• 19226
    “şampiyonluk için kazanmamız gereken 4 maç kaldı. bu kez bunu başaracağız”

    “san antonio bizden hoşlanmıyor. bunu tim duncan’ın son birkaç gün içinde yaptığı açıklamalardan anlayabiliyorsunuz. finalde yeniden bizimle karşılaşmak istiyorlardı, bunu da başardılar. san antonio için hazırız”

    “sahaya çıktığınızda oyununuzu oynamak zorundasınız. kendimize güveniyoruz ve onlardan çekinmiyoruz. biz de onlarla karşılaşmak istiyoruz. bunun kişisel bir şey olduğunu düşünmüyorum. onların da söylediği gibi, geçtiğimiz sezon ağızlarında acı bir tat bıraktık”

    lebron james
  • 19227
    ben bahanelerin arkasına sığınan bir insan değilim. beşiktaş'a karşı ilk maçta karşılaşmanın başında daha agresif olmalıydım, kötü bir günümdeydim ve ritmimi bulamamıştım. takım arkadaşlarım da benim oyunda olmadığım dönemde gayet başarılı bir performans sergiliyordu. bazen oyun istediğiniz şekilde gelişmeyebilir. ben her sahaya çıktığımda elimden gelenin en iyisini vermek isterim ama tabii ki bu her maçta gerçekleşmeyebiliyor. böyle durumlarda, sabırlı kalmanız ve konsantrasyonunuzu kaybetmemeniz gerekir. o maç tamamen hafızamdan silindi ve sanki on yıl önce gerçekleşmiş gibi. bir maç biter bitmez sıradaki maça odaklanmanız gerekir. o maçtan sonra ise her şey tamamen değişti. önüme bakıp diğer maçlarda takımıma daha faydalı olmaya konsantre oldum. ikinci maçla birlikte takım olarak yaptığımız şeyi en iyi şekilde yapmamız gerekiyordu ve günün sonunda da ne mutlu ki o seriden galip ayrıldık ve bir üst tura yükseldik.

    kazanmak konusunda her zaman çok kararlı olmuşumdur ve bu benim için çok önemlidir. bunu bir baskı olarak görmüyorum ancak hem bireysel hem de takım olarak omuzlarınızda çok fazla yük olduğunda ve bunu başardığınızı hissettiğinizde ister istemez bir rahatlama oluşuyor. o maçı kazanmayı fazlasıyla istiyorduk ve o basketle de bu amacımıza fazlasıyla yaklaşmıştık. o anda yapabileceğiniz tek şey gülümsemek. kariyerimde bir şeyler başardığımda bana verdiği yetenekten dolayı önce allah’a sonra da daima yanımda oldukları için aileme çok büyük şükran duyarım. o andaki gülümseme de bir rahatlama ve mutluluğun bir dışa vurumuydu diye düşünüyorum.

    her sene bir öncekinden daha zordur, şampiyonluğa giden yol çok zorlu bir yol. özellikle de geçtiğimiz senenin şampiyonu ünvanıyla oynamak daha da zordur. şampiyonluğu kazandığınızda öncelikle diğer takımlar sizi yenebilmek adına kendilerini daha iyileştirmeye çalışırlar. bu tabii ki size duydukları saygının da bir göstergesidir ancak bilirsiniz ki bir sonraki sezon önceki sezondan çok daha zor olacaktır. tabii ki amacımıza ulaşmak adına konsantrasyonumuzu yitirmemeliyiz ve kazandığımız başarıyı korumak adına da elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. her sene daha da zordur fakat benim adıma da daha fazla anlam kazanır. şampiyonlar kazanmaya odaklanırlar ve hepimizin bunu idrak etmesi gerekiyor. sadece bu da değil, bu sene takımda geçen sene bulunmayan bir çok yeni oyuncu var. o yüzden de bu aslında hepimiz için yepyeni bir sene ve bu takımla da play-off döneminde ve özellikle de maçın kritik anlarında bir arada kalmamız çok önemli. bunun kolay olmayacağını hepimiz biliyoruz. bazı anlarda duruma göre iki kişiyi birden savunmanız, bir top için yere atlamanız gerekebilir. kazanmak adına bunları yapmamız ve her şeyden önemlisi bir takım olarak bir arada kalabilmemiz çok önemli.

    birkaç ay önce galatasaray dergisi'nde de söylediğim gibi üst üste şampiyonluklar kazanmak çok önemli bir onur ve başarı olur. beni de çok mutlu eden aslında bu. böyle bir konumda olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum, her şeyden önemlisi buna minnettarım. ama tabii ki bu çok fazla çalışma ve fedakarlık gerektiriyor ve bu konuma gelebilmek için de takım olarak hepimiz birbirimize karşı bir takım fedakarlıklarda bulunuyoruz. buna en iyi örnek, bir oyuncunun az süre alması verilebilir. bu, kendi oyununu ve dakikalarını başka bir takım arkadaşınla paylaştığını gösterir ve bu da bir fedakarlıktır. başarılı olmak hiç kolay değildir ve bu dört veya beş oyuncunun yapabileceği bir şey değildir. başarılı olmak için takım olabilmek çok önemlidir. antremanlarda birbirinizi zorlayarak daha iyi hale getirmeniz gerekir. ben şu anda kazanmak için çok motiveyim. beni buraya bir işi yapmam için getirdiler ve hem işime hem de kulübe ve taraftarlara karşı olan sorumluluklarımı yerine getirmek adına elimden gelenin en iyisini yapmam gerekiyor. bunun dışında da, geride bırakacağınız miras çok önemlidir. bu işi bıraktığınızda insanların sizi nasıl hatırlamasını istiyorsunuz? kendim, ailem, kulübüm ve takım arkadaşlarım için oynamam dışında ben her zaman bunun için mücadele ederim.

    galatasaray ve taraftarları için en iyisini yapmaya çalışıyorum ancak ileride ne olur gerçekten şu an bunu söylemek çok zor. kontratımın şartları gereği, kulüple sezon sonunda oturacağız ve gelecek sene ne olacağına dair görüşeceğiz ve buna göre ortak bir karar vereceğiz. ben kendi adıma en iyi kararı vermek zorundayım, keza kulüp de aynı şekilde gelecek adına en iyi kararı vermek isteyecektir. neler olacağını sezon sonunda göreceğiz. şunu söylemek istiyorum, şüphesiz, kariyerimin ve hayatımın en iyi iki senesini burada geçirdim. burada beni her ne koşulda olursa olsun destekleyen taraftarlara çok müteşekkirim.

    carlos arroyo
    http://www.galatasaray.org/...rkek/haber/20372.php
  • 19228
    "playofflar başlamadan önce şampiyonluk unvanımızı korumak için tüm gücümüzü, konsantrasyonumuzu playofflara vereceğimizi belirtmiştik. aslında playoffun ilk maçı olan beşiktaş önünde de iyi bir ilk devre oynamıştık. zannediyorum 13-14 sayı da öne geçmiştik. ama bir anlık gevşeme ve rakibimizin, özellikle lofton'un sıra dışı basketleriyle o maçta bir şok yaşayıp kaybetmiştik. arroyo'nun da bir sakatlığı vardı, devreye girememişti. biz o gün kaybederken bile diri ve istekli bir görüntümüz vardı. nitekim ondan sonraki maçlarda, maçları daha da ciddiye alarak hep takım halinde çok iyi odaklanma sağladık. her maça ayrı bir final havasında oynadık. öyle de oldu. playofflardaki maçlarımız çok çekişmeli geçti. sert maçlar oynadık, beşiktaş ve banvit ile. ve bu bizi takım olarak yeniden euroleague'deki seviyemize, havamıza getirdi. sonunda da finale ulaştık.

    şöyle de bir gerçek var; beşiktaş sezonun ikinci devresinde oynadığı 15 maçta sadece iki mağlubiyet alarak playofflara başlamış olması o seriyi sert bir seri haline getirdi. banvit zaten ligi domine eden bir takımdı. 30 maçta iki mağlubiyet aldı. ilk turda tofaş'ı 2-0 ile geçti. bu açıdan oldukça zorlu bir yoldan finale geldik. tabii bizim istemiğizle gelişen bir durum değildi. sezon içinde yaşadığımı sakatlıklar, sıkıntılar, euroleague'in bize verdiği yorgunluklar sebebiyle dördüncü sırada bitirmek durumunda kaldık. her işte bir hayır var. biz bu iki eşleşmeden çok sert maçlar oynayarak finale hazır bir şekilde geldiğimizi düşünüyorum"

    "bu seviyelerdeki takımlar için iç ve dış saha çok farklı olmaması gerekir. biz bu sezon euroleague tecrübemizle deplasmanda maç kazanmaya alıştık. euroleague'de çok kritik zor deplasmanlardan galibiyetle ayrılmayı başardık. zaten bu galibiyetlerle istanbul'a döndüğümüz için ilk 8 takım arasında yer aldık. aynı şekilde playoffta da bizi finale getiren çok değerli iki deplasman galibiyeti elde ettik.

    kazanmamız gereken yerde kazandık. takımımızın içeride veya dışarda oyun olarak farkı bulunmuyor. ancak bir gerçek var ki abdi ipekçi'de oynadığımız maçlarda müthiş bir atmosfer oluyor, taraftar ayrı bir motivasyon ekliyor takıma. fenerbahçe ligi ikinci bitirdiği için olası durumda bir ekstra maç oynama avantajı onlarda olacak. ilk iki maç orada başlayacak. maçları tek tek düşünüyoruz, prensip olarak. final serisi oynuyoruz, her maç kendi içinde bir final. şu andaki en büyük konsantrasyonumuz ilk maç üzerine. maçları oynamaya başladıktan sonra takımlar birbirini daha iyi tanıyacak. teknik-taktik bir sürü faktörler devreye girmeye başlıyor. ilerdeki maçlara sonra bakacağız. ilk olarak salı gününe odaklanacağız"

    "artık sezonun sonuna geldik. bugüne kadar bütün rotasyonlarımızı kullandık. bundan sonra maç kazanma üzerine yoğunlaşacağız. maç gelir belki bir oyuncu 40 dakika oynar, maç gelir belki 20'şer dakikaları paylaştırırız. felsefemde hep o anki durumu düşünmek var. banvit maçında da gelişim benzer oldu. özellikle ikinci devrenin tamamını neredeyse aynı beşle oynadık. yine böyle olabilir veya daha çok rotasyon olabilir. maçların gidişatına göre karar vereceğim"

    "antrenörlük kariyerine bakıldığı zaman obradovic gerçeğini göz ardı edemeyiz. sonuçta dünya futbolunda mourinho gerçeği varsa basketbolda da obradovic gerçeği var. ama dünya futbolunda mourinho dışında da birçok değerli antrenör var ve başarılı oluyorlar. hatta kimin ne zaman kazanacağı belli olmaz. türkiye ligi'nde son 6 sezonda beşinci finalimi oynayacağım. biz de bugüne kadar hem burada hem avrupa'da yaptıklarımızla avrupa'nın sayılı antrenörleri arasında gösteriliyoruz. bu seviyelerde kim daha iyi form tutabilirse kazanmaya takın taraf oluyor. mutlaka antrenörlerin teknik-taktik savaşı da olacak. sporda geçmişe saygılı olmalıyız ama bununla da yaşayamayız. dün dündür bugün bugündür ve yarın başka bir gün olacaktır. david blatt efes'i çalıştırırken kaç defa yendik burada. rusya ile avrupa şampiyonu olmuştu, şimdi de euroleague şampiyonu oldu. burada önemli olan fenerbahçe ülker ve galatasaray liv hospital, euroleague takımları. her iki takımda da çok iyi oyuncular var. iki takımın başında da bu takımları çok iyi yöneten iki hoca var. zaten bunun neticesinde iki takım şu anda finaldeler"

    "taraftarımız bu sezon hem euroleague maçlarında hem derbi maçlarında müthiş bir itici güç oldular. ve hakikaten artık basketbol maçını bizimle beraber yaşıyorlar. çok güzel bir duygu bizim için de. sahada sanki onlar da oynuyormuşçasına yaşıyorlar. daha önce de söyledim; şu anda avrupa'da maccabi'yle birlikte basketbolu en yoğun hisseden, maça en fazla etki edebilen, bilinciyle ve coşkusuyla maça ortak olabilen seyircimiz var. bu da beni açıkçası çok mutlu ediyor"

    ergin ataman
  • 19229
    “erkan zengin için böyle bir fiyat (9 milyon euro) belirlemedik. bize gelen tekliflere de henüz yanıt vermedik. uefa’nın avrupa kupaları için vereceği kararın ardından erkan’ın satışı için nihai kararı alacağız”

    “trabzonspor ve fenerbahçe’nin oyuncuya ilgisi var. galatasaray’da erkan zengin’i istiyor”

    eskişehirspor basın sözcüsü bekir sıtkı saraç
  • 19230
    "kendime zaman ayırlmaya ihtiyacım var, kendime vakit ayrılmam gerekiyor. kafa olarak çok yoruldum. ülkemi de çok özledim. bu sene hayal gibi bir sezondu muhteşemdi açıkçası. çok zor bir şampiyonluğu kazandık. muhteşem bir şampiyonlar ligi şampiyonluğunu da kaybettik. çok çalıştık ve içimizdeki egoyu sakladık."

    "bunlar olurken bana dua eden türk halkına çok teşekkür ediyorum. kupalar, şampiyonluklar başka bir şey ama dışarı çıkınca 60 yaşında teyze elinde poşetle geliyor sana çok dua ettik diyor. ben ülkemi temsil etmek ve o bayrağı taşımak istiyorum. bunlar kuplardan ve madalyalardan çok daha önemli."

    "oynayamamak çok kötü bir şey. en ufak bir ihtimal olsa ben sahada olurdum. ben her zaman tevekküllü olan bir insanım. allah böyle takdir etti. o gün benim oynamamam takım için daha faydalıydı. koşmayan ve yüzde 50'siyle oynayan bir arda faydalı olmayacaktı. hala uyklarımın içinde şampiyonlar ligi finalini görüyorum o travmayı atlatamadım hala. lizbon'u unutlamıyorum."

    "55-56 arkadaşıma bilet hediye ettim. sahaya çıktığımda kimseye bir şey söyleyemedim. boğazım düğüm düğüm oldu. kendimi toplarlamak için sahaya çıktım. insanın burnunun direği sızlar ya öyle... koltuğa çöküp kaldım."

    "ben gözümün gördüğü şeyden korkacak adam değilim. biz hep yürekle oynardık. ama işim içinde yürekle mantığı birleştirmeyi öğrendik. barcelona gibi bir takımdan gol yememek çok önemliydi. hayatımın en güzel günüydü. la liga şampiyonu olmak..."

    "ahmet bulut'la şöyle bir ilişkimiz var. sen işini yap der. 2017'de kontratım var. la liga şampiyonu olduk ve şampiyonlar ligi'nde final oynadık. ama bu konu ile ilgili bilgi isteyen ve konuşmak isteyen varsa ahmet bulut orada. sadece bana değil bütün takıma teklifler var. benim için en önemli kriter mutluluk. ben çok sevdiğim şeylerden de mutlu olamadığım için ayrıldım."

    "bir gün dönersek, bizi kabul ederlerse yuvamız olur. o günkü şartlar aile, gelecek ne getirir bilmiyoruz. biz profesyonel oyuncular neler olacağını bilemeyiz. galatasaray bizim sevdamız."

    arda turan
  • 19231
    "çocukken, arjantin futbol federasyonu (afa) tarafından milli takıma çağrılmayı beklerdim. gayriresmi olarak ispanya için oynamam da teklif edildi ama her zaman ülkemin takımında oynamak istediğimi söyledim. çünkü üstümde görmek istediğim renkler, arjantin bayrağının renkleriydi"

    "halkımı sevindirmek istiyorum. çünkü arjantin, benim ülkem, ailem, kendimi ifade ediş biçimim. insanlar neden ispanyol aksanını tercih etmediğimi soruyor. cevabı basit: istemediğim için. ülkemle özdeşleşmek istediğim için de denilebilir"

    lionel messi
  • 19232
    "başarili bir sezon demek mümkün"

    "hoca değişiminden, şampiyonluğa yaklaşık kaybetmeye kadar çok şey yaşandı. baktığın açıya göre, galatasaray başarılı da, başarısız da değerlendirebilir. eğer şampiyon olamadıysa başarısız demek mümkün. ama devler ligi'ne gidiyoruz, türkiye kupası'na gidiyoruz, bütün branşlarda şampiyonluğa koştu. oradan baktığında galatasaray başarılı bir sezon geçirdi demek mümkün."

    "değişim tabii ki sancili oldu"

    "takımın hoca değiştirmesi oldukça sancılı bir operasyon. kaldı ki değiştirdiğiniz hoca, fatih terim gibi galatasaray tarihine damgasını vurmuş bir isim olursa, tabii ki sancılı olmuş. mancini ülkeyi, takımı tanımadan aldı ve ligi 2. bitirip, türkiye kupası'nı da aldı. ben hocanın iyi bir sezon geçirdiğine inanıyorum. sadece lucescu değil, spekülasyon türk spor basınında çok yapılan bir şey. ortada fol, yumurta yokken senaryolar yazılıyor. sabah uyandım telefona baktım, gazeteci arkadaşları lucescu ile yemek yemişsiniz diyor. tabii ki gerçeği yok."

    "başkan 'çilek mevsimi kapandi' dese de..."

    taraftarın kimin geleceğini merak etmesi normal, ben de merak ediyorum. kimin geleceğinden öte, genel transfer politikası ile ilgili konuşabiliriz. mali durum nedeniyle çok açılmamayı düşünüyoruz. ancak elden çıkaracağımız birkaç oyuncu sonrasında, isim yapmış, yarar sağlayacak bir isim için çalışmaları sürdürüyoruz. başkan "çilek mevsimi kapandı" dese de, galatasaray'a yakışacak, isim yapmış bir oyuncu alacağımız kanısındayım.

    yabanci kararina yine tepki...

    şu anda bir dengesizlik var. federasyonun böyle bir karara imza atacağına inanmamış olmak bizim hatamızdır. bu federasyonun ne yapacağını düşünmekten vazgeçtik. mantıklı hareketler yapmıyorlar. türk futbolunun layıkı ile temsil edecek isimler gelirse, bu federasyonu başımızın üzerine koyarız.

    fenerbahçe ile oynanacak final..

    galatasaray ile fenerbahçe'nin final oynaması hep heyecanlıdır. kadınlar maçında istenmeyen olaylar oldu, umarız bu sefer böyle olaylar görmeyiz. yöneticiler aklı selim davranırsa taraftarlar böyle hareketlere imza atmaz.

    "4. yildizi talihsizliklerden dolayi kaçirdik"

    galatasaray önümüzdeki sene 4. yıldızı alacaktır. bu sene bazı talihsizliklerden dolayı 4. yıldızı kaçırdık, çok yaklaşmışken kaçırdık. bu sene aynı hataları yapmayız.

    selçuk, burak, muslera'nin sözleşmesi...

    "türkiye'nin en iyi yerlileri galatasaray'ın kadrosunda. tabii ki hak ettikleri değeri vereceğiz. layık olana, hak ettiğini vermeye çalışıyoruz."

    kombine satişlarina yönelik...

    "kulübün sıcak para ihtiyacı açısından kombine satışı çok önemli. beklentimiz aynı satışların gerçekleşmesi. ancak bu passolig ile bu nasıl olacak, bilemiyorum."

    "gönlüm devler ligi kupasindan yana"

    "galatasaray'ın hedefi her zaman en iyisidir. benim gönlüm şampiyonlar ligi kupasını almaktan yana. galatasaray'ın en iyi yere kadar gitmesi türkiye'nin de gururudur."

    "mancini, 'ben ne yaptim' diyordu"

    "taraftarların tepkisi duygusaldı. terim'in gidişinden, mancini'nin sorumlu neden tutulduğunu da anlamadım. o da anlamadı zaten. "ben ne yaptım, bana neden bağırdılar" diyordu."

    "başkan 2016'dan sonra olmayacak çünkü..."

    "başkan 2016'dan sonra olmak istemeyebilir, anlıyorum. g.saray başkanlığı dünyanın en zor işlerinden bir tanesi. onun da büyük bir işi var, devam ettirdiği. arkasından gelen genç başkan adaylarına yol açmak istiyor. bence tutarlı bir beyanattı. son dakika demektense, şimdiden 2016'dan sonra yokum demek kendisiniz hazırlayın ve yarışın mesajı vermektir."

    sukru ergun
  • 19234
    ''galatasaray, avrupa'da başarılı olmayı kendisine görev bellemiş. sürekli bir şeyler yapmaya çalışıyor. kupalarla, çeyrek finallerle ülkenin adını dünya'da duyuruyor. fenerbahçe de, başarılı olan galatasaray'ı yensek bize yeter diyor. bakış açıları bu. sen mi büyük kulüpsün? değilsin kardeşim. büyük falan değilsin...''

    (bkz: erman toroğlu)
  • 19235
    ''bugünlerde futbolcuları yönetmek gelişen teknolojiyle zorlaştı. boş zamanlarında hepsi teknolojik aletlerle meşgul. bu aşırı teknoloji onları toplumdan uzaklaştırarak, daha egoist bir hale getiriyor. daha az paylaşıyorlar, daha az konuşuyorlar ve bunlardan da önemlisi oyunculara yüksek maaşlar veriliyor. asıl problem, oyunculara henüz bir şeyler başaramadan böyle büyük paralar vermek.''

    (bkz: didier deschamps)
  • 19236
    "baskı umrumda falan değil. bütün öğleden sonra playstation oynayıp akşama dünya kupası kazanmış adamım ben."

    "tekerlekten sonra playstation gelmiş geçmiş en iyi icat. ve ilk çıktığından beri barcelona'yla oynuyorum. son birkaç yılda kaç sanal maç yaptığımı hatırlamıyorum bile. ama sanırım gerçekte oynadığım maçların dört katı falan olmuştur."

    "istanbul'daki şampiyonlar ligi finalinden sonra futbolu bırakmayı düşünmüştüm. çünkü, istanbul'daki o günden sonra artık hiçbir şeyin benim için anlamı kalmamıştı."

    andrea pirlo
    * (u: başbakan :()
  • 19237
    "arda müthiş bir çocuktu. hislidir. bir gün daralmıştım, rutubetli bir evdeydik. bu evden ne zaman kurtulacağız diye söyleniyordum. o sırada hakan şükür’ün maçı vardı televizyonda, onu izliyordu. hakan, avrupa’da forma giyiyordu ve gündüz saatleriydi. arda bana dönüp neden ağladığımı sordu. sonra televizyonu gösterip, anne bir gün ben de hakan şükür gibi olacağım, sizi kurtaracağım, merak etmeyin dedi.

    bir de ilk seçmelere gittiğimiz günü unutamıyorum. o gün 8 numaralı çocuk yırttı diye konuşuyorlardı. o benim oğlum, o benim oğlum diye çığlık attım. o gün, her şeyin başladığı gündü.”

    arda turan'ın annesi yüksel turan.
  • 19238
    "önemli olan, vatanına hayırlı evlat, hayırlı insan olmak. inançlarını saklayan bir insan da değilim. namaz kıldığım için yöneticiler tarafından eleştirildiğimi biliyorum. yabancı oyuncu sahaya çıkarken, istavroz çıkarıyor. o onun doğrusu, bu da bizim doğrumuz. o da dua ediyor, biz de namaz kılıyoruz. yabancıya bir şey yok, biz namaz kılıyoruz diye eleştirildiğimiz zamanlar oldu. olmaz, bu bir inanç meselesidir. herkes birbirine saygılı olacak. bir görüşüm var tabii ki... her kesimden arkadaşım var. özgürsek, laik bir devletsek, cumhuriyetçi bir ülkeysek, isteyen başörtüsünü de takar, isteyen mini eteğini de giyer. önemli olan herkesin birbirine saygı duymasıdır. vatan, milletin siyaseti olmaz ağabey. bu ülke hepimizin."

    "olcan için devreye girmem söz konusu değil ama şöyle bir şey var, eğer olcan ayrılmak isterse, tabii ki bize gelmesini isterim."

    tolga zengin

    helal olsun, herkes şu kafada olsa ülkede kin, nefret vs olmaz, saygı ve hoşgörü içinde güzel bir yaşam süreriz.
  • 19241
    “caner’in bir gün bizde forma giyip giymeyeceğini şartlar gösterir. ayrılan oyuncularımızın bize geri dönmesi çok görülmemiş bir olay değil”

    “bizce oyuncunun galatasaray’dan nasıl ayrıldığı önemlidir. caner’in fenerbahçe’deki performansının bizdekinin önüne geçmesinin takımla ilgili olduğunu düşünmüyorum. söz konusu oyuncunun o yılki performansı, o yıl içinde bulunduğu şartlarla ilgili. fiziksel ve mental kondisyonuyla ilişkili bir durum”

    şükrü ergün
  • 19242
    yabancı sayısı serbest bırakıldığında türk futbolcuların değeri daha da düşecektir. milli takımlar açısından da zor olacaktır.

    (bkz: selçuk inan)

    yazar burda demek istiyor ki; zaten yeteneksizin tekiyiz bir de yabancı sayısını sınırsız yaparsan bu aldığım parayı rüyamda göremem. oh ne güzel yılda 10 trilyon kazanıyorum kimse karışmasın yabancı olayına.
  • 19243
    "çok fazla yorum yapmak istemiyorum bununla ilgili. buraya gelen çoğu yabancının 6+0+4 kuralından dolayı kadroya girememesinin sıkıntısını yaşadık. bence yabancı futbolculara kriter konmalı. yani milli olma sayısı ya da yaş sınırı gibi. bir taraftan baktığınızda yabancı sınırı serbest bırakıldığında türk futbolcularının değeri daha da düşecektir. milli takımlar açısından da zor olacaktır. ben size forvet desem şuan üç tane sayabilirsiniz. ama 10 yıl forvet sayın desem hakan şükür, necati ateş, ümit karan, fatih tekke, zafer biryol, ahmet dursun, ilhan mansız gibi isimleri aynı anda söylersiniz. bunun dengesini kurmak çok kolay değil."

    selçuk inan

    büyük yeminim vardı bu başlığa yazmayacaktım ancak keyfe göre koca açıklamadan tek cümle alıp insanları hedef göstermek doğru değildi. lafımı yedim ama iyi bir şey için yedim.
  • 19245
    "insanların gözündeki 'kötü adam' imajını değiştirmek istiyorum. çünkü bu imaj, benim asıl kişiliğimi yansıtmıyor. bunu değiştirmek istiyorum çünkü hakkımda yazılanlar hoşuma gitmiyor. bazen sahada futbola olan tutkunuz ve hırsınız yüzünden daha sonra pişman olabileceğiniz şeyler yapıyorsunuz. geçtiğimiz yazdan beri değiştiğimi ve bu konuda örnek alınacak bir tutum sergilediğimi düşünüyorum. ben bir profesyonelim ve bu yolda devam etmek istiyorum

    luis suarez
  • 19247
    "gerçekleri kendim yaşiyorum"

    göreve geldiğim vakit kendimi mutfağa girmiş bir aşçı olarak gördüm. dolaplarda ne var bunları öğrenmem zaman gerekti. sonra bunlardan ne tip yemekler yapılabilir, müşterileri nasıl mutlu edebiliriz… bizim müşterilerimiz taraftarlarımız. göz açıp kapayıncaya kadar zaman çabuk geçiyor. 24 saat 365 günlük bir çaba. beni en çok mutlu eden bu. bir yönetici gerçekleri kendisi yaşar ama rüyalarını başkasına yaşatır. ben rüyalarımı taraftara yaşatmak için buradayım ama gerçekleri de kendim yaşıyorum.

    "benden sonraki yöneticiler..."

    sakin kalmak galatasaray'ın tavrı. bizim camiamız senelerdir hep karşı taraftakine saygı esastır. biz bir camiayı temsil ediyoruz. camianın gücü sayılarından değil yarattıklarından belli olur. yöneticinin görevi olduğu yeri hazmetmektir. biri oturduğu koltuğun ona bir şey kazandırmayacağını, sizin o koltuğa bir şeyler katmanız gerektiğini bilmelisinizdir. galatasaray'a bana bu görevi verdiyse elimden gelenin maksimumunu vermem gerektiğini bilirim. önümüzdeki yıllarda benden sonraki yöneticilerin de bu düşünceyi devam ettirmesi gerekiyor.

    "bizim başarisiz olma olasiliğimiz yüksek"

    yarışma sadece sahalarda olmuyor. biz örnek olmak durumundayız. benden evvel bazı saygın kulüplerin yöneticileri yabancı sınırına müdahale etmek istediler ama biz daha çok etki etmek istedik. bizi yöneten kurumlar var. bizim üstümüzde bazı kurumlar var federasyon gibi. maalesef biz burada ayağıma çelme atılmış hissediyoruz. önemli olan galatasaray'ın marka değeri değil, türkiye'nin marka değeri. türkiye'nin marka değerini dışarıda aldığımız başarılarla elde edebilirsiniz. buna dünyanın her yerinde devletler yardım eder. kanunun imkan verdiği nispette sular bu başarıyı. biz ise kurutma yöntemini seçtik. biz real madrid ile oynuyoruz 10 yabancı oyuncuları var 1 ispanyol. o, 10 yabancı oyuncu dünyanın en iyi oyuncuları. ben kendi oyuncularımı türkiye'den seçmek zorundayım. benim seçme saham son derece kısıtlı. bu yüzden böyle bir yarışmada bizim başarısız olma olasılığımız çok yüksek. galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş kaybedince türkiye kaybediyor. bu algıyı bu şekilde yönetmek ve duyurmak lazım. bunu yapmadığınız sürece bizden başarı beklemek çok zor.

    "galatasaray'in bir numarali yetkilisi olarak..."

    federasyonu bir anlık unutalım. kendi aramızda baktığımız vakit bahsettiğimiz kulüplerin hepsi saygın müesseseler milyonlarca taraftarları var. biz onlarla işbirliği içinde olmaktan her zaman mutluluk duyduk. bu ilişkileri karşılıklı saygı içinde yürüttüğünüz sürece biz de kazanacağız türkiye de kazanacak. önemli olan bu anlayışı masada gerçeğe dönüştürmek. bunda son derece samimiyim. bunu ancak birbirimize dostça yaklaşarak yapabiliriz. galatasaray bu konuda her zaman öncülük etmiştir. eğer benim için endişeleri varsa ispat etmeye hazırım. her zaman şeffaf bir anlayış içindeyim.

    belki bir iki kişi bu konuda tereddüt edebilir. soru sorabilirler bize veya kendilerine. ama başarılı olacağımıza inanıyorum. ben galatasaray'ın 1 numaralı yetkilisi olarak bu konuda topluma söz vermekte bir zarar görmüyorum.

    "federasyon hakkinda izlenimim negatif"

    ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. bugüne kadar ki federasyon hakkındaki izlenimim negatif. her defasında yanlış kararlarla karşılaştık. galatasaray stadı 3 yıldır kapanmadı son ayda 2 kez kapandı. kenarda köşede 6 kişinin 7 saniyeyi bulan bir küfür vs… böyle bir işlem 55 bin kişinin haklarını zedeler hale geldi. biz kulüplerin çok büyük yükümlülükleri var. biz vergilerimizi ödemek yükümlülüğü içindeyiz. biz para kazanmak üzere kurulmadık biz kamuya hizmet etmek için kurulmuş bir müesseseyiz. biz sanki dışarıdan bir kara borsacı muamelesi görüyoruz. federasyon da devlet de böyle görüyor. buna karşı reaksiyonumuz bazen sert olabiliyor. bu da heralde anlayışla karşılayabiliriz.

    federasyonun görevi türk sporunu yüceltmek. yurt dışındaki marka değerini arttırmak. başarılı bir kulüp varsa ona gerekli desteği vermek. bunun kulüpçülükle alakası yok. bunu da birisi önde koşuyorsa ona destek vermek demektir. bugün galatasaray ya da fenerbahçe olur beşiktaş olur trabzonspor olur... bu kulüpler türkiye'nin önemli camiaları. onlar da bizim gibi kamu hizmeti yapıyorlar. bugün galatasaray'ın başına gelenler onların da başına gelebilir. diğer kulüplerin bunların önünü kestik diyeceklerini düşünmüyorum ama federasyonun bu düşüncede olduğu çok açık.

    tff'nin devamlılığını biz galatasaraylı olarak bunu tek başımıza yönlendiremeyiz. biz tff'nin devamı yönünde bir oy kullanmayacağız. bu eşyanın tabiatına aykırı. tff'den bugüne kadar görmüş olduğumuz her türlü davranış galatasaray'a karşıydı. emin olun bir sürü kulübe de, türk sporuna karşı davranışları vardı. ben şu takımı bu takımı tutuyor demeyeceğim. tff'nin türk sporuna hizmet etmek için kurulduğuna inanırsak, 3 senedir böyle bir hizmet yok. teker teker kişilere baktığınız vakit sevdiğim insanlar ama bir araya geldikleri vakit başarılı sayılamazlar.

    muhakkak ki bir sebep vardır ama ben bunun arkasında kasıt aramadım ama buldum. iyi niyetle yaklaştık. heralde herkese gelen bir düğün dernek bu dedik. ama öyle değil bu iş. bu sadece en başarılı olan kulüplere karşı kullanılan bir silah. siz bize ya bağlanacaksınız ya da bu sopayı yersiniz gibilerinden. stadlarda alınan karalarlar ve 5+3 kararı böyle. ben 3 yabancıyı benchte oturtursam oynatma şansım sıfır. 3 yabancının bana bir yararı yok. aynı pozisyonda 2 yabancıyı bulundurmayacağıma göre... sistem kökeninde 5+0...

    federasyonun görevi türk sporunu yüceltmek. yurt dışındaki marka değerini arttırmak. başarılı bir kulüp varsa ona gerekli desteği vermek. bunun kulüpçülükle alakası yok. bunu da birisi önde koşuyorsa ona destek vermek demektir. bugün galatasaray ya da fenerbahçe olur beşiktaş olur trabzonspor olur... bu kulüpler türkiye'nin önemli camiaları. onlar da bizim gibi kamu hizmeti yapıyorlar. bugün galatasaray'ın başına gelenler onların da başına gelebilir. diğer kulüplerin bunların önünü kestik diyeceklerini düşünmüyorum ama federasyonun bu düşüncede olduğu çok açık.

    "melo bize ve türk futboluna faydali olacak"

    daha evvel bir röportaj vermedim bir fair play toplantısında bir cümle basına fazla değiştirilerek çıkartıldı. felipe melo her şeyden evvel galatasaray'ın en başarılı oyuncularından biri. yaşayarak oynayan bir oyuncu. 90 dakikayı dolu dolu oynuyor. böyle bir oyuncunun her geçen dakika adrenalinle yüklenmesi kadar doğal bir şey yok. reaksiyonları bazen sert olabilir. ayrıca dünyada futbol bu kadar yumuşak oynanan bir oyun değil. türkiye dışında daha sert. bu çocuklar yurt dışından geliyor. melo ve brezilyalılar futbolu sokaktan öğrendiler. bu kültürün arkasında yaşama ayakta kalma iç güdüsü var. bu içgüdü saha yansıyınca bazı olaylar sahaya yansıyabiliyor. ama bu oyuncunun kötü veya terbiyesiz olduğunu göstermez. felipe melo bizim kontrolümüzde galatasaray'a ve türk sporuna faydalı olmaya devam edecek ve yolunu kesmek istemediğimiz bir futbolcu.

    "mülkiyete karşi hiç kimsenin bir saldirisi olamaz"

    mecidiyeköy'de bizim belediyelerden aldığımız ruhsatlarımız var hiç bir sorunumuz yok. 17 metreye kadar inşa çukurumuz indi. daha da aşağıya gidiyoruz. orada yapılaşmamız devam ediyor. biz oradaki binamızı yapıp çıkartacağız. orası bizim tapulu mülkümüz. istimlakı mümkün olamaz. böyle bir şey olacaksa biz çok yanlış anlarız ve reaksiyonumuz da çok değişik olur. türkiye hukuk devletidir. mülkiyete kimsenin haksız bir saldırısı olamaz. buna ihtimal dahi vermiyorum. bu sadece dedikodu. hukukun temel kaidesi hiç kimse kendisine ait olmayanı başkasına devredemez. devretse de geçerli değildir. kimsenin bundan endişe etmemesi gerekir.

    biz bir kamu kuruluşuyuz. bizim aramızın kötü olması mevzu bahis değil. biz devlete her zaman saygılı olduk ve öyle olacağız. derseniz ki gerekli desteği görüyor musunuz? hayır. ben geçen 3 sene içinde böyle bir şey görmedim. çok büyük taleplerimiz de yok. burası bir spor kurumu. halka ait bir yer. burasını en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. devlet bize yardımcı olur başımızın üstünde yeri var. olmazsa da kendi kararıdır ısrarcı olmayız.

    "ali sami yen ihalesinde devletin hazinesine 1 milyar lira girdi"

    statta ben olaya şöyle bakıyorum. bize stad devlet tarafından verilmiş bir ulufe değil. biz bu stada gelene kadar mecidiyeköy'deki arazimizi terk ettik. biz 39 senelik bakiye hakkından vazgeçmeseydik devlet orayı satıp hazineye katamazdı. bizim 360 dönümlük arazi 49 senelik hakkımız vardı. bu hakkın 240 dönümünü verdik. devletimiz 1 milyar liraya inşaatları yapan firmaya satış yaptı. o da hazinemizin kasasına girdi ama beklentimiz olmadı. bizim 191 milyon liraya mal edildiği söylenen stadın sadece kullanım hakkı verildi. bunun karşılığında reklamlar, kira gibi 49 yılda 450 milyon liralık bir fatura çıktı. bugün de almadığımız bir stad için karşımızda 17 dava çıktı. bunun heralde bir akıllıca izahı olacaktır. bir gün otoriterlerle karşı karşıya oturduğumuzda galatasaray kendi savını en iyi şekilde masaya getirecektir.

    "türkiye'nin en büyüğü galatasaray, kimse kizmasin"

    elimizden geleni yapıyoruz stad için. iyileştirmeleri sürdürüyoruz. isıtmalar konuldu, saha kazındı yeniden yapıldı. stadın 36 derece ekseninin yanlış koyulması nedeniyle çimlerimizi sıhhatli şekilde büyümeyeceği bize çok ağır maliyetlere neden olacağı gibi gerçekleri yaşıyoruz. ama güzel bir stad. türkiye'deki imkanlar bu ve galatasaray türkiye'nin en büyüğü. kimse kızmasın.çatı konusunda bizden evvelki yönetim seçimden 15 gün evvel yaptıkları anlaşmayla angajmana girmişler. buranın irtifa hakkı intifa hakkına döndürülmüş ve kiracı durumuna girmişiz. bir son dakika anlaşması. bunun hukuki sonuçları ne olur nasıl olur? bir gün bu iş adliyeye giderse o zaman daha net ortaya çıkacaktır.

    çatı için gerekli garantileri aldığımız takdirde biz bu çatıyı yaparız. bu çok büyük bir yük değil. bu vecibemizi yerine getiririz. bence gereksiz. ama kontratlar gerektiriyorsa bu yapılır. stada müzenin yapılması söz konusu. yönetim kurulunda candan erçetin'in direkt ilgilendiği konu. onun başkanlığında bir ekip müzeyi derliyor. burada devamlı değişken bir sürü kupamız fotoğrafımız olacak. ileride düşündüğümüz stad turu konseptinin içinde böyle bir müze yer alacak. dijital sistemlerin öne çıktığı bir çalışma ilerlemiş durumda.

    biz bir kamu kuruluşuyuz. halka hizmet için varız. halkın hem ruh sağlığına hem de değer ihtiyaçlarına karşı çok duyarlıyız. özellikle ülkemizde zaman zaman ortaya çıkan sorunlara karşı da dikkatliyiz ve çözümüne yardımcı olmaya çalışıyoruz. kan bağışı da bir sosyal sorumluluğumuz. kulüplerin hepsi bu konuda duyarlı. hepsi destek olmuşlar. hepsine teşekkür etmek istiyoruz. inşallah devamı gelir.

    atletico madrid ile bu soma olayı ortaya çıkar çıkmaz başkanıyla görüştüm ve bir karar aldık. onların masrafları olacağı için gelirin onlara düşen kısmını atletico madrid kullanacak. ama biz gelirimizin tamamını soma'ya vereceğiz. maç izmir'de olacak. oyuncularımız da bu konuda son derece duyarlı. onlar da 400 bin dolarlık primlerini soma'ya bağışladılar. en iyi şekilde kullanılması için vakfımızla temas içindeyiz.

    "kulüpler birliği türk sporunu yönlendiremiyor"

    kulüpler birliği'nin bir bölümüne ben gittim. daha evvel de belirttim kulüpler birliği'nin bir işlevi rolü yok. kulüpler birliğinin federasyonun patronu olması gerekirken tam tersi. kulüpler birliği'nin türk sporunu yönlendirme gücü yok. kulüpler birliğinin olma sebebi de yok. hem oradayız hem değiliz. acaba oradan çıkmak bir yenilgi anlamına mı gelir? türkiye'de protesto yaptığınız anda dışarıda kalırsınız. burayı bizim yönlendirmemiz organize etmemiz daha yararlı hale getirmemiz mümkün mü? o kadar başka önceliklerimiz var ki. kulüpler birliğine geçtiğimiz ilk sene böyle bir brifing verdim. bütün üyelere bilgi sunduk. çok güzel böyle yapalım dediler. eskişehirspor başkanı başkan seçildi. söz verdi bu projeyi hayata geçireceğine dair ama ondan sonra bir daha duyulmadı.

    kulüpler birliği'nin aslında kulüpler holdingi şeklinde geliştirip futbolun ana sorumluluklarını alıp, federasyona milli takım ve altyapı konularına bakması gerekir. ne federasyon bu gücüden bir şeyler kaybetmek istiyor, ne de arkadaşlarımız federasyona seslerini yükseltmek istiyor. çünkü ödemelerin gecikmesi gibi sorunlarla karşılaşmak istemiyorlar. olay o kadar federasyona bağlanmış ki. federasyondaki oyların gücü aynı. benim oyumun değeri 10, hiç taraftarı olmayan ekibin değeri 1 değil. onun için bazı kulüpleri federasyon kendi imkanlarını kullanarak ufak kulüpleri mutlu etmenin yollarını bularak oylarını topluyor.

    "federasyon ve federasyonu oraya koyan güç..."

    federasyondan çekiniyorlar. federasyonu oraya koyan güçten de çekiniyor olabilirler. biz yayın hakları olayını son 1 senedir uefa ile eca ile görüştük ve büyük bir haksızlık olduğunu anlattık. dediler ki 3 temmuz ile başlayan süreçte bir tek d-smart müracaat etti ve onlar da bir evvel ki kontratın yarısından biraz fazlasıyla kapattılar.

    "lig şampiyonluğu öncelimiz ise sadece şampiyonlar ligi'ne gidebilmek içindir"

    chelsea'de yapılan bir açık oturumda juventus başkanıyla beraberdik. bu haksızlık değil mi dedim biz rahatsız değiliz dedi. galatasaray bu sene şampiyonlar ligi'ne gidiyor. ama yalnız biz değil diğer kulüplerin de şampiyonlar ligi'ne gitme imkanları var. bunun için çalışıyorlar. şampiyonlar ligi'ne gidemeyen takımların mali güçleri bundan çok darbe alıyor. herkes dışarıya gitmenin peşinde. bizim önceliğimiz hep şampiyonlar ligi.
    önceliğim lig şampiyonluğu ise şampiyonlar ligi'ne gidebilmek içindir. 4. 5. yıldız zaten gelir. galatasaray tv olarak başka ortaklarla bu ihalelere girmek istiyoruz. bunun şartlarını oluşturmaya çalışıyoruz, büyük ihtimalle de gireceğiz. sadece sponsorlarla bu iş olmaz. bu sizin ortaklıklarla bu değeri üretmeniz gerekiyor. ticari operasyon olarak görebiliriz. uefa'nın bize olan bakışı müspet. galatasaray'ın şampiyonlar ligi'ne katılmasından son derece mutlular. bizi sürekli yüreklendiriyorlar. ben bundan dolayı memnunum.

    "kötü niyetle davraniyoruz sandilar"

    avrupa'ya gidememe endişesini 3 yıl evvel belirttik. yolun nerede biteceği belli olduğu için söyledik ama yanlış anlaşıldı. biz kötü niyetle davranıyoruz sanıldı. bir olayın süratle çözülmesi için tavsiyede bulunduk. en son isteyeceğimiz şey rakiplerimizin bize bu ligde oynama imkanı veren güçlü rakiplerimizin olmasıdır. güçlü rakiplerimiz olmazsa beklentilerimiz yarı yarıya düşer. rakiplerimizin başına bir şey gelmesi gibi bir beklentimiz yok. federasyonun kendisine düşen bir görevi yapması gerekirdi. o gün suçlanan görevleri temizleyebilecek bir görevdi. ama federasyon bazı konularda duyarlı değil. o zaman da tamamen sorumluluktan kaçtılar ve bugün hala o sıkıntının devam ettiğini görüyoruz. koskoca camialar ızdırap çekiyor. federasyon dese şu kadar puan kestin 15-20 ne olacak ki? 1 sene şampiyonluk kaybederdin. ama federasyon bunu yarına attı ve problem büyüdü. hala bunu görmezden geliyoruz.

    eğer avrupa'ya gitmeme gibi bir durum olursa kulüplerin reaksiyonu çok sert olacaktır. burada kişilerin mesuliyetleri üzerine dahi gidilebilir. bu yönetimlerdeki kişiler eğer kendilerini kurumun arkasında rahat görüyorlarsa yanılıyorlar. bu kurumları yönetenlerin mesuliyetleri mevzu bahistir.

    ünal aysal
  • 19250
    "roberto mancini'nin kontratındaki madde gereği 15 hazirana kadar galatasaray'daki geleceği konusunda karar verme müddeti vardır."

    ünal aysal

    *****

    "galatasaray'ın her zaman bir b planı vardır."

    ünal aysal

    spikerin "peki ya mancini galatasaray kariyerini burada sonlandırırsa ne olacak?" sorusuna cevaben.

    sanki mancini ile yollar ayrılacakmış gibi bir şeyler hissettim başkanımız bunları söylerken. 15 hazirana bir şey kalmadı. hep birlikte göreceğiz bakalım neler olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın