resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:52
Uyruk:Türkiye
  • 4626
    galatasarayımızın yeni teknik direktörüdür. geçmişe sünger çekip, hep destek, tam destek modundaydım utandırmadı çok şükür. inşallah başarıyla da devam eder. ezel repliğiyle entryimizi şenlendirelim.

    beşiktaş maçı öncesi icardi okan hocayı arar.
    icardi: hocam, sana bir hikaye borcum var, değil mi? giderayak ödeşelim istersen, anlatayım mı hikayeyi?

    o.b: anlat mauro.

    i: bir gün güney amerikadayken eski bir futbolcu gördüm. amca perperişan, dünya başına yıkılmış gibi üzgün. yanına gittim. "niye böyle üzgünsün amca?" dedim. baktı "oğlum," dedi. "oğlum, beni öldürdüler".

    i: güldüm, teselli edeyim dedim. "amca," dedim "futbolu bırakan herkes ya ölmüştür, ya öldürmüştür zaten." kaldırdı kafasını, bana baktı, "mesele o değil, mesele ölmek değil, oğlum" dedi. mesele neymiş biliyor musun?

    o.b: neymiş?

    i: mesele, bir sezonda 43 maçta 34 gol atıp, süper kupada attığın 2 golle takımını kupaya taşıdığın, aynı yıl çeyrek finale çıktığın gün, en güzel hayaller kurduğun o gün ölmekmiş mesele. neymiş mesele?

    o.b: neymiş icardi?

    i: mesele ölmek değil, mesele dost bildiğin, güvendiğin takım arkadaşlarının eliyle ölmekmiş mesele. eşinin özel hayatından, aldığın maaşa, oyun stiline kadar parmakla gösterilip hedef haline getirilmekmiş mesele. işte böyle dedi o amca bana. şimdi anladın mı kimmiş o güney amerikadaki amca, hocam?

    o.b: mario sen misin?

    i: mario değil, mauro hocam. önce amcayı* öldürmüşler, sonra da olay yerinden kaçıp gitmişler.**
  • 4629
    daha yolun başındayız. hiçbir başarı kazanılmış değil. arkasındaki desteğimizi sürdürmeli ve ne olursa olsun en az 1 yıl görevine devam etmelidir. iki galibiyet alındı diye çok övmeyelim, 2 mağlubiyet alındı diye çok gömmeyelim. dünya kupası sonrası zaten ak popo kara popo ortaya çıkacak. ben destekledim kendisini, ve takımın bu ligi götürecek futbol oynadığını gördüm. hakem kıyımları olmasa lider olacağımızı da başka başlıklar altında inceledim.
    hatta 12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı için farklı şekilde övmek istiyorum. ben maç öncesi korkumu dile getirmiştim. dünya kupasına gidecek oyuncularımızın son maç konsantrasyonunu yüksek tutabilmek büyük başarıdır. nelsson ve torreira gerçekten yüksek mücadele gücü ortaya koydular. penaltı pozisyonunda özellikle torreira'nın kaçmaması bence okan hocanın mental katkılarının göstergesi. tamam torreira zaten karakterli bir oyuncu, geçmişinden de biliyorum duygusal bir oyuncu. ancak hem kendisinin hem de diğer yeni gelen billurlu topçuların bu kadar aidiyet beslemesi sadece camianın kara kaşına kara gözüne bakmaz. başlarındaki hoca, takımdaki kaptanlık, yönetimdeki sahiplenici tutum hepsi bir bileşendir.
  • 4630
    süleyman rodop'un iddiasına göre mauro icardi, wanda nara ile problem yaşadığı geçtiğimiz birkaç hafta önce okan buruk'a gitmiş ve "bana bir gün izin verir misiniz problemlerimi çözmem için" demiş. okan buruk da "1 değil 2 gün izin veriyorum, sorunlarını çöz" demiş.

    mauro icardi'nin sonrasında yükselen performansı ve aidiyetinde bu durumun etkili olduğu söyleniyor.

    okan buruk'un yıldız oyuncularla iletişimi ve genç bir hoca olduğu için onlara hocalık yapma, kendini kabul ettirme, disiplin, idare etme vb. konularda nasıl olacağı konusunda hepimizin şüpheleri vardı.

    türkiye'de şampiyon olsa, kupa kazansa da icardi, mertens, mata vb isimler için bunlar pek bir şey ifade etmez.

    tabii ki erden timur'un bahsettiği gibi karakter analizi de yapılmış transferler yapılırken, oyuncularımız insani yönden de kaliteli isimler ama ne olursa olsun insan. insan yönetimi bambaşka bir sanat.

    hocanın antrenmanlarda onlarla maç yapması, "fazla" samimi olması, takıma izin verilmesi gibi konular tamamen sonuca bağlı olarak takdir edilecek veya eleştirilecek şeylerdi.

    bir tarafta jorge jesus, igor tudor gibi tamamen disiplin ve çalıştırma üzerine kurulu bir hocalık şekli bir de okan buruk gibi daha pozitif bir yaklaşım.

    kimin haklı olduğu şampiyonlukla, saha içi sonuçlarıyla belli olacak biraz da.

    çoğunuz biliyorsunuzdur da bu icardi-okan buruk olayının benzerini inter'deyken wesley sneijder ve joe mourinho yaşamış;

    sneijder anlatıyor,

    "kötü bir dönemden geçiyorum, sanırım bu antrenmanlara da yansımış olacak ki, mourinho bana "wesley yorgun görünüyorsun sana birkaç gün izin veriyorum, karın ve çocuğunla tatile çık" dedi. diğer tüm antrenörler sadece antrenmanlar ve taktiklerle ilgili konuşurken o beni plaja yolladı. o böyle dedikten sonra 3 gün ibiza'ya gittim ve dinlendim. döndüğümde onun için her şeyi yapmaya hazırdım."

    büyük hocalık yalnızca iyi antrenman yaptırmakla, taktik bilgiyle olmuyor, bu işin büyük kısmı insan psikolojisinden anlamak ve liderlikten geçiyor.

    bütün büyük hocalara bakın oyuncuları onlar için ölmeye hazırdırlar.

    fatih terim, carlo ancelotti, jose mourinho, alex ferguson...

    dilerim okan buruk da galatasaray tarihinin fatih terim'den sonraki 20 yılına damga vuracak isim olur.
  • 4631
    bizim ülkede nasıl ot bittiğine dair ciddi bir merakım var. inanılmaz tahammülsüz bir milletiz. ligin hepi topu 13. maçına çıktığımız sezonda, neredeyse tamamen değişmiş bir takımın başına yeni geçmiş hocayı 10 haftadır göme göme bir hal olduk. şimdi başakşehir'e 7 tane atınca hocammm oldu. ben kötü maçımızdan sonra bile hocanın arkasından bir an bile çekilmedim. geçen ay yazdığım entry:

    (bkz: #3471488)

    yeni kurulan bir takımın "takım" olmak için ekmek gibi su gibi ihtiyacı olan şey maç oynamaktır. takım dengelerinin, taktiğin, dizişin yanında kim nerde nasıl oynar, hangi tandemler, kombinasyonlar birlikte daha verimlidir gibi hususları çözmek için üst seviyede maçlar oynamanız gerekir. fenerbahçe'ye nazaran yaşadığımız en büyük dezavantaj, adamlar üç kulvarda haftada 3 maça çıkıp bugüne kadar 25 resmi maç yapmışken, biz dünya kupası arasına toplam 15 tane resmi maç oynamış olarak giriyoruz. tam ritim bulmuşken yok milli takım arası, yok bay haftası derken takım inanılmaz soğudu ve o periyotta tökezledi. şimdi deneye deneye en doğru dizilişi ve takımı bulmaya başladık ve takım tekrar ritmini buldu. artık kim oynar, kim çıkar, kim girer ezberlemeye başladık. takım olma yolunda en önemli eşiğe ulaştık bence. hatırlayın 2011'de kurulan ve önündeki yıllarda bir çok kupa kazanan cl'de çeyrek final gören takım 11-12 sezonunun ilk 10 haftasında orta sahanın merkezinde sabri, eboue denemeleri yapıyordu. ujfa sağ bekte, servet stoperde falan oynuyordu, tek forvettik. sonra deneye deneye o sezonu süpürecek 4-4-2 dizilişini bulduk ve gerisi çorap söküğü gibi geldi. bu işler öyle fm'deki gibi bir anda olmuyor. çok doğal bir süreç, yaşayarak, tecrübe ederek gelişebileceğiniz bir süreç. öyle 3-5 maç oynanmışken hocayı ve her tercihini gömmeye başlarsanız klopp, pep, nagelsmann kim gelse beklentinizi karşılayamaz.
  • 4632
    zamanında dünya yıldızları ile oynamış ve teknik direktörlük kariyerinde ise dünya yıldızları ile çalışmış bir hoca. kendisinden başka "yıldız yönetme" işini iyi bilecek ligde 2-3 hoca var.

    şu ana kadar futbolcularına yaklaşımı muazzam. başarı böyle kaynaşmış ortamlardan gelir ve bizimkileri sevinci, üzüntüyü bir arada yaşayan bir takım yapmayı başarmış gözüküyor. hepsinin sosyal medya paylaşımlarından anlıyoruz ki hocayı gerçekten çok seviyor ve saygı duyuyorlar. bir teknik direktör için en zor şey kendisini futbolcuya sevdirmektir. bir gün x kişi kadroda oluyor, bir gün y kişi ama hiçbirisi hocaya kırılmıyor bu da gözleniyor.

    hocanın bana göre en büyük artısı ise galatasaray'ı biliyor olması. buranın ağırlığının ve sorumluluğunun farkında. zaten hayatının hiçbir döneminde burnu havada bir insan olmadı. kibir galatasaray'a yakışmaz. bunun bilincinde hareket ediyor. kim ne derse desin sayısız başarı kazanmış fatih terim'de söz konusu galatasaray olunca sıfır kibir gösteriyordu. okan buruk, terim'in öğrencisi ve ondan çok şeyler öğrendiğini her seferinde belirtiyor. kendisi bizim yeni efsane teknik direktörümüz olacak ben buna inanıyorum. nice zaferleri beraber yaşayacağız herkese, her şeye inat.
  • 4633
    2019 yılından beri* gelmesini istediğim adamın takımla gösterdiği uyum, oynattığı futbol, football manager'da bulunan wonderkidin gerçek hayatta dünya yıldızı olması gibi sevindiriyor beni.*
    hani hep istiyorduk* ya bir teknik adam gelsin sistem kuralım, bu adamla seneler boyu gidelim, hep şampiyon olalım ama şampiyon olamadığımız zamanlarda da bu adamdan vazgeçmeyelim. belki bazıları daha erken diyecek ama bana göre o adam bu adam.
    yaş olarak genç mi? genç.
    futbolun modern dinamiklerine hakim mi? hakim.
    hatalarından ders çıkarıyor mu? çıkarıyor.
    oyunu okuyabiliyor mu? okuyabiliyor.
    bu işin bir ekip işi olduğunu bilip kalabalık bir kadroyla mı çalışıyor? evet.
    analizin öneminin farkında mı? farkında.
    doğru yönetimle doğru insan gibi duruyor. inşallah bu maya tutar ve devam eder.
  • 4634
    şahıs kulübü olsak bizim ferguson'umuz olsun diyeceğim hocamız.

    kendisi gelmeden bir iki entry girmiştim gelmesin ya da gelsin diyebileceğim bir isim değildi, tamamen temkinli bakıyordum. çünkü gelsin diyenlerde gelmesin diyenlerde holiganca istiyordu bu temennilerini. başakşehir şampiyonluğu var ama başakşehir hakemler tarafından da destek gördü adamların lobisi var bizde uzun zamandır böyle bir durum yok. ancak oyun sağlam olacak ki şampiyon olacağız. bu sebeple kendisinin başarılı olma ihtimali bence yüzde yüz değildi. şu an ki tabloda 13 haftalık periyoda bakınca 8 maçı deplasmanda oynayan aynı zamanda hakemlere ve kurullara karşı açıkça mücadele eden bir takımla 8 maçı kendi sahasında oynayan takımın 2 puan gerisinde ve rakibimizin destekçileri malum.

    ben kendisinden şu ana kadar razıyım. inşallah bundan sonra ciddi problemler olmaz olursa da üstesinden gelir ve başarılı olur. şirket ya da şahıs kulübü olsak bu takımın taraftarı olarak bu sene şampiyon olmasa bile 20 yıl kalsın isterim ancak biliyorum ki bu sene değil 3 sene üst üste şampiyon olsa bile bir sonraki seçimde yine fatih terim'i seçim kozu olarak kullanmak isteyecek o olmasa bile seçim kozu olarak farklı davranışlar sergileyerek takımı bozacak isimler çıkacaktır. camia birliği sağlarsa 15-20 sene sonra seçim kozu okan hoca olacak muhtemelen.
  • 4635
    ne zamandır yazmayı düşünüyordum. kısmet 7-0'ın arıdınaymış. gidişatından fatih terim gidişatının izlerini okudğuum teknik direktörümüzdür.
    96-97 sezonunun başına gittiğimizde, karşımızda daha önce ankaragücü ile muazzam başarılar göstermiş, ümit milli takım ile altın jenarasyonu toplamış bir fatih terim var. galatasaray'a hoca olarak başlayacak. ancak galatasaray'da oynadığı dönemde tek bir şampiyonluğu yok. onun ayrılmasıya derval'in 14 seneik çileye son verdiği şampiyonluk geliyor. arkasından mampiyon kulüpler kupasında yarı final...
    fatih terim'i galatasaray'ın başında istemeyenler "bu uğursuzu mu getirdiniz" diye yönetime atarlanıyor. türübün karardan hoşnut değil.
    okan buruk'a gelince, galatasaarayın alt yapısından çıkmış, uefa kupasını alan kadronun içinde yer almış bir futbolcu. taraftar jardel meselesi, bosman ve intere gidiş meselesi, gitmeden önceki maçlardaki durum meselesi derken bir de üstüne türkiye'ye dönüp beşiktaşta oynası üzerine 2009'da adnan polat'ın takıma transferi eleştiri konusu olmuş bir futbolculuk kariyerine sahipti.
    taraftar 2009 yılında adnan polat'a kızgınlıklarına bir . okan transferini eklemişti.
    futbolu bıraktıktan sonra teknik direktörlük yaparken karşılaştık okan buruk ile. bülent korkmaz, ve gheorge hagi gibi tartışmasız değildi galatasaray teknik direktörlüğü öyle de oldu.
    bülent ve hagi taraftarca sevildiklerinden dolayı çok hızlı başladılar galatasaray kariyerlerine. ama okan'ın hem taraftarın beklentilerinden, hem de taraftarın bülent ve hagi tecrübelerinden dolayı galatasaray hocalığı o kadar kolay olmayacaktı. üstüne üstük galatasarayın başında tartışılması teklif dahi edilemez hocası fatih terim vardı. okan buruk bu süreçte önce akhisar belediye spor ile hem bizi hem de fenerbahçe'yi saf dışı bırakarak türkiye kupasına uzandı. sonraki yıl başakşehir'in başında şampiyonluk mücadelesi verecekti. pandemiye rağmen bütün büyük takımların dağılmasına rağmen şampiyonlulğu göğüslemiş ve o kadar kaynak ve destek aktarılan başakşehir'de onlarca hoca arasından şampiyon olabilen tek teknik adam olmuştu.
    sonra nasıl olduysa takımsız kaldı. bu süreçte galatasaray'ın başında burak elmas fatih terim'i tff'ye satmakla meşkul idi.
    fatih terim'in satılmasından sonra takımın başına limevire pardon torent'i getirdi. herkes okanın gelmesine kesin gözüyle bakıyordu.
    fatih terim'den sonra galatasaray'ın başına gelmek büyük risk, bu riski şimdiye kadar sadece lucescu kaldırabildi. epl'de alex fergison'un elinden şampiyonluk alabilmiş nadir hocalardan olmasına rağmen mancini galatasaray'ın başında zor zamanlar geçirdi. lucescu dahi fatih terimin arkasındaki yıl şampiyon olamamıştı.
    torrent ile bu risk ortadan kalktı okan hoca için. üzerine yeni yönetim, yeni anlayış, yeni takım gibi unsurlarda eklenince her şey okan hocanın başlaması için uygun hale geldi.
    küçük bir sorun vardı. galatasaray taraftarı unutmuyordu. imza attığı basın toplantısında da hataları için özür dileyince galatasaray taraftarıyla okan buruk arasında bir barış sağlandı. ama hala arada çatlak sesler vardı.
    okan hoca başladığından bu yana önce takımın oyununu oturtmaya eğildi. biliyordu iyi oynayan takım şampiyon olacaktır. şans golleriyle, hakem yardımıyla şampiyon olunmaz. ilk haftalardaki takımın tutukluğu fatih terim'in 4-0 kaybettiği fenerbahçe maçı gibi bir maça gerek kalmadan istifa isteyenleri harekete geçirmişti. hamza hamzaoğlu dışında hoca değişikliğiyle şampiyon olabilmişiz gibi...
    bir de fatih terim var. ama fatih terim'in olduğu galatasaray'ın her şartta şampiyon olma gibi bir durumu var. o bir ölçüt olmaz. taraftarın içinde aklı selim olanlar okan hocanın oynattığı oyunun gidişatını görebiliyordu. hakemler büyük sorun, tff çok daha büyük sorun idi. sonra beşiktaş maçı ve şimdi başakşehir maçı. bu güne kadar bütün hedef maçların üstesinden gelen bir hoca görntüsü var. üstelik oyun olarak da ezilmeden bunu yapıyor. ilk hafta antalya maçı nuri şahin'in geçen yıl gösterdiği performans sebebiyle hedef maçtı son dakika golü ile geçildi. trabzon maçı hedef maçtı en azından 1 puan şarttı yenebileceğimiz maçta 1 puan ile yetinsek de lazım olan 1 puanı aldık. beşiktaş maçı mutlak galibiyet gerektiren bir maçtı 2-1 oldu bizim oldu. nihayetinde fener giresun'a 2-1 yenilmişken başakşehir maçının mutlak galibiyetle sonuçlanması gerekiyordu. öyle de oldu.
    fatih terim'in yürüdüğü yol uzundu. 4 sene üstüste + uefa kupası, herkesin kümede kal tezahuratı yaptığı dönemde gelip kadıköyde şampiyonluk, sonra ucl çeyrek finaali, morinho'nun dahi sonucunu 4-1 sandığı maç.
    hep beraber izleyip göreceğiz.
  • 4636
    bu sene şampiyonluğu kaybetse dahi arkasında durulup güvenilmesi gereken teknik adam. her maçtan sonra eleştirdiğimiz ne varsa sonraki maç üzerine çalışıldığını gözlemleyebiliyoruz. şampiyonluk ve kendini kanıtlama baskısı azaldıkça daha değerli işler yapabileceğini görebiliyorum. en değerli iş ise bu oyunu daha düşük maliyetli bir takıma oynatmak olacaktır. tabi iskelette yıldızların olmasının bir sakıncası yok.
  • 4637
    iyi bir insan ve iyi bir galatasaraylı.

    başakşehir maçındaki performansı gerçekten etkileyiciydi. ideal 11'ini oturtmuş gibi gözüküyor, icardi'nin katkısı takımın seviyesini gerçekten çok yukarı taşıdı, iyi bir santrafor bütün hücumun performansını artırırken elit bir santrafor baya boost ediyor bütün takım performansını ve psikolojik üstünlük sağlıyor.

    öncelikle teknik direktörlükte insan yönetmenin payının çok yüksek olduğunu düşünenlerdenim, hele hele bizdeki gibi görmüş geçirmiş oyuncunun çok olduğu yerde okan hocanın karakterinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. nazik, kibar ve ne istediğini bilen bir adam. eminim yer yer yükseldiği ve sertleştiği de oluyordur ama bir komutan edasıyla bu oyuncu grubunu yönetemezsin. mesela guardiola'nın antreman videolarını izliyorum, adam baya arkadaş bütün oyuncularıyla; zaman zaman çok demanding ve çoğunlukla mükemmeliyetçi olduğunun da farkındayım. mesela bugün mendy'nin duruşmasına katılmış ve ifade vermiş; iyi çocuktu, saha içinde bir yamuğunu görmedim, saha dışını bilemem özel hayatlarıyla ilgilenmiyorum demiş. neyse. okan hoca'nın icardi meselesini çok iyi kotardığını düşünüyorum. hayatının en zor döneminden geçen bir adamı tekrar kazandı. icardi wanda için bütün dünyayı karşısına aldı, belki bu sene dünya kupasını arjantinin nasıl kaldırdığını izleyecek televizyondan yada arjantin. onun eksikliğini arayacak, bütün dünya adama demediğini bırakmadı, inter'den ayrıldı, ötekileştirildi her yerde. wanda'nın çocuklarına da babalık yapan ve bütün bu fedakarlıkları yaptığı kadın tarafından anlamsızca terkedilen bir adamı düştüğü yerden kaldırmak her baba yiğidin harcı değil.

    hala okan hocanın kapanan savunmalara karşı eksikleri olduğu kanaatindeyim; bugüne kadar topu ayağında tutan bir felsefeyi hiç benimsemedi ama galatasaray'da bu durumla çok karşılaşacak. öğrenmeye açık gözüküyor, ekibini sürekli genişletiyor, zamanla eksiklerini de kapatacaktır. ama dediğim gibi her şeyden önemlisi iyi bir insan ve iyi bir galatasaraylı. bu sene şampiyon yapmasa da kendisini destekleyeceğim ve kendisine sabredeceğim. maç bazlı ve anlık reaksiyon göstermeyeceğim. bu da kendime verdiğim sözüm olsun.
  • 4638
    yeni fatih terim’imiz olmayacak bu belli. en azından karakter olarak.

    imparator, özellikle 2012’den sonra, takım 3 ya da 4 fark attığında ve skor çok lazım değilse takımı ve oyunu rölantiye aldırırdı. özellikle lig maçlarında bunu uygulardı.

    görüyorum ki okan buruk öyle değil. takım 7 atmış, 8-10 atmak için uğraşıyor. özellikle maçın son bölümü takım alman panzeri gibi eze eze oynadı. son yıllarda ben bu derece rakibi rencide eden bir galatasaray izlemedim. bu yüzden pek benzemiyor imparator’a. emre sonuçta kankası, beraber galatasaray ve inter’de oynamışlar, hatta biri fener’e biri de beşiktaş’a giderek benzer bir kader ortaklıkları da var ama kankasına bile acımıyor adam. imparator olsa ikinci yarı takımına top çevirttirirdi, muslera dk 46’da falan aut atışlarını geç kullanırdı falan. maç da 0-3 ya da 1-3 biterdi. senelerdir öyle bir oyun oynadık.

    bu adam başka ama. hiç acıması yok. korkulası bir adam. bakış açısı tam bir alman gibi. rakip olsam korkardım şahsen.
  • 4639
    12 kasım 2022 basaksehir galatasaray maçında rakibi analiz doğru taktik belirleme ve mac bitene kadar atabildiğin kadar at fikriyle bana fena halde jupp heynkes 'i anımsatan hocamız. onun bayernle yakaladığı havanın bir benzerini galatasarayımızda yakalar umarım.
    edit: hans-deiter flick' i unutmuşum. bilgi için cimbomlujohnwick' e teşekkürler.
  • 4640
    atabildiğin kadar at felsefesine bayıldığım hocamız. hah işte böyle hocam ya. yok arkadaşmış yok kardeşmiş yok bacanakmış geçeceksin bunları. yakaladın mı babanın takımına bile 10 atacaksın. (bkz: 12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı) devre arasında arkadaşıma:”inşallah okan hoca, arkadaşıma ayıp olmasın deyip maçı bırakmaz.” dedim. açıkçası bundan korkuyordum çünkü yıllarca öyle oldu. üstteki yazar arkadaşın da dediği gibi fatih terim olsa “ayıp olur şimdi” deyip farkın açılmasını önlerdi. ama okan hoca sağ olsun duygusal davranmadı ve verdi coşkuyu verdi coşkuyu. çok da iyi etti.

    küçük takımlara ayıp olmasın diye 7-8 tane atmamak saçmalık. şimdi şöyle düşünelim: başakşehir fırsatını bulsa bize 7 tane atar mıydı? eğer cevabınız kesinlikle atardı veya bırak 7’yi 10 olması için yırtınırdı ise o zaman bu durumu tartışmaya bile gerek yok.
  • 4642
    hazır dünya kupası arasına girilmişken yine kendisinin başlığına geldiğim hoca. yıllardır takımın başında görmek istiyordum, kötü giderken bile başaracağını biliyordum ki hoca winner bir karakter olduğunu beşiktaş-başakşehir kısmında gösterdi. başka bir hocanın kırılıp kariyerini sekteye uğratacağı yerde yaptığı yerinde kadro seçimleri ve oyuncuları oyununa inandırmasıyla neden büyük takım hocası olduğunu gösterdi.

    kendisi gökten inmedi tırnaklarıyla kazıya kazıya geldi bu kulübün başına ve olmak istediği yerde olduğu her halinden belli oluyor. fikstürün sıkıntılı kısmını uçuyor kaçıyor denilen fenerbahçe'nin 2 puan gerisinde bitirdik. ligin ikinci yarısında sıkışık fikstülerinde arka arkaya deplasmanlar ve avrupa maçları eklenince göreceğiz bu arkadaşları. rüzgarı arkamıza almak için her şey müsait ve bu yolun sonunda hoca kariyerinin ikinci lig şampiyonluğunu kazanacak.
  • 4646
    7-0 yendiğimiz başakşehir maçını sakin kafayla tekrar izledim bugün. maç boyunca yaptığımız presi en son 2011-2012 galatasaray’ında görmüştüm. hatta arttırıyorum şimdiki galatasaray daha şiddetli basıyor 2011’e göre.

    gerek kurduğu ekiple, gerek taktik bilgisiyle bunun mimarı okan hocadır. bunları da yıldız dolu takımla beceriyor. hani yıldızların mevcut olduğu takımda söz geçiremez deniliyordu ya. görmüş olduk kim kime geçiriyor.

    artık saygı duyulması gereken teknik adamdır.
  • 4648
    çocukluk kahramanlarımızdan. onu hatırlayınca aslanın gerçekten aslan olduğu zamanları hatırlarsınız. teknik direktörümüz olduğunda sanki ben olmuşum kadar sevindim. kendisinin teknik direktörlüğü ne bülent korkmaz’a ne de hamza hamzaoğluna benzer. ikisinden de kat be kat üstündür hoca olarak. tırnaklarını kazıya kazıya bu koltuğa oturdu. kolay da gitmeyecek. en azından o parıltıyı verdiği için biz herkese gerekirse set koyacağız. belki bir fatih terim kadar kupa kazanmayacak ancak galatasaray nihayet fatih terimden sonra en güvenilir limanını buldu. bir gün galatasaray’dan ayrılacak olsa da tekrar gelip bizi bir girdaptan kurtaracağı kesinleşti. yolun açık olsun.
  • 4649
    ne yazık ki değeri yeni anlaşılan hoca.

    halbuki teknik direktörlük kariyerine bakılması yeterli olacaktı.

    okan hoca takımımızın başına geçtiğinden beri bir yapı kurmaya çalışıyor. önde baskı kuran, rakibi boğan bir takım izlettirme arzusu içinde. bunu yaparken de kalesinde az gol görmek istiyor. işin bu tarafını halletti diyebiliriz. ligde konyaspor'dan sonra en az gol yiyen takımız. çıktığımız ilk 8 deplasman maçında en az gol yiyen hoca konumunda bulunuyor.

    https://twitter.com/...H2qxGow_yT3TYQIzhsjQ

    bunun yanında takımımız ile çıktığı 15 maçta 2.20 mbp ortalamasını yakalamış. gerçekten muazzam bir istatistik. daha önceki td kariyerindeki mbp ortalamalarını şimdiden geçmiş durumda.

    -başakşehir: 76 maç (1.62 mbp)
    -çaykur rizespor: 32 maç (1.41 mbp)
    -akhisar belediye: 53 maç (1.51 mbp)
    -göztepe: 33 maç (1.58 mbp)
    -sivasspor: 11 maç (0.73 mbp)
    -gaziantepspor: 42 maç (1.29 mbp)
    -elazığspor: 33 maç (1.24 mbp)

    hoca oynatmış olduğu forvetlerden her zaman verim almıştır. bunu belirtmiştim. (bkz: #3458951).

    bu sezonda takımımız başında mauro icardi'den verim almaya başlamıştır. buda mbp ortalamasına yansımış gözüküyor. ben hala haris seferovic'ten de faydalanacağını düşünüyorum. yeter ki aynı karşılığı futbolcudan da alsın. ligin ikinci yarısında her futbolcuya ihtiyacımız olacaktır. tıpkı sol bek'te patrick van aanholt'a ihtiyacımız olacağı gibi..

    zaten şu ana kadar yaptığımız 34.06 xg'den daha fazla gol çıkartabilseydik işin rengi çok farklı olacaktı. muhtemelen dünya kupası arasına lider olarak girecektik. hatta rakiplerimize 3-4 puan fark atmış olabilirdik.

    okan hocanın arkasında duralım gerisi gelecektir.
  • 4650
    7-0'lık başakşehir maçında futbolcuları deli danalar gibi koşturmak suretiyle ya da belirli pres gücü olan futbolcular üzerinden değil, takım olarak müthiş planla ve sistematik şekilde pres yaptırmış teknik direktör. ilk 11'e baktığımızda, torreira hariç kimsenin pres yönünün ön planda olduğunu söyleyemeyiz. bu da hocanın, böyle bir oyuncu grubuyla nasıl doğru görevlendirme ile planlı pres yaptırdığını ve sonuç aldığını gösteriyor.

    ben düz futbol seyircisiyim, maç içerisinde maçın heyecanıyla bu detayları göremiyorum. fakat maçtan sonra, yaptırdığı presin detaylı analizlerini izlediğimde çıkardığı işe hayran kaldım.

    eline sağlık hocam. sana güvenenlerin güvenini boşa çıkarmadığın için teşekkürler. daha beraber gideceğimiz çok yol var, yolun açık olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın