https://x.com/...074069331226760?s=46 baştan söylüyorum, ağzına sağlık. çok doğru konuşmuş.
hiç mi eleştirmeyeceğiz tayfası yüzünden haftalardır itin deliğine sokulan teknik adamdır. arkadaşım, sen zaten eleştiriyorsun adamı. geldiğinde eleştirdin, ligin ikinci haftasındaki giresun maçı sonrası eleştirdin, sonrasında ligde tek farklı galibiyetler alıyor diye eleştirdin, 0-3 yendiğimiz fenerbahçe maçına kadar adamı eleştirdin zaten yerli yersiz. içerdeki beliktaş maçında galip gelmeseydik belki de bu adam gönderilecekti. en kötü ihtimalle stadyumda yuhalanırdı, istifaya zorlanırdı, bizde taraftarlık böyle bir şey. adam forma alıyor, kombine alıyor diye kulübün sahibiymiş gibi davranıyor. geçen sezona girmek istemiyorum bile, tarihin en iyi sezonlarından birini yaşadığımız 22-23 sezonundan örnek vermek istedim sadece, siz düşünün artık.
sen kulübün sahibi değilsin kardeşim, kimse kulübün sahibi değil: sporun doğasına aykırı eleştirilerin de kimsenin sikinde değil. hayır eleştiriyorsun zaten, sanki hiç eleştirmiyormuş gibi davranmak da ne bilim. ağlayarak bi de yazıyo biosunda “fikri gür vicdanı hür” diye. vicdana bi şey diyemem de, fikir aldığın kişiler sosyal medya fenomenleri. orda gördüğün bir eleştiriyi allayıp pullayıp buraya taşıyorsun alt tarafı. yapma gözünü seveyim. biz bizi biliriz sonuçta.
sporun ruhuna aykırı eleştiri ne demek? şimdi her takımın sezon başlamadan bir hedefi olur. nedir bunlar? kimi takım kümede kalmak olarak belirler hedefi, kimi şampiyon olmak, kimi avrupa kupalarına bilet almak, kimi de hem ligde hem hem avrupa’da başarılı olmak üzere belirler hedefi. bazen bu hedeflerden şaşılır, duruma göre yönetim, teknik adam, futbolcu değişimine gidilir, kimi zaman da umulandan daha başarılı olunur, o zaman da yönetim, futbolcu ve teknik adam grubu efsane statüsüne girer. dünyanın her yerinde bu böyledir. futbolun, hatta sporun doğası budur.
şimdi öncelikle bizim hedefimiz nedir? şampiyonlar ligine girmek, orda iyi oynamak, ligde de şampiyonluk. kısacası tüm sezonun özeti budur. şu anki konumumuz nedir? ligde 2. hafta ve fire vermedik ve avrupa’da da şampiyonlar ligi arifesindeyiz. yani aslına bakarsan hedeflerimizde bir sapma olmamış. peki bu adam neden eleştiriliyor bu kadar? bakıldığı zaman ligde üst üste 2 kez şampiyon olmuş, avrupa’da hatrı sayılır bi futbol oynamış, ligde puan ve galibiyet rekorları kırmış, derbilerde hiç olmadığı kadar başarılı olmuş bir takım var elimizde. 150-200 maça çıkmıştır takım okan buruk yönetiminde. mağlubiyet sayısı 10 falandır. bu kadar başarılıyken bu derece eleştirilmesinin nedeni nedir? adam akıllı eleştiriler haricinde şımarıklık işte. başka bi şey değil.
uzatmayacağım. takım ne zaman hedeflerinden kopar, o zaman eleştirmeye başlarız. galatssaray bu konuda zaten çok hızlı aksiyon alan bir takım. taraftar tepkisiyle doğru orantılı hareket eden bir kulüp değil. başarısızlık sonucu başkan, yönetim, teknik adam demez anında gönderir, sil baştan yapar ve yeni sezona girer. o yüzdendir ki sil baştan yaptığı her sezon sonrası şampiyon olur çünkü çabuk aksiyon alır, hele diğer takımlara kıyasla bu anormal derecede hızlıdır. yani zaten başarısız olunursa şu an taraftarın taptığı icardi’nin bile gözünün yaşına bakılmaz.
hoca’ya bu sözlerinden dolayı kızılmasın. sen adamı olur olmaz yere şımarıkça eleştirirsen, adam da başarılarını çıkarıp masaya vurarak koyar, ses çıkaramazsın. insanlar geldiği yerleri unutmamalı hiçbir zaman.
