• 47626
    levent tüzemen: "gurbetçilerimizin bayern münih kulübüne yönelik başlattığı yoğun tepkilerden sonra alman kulübü manchester'de adam gibi oynamak zorunda kaldı, tuchel adam gibi kadro çıkardı ve bayern, manchester'ı yenerek hem ayıbını örttü, hem de galatasaray'ı uefa kupası'na taşıdı."

    devler ligi için kurulan kadrodan galatasaray maalesef "keçiboynuzu" tadında katkı aldı. her zaman söylerim; alacağın oyuncu tüccar zihniyetli olmayacak, geldiği kulübe aidiyet duygusuyla bağlı olacak. ben zaha kadar takımdan kopuk, vurdumduymaz, kaçak güreşen ve canı istediğinde saman alevine benzeyen futbol oynayan bir futbolcu görmedim. okan hoca, kerem'in yerini zaha uğruna bozmamalıydı." [sabah]

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 47627
    ömer üründül: "okan buruk'un şansının da yardımıyla önemli kazanımlar yaptığı bazı maçlardan ders çıkarması gerekiyordu. günümüz futbolunda üç fiziki düşüş içindeki forvetle oynarsanız büyük sorunlar yaşanır. zaten galatasaray'da kalan 7 kişinin maçlarda canları çıkıyor. dün de bunları yaşadık. boey her şeyini yine verdi. ben en çok kerem aktürkoğlu'nun bitmeyen hırsıyla, inanılmaz gayretlerine üzüldüm." [sabah]

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 47628
    osman şenher: "kopenhag’ı yenmek için galatasaraylı tüm futbolcular her türlü mücadeleyi sahada gösterdiler. ama hep söyledim, yine söylüyorum; kopenhag’ın fizik gücü çok üst seviyede. her takıma hata yaptırabilirler. dün galatasaraylı futbolcular da zaman zaman fizik olarak rakibinin gerisinde kaldı. evet cim- bom kalite olarak rakibinin çok üzerinde ama bu avantaj bazı maçları kazanmak için yetmiyor. sonuçta ağlayıp vahlamaya gerek yok. maçın sonlarında kopenhag’ı bunalttık ama gol bulamadık. manchester united’ın üzerinde kalarak, yola avrupa ligi’nde devam etmek de bana göre başarıdır." [milliyet]

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 47629
    ali gültiken: "bu grup maçlarının bitiminde galatasaray'ın ağızda güzel tat bırakan futbol anlayışını mutlaka hatırlayacağız ve bu felsefeyi alkışlayacağız. ama futbolun özellikle bu seviyelerde hiç hata kabul etmediğini de bir kenara not edeceğiz. keşke galatasaray, oyun olarak tatmin duygusuna eriştiği bu grupta sonuç olarak da düşündüğüne ulaşabilseydi. her şeye rağmen avrupa'nın bir kenarından devam edebilmek, teselli ikramiyesi olarak kabul edilebilir." [sabah]

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 47630
    zeki uzundurukan: "maskeli grabara panter kesildi. son bölümde bütün riskleri aldık ama bir türlü fileleri havalandıramadık. galatasaray, kazansaydı hem gruptan çıkacaktı, hem de 12.4 milyon euro'yu kasasına koyacaktı. bayern münih ve kopenhag gruptan çıktı. galatasaray 3. oldu ve avrupa ligi play-off turundan yoluna devam edecek. zaten hedef, avrupa ligi şampiyonluğu değil miydi? haydi galatasaray! avrupa ligi kupası seni bekliyor!" [fotomaç]

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 47631
    serkan korkmaz: "okan buruk'un kopenhag on birinde hata yaptığını düşünmüyorum. ilk yarıda iki takım da çerçeveyi tutturamamış ama müthiş bir tempo ortaya koymuşlardı. adamlar, şampiyonlar liginin en çok koşan takımı iken tempolarına ayak uydurmak hiç de kolay değildi. ikinci yarıya değişiklik yapmadan başlamak bence hataydı. 2000'deki hikayemiz kopenhag'da uefa kupasıyla bitmişti. bu sezon kopenhag'da başlayan macera, hazır sevilla da yokken... neden olmasın?" [fotomaç]

    (bkz: 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı)
  • 47634
    "isviçre maçında rezalet, emre, gırtlağını keserim işareti, emre, tribüne kol işareti, emre, ırkçılık soruşturması, emre, ölümlü trafik kazası, emre, fethullah gülen meselesi, emre, tefeci faizi, emre, hakeme yumruk kepazeliği, emre gene orada… futbolun rol modeli!"

    yılmaz özdil özetlemiş.

    td olunca bir ara galatasaray'a mavi boncuk dağıtımına çıkmıştı. sıcak bakanlar, aslen galatasaraylı yeaa, adnan polat yüzünden bize gelemedi vs diyen taraftarımız vardı. şu katilin adını lütfen bir daha galatasarayla yan yana bile getirmeyelim.
  • 47636
    --- alıntı ---
    ben 11 ay boyunca yönetim kurulu başkan vekilliği görevini sürdürdüm. 40 yıldır da galatasaray'ın içerisindeyim. bize gelen çok sayıda şikayetin üzerine bize başvuran murat bey ile görüştük. galatasaray ürünlerinin sitelerde satıldığını ve buna ilişkin satan kişiyle olan konuşmalarını bize gösterdi. bu konuşmalarda fatih terim için yalnızca 40 adet üretilmiş ve henüz kullanılmaya bile başlanmamış olan bir ürünün bile sitelerden satışa sunulduğunu gördük.

    görev yaptığım sürede florya tesislerinde tek bir depo olduğunu biliyordum. takımımızın yurtdışında müsabakada olduğu bir anda florya tesislerine baskın yaptık. bu denetimlerde birden fazla depo tespit ettik. bu depolarda da 72 saatlik çalışmalarımız sonucunda 2006 yılından bu güne kadar kullanılmayan, atıl vaziyetteki 18 bin parça ürün olduğunu tespit ettik. ben tüm işlemleri hallettiğimizi düşündüğümde bu sefer de otelin altında bir deponun daha olduğunu belirledik. buradaki ürünlerin de araçlarla taşındığına dair görüntüleri gördük.

    ben 11 ay boyunca yönetim kurulu başkan vekilliği görevini sürdürdüm. 40 yıldır da galatasaray'ın içerisindeyim. bize gelen çok sayıda şikayetin üzerine bize başvuran murat bey ile görüştük. galatasaray ürünlerinin sitelerde satıldığını ve buna ilişkin satan kişiyle olan konuşmalarını bize gösterdi. bu konuşmalarda fatih terim için yalnızca 40 adet üretilmiş ve henüz kullanılmaya bile başlanmamış olan bir ürünün bile sitelerden satışa sunulduğunu gördük.

    görev yaptığım sürede florya tesislerinde tek bir depo olduğunu biliyordum. takımımızın yurtdışında müsabakada olduğu bir anda florya tesislerine baskın yaptık. bu denetimlerde birden fazla depo tespit ettik. bu depolarda da 72 saatlik çalışmalarımız sonucunda 2006 yılından bu güne kadar kullanılmayan, atıl vaziyetteki 18 bin parça ürün olduğunu tespit ettik. ben tüm işlemleri hallettiğimizi düşündüğümde bu sefer de otelin altında bir deponun daha olduğunu belirledik. buradaki ürünlerin de araçlarla taşındığına dair görüntüleri gördük.

    müsabakalarda normalde 3 set forma götürülür, kullanılmayanlar geri getirilir. ancak getirilmesi gerekilen ürünlere dair de bir işlemde yapılmamış. 2019 ve 2020 yıllarında tesise çok fazla forma gönderilmesine yüzde 20'lik bir fazla ürün olmasına rağmen formaların futbolculara bile yetmediği tespit edilmiş. ancak, fatih terim ve yönetimi sebebiyle bu konuda bir işlem yapılamamıştır. biz kendi içimizde hırsızlar yaratmışız. bunun sorumlusu florya tesislerinde görevli olan müdür ve yardımcısıdır. çok büyük bir mağduriyet söz konusu.

    mustafa cengiz başkanımız döneminde de bu suiistimaller ayyuka çıkmıştır. ancak fatih terim'in korkusundan florya'ya dokunulmamıştır. kol kırılır yen içinde kalır denmiştir. terim tarafından bir korku imparatorluğu kurulmuştu. biz daha sonra el koyduğumuz 18 bin ürünün siteden satışını yaptık, çok da rağbet gördü. florya tesislerinde her yıl 500 bin euro'luk ürün çalınıyor. florya'da uzun süre herkes istediği kişiye istediği formayı vermiş, denetimler yapılmamış. hatta geçmiş yıllarda florya'dan futbolcuların formaları çalındığı zeytinburnu'nda sahte formalar yapıldığı o formaların oyunculara giydirildiği iddiası da var, ben bunu da duydum.
    --- alıntı ---

    bakırköy 44. ağır ceza mahkemesindeki duruşma'da galatasaray mağazacılık şirketi eski yönetim kurulu başkan vekili vahap tanrıverdi

    ne olmuştu?

    galatasaray futbol a takımının futbol müsabakaları sayısı kadar sponsor firma tarafından sağlanan ürünlerin, futbolcuların terlemesini önlemek gibi birçok özelliğe sahip olduğu belirtilen iddianamede, söz konusu ürünlerin öngörülen süreden önce tükendiğinin anlaşılması üzerine araştırma yapıldığı anlatıldı. florya metin oktay tesisleri'nde yapılan aramada ürünlerin bir kısmının bulunduğu ancak, tesiste bulunması gereken 2 bin 443 ürünün haksız şekilde kulüp dışına çıkarıldığı tespit edildi.
  • 47639
    burak elmas'ın açıklamarı;

    "başkanlığı bıraktığımdan beri ilk defa seninle konuşuyorum. istemedim, talihsiz bir dönem yaşadığımı düşünüyorum."

    "aslında 4-5 seneye denk gelebilecek bir sene yaşadık. çok fazla olay, hadise yaşadık. her hadisenin bir tarafında birisi var. konuştuğun zaman, birine dokunduruyorsun. kimseyi de rencide etmek istemiyorsun. benim hayatta bir takım çizgilerim var. genelde karşı fikirde, anlaşamadığım isimlerle tartışırım ama ailesi, şerefi, haysiyetine zarar verecek herhangi bir hareket yapmama konusunda bir kırmızı çizgim var. o kırmızı çizginin çok az insanda olduğunu gördüm. delirmedim de üzüldüm!"

    "bu başkanlığı bıraktıktan sonra şunu öğrendim, zaten biliyordum, bütün hatalar başkanın hatası. bütün yapılan iyi işler de diğer insanların başarısı. bazı yapılan doğru hareketlerin de başarısızlık olarak addedildiğini bu süreçte gördüm."

    sacha boey ve victor nelsson'un transferleri? en önemli oyunculardan biri şu anda sacha boey sen getirmedin mi onu? nelsson da senin döneminde değil mi? bunları çok ucuz paralara getirmedin mi sen?

    "bizim dönemimizde geldiler. bizim bir stratejimiz vardı. mali olarak uzun süreli bir strateji ile kulübü yönetmek istedik ama şunu gördüm çok kısa dönemli düşünüyor taraftarlar, kamuoyu."

    "benim çok yakınımda, yaptıklarımızı anlayan üye ve taraftarlar olarak yapmak istediklerimizi anlayan çok insan var. ama hep derler ya, "iyilerin sesi de diğerleri kadar yüksek çıksa bütün problemler halledilecek" diye, onlar sosyal medyada bunu dile getirip veya sana linç yapan kişilere karşı bunları söylemiyorlar. neden, onlar da linç edilmek istemiyorlar. öyle şeyler yazılıyor ki... kimse bu kirli ortama kendi ismini ve ailesini sokmak istemez."

    "ben çok muhasebe yapıyorum. hayat hepimiz için bir gelişim. hayat o kadar hızlı akıyor ki, eskiden 10-15 sene önceyi düşünürken şimdi 2 sene önceyi düşünüp ders alabiliyoruz. hayat hızlandı. ben kendimi de dahil edeceğim. dün gördüm, bu konuda herkes kabul edilemez diye açıklama yapmış. hepimiz suçluyuz. hakem camiasına sürekli, her konuda, televizyonda bu insanlara binbir türlü haraket edenler, suç istina edenler... ben hiç hakaret etmedim. dönemimde şöyle bir strateji takip etmeye çalıştım, nezaket ve iletişimle bu işi çözmeye çalıştım. hakemler konusunda da öyle davrandım. federasyonla çözmeye çalıştım. burada niyet herkeste aynı olmuyor. bazıları çözümsüzlük içinde güç elde ettikleri için çözüm istemiyor. o dönemin başkanı, yurt dışından bir hakem danışmanı getirdi. o danışman çok enteresan bir şey söyledi; "şu anda hiçbiriniz memnun değilsiniz. ben bu sistemi düzeltince daha da memnuniyetsiz olacaksınız!" hiçbirinizin lehine istedikleriniz olmayacak dedi. ben bunu ilk başkan olduğumda söylemiştim, adalet; ilk önce karşındakinin hakkının doğru şekilde teslim edilmesini istediğinde gerçekleşir, sadece kendi hakkını değil."

    "benim de taraftarlık döneminde yaşadığım şeyler var. benim de çok agresif olduğum dönemler oldu. rakibime karşı çok sert duygular beslediğiniz zamanlar oldu. fakat şöyle bir şey var, benim çok fazla fenerbahçeli ve beşiktaşlı arkadaşlarım var. biz yemek yiyoruz birlikte. onlar benim tuttuğum camiayı sevmiyorlar, aynı şekilde ben de fakat onları seviyorum. onlarla oturduğumuz zaman birbirimizle dalga geçiyoruz, sohbet ediyoruz. fakat belli bir seviyeden sonra, dostluğumuzu ve birbirimizin insan olduğunu unutmuyoruz. olay öyle bir yere geldi ki, herkes her şeyi unuttu. futbolun sahası, saha içi en güvenli olması gereken yerdir. futbolun en güvenli olması gereken yerde böyle bir şey olursa, bir ülkede o sporun yapıldığından ya da onun spor olduğundan bahsedemeyiz."

    "herkes hatalı. ben görünce ilk o hakemin karısını ve çocuklarını düşündüm. düşünsene, senin kocan var, çocuklarla birlikte kocanın maçını izliyorsun, bir adam geliyor ve kocana yumruk atıyor ve yerde tekmeliyor. o çocuklarda ve karısında, ailesinde yarattığı travmayı düşün. bunların hiçbiri için değmez. çok üzüldüm. isterse yüzde yüz hatalar yapmış olsun, bunların hiçbiri haklı görülemez. başkanlar ve yöneticiler, taraftarlar da sorumlu. öyle bir baskı oluyor ki, nefes alamaz hale geliyorsun. doğru bildiğini doğruluğunu sorgular hale geliyorsun"

    "nezaket ve normal insanlığın gerektirdiği davranışlarda bulunmak zaafiyet olarak algılanıyor. bu olay da bunun bir sonucudur. böyle negatif bir olayda bazı taraftarlar, "büyük başkan" diye tezahüratlarda bulunuyor. genç bir arkadaşımız darp edilmiş, çocuğu var, ailesi var. hala bunu doğru bulan bir insan kesimi var. galatasaray'ı çok sevmemin nedeni bu. galatasaray'da bir takım davranış biçimleri vardı, kabul edilen ve türkiye'yi ileri taşıyan; oturması, kalkması, hitabeti, karşı karşıya konuşması...

    sence var mı hala?

    "çok bozulduğunu söyleyebilirim. benim son gördüğüm galatasaray da çok değişti. ama inşallah düzelir. galatasaray çok özel bir camia"

    beşiktaş ve fenerbahçe'yi yenmezsen başarısızsın. doğru mu bu mesele? kıyamet kopuyor derbiyi kaybedersen.

    "kopuyor. evet, doğru. net söyleyeceğim, fenerbahçe'yi yenince ben de çok mutlu oluyorum."

    "bugün bunu fenerbahçeli'ye de sorsan aynı cevabı verir, galatasaray. fenerbahçe'yi yenince daha mutlu oluyorum. fenerbahçe ve galatasaray arasındaki rekabet çok farklı bir rekabet. ama fenerbahçeli birine de sorsan, onlar da galatasaray'ı yenince mutlu olur. bu yüzyıllardır devam eden, babadan oğla geçen vs bir kültür. iki camianın da farklı kültürleri var. biz bir eğitim kurumundan çıkmış, yüzyıllardır oluşan bir kültürün devamlılığını sağlayan bir camiayız. ben okullu değilim ama galatasaray lisesi'nin temsil ettiği değerleri çok önemsiyorum. o nedir; eğitimli, medeniyete açık, kendini sürekli geliştiren ve bilgi bazlı karar alabilen bir toplum galatasaray. bunun kulüpte de uzun süre devamlılığı vardı. bir örnek vereyim, 14 sene galatasaray'ın şampiyon olamadığı bir dönem var. o 14 seneyi sadece 4 başkanla geçirmiş, ali uras başkanımız onun 7 senesinde başkan olmuş. bugün bir sene şampiyon olamadığınızda galatasaray'da başkanlık değişiyor. o 14 seneyi galatasaray'ın doğru hamlelerle, istikrarlı yönetimlerle geçirdi, bana sorarsanız uefa kupası'nı, süper kupa'yı, sonrasını getirdi. ben o zaman galatasaraylı oldum. üzülüyordum ama o zaman bu kadar değildi. ben ilk tribüne gittiğimde oyuncuya hakaret edemezdin. oyuncuya hakaret ettiğinde arkadan birisi gelir ve kafana vururdu. "galatasaray taraftarı oyuncusuna hakaret etmez" derdi. şimdi hakeme, futbolcuya, yönetime, başkana küfür etmek serbest. en son bu serbestlik saha içinde hakem yumruklamaya kadar gitti. dolayısıyla bu iş bir olayda bir cezayla çözülmez. mesela avrupa'da oynarken eskiden sahaya çok yabancı madde atılırdı. avrupa'nın kuralları, "yabancı madde atarsan, bu kupalarda mücadele edemezsin mecburiyetinden" dolayı o iş çözüldü. ama bizim artık bunları çözmemiz lazım. yurtdışında da hakem problemi var. bazı teknik direktörler, hakeme küfür ediyor. küfür etmek, bana sorarsanız, en az fiziksel taciz kadar kötü bir şey. ceza alıyor, kendi taraftarı helal olsun, adam hak etti diyor. rakibine olduğu zaman kabul etmeyeceğin bir şeyi sen kendi yöneticin, teknik direktörün olduğu zaman helal olsun diyorsun. biraz bizim bu normlar üzerinde, sporun toplumsal normları üzerinde uzlaşmamız gerekiyor."

    "gücüme giden şeyler oldu. beni çok iyi tanıyan, benimle ilgili başarılı-başarısız, bunları yanlış yaptı eleştirileri çok doğal. fakat benim karakterim özelliğimi çok iyi tanıyan insanlar bile taraftarlık kisvesi altında bana hiç hak etmediğim şeyler söyledi. çok şey söylediler."

    "oyuncu transferinden bunlar para götürmeye geliyorlar gibi şeyler söylediler. biz zaten bunu engellemek için geldik. açıkladık bunları, bütün her şeyi açıkladı. biz camianın konuştuğu ve eleştirdiği konuları şeffafça camiaya açıkladık, mesela menajerlik ücretleri. bir gün galatasaray'da sevilen bir insanla yemek yiyoruz, o kişi bana "ne gerek vardı açıkladınız" dedi. öyle düşünen çok kişi olduğunu biliyorum. bizim görevden gitmemiz için galatasaray'ın başarılı olmasını istemeyen kişiler dahi olduğunu biliyorum. çomak sokmadık da kurumsallaşma adına, kabul edilen, "transferde bu işler olur" denilen şeyleri olmaması gerektiğini açıklamak için bunları şeffaf bir şekilde açıkladık. oyuncu imza törenleri vardı. bizim dönemimizde kimse çıkmadı, neden? orası yöneticilerin kendini gösterme yeri değildir. bir sürü şeyi değiştirmeye çalıştık. toplantılar yaptık."

    "bana "en büyük hatan ne?" diye soruyorlar. benim en büyük hatam galatasaray'ı çok ciddiye almış olmak hayatımda. çok ciddiye alıyorum, çok seviyorum. ama karşı tarafta diyen insanları baktığım zaman bu işi daha siyasi gördüklerini, hayatın bütün anlamı olarak görmediklerini görüyorum. normalde iki insanın birbirine söyleyemeyeceği şeyleri söyleyip, ondan sonra galatasaray'daki siyasi amaçları birleştiği zaman her bir arada oturabilen insanlar var. hırsız, şerefsiz, karaktersiz diyor iki sene sonra bir bakıyorsun birlikte hareket etmeye başlıyorlar, aynı masada oturuyorlar. eleştirileri de o kadar yüksek yapıyorlar ama sonra o laflar söylenmemiş gibi aynı masada oturuyorlar. siyasi amaç için herkes bir arada oturabiliyor. o beni çok şaşırttı. galatasaray'ı ailem gibi görüyordum. aile içinde böyle bir şey kabul edilemez. böyle bir hakaret de kabul edilemez. o hareketten sonra barışmak da kolay olmaz. bunu aile olarak görmeyen, hayatının içinde başka yere koymuş insanlar var. bunların sayısı da biraz daha fazla."

    şu anda aile olarak görüyor musun?

    "çok seviyorum hala ama benim hissettiğim gibi olacak mı, onda şüphelerim var."

    ****

    galatasaray tarihinin en kötü başkanı olup da hala yüzsüz yüzsüz konuşabilmek de ne bileyim...
  • 47641
    "bu hafta istedim ki, halil umut meler'e yapılan saldırının öncesine, saldırı anına ve sonrasında söylenenlere derli toplu bir bakalım. zira ortaya tuhaf bir tablo çıkıyor. "bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"tan "aslında her şey eskisi gibi olacak"a çok çabuk geldik."

    eray özer
    yeni haller podcastinin hazırlayanı
    gazeteci

    ilgili yazı:
    https://t24.com.tr/...inin-anatomisi,42757
  • 47643
    filenin sultanları diyoruz ama nam-ı diğer atatürk’ün kızları demek benim daha çok hoşuma gidiyor. onun bizim bu şekilde yaşamamızı sağladığı türkiye’de yaşıyor olmak ve bunun bir parçası olabilmek çok büyük gurur. burdan tüm kadınlarımıza ve kız çocuklarımıza sesleniyorum. ışığı bulduğunuz zaman yakalayın sönmeden önce.”

    ilkin aydın
  • 47647
    "benim için anlamlı bir geceydi. kaptan olarak ilk kez ilk 11 çıktım. daha önemlisi kazanmaktı. güzel bir futbol oynamadık. hafta sonu derbi var. buradan galibiyetle ayrılmak önemliydi. şampiyonlar ligi'nden elenmenin moral bozukluğu vardı. hayallerimiz vardı. o tarafı geride bırakmak zorundayız. uefa avrupa ligi'nde çok daha başarılı olmak istiyoruz. iyi oynamadık ama iyi mücadele ettik. takım arkadaşlarımı tebrik ederim."

    "derbiler çok keyifli özel oluyor. her sene keşke her maçı derbi olarak oynasaydık diyoruz. her iki tarafın da temennisi güzel futbol. sadece futbolun konuşulduğu bir derbi olmasını istiyoruz. umutluyuz, her zaman derbilerden galatasaray güzel sonuçlarla ayrılmıştır. orada kazanarak, galibiyet serimizi sürdürmek istiyoruz."

    kerem aktürkoğlu

    (bkz: 20 aralık 2023 galatasaray karagümrük maçı)
  • 47648
    "fenerbahçe derbisi öncesi kazandığımız için mutluyum. en iyi maçımız değildi ama futbolda böyle maçlar olabiliyor. önemli olan kazanmak."

    "küçüklüğümden beri almanya'da bu derbiler konuşuluyor. dortmund'un, schalke'ye karşı hep bir ağırlığı oluyordu. ama böyle değil, öyle konuşuluyordu almanya'da. hazırız, böyle maçlar oynayabileceğimiz için mutluyuz."

    kerem demirbay
App Store'dan indirin Google Play'den alın