• 20
    çocukluğunu benim gibi seksenlerin sonu, doksanların başında yaşayanlar kendisinin sesini mutlaka hatırlar. hani şu, ümit karan'ın vestel manisaspor'a attığı müthiş golü "van basten misin ümit karan, bu ne biçim vuruş?" diye anlatan abimizdir öztürk pekin. romantik, naif, kibar bir sunucuydu. avrupa maçında abuk subuk işler yapan kaleciye bile "ne yaptın, hata yaptın, saçmaladın" diye kibar kibar kızardı. cılız atak, kontraatak vs yoktu öztürk pekin için"... "samanalevi gibi gelişen gençlerbirliği atağı..." vardı. karla karışık yağmuru bile "güzel oyuna sulusepken eşlik ediyor" diye tanımlardı. yıllarca cine5'in, show tv'nin, show radyo'nun ve kariyerinin son dönemlerinde de lig tv'nin anadolu'nun en ücra köşelerinden yayımladığı maçların spikeri oldu; özellikle de şota, arçil, hami, ogün, abdullah, tolunay, osman, cengiz, lemi gibi isimleriyle kendi çapında iyi bir jenerasyon yakalayan trabzonspor'un...

    şimdilerde 80 yaşına yaklaşan bu naif abimizin anlayamadığım tek tanımlaması "sibop"tu. sen gel, senelerce trt 2'de "müzik yelpazesi" programını sunan sezen cumhur önal gibi maç anlat ama bülent korkmaz'ı "savunmanın emniyet sibobu" diye tanımla. gözünüzü kapatıp, hayal edin. soğuk bir gün; cine5'in sesiyle ya da show radyo aracılığıyla takip ettiğiniz maçı öztürk pekin sunuyor. gençlerbirliği'nin siyahi oyuncusu önce feti'yi, sonra bekir'i geçmiş yardıra yadıra giderken öztürk pekin ses tonunu yükseltiyor ama o sırada araya kayarak bülent korkmaz giriyor. öztürk abimiz sesinin tonunu düşürüp "son anda araya bülent giriyor, galatasaray savunmasının emniyet sibobu..." diyor. neyse ki, reyting hamdi'de "ne diyon lan sen sibop" repliği çıktı da, öztürk abimiz bu tanımlamayı bıraktı.

    yirmi sene önce tabi...
  • 22
    dönemdaşı spikerler gibi çığlık çığlığa bağırmadığından olsa gerek, gençlik zamanlarımda maç anlatımını yavan bulurdum. fakat zaman içinde, anlatımına, daha doğrusu anlatımındaki içeriğe kulak kabartınca, aslında bir pozisyonun benzersizliğini ne kadar duru ve anlaşılır şekilde aktardığını fark ettim.

    boş kaleye atılan iki gol bile birbirine benzemez. öztürk abi, o golün içindeki nüansları muhteşem tespit edebilen bir spikermiş. van basten misin ümit karan örneğinde olduğu gibi...

    bunu fark ettiğim zamanlardan beri (artık nostaljik videolarda tabii ki), hep aklıma şu geliyor: bu gol, gözleri görmeyen bir insana anlatılsaydı, nasıl bir pozisyon yaşandığını aşağı yukarı tahayyül edebilirdi.

    bu örneği hatırlatan video, genellikle trabzonspor maçlarını sunduğu için şu oldu bu arada:
    https://x.com/sosyallig/status/1923725192682987749

    pozisyonun heyecanını aktarmak spikerler için elbette çok önemlidir, ama her gol yenidir, başkadır ve biz futbolu bu yüzden de seviyoruz.

    böyle sayısız örnek vardır bu arada ve şahsen kendisinin gerçek bir duayen olduğunu geç anladığım için hala biraz üzülürüm.
App Store'dan indirin Google Play'den alın