• 17102
    "mutlu bir gece geçirdik. takımın arzusu, motivasyonu açısından, taraftarımızın desteği açısından dört dörtlük bir gece oldu. tararaftar takımı sahiplendiği zaman, ateşlediği zaman motivasyon bambaşka oluyor. kopenhag maçında bunu gördük. bütün hesaplarımız ikincliği alıp yolumuza devam etmek"

    "takım halinde iyi oynadık. burak için bir şey söylemek istiyorum. burak çok ter akıttı. elinden geleni yaptı fakat şanssızlığı hala devam ediyor. taraftar da kendisini bağrına bastı. bizim kendisine güvenimiz tam. en kısa zamanda gol atıp rahatlamasını bekliyoruz. sahada adeta basmadık yer bırakmadı"

    galatasaray yönetim kurulu üyesi ve kulüp sözcüsü şükrü ergün
  • 17103
    "çok mutluyuz. galibiyete ihtiyacımız vardı. ilk yarıda gerçek galatasaray'ı sahaya yansıttık. ikinci yarıda da kendimize güvendik ve güvenli oynamaya başladık. şampiyonlar ligi'ndeki diğer maçlarda da bu seviyeyi koruruz inşallah ve yolumuza devam ederiz. kopenhag'da kazanırsak tüm ibreler bize döneceğini düşünüyorum. real madrid'in juventus deplasmanından alacağı sonuç da bizim için çok önemli olacak. bizim için inşallah en iyisi olacak."

    "ben takımın bu istek ve arzusunun lige de yansıyacağını düşünüyorum. bizim futbolumuz artık düzelecektir diye düşünüyorum."

    semih kaya
  • 17105
    --- alıntı ---
    sevgili okuyucu galatasaray tabii ki farklı kazanır. karşı takım sahada 11 kişi. tamam ama galatasaray kaç kişi?
    ben en az 15 saydım. sağ tarafta eboue var. bir bakıyorum ondan bir tane daha var gitmiş basketbolcu gibi ceza alanına penetre ediyor. melo'yu görüyorum orta sahada topa kafasını sokarken. o da ne? melo'dan bir tane de biraz ileride gol atan var.
    burak kale önünde gol kaçırıyor.
    aaa o pres yapan, sahayı enlemesine deparla geçen klonlanmış hali mi? çakma sol bekler arasına giren dany bir yanda top çıkarıyor, bir yanda rakip ceza alanına yakın bir taç çizgisinde topu söküp asist yapıyor.

    galatasaray, mancini geldiğinde bu yana en iyi futbolunu oynadı dün gece. kalesinden en uca kadar herkes farklıydı.
    hatta kenarda mancini bile.
    fatih hoca döneminin ilk 15 dakika arena presi yeniden sahnedeydi. kopenhag ne olduğunu anlamadan presi yedi ve yenik duruma düştü. bu kadar yürekten, bu kadar istekli oynayan takım zaten daha yetenekli olan tarafsa sonuç bellidir.
    mancini'nin sıkıntısı belli.
    avrupa'da istediği kadroyu kurabiliyor. dün gece sahada 8 yabancı vardı. şimdi ligde bu oyuncuların ikisi olmayacak.
    olmayanların yerine sahaya çıkacak yerliler belki de galatasaray'ın ligdeki kaderini belirleyecek.
    eğer kopenhag'da galatasaray 3 puan alırsa mancini'nin dediği gibi juve maçı final olur ve hatta beraberliğin yetebileceği bir final haline gelir.

    --- mert aydın ---

    http://www.fotomac.com.tr/...atasaray-kac-kisiydi
  • 17106
    --- alıntı ---
    böyle bir ilk 45 dakikayı yıllardır izlememiştik. sarı kırmızılı takım rakibini tam anlamıyla abondone etti. üstelik sözü edilmeğe değer bir pozisyon zenginliği filan da sözkonusu değildi. atılan 3 golün dışında rakip kaleyi vuran iki vuruşun biri sneijder’in kalecide kalan şutu, öteki de büyük şef’in 30 metreden kullandığı serbest atışın yine aynı akıbete uğramasıydı.

    belki daha eğlenceli olan durum da şuydu: real madrid maçı öncesinde herkes galatasaray’ın kazanacağını söylüyordu. hatta ‘bundan niçin kuşku duyuyorsun ki’ diye şaşıranlar bile vardı. bu karşılaşma öncesinde ise aynı kişiler endişeyle baş sallayıp ‘zor maç!’ diye kahırlanıyordu. bir not daha: önceki maçlardaki olağanüstü tribün şovu sahaya pek yansımamıştı, bu kez tribünde fazla birşey yoktu ama saha içi muhteşemdi.

    sarı kırmızılı takım ilk 10 dakika rakibine soluk aldırmadı ve o süreye bir de gol sıkıştırdı ki böyle bir maçta yapılması gereken buydu. burak’ın gol atmadan da takıma yararlı olanabileceğini öğrenmeye başlaması önemli bir gelişme. olağanüstü çabasıyla rakip savunmanın dengesini bozdu. gollerde görünür bir katkısı yok gibiydi ama bu çabası sanıldığından çok daha önemliydi.

    ilk golde melo’nun topa hışım gibi gelişi, ikincide sneijder’in vuruş kalitesi görülmeye değer güzellikteydi. ikinci golde topu getiren eboue’nin akıllıca bırakışı da önemliydi. ilk yarının uzatma bölümünde gelen üçüncü gol ise yine sağ kanattan getirilen topun büyük şef tarafından ustaca değerlendirilmesiydi. bruma ile eboue o kanadı delik deşik etmediler belki ama daha fazlasını yaptılar.

    bence cim bom’un gruptaki en önemli maçı buydu. bunda iyi bir sonuç almadan başka hiçbir iddiada bulunamazdınız. böyle bir galibiyetle en azından 3.lük ve uefa’da devam biletini cebinize koymuş olacaksınız. ondan sonra daha yüksek hedefi kovalamak daha akla ve gerçeklere uygun bir durum. ‘bu gruptan lider çıkarız’ palavralarıyla işe başlayıp sonra hüsrana uğramaktan bıkmadık mı?

    rakibiyle cim bom arasındaki güç farkı çok açık ama bunu bir futbol gerçeğine dönüştürmek her zaman mümkün olmayabiliyor. açıkçası kopenhag takımı cim bom’un müthiş oyunu karşısında hiçbir varlık gösteremedi ama sürpriz baskınlarla her an gol bulup can sıkma işini becerebileceklerini birkaç kez gösterdiler. savunmadaki dikkat ve yardımlaşma onlara imkan vermedi.

    ikinci yarıda g.saray oyunu kontrolünde tutmayı yeğledi. sneijder’in şutunu kalecinin son anda çıkarışı gibi pozisyonlar tribünleri keyiflendirmeye yetti. burak’ın kaçırdıklarını da artık kimse dert etmedi... bu parlak galibiyette mancini’nin payı ne kadar diye sorarsanız pek az diyemeyiz. riera’yı değil de dany’yi solbek oynatmak gibisinden tercihler, bruma ve sneijder’i daha etkili kullanması, melo ile selçuk’un nihayet hareketlenmesi gibi gelişmeler önemli; bunlarda elbette ki onun da payı var.

    --- ahmet çakır ---

    http://www.zaman.com.tr/...li-sovu_2156227.html
  • 17107
    --- alıntı ---
    g.saray son dönemlerin en iyi baskı oyununu oynarken, melo başroldeydi.

    brezilyalı’nın hırslı ama akılcı oyunu, önde baskıya giden ilk adam olması ve orta alanda kazandığı toplar sarı kırmızılıların işini çok kolaylaştırdı. g.saray’ın ligde bile rakibini bu kadar sürklase ettiği maç yoktur. önde, zamanlaması iyi ve etkili baskı, hem oyunculara hem de izleyenlere zevk veren bir oyunu ortaya çıkardı.
    fakat melo kadar dikkat çeken bir isim de sneijder oldu. iyi oyunu kadar bu performansına ulaştığı zaman da çok dikkat çekici. fatih hoca ayrıldığından beri her maç üstüne koyarak giden hollandalı adeta uçmaya başladı. bu büyük ve etkin değişimde terim’in ayrılması mı, mancini’nin gelmesi mi derseniz, ben hiç düşünmeden fatih hoca’nın ayrılmasının sneijder’i tetiklediğini söylerim.

    oyun ileride ve geri kaçmadan oynanınca, g.saray defansı da en rahat ve en iyi maçlarından birini çıkardı. semih ve chedjou’nun diğer karşılaşmalara nazaran çok daha az adam kovaladığı, daha az yorulduğu ve sadece dikkatli müdahaleler yaptıkları bir 90 dakikaydı. genel itibarı ile sarı kırmızılıların fizik olarak son ana kadar ayakta kalması da bu oyun tarzındandı.
    maçın en istekli, hırslı ve şanssız adamı burak yılmaz’dı. iyi niyetle çok koştu ve çalıştı ama sonucunu alamadı. artık taraftar da durumu anladığı için çok doğru davranarak burak’a yardımcı oluyor ve alkışlıyor. şu bir gerçek ki, mancini en fazla forma vererek burak’a destek olur. ama taraftar isterse burak’ı gol kralı yapar. ihtiyaç olan her iki taraf için de biraz sabır.
    sarı kırmızılılar önemli ve güzel bir galibiyet aldı. şimdi hem bu galibiyetin anlam kazanması için kopenhag deplasmanında en azından yenilmemesi lazım.

    maçin en’leri...

    en hırslı: burak
    en etkili: melo
    en şaşırtan: sneijder
    en kaliteli: drogba
    en hızlı: bruma
    en dikkatli :chedjou
    en rahat: muslera

    maçin iyisi

    ne mutlu bize ki sneijder için iyi şeyler yazmaya başladık.

    maçin kötüsü

    bizim 2.ligde bile kopen-hag’dan iyi oynayan takımlar var.

    hakem: g.saray o kadar etkili ve iyi oynadı ki itiraz edilecek durum olmadı.

    --- hakan ünsal ---

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/24970735.asp
  • 17108
    --- alıntı ---
    arena'da muhteşem bir geceye tanık olduk.
    gollerin güzelliğinin yanında pozisyonların hazırlanışı çok çarpıcıydı. kopenhag zaferi galatasaray'ın avrupa'ya devamda kararlı olduğunu da gösterdi.
    zafer gecesinde başarıyı getiren 5 temel etken vardı:
    1- mancini, oyun sistemine neşteri vurdu. alanları daraltarak oynanan futbol oyuncuların enerjilerini ekonomik kullanmalarını da sağladı.
    2- mancini, 4-4-2'yi tercih ederken sneijder'i serbest oynattı. hollandalı da pas dağılımını başarıyla yaptı.
    3- hatlar daralınca selçuk-
    melo gerçek kişiliklerine büründü. ikisi de sık sık hücuma katkı sağladı..
    4- avrupa'da yabancı serbestliğini mancini iyi kullandı.
    galatasaray'ın 8 yabancılı kadrosunun saha içi uyumu mükemmeldi.
    5- en önemlisi; mancini oyunun geriden başlamasını ve takımın pas yapmasını istiyor. mancini maç boyu oyuncuları isabetli pasla oynama konusunda uyardı.
    muslera degaj bile yapmadı.

    zafer gecesinin mimarları da çoktu. burak yılmaz'ın ben bu kadar çok koştuğu, pres yaptığı ve çalıştığı bir maç izlemedim.
    chedjou-semih ikilisi uyumluydu ve topu oyuna geriden akıllı soktular. iki golün pasına imza koyan eboue aklını yetenekleriyle birleştirdi.
    dany çabukluğunu kullandı.
    g.saray sevgisini beyninde yaşatan melo adeta tekmeye kafa sokarak yüreğiyle oynadı.
    bruma zaferin şifresiydi; topla buluştuğunda bir ceylan kadar zarifti. topları yumuşak bilekleriyle zekice kullandı.
    bugünü not alın. g.saray böyle oynadıkça bileği bükülmez, rakibe pozisyon vermez.

    --- levent tüzemen ---

    http://www.fotomac.com.tr/.../24/bu-maci-not-alin
  • 17109
    --- alıntı ---
    galatasaray’ın dün geceki gibi bir oyuna, gollere, coşkuya, mutluluğa, rahatlamaya çok ihtiyacı vardı. özlediklerine hep birlikte kavuştular.
    mancini’den drogba’ya, melo’dan sneijder’e, bülent tulun’dan ünal aysal’a kadar.
    kuşkunuz olmasın, o maçı uzakta evinde ekrandan izleyip mutlu olan eski dostlar da var!
    kopenhag karşısında gerçek bir baskın futbolu oynadı galatasaray. çok çabuk pas trafiği ile, hızlı driplinglerle, sürpriz bindirmeler ve kanat ataklarıyla rakibini baştan itibaren sindirdi, bunalttı ve adeta ezdi. tüm bunlar ilk 45’te oldu. danimarka takımının fizik gücü, boy avantajı biliniyordu. o yüzden mancini, çabuk adamlardan kurulu bir onbir belirlemişti. riera’yı pas geçmiş, sağ ayaklı dany’yi sol bek olarak tercih etmişti. savunmasında minimum hata ile oynadı galatasaray. onların hata yaptığı yerde “örtücü” melo yetişti.
    asıl zenginlik ev sahibinin sağ tarafındaydı... eboue ile bruma önlenemez ortak kanat ataklarıyla kopenhag savunmasını çökerttiler. eboue’nin iki asisti, sneijder ve drogba’yı muhteşem gollerle buluşturdu. ilk golde zorunlu sol bek dany’nin sağ kanada gelip drogba ile birlikte pres yaparak rakipten kazandıkları topu muhteşem bir orta ile melo’nun kafasına göndermesi, gecenin açılış sürpriziydi.
    mancini, sneijder’i kısa zamanda kazanacağını söylemişti. epey yol aldığını gördük dün. daha çok koşarak, oyunun içine girip sorumluluk üstlenerek, hücumda ve savunmada rol alarak gerçekten alkışı hak etti.
    bu maçın en dikkat çeken adamı burak yılmaz... maça solda başladı. ilk kez ofsayta düştüğünde dudaklar büküldü. ama farklı bir emekçi portresi sergiledi. çok koştu, faul aldı, pres yaptı, top kazandı, gol pozisyonlarına girdi. en az iki golü kaçırdı... ikisinde de talihsizdi. ama biz onun emeğine, harcadığı efora saygı gösterdik. gecenin tek talihsizliği, claudemir’in attığı goldü. dördüncüyü, beşinciyi kaçıran galatasaray o golü yememeliydi.
    mancini, juventus’tan alınan beraberliğin üzerine, kopenhag’ı yenerek takımının gruptaki statüsünü yükseltti. yedi maç sonra gelen şampiyonlar ligi galibiyetiyle galatasaray ciddi biçimde gruptan çıkma şansı elde etti. yeter ki deplasmanda kopenhag’a yenilmeden dönsün ve juventus’u da arena’da alt etmeyi başarsın!

    --- atilla gökçe ---

    http://skorer.milliyet.com.tr/.../1781567/default.htm
  • 17110
    --- alıntı ---
    galatasaray 3 gol attı 2 asist eboue’den ! kadro yazsam muslera ,drogba ve melo’dan sonra yazacağım ilk isim o olur.

    kopenhag ismini duyunca aklıma uefa kupası geliyor. 13 sene öncesi dün gibi aklımda. kopenhag’da tarihe tanık olmuştum. fatih terim’in aslanları orada türk futbolu için tarihi bir sayfa yazmıştı. oranın ev sahipleri arena’ya geldiklerinde bir kez daha 2000’e gittim. fatih terim, parken’i fethetmişti. arsenal’i devirdikten sonra yuvasından hoca olarak ilk kez ayrılıyordu o yıl. konuk parken’in sahipleriydi ve sahada terim’in takımı vardı ancak kendisi yoktu

    bu kez takımın başında mancini vardı. bana göre dany’nin sol bek, burak’ın sol açık oynaması yanlıştı! kazanan haklıdır diyelim, çünkü mancini’nin galatasaray’ı sahadan eze eze galip ayrıldı.

    bu sadece mancini, drogba ya da taraftar için değil, başkan ünal aysal ve kurmayları için de önemli bir galibiyetti. torino’da juventus’tan alınan 1 puan belki kara bulutları biraz dağıtmıştı ancak sular durulmamıştı. kopenhag galibiyeti, sarı-kırmızılıların kaybolan özgüvenini de yerine getirdi.

    özgüven deyince burak’ı da unutmamak lazım dün gece çok çalıştı ancak üstündeki gol atamama yükünü yine taşımayı sürdürdü. ancak taraftarın ona verdiği destek burak’ı yeniden kendine getirecektir.

    evet, rakip zayiftı belki ama önemli olan içeride alınacak 3 puandı. galatasaray italyan teknik direktörüyle önce torino deplasmanında, ardından içeride kopenhag galibiyeti ile önemli bir avantaj yakaladı.

    eğer galatasaray deplasmanda copenhagen’ı yenerse bir üst tur garanti olur..

    --- haluk yürekli ---

    http://amkspor.com/...ildizi-eboue-207121/
  • 17112
    "iki sezon üst üste thy avrupa ligi'nde şampiyonluğa ulaşan bir takım ile maç yapmadan önce bu karşılaşmanın çok zor geçeceğini bilirsiniz. böyle bir mücadele öncesinde çok iyi hazırlanmalısınız. büyük beklentilere sahibiz ve kendi taraftarımız önünde iyi bir oyun sergilememiz bize bağlı. elbette, olympiakos ve oyuncularına büyük saygı duyuyoruz ama sahip olduğumuz kadro ile her maçı kazanma şansımız mevcut. iyi bir oyun ortaya koymayı umuyoruz ama çok zorlu bir rakiple karşılaşacağımızın da farkındayız."

    "bir takımda sezon başından itibaren, özellikle takımımıza yeni oyuncuların gelmesi sırasındaki adaptasyon sürecinde, yer almanız gerçekten önemlidir. böyle uzun bir sezon başlamadan önce her zaman münkün olan en iyi şekilde uyum sağlamayı denersiniz. sezon öncesinden başlayarak tam kadro oynamanız da adaptasyon sürecine yardım eder. bu, bir sezon içinde yakalayacağımız başarıya doğrudan etki eden bir etmendir. sezon başından itibaren burada olduğum için mutluyum. her şeyi bir kenara bırakırsak doğru bir başlangıç yaptığımız için ve işlerin yolunda gitmesinden dolayı gayet mutluyum."

    "türkiye'de çok mutluyum. istanbul'u ve türk kültürünü seviyorum. bu kültüre çok saygım var ve türkiye'ye oynamak için vardığım andan beri burada harika insanlarla tanıştım. arkadaşım olarak gördüğüm çok fazla sayıda insan var. burası beni kendine aşık etti. burada, başantrenör ergin ataman tarafından bana sunulan oynama şansımı değerlendirdim. o'na avrupa'nın her yerinde gösterildiği kadar çok saygı duyuyorum. bunun büyük bir fırsat olduğunu anladım. beşiktaş'ta deron williams'ın yerine geldim. beşiktaş'a katılma kararını verdim. takım arkadaşlarım beni olabilecek en iyi şekilde karşıladı ve kendimi evimde gibi hissettim. gerisi, söylendiği gibi teferruattı. şu anda da büyük bir tarih ve geleneğe sahip ve aynı zamanda her yerde adından saygı ile söz edilen bir kulüpte olmaktan mutluyum. türkiye ligi şampiyonluk kupasını takım arkadaşlarımla birlikte yıllar sonra kulübe yeniden getirmek içimi gururla doldurdu. thy avrupa ligi'ne galatasaray ile geri döndüğüm için mutluyum. büyük beklentilerimiz olduğunun farkına vardım."

    carlos arroyo
  • 17115
    "aslan kebabı. fc kopenhag deliler evinde mangal yapıldı"

    "fc kopenhag şampiyonlar ligi'nde danimarka futbolunun reklamını çok kötü duruma soktu. solbakken maçın sonunda, "galatasaray bizden daha iyi takımları öldürdü. onun için netice beni şaşırtmadı" şeklinde itirafta bulundu. nicolai jörgensen ve daniel braaten, galatasaray'dan iyi bir ders aldıklarını söylediler. "fc kopenhag kaptanı ne kendisi oynayabildi, ne de takım arkadaşlarını oynatabildi. lars jacobsen kalitelerinin galatasaray'ın çok altında olduğunu kabul etti. maç, fc kopenhag için çok utandırıcıydı. fc kopenhaglı oyuncular istanbul boğazında savruldular. galatasaray istese daha büyürdü. türkler ilk yarıda bir buldozer gibi ezebilirdi. rahat oynamalarına rağmen kopenhaglıları maçta yok ettiler. galatasaray için her şey çok kolay oldu. 14 gün sonra kopenhag'da çalacak türk müziğinde fc kopenhag neler yapabileceğini göstermek zorunda"

    ekstra bladet gazetesi
  • 17116
    "kedi enikleri"

    "büyük aslan, büyük kedi cinsi hayvan en güçlüsü. türkler galatasaray'a "aslan" diyorlar. fc kopenhag'ın amblemi de aslan. aslanlar istanbul'da karşı karşıya geldi, ama sadece bir tanesi adının hakkını verdi, o da galatasaray'dı. gerçek aslan, avıyla adeta oynadı. danimarka kedileri tura devam etmek istiyorlarsa kopenhag'da yenmeleri gerekiyor. iki takım arasındaki fark çok büyüktü. bu maçtan ders almamız gerekiyorsa o da en küçük bir hatanın büyük cezalarla sonuçlandığıdır. galatasaray'ın çok iyi bir takım olduğunu bir kez daha kabul edelim. yüksek sesli taraftar, vahşi top avcıları galatasaraylı oyuncular, yenilginin en büyük nedenleriydi. avrupa'nın en iyi kulübü karşısında yenilgi alınsa da kulübe para girecek olması bir teselli"

    bt gazetesi
  • 17117
    “hocamız bize ne gösterdiyse harfiyen uyguladık ve hemen skoru bulduk. bu bizim güvenimizi artırdı. daha sonrasında da iki gol daha bularak maçı kopardık”

    "kendi performansından memnunum ama daha da önemlisi takım olarak gösterdiğimiz performanstı. maçta çok güzel oynadığımız bölümler vardı. mancini’nin benden istediklerini yaptım. bana ağır olan kopenhag savunmasını geçmek uzun toplar oynamamı söyledi. ayrıca attığım golle de takımı biraz rahatlattığım için de çok mutluyum”

    “real madrid karşısında aldığımız ağır yenilgiye rağmen geçen seneden daha iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. juventus ile de berabere kalıp ardından da kopenhag’ı yendik ve gerçek gücümüzü gösterdik. ben geçen seneki gibi çeyrek finale çıkacağımızı düşünüyorum”

    “mancini bize tecrübesini ve taktik kültürünü getirdi. o manchester city ve inter’de çok büyük işler başarmış bir teknik direktör. galatasaray’ın avrupa’nın en iyi ekiplerinden biri olması için uğraşıyor. onun gelişinden beri özellikle savunmada oldukça gelişme kaydettik”

    wesley sneijder
  • 17118
    gökhan inler'in ara transfer döneminde galatasaray'a transfer olacağı yönündeki haberler hakkında;

    "bu kesinlikle olmayacak. herhangi bir türk kulübüyle görüşmedim. gökhan napoli'nin önemli parçalarından biri. şehri seviyor ve şu an gerçekten iyi oynuyor. gökhan, harika bir takım oluşturan napoli'nin parçası olmaktan mutluluk duyuyor"

    menajeri dino lamberti
  • 17121
    “fatih hocamızla çok güzel şeyler yaşamışız. vefa duygumuzdan dolayı hocamıza sahip çıktık. çünkü galatasaraylılık duruşu var. şu anda sahip çıkmamız hem galatasaray’a hem milli takım’a zarar verir. aslolan galatasaray’dır. çok fazla uzattığınız zaman sıkıntılar başlar. devam eden bir lig ve şampiyonlar ligi var. bu yüzden hocamız kalbimizin en güzel yerinde ama artık tepki göstermeyeceğiz

    ultraslan genel koordinatörü veysel giley

    artık hepimizin yapması gereken de bu sanırım.
  • 17124
    "ali sami yen bizim kurucumuz ve ilk başkanımız. kendisini sadece bugün değil her gün saygıyla anıyoruz. geride bıraktığı eser, bizim bu bayrak yarışında ondan aldığımız yer ve mesuliyet, bizim onu her gün şükranla anmamız için bir vesile oluyor. bugün bu törenlerden bir tanesini kendi içimizde yaşadık. güzel bir cuma günü geçiriyoruz. bugün, başkanımıza yakışır güzel bir anı olarak kalplerimizde kalacaktır"

    ünal aysal
  • 17125
    23 ekim 2013 galatasaray fc kobenhavn maçı için avrupa gazetelerinden seçme başlıklar, yorumlar...

    danimarka

    ekstra bladet: kopenhag, türk şatosunda dayak yedi. aslanın ağzındaki kedi enikleri gibiydiler. kopenhag için utandırıcı sonuç.
    bt gazetesi: kopenhaglı oyuncular istanbul boğazı’nda savruldular. galatasaray, narnia’nın aslan kralı gibiydi. iştahlı, arzulu ve hırslı.

    italya

    la gazzetta dello sport: mancini galatasaray’ı yeniden yarattı.
    corriere dello sport: mancini juventus’u solladı. mancini yeni takımını çok iyi motive etmiş. şimdi ikinciliği juventus’a bırakmamak için uğraş verecek.

    almanya

    kicker: iki zayıf takımın maçında galatasaray rakibine üstünlük kurup kazandı. mancini’nin takımı bu kez çok hırslı ve arzuluydu.
    bild: galatasaray kazanmasına rağmen juventus’un şansı daha fazla. italyanlar, istanbul’a bu kez mutlak kazanmak için gidecek.

    ingiltere

    daily mail: galatasaray, puanları garantileyince ikinci devrede ayağını pedaldan çekti. mancini’nin takımı, kopenhag’ı süpürüp geçti.

    ispanya

    marca: galatasaray işi ciddiye almaya başladı. kopenhag karşısında teknik becerisi ve hırsı ile galip geldiler. juventus’a karşı avantaj ellerinde.
    as: ikincilik koltuğunda artık galatasaray oturuyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın