• 29
    genelde icerigini begendigim, "galatasaraylilik" mesaji uzerine kurulu youtube kanali. ozellikle fenerbahce medyasi, tff'nin garip davranislari uzerine cok guzel noktalara parmak basmak konusunda cok basarililar.

    fakat 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı ile ilgili yorumlari kendilerinden bekledigim "galatasaraylilik" konseptinin cok uzaginda. evet okan buruk'un hatalari var, ancak bu denli yakip yikmak, "ilkay itiraz eder duruma, o yuzden istenmedi" gibi niyet okumak bir yana, niyet ureten yorumlari kendilerine pek yakistiramadim. belli ki okan buruk'u gozden cikaran taraftar grubuna sinyal yapilmis, acik ve direk yapilmiyor olsa da.

    fatih terim 1999'da galatasaray'da dorduncu senesi, ve sampiyonlar liginde ucuncu senesini oynuyor. kadroda bugun donup baktigimizda goruyoruz ki turk milli takiminin tarihinin en iyi takiminin %75'i filan var, uzerine hagi, taffarel, popescu var... ve gruba iceride hertha beraberligiyle baslayip, sonra 2 mac ustuste yeniliyor. siradaki chelsea maci oncesi fatih terim chelsea'yi soyle boyle yenecegiz deyip, icerde 5-0 yeniliyor. ve o kadro da galatasaray tarihinin en pahali kadrosuydu, tipki 2025'te sampiyonlar ligindeki takimlarin neredeyse hepsinin tarihinin en pahali kadrosuna sahip olmasi gibi... 2000'de neler oldugunu ben anlatmayacagim, "galatasaraylilar" cok iyi bilir.

    benim bildigim kadariyla gercek galatasaraylilik evet elestirinin hasinin yapilmasini gerektirir, haklisiniz ancak her zaman itidallidir- ve en onemlisi taraftarin gazina gelmez. en agir tondan yazilmis izleyici mesajlarini ekrana verip verip, "o kadar da degil ama hakli" diyerek bu kadar gaz vermek galatasaraylilik mi oluyor? okan buruk'a halka seslenis gibi konusmalar yapip hem de cok buyuk galatasaraylilik timsali gibi davranmak cok uyusmuyor benim gozumde.
  • 30
    garip elestirilerini surduren kanal... jakobs-apokerim degisikligini cok yanlis bulmak, "metehan'i neden atese atiyorsun?" gibi sorular, oyuncularin vucut dilinden hocaya inanclarini kaybettikleri sonucunu cikarmak, okan buruk'u her seyi bildigini sandigini ima etmekler, "soyle yap boyle yap" turu taktiksel receteler cikarmak filan...

    tekrar ayni seyi yazacagim ancak galatasaray teknik direktorune "hocam sen niye soyle boyle yapiyorsun?!" uslubuyla konusmayi samimiyet ve galatasaraylilik gostergesi degil, saygisizlik olarak goruyorum. hele ki "sen ne dedigini bilmiyorsun" gibi soylemler apacik terbiyesizlik.

    surekli ama surekli, mantikli mantiksiz gerekcelerle teknik direktor elestirerek sacmasapan bir retorige ulasmis kanal. bundan sonra takip edecegimi sanmiyorum.
  • 32
    gördüğüm kadarıyla diğer yorumcuların aksine "ya yarın bir gün işimiz düşer, belki programımıza davet ederiz, izlenmemiz artar, belki biri elimizden tutar kendimizi bir yukarı atarız" diye düşünmeyip eleştirisini esirgemeyen, aklındakini söylemekten çekinmeyenlerin sen ben gibi insanların olduğu kanal. diğerleri (sinan yılmaz hariç) özellikle son bir kaç hafta artık iyice mide bulandırıcı seviyede komik duruma düşmeye başlamıştı.
  • 37
    https://www.youtube.com/watch?v=V-tCdY56pYQ

    izleyeme başladım ama bitiremedim. neye niye bağırdıklarını anlamakta zorlandım. küfür falan ediyorlar. fenerlilere sallıyorlar sandım ama bizim yönetimeymiş.

    biz demiştik, galatasaray'ı en iyi biz koruyoruz, en iyi biz biliyoruz, biz galatasaray'ın içinde büyüdük tarz ve söylemleri beni pek sarmadı. uğur karakullukçu'nun geçmiş transfer dönemlerinde yaptığı yangın yayınına benzettim. biraz sakin gençler diyeceğim ama bizim millet sever böyle bağırıp çağıran tipleri.

    öngörü ve vizyon ise alası burada sözlükte yazılıyor.
  • 39
    "her şeyi en iyi biz biliriz" kafasındaki tutumları yüzünden, izlemeye 30 saniye bile tahammül edemediğim program.
    taraftara taraftarlık öğretirler, yönetime yöneticilik öğretirler, teknik direktöre işini öğretirler... her şeyden anlıyorlar, ama her şeyden...

    öneri vermek, fikir belirtmek farklı şey, kendilerinin takındığı üslup ise bambaşka bir şey. bir kişi, kendileri ile zıt bir fikir mi belirtti "tsıah" diye dudak kenarıyla gülerek "siz ne anlarsınız" kafasında yorumluyorlar o fikri. bunu izlemek de beni yoruyor maalesef.

    eskiden tansel taşanlar, çağlar soy ile yaptıkları programlarda goy goyları hoşuma gidiyordu ama birazcık işleri ciddileştirelim dediklerinde maalesef tahammül edilemez bir şey çıktı ortaya.

    uzun zamandır izlemiyorum, eğer bu durum düzeldiyse kusura bakmasınlar.
  • 40
    galatasaray yönetiminin maaşlı personeli, bir grup saldırgan tarafından linç edildiğinde, galatasaraylı yöneticilerin hukuk arayışları bırak 20 yaşındaki çocuğa ceza aldırmayı, dosyayı bile doğru düzgün ilerletemedi. galatasaray bu kadar ağır bir saldırı altındayken, ülkenin dört bir yanında taraftarı hedef alınırken, birilerinin çıkıp konuşmasının eleştirilecek hiçbir tarafı yoktur. hatta tam aksine, galatasaray’a saldıranlara karşı açık açık savaş veren, lafını sakınmayan insanlara destek olmak gerekir; onları eleştirmek değil.

    basında yer alan “galatasaraylı” gazeteciler ise kuyruğu kaptırmamak adına güya objektiflik oynarken, bu işten tek kuruş beklentisi olmayanların kurduğu p4 otopark kanalını sonuna kadar destekliyorum.

    devletin kanalında galatasaray’a haksız yere saldırılır, ses çıkarma.
    muhalefetin kanalında galatasaray aşağılanır, ses çıkarma.
    beın sports yayını manipüle eder, ses çıkarma.
    rakibinin yöneticisi usulsüzlük yapar, ses çıkarma.
    puanların çalınır, yine ses çıkarma.

    e peki o zaman niye galatasaraylısınız kardeşim?

    galatasaray için hiçbir menfaat beklemeden mücadele eden, arkasında avukatı, iş insanı, sponsoru olmadan galatasaray adına bir şey yapmaya çalışan herkesin yanındayım. bu savaşın içinde olmayan, şu anki ruh halimizi de anlayamaz.

    küfür duyup rahatsız olanlara da şunu söyleyeyim:
    bu süreçte küfür etmeden kendini anlatabilmek, damda çingene kovalamak kadar zor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın