dakika 3: ramsey göbekten sola pas, podolski şut ve gol. dakika 10: podolski tarık’tan kazandı chamberlain’e verdi, ramsey soldan girdi vurdu, gol.
dakika 20: chamberlain göbekten sola pas, podolski şut, üst direk.
dakika 22: göbekten gelen campbell sola verdi, sanogo şut, semih’in kolundan döndü.
dakika 26: podolski tarık’tan kazanıp ramsey’ye verdi, sanogo’nun şutu savunmadan sekti.
dakika 28: sanogo göbekten sola verdi, podolski vurdu sinan kornere çeldi. kornerin sonucu gol.
dün gece, sadece 28 dakikada arsenal’in altı hücumunun ve 3 golünün tamamı kendi solundan, yani galatasaray’ın sağından geldi. kaptırdığı toplar hariç hiçbir pozisyonun içinde tarık yoktu. bütün pozisyonlar onun tarafındandı. aynen, sadece bir ay önce başakşehir’in 4 golünün de tarık’ın kanadından geldiği gibi.
tabii ki dün gece tt arena’da yaşananların tek sorumlusu tarık değil... ama galatasaray’da şüphesiz bir sağ bek okumasına ihtiyaç var: mancini’nin geçen sezon elinde orijinal pozisyonu sağ bek olan 5 adam (eboue, sabri, salih, veysel ve hamit) varken sezonu o bölgede devşirme semih’le bitirmesi boşuna değilmiş galiba. üstelik galatasaray’ın “eskişehir’de o pozisyonda kim oynuyorsa transfer et” şeklindeki karmaşık(!) transfer politikası da netameli. ve gözden kaçırdıkları bir şey var sanırım: ertuğrul sağlam takımlarının bir savunma karakteri vardır ve bu karakter defans oyuncularını olduğundan biraz daha şık gösterir. bursa’nın şampiyonluk sezonunda bekler ali tandoğan ve mustafa keçeli, eskişehir’de de geçen sezonun ilk yarısında veysel, ikinci yarısında da tarık’ın bu kadar iyi gözükmesinin nedeni bu sanırım: sağlam, takımlarına bütüncül bir savunma yaptırmayı iyi beceriyor. hatlar hiç kopmadan, kompakt bir defans söz konusu olunca, bekler de pek fazla açık veriyor gibi gözükmüyor. bu sene neredeyse tamamı ikinci lig oyuncusu olan kamil-birol-berkay-kaan defans dörtlüsünün bile fena gözükmemesinin nedeni de bu. ama tabii galatasaray transfer komitesinin keskin gözleri, bu kez de son sağ bek kamil ahmet’i kaçırmaz, kim bilir!
gücü bu kadar
tekrar ediyorum, dün geceki yenilginin şüphesiz tek sorumlusu tarık değil, semih değil, yalnızca savunma da değil. galatasaray’ın geçen sezonu sancılı bitiren kadrosundan drogba (şampiyonlar ligi seviyesinde takımın yarısı) gitti ve hiç kimse gelmedi! gelen pandev, dzemaili, olcan ortalıkta yok. tarık’ın hali de ortada. bir kadrodan drogba gidiyor ve kimse gelmiyorsa, o kadro çok ama çok eksilmiştir şüphesiz.
o eksik kadronun da gücü bu kadar işte.
uğur meleke