüküyle para kazanıyor ama hakemlere zırnık koklatmıyor. onların arasında da yolunu her türlü bulan çıkıyor. bu yanlışın düzeltilmesi lazım.
• 15

  hakemlerin mesleklerini bırakarak, mhk ile sözleşme imzalamasi ve tek mesleklerinin hakemlik olması durumu. asıl mücadele edilmesi gereken durum budur. zirvaliktan başka birşey değildir. mesleğini bırakıp, hakemlik sözleşmesi imzalayan kişi artık memur olmuştur ve memur kişisi direktif alarak çalışır. burası insanların iş güvencesi ile çalıştıkları, geleceklerinin garanti olduğu bir ülke değil. kendi mesleklerinden 5 10 kat daha fazla kazanacakları bir sistemi yaratirsaniz, o sistemin devamı için ne yapılması gerekirse o yapılır. insanlar salak değiller, futbol ortamının içinde ki yapılması gerekeni duyarlar ve ona göre hareket ederler. tek tek hakem peşinde koşmaya gerek yok, herkesin gelecek beklediği halil umut meler'in geldiği nokta ortada. profesyonel hakemlik denen garabet devam ettiği sürece, o sözleşmeli memur gider, öbürü gelir, sonuç değişmez.
• 10

  düdük asmak, mesleki onur açısından mızor ay sonundakimaaş çeki `için mi?`
  
  2017-2018 sezonunda maç yönetmekten ziyade takımımızı doğramakla yükümlü hakemlerimizin meslek grubu. asgari ücretle karşılaştırıldığında milletvekili maaşlarının bile eleştirildiği ülkemizde hakemlerin maaşlarının sorgulanmaması bana hep garip gelmiştir. zira yıllık gelirleri 250.000-400.000 tl arasında değişen hakemlerimizin maaşları ve vergilendirilmeleri hakkında bir bilgilendirme yapmak da farz oldu.
  
  2017-2018 sezonunda süper lig ve alt liglerde görev alan 1. klasman hakemlerimize tff toplamda 7.8 milyon türk lirası ödeme yaptı. kazanç listesinde ilk sırayı 425.000 türk lirası ile ali palabıyık alırken fırat aydınus, mete kalkavan, bülent yıldırım ve halis özkahya 400.000 tl’nin üstündeki gelirleriyle en çok kazanan beş hakem listesinde yerlerini aldılar. listenin en altında 267.000 türk lirası kazanan serkan tokat yer alsa da hakemlerimiz ortalama olarak yaklaşık 330.000 türk lirası gelir elde etmişler.
  
  peki hakemlerimizin gelirleri nasıl vergilendiriliyor? dilerseniz bu soruyu da cevaplandırıp avrupalı hakemlerimizle yola devam edelim. daha önce yazdığım vergi cenneti mi, futbol ülkesi mi? yazısından anmsayacağınız üzere süper lig tam bir vergi cenneti. avrupa’daki futbolcular gelirlerinin %40-%50 arasındaki kısımlarını vergi olarak öderken süper lig’de futbolcularımız sadece %15’lik bir vergi kesintisine uğruyorlar. 2016’da yürürlüğe giren gelir vergisi kanunu futbolcuların %35’lik vergi dilimine girmesi taslağıyla hazırlanmış fakat bu madde hakemlerin vergiden muaf tutulması ile birlikte torba yasadan çıkarılmıştı. kısacası hakemlerimizin vergi yükümlülükleri 28.02.2012 tarih ve gib.4.41.15.01-gvk -2011/11-53 sayılı madde ile belirlenmiş olup “her türlü spor yarışmalarını yöneten hakemlere yapılan ödemeler, ‘ücret’ olarak kabul edilmekle birlikte, gelir vergisinden istisna edildiğinden, vergi kesintisine tabi tutulmaması gerekir.” ibaresi hakemlerin gelirlerini vergiden muaf tutmuştur.
  
  vergi yükümlülüklerinin olmaması ve maç başı aldıkları harcırah ile net bir gelir elde eden hakemlerimizin avrupalı meslektaşları gelirleri ölçütünde %25 ila %40 arasında vergi ödese de onların kazançları da azımsanacak gibi değil.
  
  türk hakemlerinin ayrıntılı maaşları ve vergilendirilmelerinin avrupalı meslektaşları ile karşılaştırıldığı detaylı yazı için : http://plasedergi.com/...bol-meslek-hakemlik/
• 12

  avrupa’da mükemmel şekilde işlerken bizim ülkedeki ahlaksızlık yüzünden profesyonel hakemlik gelir kapısı görülmekte, hakemler üzerinde baskı unsuru olarak kullanılmakta. ilk çıktığında desteklediğim ancak desteklerken ülkenin dinamiklerini göz ardı ettiğimi düşünüyorum. çünkü ülkemizde az çok para dönen herhangi bir sektöre profesyonel yaftası yapıştırdığınızda işler daha kötüye gidiyor.
  ülkemizin iş ahlakı seviyesi de yukarı çıksın bir, ondan sonra profesyonel hakemlik de devam eder. hatta daha güzel devam eder.
  yoksa bu ülkede hala kişisel ofislerde mhk başkanı bir kulüp başkanı ile rahatlıkla görüşebiliyor, üstelik deklare edilmediği halde. üstelik ses çıkardığınızda içiniz fesat, kişi kendinden bilir işi gibi sözler duyuyorsunuz. bizim ülkeye çok bu profesyonel hakemlik falan.
• 18

  ayda 4 maça çıksa ortalama 150-200k para bu ekonomide biraz komik bence. fakat asıl sorun şurada başlıyor. bu insanlar hakem olana kadar bütün krampon, kıyafet, spor salonu vs bütün giderlerini ceplerinden yapıyorlar. aldıkları para, para değil yetmez alt seviyelerde. e biraz aklınız varsa torpil yaptırabiliyorsanız, bir kaç tanesini ağam paşam en üst seviyeye getirdiğinizde size bir borçları oluyor ödemesi bitmeyen. bizim yaşadığımız şey bu. o sövdüğümüz hakemlerin hepsi buraya çıkabilmelerinin bedelini ödüyorlar o penaltı ve kartlar ile.
  
  bıraktıklarında neden hala aynılar derseniz, o rahat hayata alıştıktan sonra dibe vurmamak için. hala oralarda kalabilmek için o çarkı döndürmeleri gerek.