26 eylül 2023 istanbulspor galatasaray maçında yapılan için konuşacaksak eleştirilecek tek bir argüman yoktur. muazzam bir organizasyon ve boş kaleye yapılması gereken tek vuruş.
hepimiz biliyoruz ki aynı pozisyon aynı açıyla tekrar gelse, icardi yüzde 99 gol yapardı ancak o yüzde 1'e denk gelince kıyamet kopuyor. futbol oyun kuralları içerisinde akıl dolu hazırlanan ve kerem'in çok iyi çıkardığı top sonucunda gol olma ihtimali, direk kullanılan penaltıya göre yüzde yüz daha fazlaydı. her şeyi geçtim bundan sonra kullanılacak her penaltıda rakibin aklına minik bir şüphe bırakması bile bunu denemeye değerdi.
yok disiplinsizlik, yok rakibe saygısızlık kesinlikle katılmıyorum. abuk sabuk frikik organizasyonlarında kimse rakibe saygısızlıktan bahsetmiyor. yeter ki verimli olsun, bence sonuç vermese de gayet verimli bir organizasyondu. dediğim gibi kaleci terse yattı ve bomboş kaleye topu yuvarlamak kalmıştı.
bu penaltı organizasyonu saygısızlıktan ziyade riskli midir, sonuna kadar daha risklidir. çünkü pası veren doğru yere çıkaramaz, topun hızını ayarlayamaz; şutu yapacak futbolcu koşamaz ya da rakip daha önce davranır o zaman köküne kadar hep beraber eleştirelim. ancak bahsettiğimiz maçta kerem-icardi organizasyonunda eleştirilecek hiçbir şey yoktur. icardi'nin panenka denemesi bana göre bundan daha fazla eleştirilmeyi hak ediyor ve bence asıl o rakibe saygısızlıktır. yalnız bu tarz denemeler gol olduğunda da tarihe geçiyor işte bu da o riskin mükafatı oluyor.
son olarak bir de bazı eleştirenler skor 3-0, 4-0 olduğunda yapalım diyor; hem saygıdan bahsediyoruz hem de savunmaya bakın! zaten buradan bile kerem-icardi organizasyonunda en azından takım nezdinde en ufak bir saygısızlıktan bahsedemeyiz. muazzam rol yaptılar ve hepimize yedirdiler. kerem'in soğuk kanlılığı, yavaş yavaş topa gelmesi; icardi'nin devamlı eğilerek olayla hiç alakası yokmuş gibi davranması, çorabını falan düzeltmesi, tam topa vuracakken geriye açılması, koşu mesafesi alması her şeyiyle çok iyi oyunculuklardı. ben sonu golle bitmese bile izlerken müthiş keyif aldım. çünkü sonunda dumura uğratan filmler gibiydi. böyle organizasyonun anlık, o an karar verilen bir şey olması mümkün değildir. öncesinde konuşulmuş, çalışılmış, hocadan izin alınmıştır. zaten maç sonunda okan hoca da bu minvalde konuştu. şu olay bile ülkede sonuç odaklılık, skor taraftarlığının en büyük göstergesi; bülent timurlenk'in dediği gibi sahanın yeşile boyanması kadar absürt bir olay varken nelerle uğraşıyoruz. adamların elleri, formaları, saçları, her yeri yemyeşildi ya izlerken ben utandım. tarihin en pahalı kadrosu sahada shrek gibi gezinsin, kimse bunu konuşmasın; en nihayetinde kaçan bir penaltıyı konuşsun. yok yaa!!!