"biz bu kulübe gönül sevdalısıyız. ikinci bir ajandamız yok, şahsi pr yapacak, bundan nemalanacak bir yönümüz de yok. biz çocukluk aşkımızın, sevdamızın peşindeyiz. şu an gündemimizde seçim yok diyorum. bunun bir anlamı var: çok önemli konular var. biz şu an seçime gidersek, bu önemli konular ikinci planda kalır ve galatasaray zarar görür. uğraştığımız tarihi konular var, açıkladıklarımız ve açıklamadıklarımız, konuştuklarımız ve konuşamadıklarımız var. tüm bunlar sonuçlandığında camiamızın önüne çıkıp gerekli açıklamaları net şekilde yapacağız. buraya kazık çakmadık. ibra oylamasında 14 kişi aksi oy verseydi, durum farklı olurdu. ben çoğunluğa, sessiz çoğunluğa bakarım. bu, seçime gitmeyeceğim demek de değil. yeri gelirse zamanından önce de yapılabilir. fakat şu anda gündemimizde çok başka konular var."
“falcao futbolu, galatasaray’ı, türkiye’yi çok seviyor. kimse inanmıyor ama buraya para için gelmedi. kanı sarı kırmızı aktığı için de gelmedi. futbol tutkusu için geldi. kendini borçlu hissetti, antrenmanda çok koştu ve sakatlandı, aşil tendonunda ödem oluştu. taraftarımızdan sabır istiyoruz. falcao onurlu bir insan, biz de şeffaf bir kulübüz. gizli saklı hiçbir şeyimiz yok. tekrar söylüyorum, biz falcao’ya bonservis ödemedik.”
"florya için camiamızı tatmin edecek, mutlu edecek bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. değerli rakip camialar için de şunu söyleyeyim: hiç endişe etmesinler, galatasaray bedelini ödeyerek her şeyi alır. bize hiçbir zaman hiçbir şey altın tepside sunulmadı. buna stadımız dahil. biz tam tersi, iftiharla söylüyorum, devletimize para kazandırdık. kazandırmaya da devam ediyoruz. galatasaray'ın girdiği projeli işlerde şeffaflık, dürüstlük ve samimiyet vardır."
"süper lig kulüplerinin 4 milyar gelire karşılık 14-15 milyar gideri var. devletimiz bunun bir bölümünü yapılandırma yoluyla çözmeye çalışıyor. ama elbette yeterli değil. çünkü dört katlık bir açığı kapatmanız için ödeme yapmadan en az dört yıllık bir dönem geçirmeniz gerekir. yapılandırma için müteşekkiriz ama sorunların hepsini çözemez, yalnızca yaraya bir merhem olabilir. bu geçici çözümün kalıcı hale gelmesi için daha büyük miktarlarda düzenlemeler gerekiyor, örneğin vergide düzenleme. şu an gündemde bu var. hem amatör sporlara destek hem de biriken vergi borçlarının yapılandırılması için bu gerekli. kulüpler henüz bunun tam bilincinde değil ama geçmişten biriken sorunlar tepemizde. biz son üç yılda yapılan 147 milyon euro zararı tersine çevirip kara geçtik ve beş yıl üst üste zararla gelen kayyum tehlikesini de son anda atlattık. bu karı nasıl elde ettiğimiz çok açık. türkiye'de ilk 1 milyar tl gelirini aştık. bunun en önemli sebebi şampiyonluklarımız, şampiyonlar ligi'ne katılmamız ve taraftarımızın desteği. kombinede rekorlar kırdık, şu an 40 bin seyirci ortalamasıyla gidiyoruz. artış oranında avrupa'da da ilk dörtteyiz. bir de yayın gelirleri var ama onda bir düşme olacak. bu yıl için riskimiz o."
"iki yıl içinde ödediğimiz vergi miktarı 288 milyon tl. 200 milyon tl de yapılandırmamız var. yani biz 500 milyon tl'lik vergi yükünün altından kalktık. bunun içinde 300 milyon tl'ye yakınını ödedik, 104 milyon tl'sini de stopaj geliri olarak amatör sporlara aktardık. türk sporu böyle ayakta duruyor. alınacak radikal kararlarla bu sorunların çözüleceğine inanıyorum. bütün kulüplerin de sürdürebilir bir mali yapıya kavuşması gerektiğine inanıyorum. aksi halde gelen her yönetim kendi döneminde har vurup harman savuruyor, gelecek yönetimlere de ağır yükler bırakıyor. biz görevi aldığımızda 155 milyon euro transferden kaynaklanan yükümlülüklerimiz vardı. hala bitmedi, hala uğraşıyoruz, her gün ödüyoruz. her sabah bunları düşünüyoruz. iki yıl daha dayanabilsek düze çıkabileceğimizi düşünüyorum. böylelikle bizden sonra gelen her yönetim sürdürülebilir bir yapıda ve yeni projelere odaklanabilir bir durumda çalışabilir."
"iki yılda üçüncü seçim isteniyor, insaf. zannedersiniz galatasaray'da mali, idari ve sportif anlamda çökmüş, dev bir kaos var. devamlı seçim isteniyor. ben bunu anlamıyorum. ama buraya da kazık çakmadık. antep'te bir laf vardır: ekmedim bostan, yemedim karpuz. biz onurumuzla bırakmasını, çekilmesini çok iyi biliriz. bunun için 14 oyluk ibrasızlığa da mahkeme kararına da ihtiyacımız yok. biz sevdamızın peşindeyiz. başka bir ajandamız yok."
"divan kurulu'nu elbette tanıyorum. sadece divan kurulu başkanlık makamının bir muhalefet organı olarak kullanılmasını onaylamıyorum. ben de divan üyesiyim. divan'daki üyeler en saygın üyelerimiz. orası çok değerli insanlardan oluşuyor."
"fatih hocamızın da benim de karakterim belli. biz aramızda bir sıkıntı olsa bunu açıkça söyleriz. buraya siyaset yapmaya gelmedik. florya'yla hiçbir sorunumuz yok. hocamızla daha önceki akşam düğündeydik. yazılanlara gülüyoruz. ben hiçbir teknik sorumluma karışmam. sadece futbol da değil, hepsi için böyle. nasıl böyle yargılara varılıyor, bunu da anlamıyorum. galiba bazen sayfaları doldurmak gerekiyor."
"ülkemizin tek deşarj noktası futbol. bir istatistiğe göre %9'luk bir dilimin dışında herkesin ilgi alanında. ama elbette futbol sadece futbol değil. bazen toplumsal hareketlerin, bazen sosyolojik olguların sahaya yansımış hali. örneğin italya'da insanlar şehir devletlerinin ayrımına göre takım tutmuştur, almanya'da keza öyle. kuzey'de mezhepsel, dinsel ve sınıfsal özellikler nedeniyle farklı takımlar tutulabiliyor. bizdeki güzellik böyle farkların olmaması. aynı aile içinde farklı takımları tutanlar olabiliyor. çoğunluk, genel olarak, dört büyük takım içinde. ne mutlu ki onda da ağırlık galatasaray'da. bunu bir tespit olarak söylüyorum."
"şu anda mecliste vergiyle ilgili çok önemli bir yasa var. uğraştığımız konulardan biri bu yasanın içindeki futbolla ilgili düzenleme. şu an ülkemizde yanlış bir algı var: futbolcular vergi ödemiyor diye düşünülüyor. bununla ilgili de bir düzenleme getirilmiş ama bu düzenleme futbolcunun üzerindeki vergi yükünü değil kulübün vergi yükünü artırır. bu düzenlemedeki maddede açıkça diyor ki oyuncu ödemezse kulüp sorumludur. yani futbolcunun ödeyeceği varsayılan miktar yine kulübün üzerine kalacak. kulüpler yıllardır zaten vergi ödeyemiyor. bu konuda hiçbir kulübün diğerinden farkı yok. birine af geliyorsa diğerine de geliyor. devlet bu konuda hiçbir ayrım yapmıyor. ama algı operasyonları yapılabiliyor. kulüpler artık bu hususta bir yol ayrımına gelmek üzere. çünkü vergi ödemezseniz borçsuzluk kâğıdı alıp transfer yapamıyorsunuz. devlet başka bir açıdan müthiş bir karar çıkardı, profesyonellere ödenen vergiden belli bir bölümün kontrollü olarak amatör branşlara dağıtılmasına karar verdi. şu anda bu kararın kalkma riski var. lütfen bu kalkmasın, stopaj bedeli kulüplere gitmeye devam etsin ve onlar da kontrollü bir şekilde amatör şubelere aktarılmaya devam etsin."
"ben başarısız olduğum anda asla burada durmam. yönetim olarak biz hangi konuda başarısızız, merak ediyoruz. iletişim ve üslup demişler, bunu ben düzeltemem, bu benim köküm. kendi karakter ve kişiliğimi vurgulamam gerekir. iletişim konusunda haklı olabilirler. biz çıkıp anlatıyoruz ama kimse bizi dinlemiyor. galiba gönül gözleri kapalı."
"biz 147 milyon euro zarardan reel kara geçtik. kayyum lafları ediliyor bazı galatasaraylı kardeşlerimiz tarafından. beş yıl üst üste zarar eden sportif a.ş.'yi altıncı yılda kara geçirerek kayyum tehlikesinden biz kurtardık. ama bugün kayyum çığlıkları atılıyor, ben bunu diyenleri esefle kınıyorum. bir sivil toplum kuruluşunun içindeyken onu yönetirken durumunu anlayamayacaksanız, benden değilse batsın zihniyetiyle gidiyorsanız, galibiyetlerine üzülüyorsanız şapkayı koyup düşünmeniz lazım. siz neredesiniz ne için varsınız ne için ve kim için galatasaraylısınız? koca koca insanlar bunu düşünemediler, buna inanamadılar. bana makyaj çantasıyla dolaşıyor, makyaj yapıyor dediler. ben gerçekten şaşırdım. dervişin fikri neyse zikri odur. biz hiçbir yerde makyaja ihtiyaç duymayız. iki denetlemeden geçiyoruz, didik didik denetleniyoruz, halka açığız. demokrasilerde özgürce eleştiri haktır ve dinlenmelidir. ben de bunları dinliyorum. fakat maalesef bir şey bulamıyorum."
"falcao buraya sakat gelmedi. biz bütün futbolcularımızı sağlık kontrolünden geçiririz. bazıları gibi önce imza, sonra sağlık kontrolü yapmayız. çünkü buranın parası bize emanet. kuruşuna kadar dikkat ediyoruz. galatasaray har vurup harman savuruyor diyorlar. ama biz transferde artıdayız, zaten uefa'nın bize talimatı da bu. zaten dernek bütçesini de çok tutumlu bir şekilde kullandığımız çok açık çünkü bütçe artırılması için mali kongreye ihtiyaç duymadık. çünkü %5 olsun aşmadık. bir yandan basketbol ve voleybolda başarılarla yola devam ediyoruz. bir yandan da hala ödeme yapıyoruz. örneğin podolski'nin bedelini yeni bitirdik. hala 2010, 2011, 2012 döneminden kalma ödemeleri yapıyoruz ama ödeyeceğiz, bitireceğiz."
mustafa cengiz