1931
34 yaşındaki eski oyuncumuz. kendisini hiç beğenmezdim. fakat yerine gelen herkes nasıl oluyorsa kendisine rahmet okutuyor. bu abi en azından topla oynamasını biliyordu, topu arkasında, sağında solunda unutmadan top sürebiliyordu.
1932
fatih terim’in taylan, cicaldau’lu merkezle avrupa’da tur atlamasının sebeplerinden biridir.
o maçları hatırlayanlar bilir ki sacha boey ve pva inanılmaz defansif direnç katmışlardı maçlarda. sacha zaten makine gibiydi ama pva’nın marsilya maçı serisi gayet iyiydi. oyunu dar alana sıkıştırdığımız için nelsson da çok iyi gözükmüştü. geri dörtlü fiziksel olarak diri olunca zor gol yiyorsun.
pva atletizm anlamında mevcut kadromuzda davinson ve barış dışında herkesi çiğ çiğ yerdi. davinson ve barış’a da geri adım atmazdı hani.
1933
defansı sağlam bektir ama o da defansta hata yapabiliyordu, ofsayt bozuyordu, hücumda ise son kararlarında feci şekilde hatalıydı ama sonuna kadar gidiyordu, ceza sahasına dalıyordu ve skor üretme konusunda da kötü falan değildi sürekli oynayınca. son 4 yılda oynayan bekler arasında da en iyi bek kendisidir saçma sapan şekilde. kendisini yollayıp yerine adekugbe ve kazımcan ile oynamıştık hatta herkes kutlama yapmıştı gittiğine. her giden oyuncunun yerine daha iyisi geleceğini düşünmek gibi bir hataya düşülüyor, tam tersi gidenlerin yeri asla dolmuyor. van aanholt övücülük yapmak istemiyorum, çok da beğenmezdim ama elimizde olan beklerden daha iyi bekti bunu söylemek hata değil.
