ne dediler

• 12601

  7 haziran 1987 galatasaray eskişehirspor maçı için;
  
  arkadaşlarım sürekli yedek kulübesine "kaç dakika kaldı" diye soruyordu. zaman geçmek bilmiyordu. zannedersin ki 200 dakika daha kalmıştı.
  
  cevat prekazi
• 12602

  gençlerle kazanacağız.
  
  fenerbahçe taraftarı
  
  33 yaşındaki emre belözoğlu ve 31 yaşındaki pierre webo fenerbahçe'de.
  
  ntv spor
  
  korkun bizden emre ve webo bizde ahaha cincon 6-0 xd.
  
  fenerbahçe taraftarı
• 12603

  7 haziran 1987 galatasaray eskişehirspor maçı için;
  
  taraftarlar çok iyi bir şekilde bağırıyordu ama içlerinde de bir soru işareti vardı. sanki bağırırken o akıllarındaki soru işareti de yaptıkları tezahürat gibi ağızlarından çıkıyordu. bu soru işaretlerini oyuncular da hissediyordu ve aynı şey onlara da geçiyordu. zaten futbol tam bir elektrik oyunu, etkileşim oyunu.
  
  mustafa denizli
• 12604

  7 haziran 1987 galatasaray eskişehirspor maçıyla gelen şampiyonluk için;
  
  galatasaray futbolla birlikte o sezon 13 dalda şampiyon olmuştu. bunun başka bir örneği dünyada yok. dışişleri bakanlığında bulunduğum zamanlarda amerika olsun, ispanya olsun, almanya olsun gittiğim yerlerde araştırdım; real madrid'in spor yaptığı 13 dal bile yok, 3-4 tane dalı var.
  
  ali tanrıyar
• 12605

  26 ekim 1988 neuchatel xamax galatasaray maçında çıkan olaylar için;
  
  bir anda birtakım insanlar sahaya girdi. onlar girince polis duruma müdahele etti ve oyun içinde dalgalanma oldu. ben de koşarak oraya gittim. fakat daha sonra konsantrasyonumuz dağıldı ve oyundan koptuk.
  
  mustafa denizli
• 12606

  26 ekim 1988 neuchatel xamax galatasaray maçı için;
  
  maçtan sonra soyunma odasına indik. kimsede gram üzüntü yoktu. neden, çünkü onlardan daha iyi olduğumuzu ve onları yenebileceğimizi biliyorduk. kimsede stres veya üzüntü yoktu. biz bunlara istanbul'da 5 atarız, dedik. bunu diyen mustafa denizli'ydi. onaylayan da bizdik. gerçi o zaman bizle çok dalga geçildi ama sonra başardığımızı gördüler.
  
  tanju çolak
• 12607

  26 ekim 1988 neuchatel xamax galatasaray maçı için;
  
  maçtan sonra dönemin teknik direktörü mustafa denizli ile görüştük. bize "hiçbir şüpheniz olmasın, biz bunlara istanbul'da 5 atarız" dedi. daha sonra oyuncularla da görüştüğümüzde o havayı almıştık. fakat bir yandan da insan "yeneriz ama 5 atar mıyız" diye düşünüyor tabi.
  
  ergun gürsoy
• 12608

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçı için;
  
  ilk maçın bittiği andan ikinci anın bittiği ana kadar hep aynı şeyi söyledim. neye inandıysam onu söyledim, biz bunlara 5 atarız dedim. çok iyi hatırlıyorum, maçtan önce çıkan bazı gazetelerde maç daha oynanmadan galatasaray'ın neden elendiği, nasın elendiği ve kime eletildiği yazıyordu. oklar da dönüp dolaşıp hep mustafa denizli'yi gösteriyordu. *
  
  mustafa denizli
• 12609

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçı için;
  
  daha önce gerek futbolculuk hayatımda, gerekse teknik direktörlük hayatımda avrupa'nın pekçok yerinde, önemli takımlarla maç yaptım ve statlarını gördüm. barcelona, real madrid, bayern, hamburg gibi. ancak ali sami yen'de o gün gördüğüm atmosfere daha önce hiçbir yerde rastlamadım. ortamda çok rahatsız edici bir hava vardı.
  
  dönemin neuchatel xamax teknik direktörü gilbert giresse
• 12610

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçı için;
  
  ilk maçtan sonra neuchatel'deki smajic* ile konuştuk. bana ikinci maç ne olur diye sordu. "yavaş yavaş, adım adım ilerleyeceğiz. istanbul'a geldiğinizde stat neymiş, taraftar neymiş ali sami yen'de göreceksiniz" dedim. maçtan önce oyuncular zemini kontrol etmek için sahaya çıkar, sahada biraz zaman geçirir. biz sahaya çıktığımızda neuchatel de sahadaydı ve ilk işim yüzlerine bakmak oldu. hepsinin yüzü kireç gibiydi, bembeyazdı. onlar zaten maçı o an kaybettiler.
  
  cevat prekazi
  
  *= oyuncunun ismini harry kewell the wizard of oz söyledi, teşekkür ederim kendisine.
• 12611

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçındaki ilk golü için;
  
  çok samimiyetle bir şey söylemek istiyorum, maçtan önce kendimi yorgun, bitkin, tatsız tutsuz hissediyordum. hani böyle toplar gelsin golleri atayım, basayım, rakibi yırtayım gibi bir hal yoktu, kırgınlık vardı üzerimde. nedenini de bilmiyordum. attığım o ilk gol beni de açtı. kendime geldim. "bu iş böyle yapılır" dedim.
  
  tanju çolak
• 12612

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçındaki 3. gol için;
  
  yanımda konuşan italyan spikeri hiç unutamıyorum. otelleri taksim'deymiş, "otelden stada gelene kadar galatasaraylı taraftarlar bize elleriyle 5 işareti yapıyorlardı. galiba olacak" demişti. *
  
  hıncal uluç
• 12613

  sneijder'in maliyeti gs'ye 70 milyon tl, bu adam türkiye'de yaşayan herkesten 1 lira alıyor. ben niye vereyim kardeşim sneijder'e 1 lira belki başka yere yardım edecem.
  
  erman toroğlu
• 12614

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçında attığı kendisinin üçüncü, takımın dördüncü golü için;
  
  hiç unutmuyorum, topla bana göre solda kaleciye göre sağda buluştum. kaleye baktığımda kalecinin olması gerekenden bir metre sağda olduğunu gördüm. o da haklıydı belki, soldan geldiğim için sağını kapatmalıydı. ben de topu aldığımda düşündüm, dedim ki adamımı geçer geçmez vurayım. karşımdaki adam da kıvrak, hızlı bir oyuncu, geçmek zor. topu çekip şutumu çektim. ama şutu öyle bir çektim ki sağ ayağımın iç burnuyla vurdum. topa öyle vurunca o top döner. normalde vurduğunuzda top dışarı gidiyormuş gibi gözükür ama top uzadıkça falso alır. o falsoyu alıp gol olacağını biliyordum. golü attıktan sonra da sağ baş parmağımı öpüp kaldırdım, tribündeki mustafa denizli'yi gösterdim.
  
  tanju çolak
• 12615

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçında attığı beşinci golümüz için;
  
  baktım uğur* soldan koptu gidiyor, tutana aşk olsun. ben de sağdan gidiyorum, ceza sahasına girdim. uğur herkesi geçti, kalecinin arkasından topu bana bıraktı. bana bir tek dokunmak kaldı. ben de sağ ayak içiyle o golü neticelendirdim. allaah, skor 5-0 olmuş, neuchatel paspas olmuş tadından yenmiyor. **
  
  tanju çolak
• 12616

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçı için;
  
  daha istanbul'a yeni geldiğimizde havaalanında insanlar bizi bekliyordu. kimsenin girmemesi gereken piste taraftarlar girmişti, düşünün. bizi "galatasaray cehennemine hoşgeldiniz" pankartıyla karşıladılar. havaalanında cehenneme geldiğimizin anonsu yapılıyordu. doğrusunu söylemek gerekirse, istanbul'da geçirdiğimiz o 36 saat boyunca cehennemi yaşadık. (u: adam alınmış :()
  
  dönemin neuchatel xamax teknik direktörü gilbert giresse
• 12617

  9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçı için;
  
  bu maç, türk futbolunda zincirlerin kırıldığı gündür. 5-0 falan önemli değildir, benim için önemli değil de. ama bu maç türk futbolu için, daha doğrusu türk insanı için bir dönüm noktasıdır. o zamanlar, benim çocukluğumdan beri ülke olarak kompleksli durumdaydık. bizden bir şey olmaz, başaramayız diyorduk. avrupa'da maça çıktığımda karşımdaki insanlar bana hiç gülmedi, bana hep nefretle bakıyorlardı. ben bu korkuyla nasıl kazanayım ? dolayısıyla bu dönüm noktasını birinin yaşaması gerekiyordu, bu galatasaraymış fenerbahçeymiş önemli değil.
  
  mustafa denizli
• 12618

  1 mart 1989 monaco galatasaray maçı için;
  
  o zamanlar böyle her saat uçak imkanı yoktu. biz de monaco'yu hocamıza izletmek için özel uçak kiraladık. ben, alp yalman, mustafa denizli, sami çölgeçen ve özhan canaydık gittik monaco'yu monaco'da izledik. dönüşte de dönemin monaco teknik direktörü arsene wenger* haber yollamış, o da bizi izlemek istiyormuş uçakta yer var mı diye sormuş. tabii ki dedik onu da alıp geldik. güle oynaya gittik uçakla. o zaman da konyaspor'la maçımız var. suat*'ı da oraya kiralık vermiştik, bize golünü attı ve yenildik. çok kötü oynamıştık o maçta. arsene wenger'e sordular ne düşünüyorsunuz diye, o da gülerek "sonuçta futbol bu ama zayıf bir takım" demişti bizim için.
  
  ergun gürsoy
• 12619

  1 mart 1989 monaco galatasaray maçı için;
  
  1 şubat günü tanju çolak, fransa'da altın ayakkabı ödülünü almıştu. bu organizasyonu da düzenleyen le'quipe gazetesi ve spor yazarlarıydı. bu organizasyon için gittiğimiz fransa'da, monaco'da çok önemli işler yaptık. önemli resepsiyonlar verdik. fransa protokolü, monaco protokolü, monaco prensi vs. hep iç içe olduk. 1 ay sonra da monaco - galatasaray maçı, ilk maç monaco'da. takımımızın monaco'ya geleceği haberi orada büyük sevince dönüştü. taraftarlarımız şehre akın etti. takımımız monaco'nun en güzel otelinde ağırlandı. şehrin göbeğinden çok biraz daha şehirden uzak bir oteli seçtik. taraftarlarımız çok fazlaydı ve takımla bağları şimdilik kesilmesi gerekiyordu. aksi taktirde konsantrasyonumuz dağılabilirdi. özetle çok güzel işler yaptık, önemli adımlar attık monaco'da. o hafta tüm fransa galatasaray'ı konuşuyordu.
  
  özhan canaydın
• 12620

  1 mart 1989 monaco galatasaray maçı için;
  
  o dönemde monaco'da fransa milli takımının en önemli 5-6 oyuncusu oynuyordu. biz maç için monaco'ya gittiğimizde yugoslavya milli takımı'ndan hocam ivic*'ı da gördüm. konuşma fırsatımız oldu, hocam ne olur maç diye sordum. bence hiç şansınız yok 2 veya 3-0 biter, diye cevap vermişti.
  
  zoran simoviç
• 12621

  1 mart 1989 monaco galatasaray maçı için;
  
  ben topu orta sahada aldım, her zamanki gibi prekazi'ye aktardım. o solda koşuyor ben arka direğe koşuyorum. o adam eksilterek koşuyor ben depar atarak konuşuyorum. inanılmaz yetenekli biriydi prekazi. yetenek olarak, adam eksiltme olarak, sol kanat olarak, orta kesme olarak bence türkiye'ye gelmiş geçmiş en iyi oyuncudur. artık son çizgiye indi, ben penaltı noktasına yeni yeni yetişiyorum. öyle bir orta açtı ki mental olarak kitlendim o topa, kafamı direğe vursam da o topa vuracaktım. yanımda da amoros* var, hiç fark etmez. orta geldi, ben de kafayı çaktım. attık golü.
  
  tanju çolak
• 12622

  1 mart 1989 monaco galatasaray maçında direkten dönen frikiği için;
  
  çok güzel bir noktada frikik oldu. durun ben vuracam, diye bağırarak geldim. çok sevdiğim bir noktaydı. cüneyt tanman abi geldi, abi ben vuracağım dedim. oğlum ne diyorsun derken kesin gol ya bana bırak, diye devam ettim ellerimi savuşturarak. topu aldım, bir vurdum top çataldan geri döndü. abi bak çataldan geri döndü, bu da yarım gol, dedim.*
  
  tanju çolak
• 12623

  15 mart 1989 galatasaray monaco maçı öncesi;
  
  maçtan önce köln otobüsü geldi, bizi otelden aldı. derwall'i de gördüm, çok mutlu oldum. ne olur bugün, diye sordu; rahat alırız sıkıntı yok, cevabını alınca tamam o zaman dedi. ben de taktım kulaklığımı müzik dinliyorum. birden cüneyt* geldi, "cevo, napıyorsun" dedi. dedim müzik dinliyorum, "bırak şimdi müziği maça konsantre ol" dedi. ohoooo, ben çoktan konsantre olmuştum.*
  
  cevat prekazi
• 12624

  "henüz atletico madrid ile anlaşma yok. hatta daha hocam diego simeone bile bilmiyor. menajerim ahmet abi (bulut) bugün geldi. atletico madrid ile görüşecek. hem fenerbahçe hem de ben fedakarlık yaptık. fenerbahçe taraftarının bana olan sevgisi bambaşka. ben de onları çok seviyorum. inşallah bu transfer gerçekleşir. fenerbahçe ile anlaştım. yeni bir başlangıç olacak. allah'ın izniyle futbolu fenerbahçe'de bırakmak istiyorum. bazıları 'atletico madrid'de oynamadığı için dönüyor' diye düşünüyor. ama öyle bir şey yok. ben burada 19 maçta oynadım. inşallah menajerim bu işi bitirir. benim açımdan bir sıkıntı yok. fenerbahçe'yi çok seviyorum."
  
  emre belözoğlu
• 12625

  bugün konuştuğumuz yöneticiler ve almanya'daki dha'ya röportaj veren başkan ünal aysal transfer olmayacağını söylediler. ancak edindiğimiz son bilgi de teknik heyetin eğer ki imkanlar dahilinde (yüksek maliyetli olmayan ve katkı verebilecek) bir stoper bulunduğu takdirde transfer etmek istedikleri yönünde.
  
  ırmak kazuk*