---
alıntı ---
kültürel bakış açısı çok önemli. bir keresinde farkında olmadan bir laf ettim ve belki de futbol hakkında söylediğim en doğru laflardan biri oldu. chelsea barcelona ile oynuyordu ve yöneltilen sorular hep aynıydı: kim daha iyi? chelsea çok güçlüydü, ingiltere şampiyonu olmuştu, barça ispanya şampiyonuydu ve şampiyonlar ligi yarı finali oynuyorduk. şöyle dedim: ingiltere şampiyonu chelsea, la liga’da oynasa kupayı kazanamazdı. barça da ispanya şampiyonu ama premier lig’de oynasaydı şampiyon olamazdı. takımların yapılanmaları kültürle ve kazanmak için sahip olduğunuz özelliklere göre yapılmalı. 4-5 sene önceki oyunuyla barça, premier lig’i kazanamazdı. belki şimdi kazanabilir. bu yüzden bir hocanın bir ülkeye gelip “ bu benim sistemim ve oyun anlayışım” demesi mümkün değil. eğer bir gün pep guardiola ingiltere’ye veya italya’ya giderse takımının barça gibi oynayıp oynamayacağını görmek isterim. inter de yapabildiklerimin aynısını madrid’de bu oyun seviyesinde yapabilecek miyim acaba? imkansız. kültürel yaklaşım çok önemli.
---
alıntı ---
jose mourinho
havadan inmeyle yerleşmiyor total futbol diyor adam. kültürüne bakacaksın oranın diyor.
rijkaard şu an bu ikilemde. biraz geç öğrendi bunu ama. hem sisteminde ntaviz vermek istemiyor, hem de ortama ayak uydurmaya çalışıyor. tecrübe-kazık ilişkisi. tamam kendisi gayet iyi niyetli. ama kazık kime girdi ister istemez? bize.
edit notu: oyuncuların güvenini kaybetmiş bir rijkaard bundan sonra ortama ayak uydurmak istese de sistemini yerleştiremez. ki kendisinde de çok bir istek yok belli(bunu derken bütün şartları katıyorum. yapılmayan transferler, yollanan oyucular, kötü sonuçlar, sistemsizlik sistemi, kargaşa havası) düşüncem budur. hata kimde derseniz kesnilikle sadece bir kişide değil. hata herkesde.