"değerli divan üyeleri, değerli başkanlarım. yaşadığımız pandemi sebebiyle uzun süre ertelenen divan toplantılarının ardından, dijital ortamda da olsa yeniden sizinle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum… hepinizi hasretle selamlıyor ve saygılarımı sunuyorum. umuyorum bu süreç çok uzamaz. tekrar birbirimizi görebileceğimiz, tokalaşıp sarılabileceğimiz divan toplantılarımıza yeniden başlayabiliriz. ilk olarak derneğimizin altında faaliyet gösteren merkezlerimizi, tesislerimizi, amatör spor şubelerimizi, spor okullarımızı kapsayan 2020 mart sonu 3 aylık gerçekleşen rakamları anlatacağız. mali hesaplarımız dernek tarafında sportifin aksine yıllık... 2020'ye ait bütçelerimizi çok titiz bir şekilde her zamanki gibi aylarca çalıştık, bunları beyaz kitabımızda yayınladık; ama maalesef pandemi sebebiyle ertelenen mali genel kurulumuzda bu bütçeleri size onaylatma fırsatı bulamadık. yine pandemi sebebiyle gelir ve giderlerimizdeki şaşmalardan dolayı da takdir edersiniz ki bu bütçeler bozuldu ve ortadan kalktı. biz şu anda yeni bütçelerimize ilk genel mali kurulda size onaylatmak üzere aynı titizlikle çalışıyoruz; ama bugün size tüzüğümüz gereği onaylanmış bir bütçemiz olmadığı için her zamankinin aksine bütçe gerçekleşen şeklinde değil, sadece gerçekleşen olarak sunacağız… bu demek değil ki bizim takip ettiğimiz mali disiplinimiz açısından bütçemiz yok. biz kendi iç bünyemizde, aynı mali disiplin ile bütçelerimizi takip ediyoruz."
"şube ve tesisler toplamında 26,9 milyon tl gelirimiz oldu. kitapçıkta yayınladığımız bütçemiz burada 37 milyon tl idi. bu 37 milyon tl ile 26,9 milyon tl arasındaki şaşma tamamen stopaj gelirlerimizden kaynaklanıyor. devletimizin yaptığı bir kanun değişikliği sonucunda almayı planlayıp alamadığımız bir rakam. 36,1 milyon tl ile gerçekleşti. bunu kitabımızda 37,1 milyon tl olarak bütçelemiştik. pandemiyi mart ayında yaşadık. bu vakte kadar olan mali disiplini dikkatli şekilde sürdürmüş olduğumuz gözüküyor. gelir gider arasında farkımız 9,1 milyon tl zarar olarak gerçekleşti."
"diğer gelir/gider satırında ben hep size hasılat doğum anlaşması sebebiyle ödenen rakamlardan bahsediyordum. bu kez bu rakam o değil. onun tahakkuku mayısta gelecek. 12,3 milyon tl'lik gider, florya'nın emlak konut'a satışıyla ilgili yapılan faiz düzeltmesi. bir alttaki faiz gideri de riva ve florya'nın 508 milyon tl'ye satılıp fatura kesilmesi, bu 508 milyon tl'nin erken kırdırılması sebebiyle, derneğimizin üstlendiği faiz giderinin, 3,8 milyon tl taksitinin 3 aylığı. bu, eylül ayına kadar devam ediyor, eylül ayında bitecek."
kur farkı gideri 9,7 milyon tl... bu sportif sözleşmelerin, yabancı para cinsinden yapılmış olanlarının kur farkı. sportif a.ş'nin faiz gideri. derneğimizin sportif a.ş'ye olan borcunun karşılığında sportif a.ş'nin işlettiği adat faturasıdır. bu konu ile ilgili bildiğiniz üzere tek faiz-düşük faiz şekilde tartışmalar oluyordu. aralık ayı itibarıyla bu tartışmalar da ortadan kalktı.
brüt toplam giderin, 69,6 milyon tl'nin 33 milyon tl'lik kısmı grup içi hareket. bir cebimizden öbür cebimize. geçen yılın ilk üç ayıyla, bu yılın ilk üç ayını karşılaştıralım. 33 milyon tl olan gelirimiz, bu yıl 26 milyon tl'ye düşmüş. bu da size bahsettiğim gibi stopaj gelirlerinin alınmamasından kaynaklanıyor. 31 milyon tl olan giderimiz 36 milyon tl'ye yükselmiş. bunun detayına girdiğimizde, merkez ve tesisler ile basketbolda bir artış görüyoruz. merkez ve tesislerin detayına girdik ve baktık bu artış nereden geliyor diye. sadece 1 milyon tl'si, kulübümüzün stat merkezine gelen elektrik, doğalgaz ve su faturalarının zamlanmış olmasından kaynaklanıyor. basketboldaki 2 milyon tl'lik farkın büyük bir bölümü de, yabancı para cinsinden olan sporcu sözleşmelerinin kur farkından kaynaklanıyor… voleybol ve su sporlarında aşağı yukarı aynı enflasyonist program olmasına rağmen aynı seviyede kalmak bile bir tasarruf. diğer şubelerdeki artışı incelediğimizde, geçen yıl espor diye bir şubemiz yok. bu yıl 500 bin tl'lik bir rakam, bu 1,4 milyon tl'lik giderin içinde esporun gideri. dolayısıyla geçen yılın ilk üç ayında 1,7 milyon tl olan karımız, bu sene 9,1 milyon tl zarara döndü. tekrar etmek istiyorum, en büyük sebebi mart ayında yaşanan pandemi ile, stopaj gelirlerimizi alamamamız. önümüzdeki dönemde bu zararı azaltmak için almamız gereken tüm tedbirleri alacağız.
kulüp solo teminat ve ipoteklerimiz... burada detaylı okumayacağım. 383 milyon tl'lik hisse rehinlerinin 31 aralık ve 31 mart arasında 419 milyon tl'ye yükselmesinin sebebi, hisse değerindeki artış. hisse rehinlerimizi ilave ipotek vermiş değiliz. hisse değerindeki artıştan kaynaklanıyor. temliklerde 134 milyon tl'den 76 milyon tl'ye düşüş ve yüzde 43'lük bir azalma var. bunun sebebi emlak konut'un temlikli olan taksitlerini ödemesi. kalan tek taksiti olan 76 milyon tl'yi ödediği zaman temliklerimiz sıfırlanacak. toplama baktığınızda 853 milyon tl'den 835 milyon tl'ye yüzde 2,13'lük bir gerileme söz konusu.
sportif a.ş konsolide gelir tablomuza bakalım. geçen sezon ilk 9 ay şubat sonu ile bu sezonun ilk 9 ay şubat sezonunu karşılaştırmalı gelir tablosu olarak hazırladık. hasılat 640 milyon tl'den 726 milyon tl'ye yükselmiş. brüt karımız 110 milyon tl'den 117 milyon tl'ye yükselmiş. faaliyet karımız 38 milyon tl'den 57 milyon tl'ye yükselmiş. amortisman indirilmemiş hali ile 96,7 milyon tl'den, 143,3 milyon tl'ye arttı. bu bir rekor. şimdiye kadar olmamış bir esas faaliyet kârı elde etmişiz. dönem net karına baktığımızda geçen sezonun ilk 9 ayında 76,1 milyon tl kâr etmişken, bu yıl 4 milyon tl kâr etmişiz. bunun sebebini de şöyle açıklamak istiyorum. yatırım faaliyetlerinden, gider-gelirlerimizde 147,2 milyon tl'lik bir gelirimiz var. bu 147,2 milyon tl'nin içinde 11 milyon euro ozan kabak'ın satışı ve gary rodrigues'in satışı var. bunu neden vurgulamak istedik, altyapıdan yetiştirip değerlendirdiğimiz oyuncularımızın bizim için mali açıdan da ne kadar kıymetli olduğunu görmenizi istiyoruz. finansman giderlerimiz 108,6 milyon tl'den 73,7 milyon tl'ye gerilemiş. bunun da tek sebebi, yapılandırma ile birlikte ödediğimiz kur farkı zararlarından ve fahiş faizlerden kurtulmamızla finansman faiz giderlerimiz makul seviyelere geriledi.
uefa kriterleri açısında durumumuz ilk bu kriterlere tabi olduğumuz 2017-18 sezonunda 50 milyon euro zarar hakkımız varken 33 milyon euro zarar açıkladık. 2018-19 sezonu 20 milyon euro zarar kriterimiz varken, 25 milyon euro kâr açıkladık. dikkatli olan divan üyelerimiz diyebilir ki, 2017-18 sezonunda 33 değil 49 milyon euro zarar diye sunmuştuk. 2018-19 sezonunda da 25 milyon euro değil, 14 milyon kâr diye sunmuştuk. bunlar uefa tarafından revize edildi. zararımız azaldı, kârımız yükseldi. çünkü bu aşırı kur dalgalanmalarını, enflasyon haricinde olan kısmı uefa tarafından bizim kontrolümüzün dışında olduğu için elemine edildi. onlar da hesaplarında bazı altyapı giderlerini ve vergi ödemelerini giderden muaf tuttukları için onların nezdinde gözüken tablomuz bu şekilde. 2019-20 sezonu içinse bu yaşadığımız pandemi sürecine rağmen, uefa kriterlerine uyma konusunda bir sorun yaşamayacağımızı şimdiden söylemek isterim.
son olarak kulüp konsolide net borç ve sermayemiz ile bilgilendirme yapmak istiyoruz... net borç nedir, elimizdeki toplam finansal borcumuzdan, elimizdeki nakdi düştüğümüzde kalan tutardır. geçen yılsonundan mart sonuna 3 aylık süreçte 1,369 milyar tl'den 1,340 milyar tl'ye bir gerileme var. finansal borç benzeri kalemleri de eklediğinizde aralık sonu 1.717 milyar tl 1 milyar 656 tl'ye gerilemiş durumda.
euro olarak 258 milyon'dan, 229 milyona bir gerileme söz konusu. net işletme sermayesinde 18,9 milyondan 26 milyona bir işletme sermayesi açığımızda yükselme mevcut.
yaşadığımız pandemi süreci ile ilgili kısa biraz kısa bilgilendirme yapmak isterim. bu konuyu sportif, mali ve idari olmak üzere üç ana başlık altında değerlendirecek olursak, sportif açıdan bildiğiniz üzere futbol takımımız pandemi öncesinde 3 puan farkla zirveye yaklaşmıştı. pandemi sonrası ilk maçta yaşadığımız yenilgi ve talihsiz sakatlıklar, bizleri üzdü. ancak bilmenizi isteriz ki şampiyonluk iddiamız hala devam etmekte... hocamıza ve futbolcularımıza güvenmekteyiz.
pandemi öncesi beşiktaş maçının son anda seyircisiz oynanması kararı ile birlikte tüm gişe hasılatımızı iade etmek suretiyle kaybettik. mali açıdan değerlendirirsek yayın hakkı gelirlerimiz bu süreçte tamamen durmuştur. ligler 16 mart'ta durdurulmasına rağmen mart ayı yayın hakkı gelirlerimizi dahi alamadık. mağazalarımız kapatılmıştır, cirolarımızı maalesef bir daha geri alamamacasına kaybetmiş bulunuyoruz. satamadığımız stokların yaş maliyeti oluştu. döneme ait kur farkı zararlarımız oluştu. ekonomik daralma sebebiyle, bu sezonki sponsorlarımızla, çok iyi ilişkilerle, çok zarar etmeden biraz vade ötelemeleriyle tahsilatımızı yapabildik. ekonomik daralma sebebiyle önümüzdeki sezon sponsor gelirlerimizde azalma olacaktır. gişe hasılatımız kesilmiştir. belirsizlik sebebiyle bugüne kadar yapmayı planladığımız, önümüzdeki sezon yapılabilecek gişe satışlarını yapamamış bulunuyoruz. tüm bunların bize yarattığı nakit akış kaybı yaklaşık 35 milyon euro civarındadır. yaklaşık bir şampiyonlar ligi kadar gelirimizi kaybettiğimizi söyleyebilirim.
idari açıdan baktığınızda sosyal bir kulüp olmanın gereği ile herhangi bir işten çıkarma, küçülme operasyonuna gitmedik. devletimizin sağladığı kısa çalışma ödeneği'nden faydalandık. bu, bizim yükümüzü ufak bir nebze azaltabildi. kulübümüzün maruz kaldığı zararları en hafif şekilde atlatabilmek için elimizden geldiğince çalışıyor, yönetim olarak çok yoğun bir mücadele veriyoruz. yükümüzü azaltabilmek için aldığımız diğer bir tedbirse futbolcularımızdan ve teknik kadrolarımızdan maaşlarından indirim yapmaları suretiyle feragat etmelerini talep ettik. futbolcu görüşmelerimizin tamamına yakını olumlu şekilde tamamlanmış ve feragatler imzalanmıştır. bunun tamamlanmasıyla birlikte amatör şubelere de benzer bir çalışma yapmayı planlıyoruz. sonuç olarak pandemi sebebiyle bilançolarımıza yansıyacak zararın ötesinde, daha da önemlisi nakit akışımızda yaşadığımız ciddi sıkıntıdır... nakit akış sıkıntımızı aralık ayında imzaladığımız yapılandırma sözleşmesi ile kısmen aşmıştık. anlaşmayı pandemiden önce yapmamızın bize büyük avantajları olmuştur. örneğin, döviz cinsinden olan kredilerimizi kapatarak, kur artışından gelecek olan zararları savuşturmuş olduk. ancak uğradığımız gelir kaybı ile nakit akış dengemiz bozulmuştur. önümüzdeki sezon da yaşayacağımız muhtemel ekonomik daralma ile gelirlerimizdeki muhtemel düşüşü öngörüp ona göre tüm bütçelerimizi yeniden gözden geçirip yönetim olarak gerekli tüm tedbirleri alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
değerli divan üyeleri; yönetimimiz, başkanımızın talimatıyla sadece mali değil, idari sorunlarının da üzerine cesaretle gitmiş ve bunların çözümü konusunda büyük bir çaba sarf etmiştir. bu konulardan biri de mağazacılıktır. mağazacılığın 10 yıldır biriken sorunlarının üzerine topyekûn bir denetimle gidilmiş, aksayan tüm unsurlar tek tek tespit edilmiş ve bunların çözümü noktasında kalıcı reformlar yapılmıştır.
bu topyekün denetim sanıldığı gibi sadece stok sayımından ibaret değildir ve olmamalıdır. stok sayımı sadece bir neticedir. örneğin stok sayımına gelmeden önce galatasaray logolu ürünlerimizin stoklara kabul edilmesi sürecine bir bakalım. bu denetim sürecinde gördük ki, depoya mal teslimi esnasında, irsaliye ve faturalar imzalanmadan şirketimizin muhasebe birimine gönderiliyormuş. ürünlerin fiilen bize teslim edilip edilmediği yeterince araştırılmadan faturalar kayıtlara geçiriliyormuş. tedarikçilerden gelen faturaların düzenli olarak kontrolünün yapılmadığı, ikili anlaşmalara rağmen bizim onayımız olmadan bazı tedarikçilerin fiyat değiştirdiği ve bunun fark edilmediği anlaşılınca, tüm tedarik zinciri baştan sona denetlenmiş, aleyhimize olan durumlar için yüzbinlerce liralık fark faturaları düzenlenip muhataplarına gönderilmiştir. tam rakamları yüz yüze geldiğimiz divan kurulu ya da genel kurulda detaylı bir şekilde açıklayacağım. mesela stoklara, teslimattan önceki adımlardan biri de üretim. galatasaray'da pek çok lisanslı üretici ile çalışmaktadır. temmuz 2019'da bizimle kontratı olduğu halde üretim hakkından korsan ürün imal eden iki tedarikçimizin olduğu tespit edilmiştir. anlaşmalar derhal feshedilmiştir ve hukuki süreç devam etmektedir. merkez ofisimizde bir elemanın bu sahtecilik faaliyeti içindeki ortağı olduğu tespit edilmiş, iş akdi tazminatsız olarak derhal fesh edilmiştir. az sayıda bayi mağazamızın stoklarında korsan ürüne rastlanmış ve gereken hemen yapılmıştır. bazı korsan ürünlere galatasaray resmi hologramının basıldığı, hologram fiyatların kasıtlı olarak düşürüldüğü ve kontrolsüz biçimde kötü niyetli kişilerin eline geçtiği tespit edilmiştir. bugün hologramlarımız üreticiye ağır para cezaları ile madden zimmetli haldedir.
risk teminat durumumuza bir bakalım. mesleki derinliği olmayan ve mali güç olarak galatasaray spor işletmesi mümkün olmayan bazı kişilere bayilikler verildiği, finansal dengeleri bozulduğu halde mal gönderilerek desteklendiği, bayi riskimize karşılık maddi teminatlarımızın yetersiz olduğu anlaşılınca, risk analizi çalışması yapılarak, ek teminat talepleri bayilere gönderilmiştir. şirketimizi, yani mağazacılık a.ş'yi devraldığımız dönemde, 24,6 milyon tl riske karşılık, yalnızca 3,5 milyon tl teminatımız varken, bugün riskimiz 10,6 milyon, buna karşı riskimiz 6,4 milyon tl'ye yükselmiştir. teminatların riski karşılama oranı yüzde 14,5'tan yüzde 69'a yükselmiştir. öngörülebilir risk yönetimi açısından bu da tatminkar bir ilerlemedir. 2019 yılında gerçekleşen bu teşhis tedavi sürecini stok sayımından ibaret zannedildiğini, küçümsendiğini ve bazı spekülasyonlara yol açtığını duyuyoruz bu günlerde. biraz önce izah ettiğim gibi, stok sayımı, aldığımız neticelerden sadece biridir. madem stoklar çok ilgi çekiyor, iş buna indirgeniyor birkaç bilgi de stok sayımı ile ilgili vermek istiyorum.
galatasaray mağazacılık ve perakencelik a.ş, tarihinde ilk kez, tüm depo ve satış noktalarında ilk defa eksiksiz ve doğru bir sayım yapmıştır. neden mi? çünkü şimdiye kadar hiçbir şekilde aynı sayım periyodu içinde, tüm depolar eksiksiz sayılmamış, barkodsuz ürünler ya kafa sayımı ile ya da hiç sayılmadan geçiştirilmiştir. bu denetim döneminde barkodsuz olduğu için sayımlara dâhil edilmeyen binlerce ürün, türüne ve sezonuna göre tasnif edilmiş, barkodlanmış ve sayılarak kayda alınmıştır. birim maliyeti eksi bakiye veren ya da bağış yoluyla elde edilmediği halde maliyeti sıfır olarak muhasebeleştirilmiş birçok ürüne rastlanmış, her biri tek tek kontrol edilerek, stoklarımıza girdiği dönemin doğru maliyetleri bile sisteme yeniden tanımlanmıştır. anlaşılacağı üzere maliyet hesabını yanlış yapmışsanız, envanter değeriniz de yanlış olur ve kârlılık verilerinize kadar tüm mali süreçleriniz bu hatadan etkilenir.
yine şirketimizin tarihinde ilk defa, stok sayım sonuçları analiz edilebilecek ve daha sonra raporlanacak şekilde merkezi sistemimize kaydedilmiştir. şimdi diyeceksiniz ki daha önce kaydedilmiyor muydu? hayır, kaydedilmiyordu. sayım firmaları barkodsuz ürünü saymadığı için, binlerce barkodsuz ürün olduğu için, bu sayım neticesinde tüm ürünler sayılmadığı için, disketler çekmecelerde kalmış, stoğumuzu bozacak diye sisteme aktarılmamıştır.
tüm noktalarda 2019 yılında sayım defalarca tekrarlanmıştır. perakandecilik faaliyetine yabancı olanlar, bunda ne var diyebilir. galatasaray'ın geçmiş yıllarda 10 milyon tl envanter değerine sahip malı, izi sürülmeyecek şekilde kaybolduğu, adeta buharlaştığı resmi olarak belgelidir. oysa nisan 2020'de yaptığımız sayım sonucuna göre, toplam envanter değeri üzerinden kayıp-fire oranımız binde birin altındadır. perakendeciler bilir. binde üçün altındaki fire, müşteri hırsızlığına girer ve makul sayılır. nisan ayında mağazalarımızda yapılan sayımda fire oranımız tarihte ilk defa binde birin altına düşmüştür. bu oran dünya normlarındaki perakendecilik için son derece başarılı bir sonuçtur. demek ki bu denetimler neticesinde sanılanın aksine, yapılan sadece doğru bir sayımdan ibaret değildir. mağaza kasaları üzerinden yapılan haksız kazancın, promosyon ürün adı altında dışarıya çıkarılan ürünlerin, tutarsız ve yanlış envanter maliyetlerinin, korsan ürün satarak haksız kazanç sağlayan üretici ve bayilerin, usulsüz hologram ticaretinin, fatura iptali, evrak silme gibi yetkisiz işlemlerin, yine yetkisiz ve usulsüz yapılan iskontolu satışlar ve bunun gibi birçok denetimsizlikten kaynaklanan kayıp kaçağın önüne geçilmiştir.
mağazacılığımızın tam da gerçek anlamda ihtiyaç duyduğu, baştan aşağıya tüm departmanları kapsayan, bir ürünün doğumundan müşteriye satışına kadar geçen süreçte yaşanan tüm iş akışları denetlenmiş, kaçaklar engellenmiş, kronikleşmiş tüm sorunlar bertaraf edilmiştir. bu sayede belki de geçmiş tüm yönetimlerin mustarip olduğu, tüm genel müdürlerin ve profesyonellerin mustarip olduğu ama çözmekte zorlandığı tüm konular tek tek çözülmüş ve bir daha yaşanmaması konusunda idari tüm tedbirler alınmıştır.
bunu yaparken, 30 yıl perakende sektöründe faaliyet göstermiş biri ve hemen hemen sektördeki herkesi tanıyan biri olarak, işine, bilgisine, karakterine güvendiği, galatasaray'da şahit olacağı mahrem olacak konuları dışarıyla çıkarmayacak, performans anlamında fedakarlık gerektiğinde olumlu geri dönüş alacağıma nazımın geçtiğine inandığım eski çalışanlarımdan yardım istediğim doğrudur. dış kaynak kullanımı hakkındaki süreç, tüm mağazacılık profesyonellerinin, hukuk birimimizin, denetim kurulumuzun, kulüp genel sekreterimizin başından beri bilgisi dâhilinde şeffaf olarak yürütülmüştür. yalnızca mağaza ve depo sayımları için üç farklı şirketten teklif alınmış olsa da, perakendecelik, demin bir kısmından bahsettiğim denetim süreçleri ve organizasyonları konusunda bizim diğer iş hedeflerimizi bire bir karşılayan başka herhangi bir teklif gelmemiştir. bu işi yapabilecek muadil firmalar yoktur, çok azdır. bu durumda sayım operasyonu için verilen minimum teklif ile diğer süreçlerin izlenmesi, denetlenmesi, raporlanması eklenerek belli bir pazarlık sonrası projenin fiyatı belirlenmiş ve bu firma ile hizmet tedarik anlaşması imzalanmıştır. şeffaf bir şekilde yapılan bu çalışmaların tamamlanmasının üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra sanki özel bir kurgu ve kayırma varmış gibi bugün servis edilmesi bana göre pek manidardır. bu spekülasyonların neden şimdi gündeme sokulmak istendiğinin sebebi de kanımca bellidir. benim bir çalışanıma şirket kurdurduğum, bu ortaya çıkınca onu işten çıkardığım iddia ediliyor. yalan. 2018 yılında tüm mağazacılık şirketlerime ait tüm faaliyetlerimi sıfırladım. şirketim açık olsa da mağazacılık faaliyeti yoktur. dolayısıyla diğer şirketlerimde bordrolu çalışanlarım olmakla birlikte, mağazacılık şirketimde 2018 itibarıyla çalışan bordrolu kimse kalmamıştır.
bu sayım için kulübün 2,5 milyon tl ödediği iddia ediliyor. yalan. bu denetimin maliyeti sadece sayım değildir. size sadece belki yüzde 1'ini anlattım. divan kurulunda veya genel kurulda yüz yüze geldiğimizde daha detaylı şekilde anlatacağım. bu denetimin maliyeti sadece sayım değildir, daha geniş kapsamlıdır. size demin anlattığım topyekün teşhis ve tedavi sürecidir. kulübümüze maliyeti 2,5 milyon tl değil, yaklaşık 1,5 milyon tl'dir. tazminat ödendiği iddia ediliyor. yalan. sıfır tazminat ödenmiştir. sayımda kullanılan tüm donanım, sayım cihazları, yazılım programları tarafımdan karşılanmış ve kulübe bağışlanmıştır. biz dışarıda ve içeride bu kampanyada olan herkesi ve neden rahatsız olduklarını biliyor ve onları izliyoruz... bunları yazıp çizen kişiler hakkında hukuki takip yapacağımızdan da kimsenin şüphesi olmasın. bir işin içeriğini, mahiyetini ve kazanımlarının değerini bilmeden, doğru olmayan rakamlar telaffuz ederek ederine yüksek demek doğru bir yaklaşım değildir.
değerli divan üyeleri, yüz yüze geleceğimiz ilk divan ve genel kurul toplantısında kırmadan dökmeden, galatasarayımıza zarar vermeden, mağazacılık ve diğer konularla ilgili açıklayıcı bir sunum yapma sorumluluğunu şahsıma ait görüyorum. ancak şimdiden şunu söyleyebilirim ki müsterih olun, mağazacılıktaki haksız kazanç dönemi artık kapanmıştır. bu böyle bilinmeli. şirket çalışanlarımız ve çözüm ortaklarımızla birlikte yaptıklarımızla gurur duyduğumuzu ve hesabını veremeyeceğimiz bir işin içinde asla olmadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. geçmiş profesyonellerimizi, namuslu ve dürüst bir mücadele veren mevcut çalışanlarımız şu anda bizi dinliyorlar. üretimdeki korsan faaliyetleri anlattık; ancak burada mevcut çalışanlarımızın hiçbirini zan altında bırakmıyorum. hepsi bizim profesyonellerimiz ve başımızın üstündeler. geçmiş profesyonellerimiz, namuslu ve dürüst bir şekilde mücadele veren mevcut çalışanlarımızı, zan altında bırakacak, onların motivasyonunu ve itibarını aşağıya çekecek açıklamalardan lütfen kaçınalım. her türlü soru, öneri, eleştiri ve tavsiyeniz için biz buradayız. sabrınız için teşekkür ediyorum."
başkan yardımcısı
kaan kançal