• 36526
    --- alıntı ---

    avrupa’da oynayan milli oyuncuların sayısının artacağına inandığını söyleyen güneş,”hepsinin oynamasından yanayız ve umarım daha çok oyuncumuz gider. güven ve başarı yenilerinin de kapsını açacak. futbolda büyük bir pazar olacağımızı düşünüyorum. henüz hazır olmayanlar var. cengiz ünder ve ozan kabak yeni yeni süre alıyor. yusuf yazıcı oynamaya başladı. mehmet zeki çelik son maçında iyiydi. nasıl bir 11 ile sahaya çıkacağımıza bakacağız. mutlu oluyoruz. bu sayı daha da artmalı. takımımızın ve oyuncularımızın başarısı yeni oyuncuların önün açıyor. önemli bir yarıştayız. sadece izlanda maçına odaklanmalıyız” açıklamasında bulundu.

    --- alıntı ---

    14.11.2019 izlanda milli maçı öncesindeki açıklamalarından bir kısım.
    riyakarlığı tanımlamak için yazdım aslında. laflara bak; "mutlu oluyoruz, bu sayı daha da artmalı. takımımızın ve oyuncularımızın başarısı yeni oyuncuların önünü açıyor."
    "futbolda büyük bir pazar olacağımızı düşünüyorum."

    ama yabancı sınırı dendiğinde karşısın. oysa nzonzi'den, seri'den, belhanda'dan formayı kapan ömer bu pazarda değerli bir mal adayıdır mesela. keza dorukhan, abdülkadirler falan... bunların her biri formayı yabancılardan kaparak giydi.

    aslında şu koca koca adamlar neyin doğru olduğunu çok çok iyi biliyor da... söyleyecek yürek yok. çünkü konuşurlarsa cepleri daha az dolacak.

    şenol güneş iyi bir teknik adamdır. hep beğendim. ama işte şu açıklamalar, şu tutarsızlıklar utanç verici.
  • 36528
    “10 lira geliriniz varsa 30 liralık borcun altına giremezsiniz. ileriyi düşünmeden hareket edilemez, gelir-gider dengesi bozulamaz. ama olay bir kurulda ibraya bağlı. daha sonra gelecek yönetime bırakıyorsunuz bütün borcu. borcun 185 milyon euro’ya çıktığı dönemde göreve geldik. giderleri kıstık, gelirleri artırdık, alt yapı hamleleri yaptık. seyirci ortalamamız yüzde 25 arttı.

    ürün satışlarımızda yüzde 350’ye varan bir artış söz konusu ve sponsorluklar. anadolu kulüplerinin gelirleri yüzde 80 naklen gelirlerden olur. bizde yüzde 40. bunun daha da düşmesi lazım. biz transferde para kaybeden bir kulüptük. para kazanan bir kulüp olmalıyız. üretip satmak zorundayız. bunu becerebildiğimiz için kulübün ekonomisi de buraya geldi”

    ahmet ağaoğlu
  • 36529
    “caglar soyuncu premier ligdeki en uzun savunmaci degil fakat inanilmaz iyi yukseliyor. her atak yapan rakibin yuzune sert bir gercek gibi carpiyor ve topu temiz ve sert bir sekilde almayi basariyor. caglar topa sahip oldugunda cok rahat ve hic bir zaman panik yapmiyor. hayatimda onun kadar sikintisiz duran defans oyuncusu cok az gordum. soyuncu sadece bu sezonun ilk uc ayinda 17 basarili top calma ile harry maguire'in gectigimiz tum sezon leicester'dayken kendisini manchester united'a goturen yaptigi istatistigin sadece 3 top calma gerisinde. opta verileri zaten onun ligin su an en formda stoperi oldugunu gosteriyor. defansif ikili mucadelelerde, mac basina topa mudahaleler, uzaklastirmalarda ve blokajlarda su an itibariyla en iyisi. daha da etkileyici olan sey bu momentumda giderse sezon sonu ulasacagi istatistikler ve leicester'i tasiyacagi pozisyon. herkese meydan okuyor!"

    martin keown'un talksport'a caglar ve maguire kiyaslamasi bazinda verdigi roportajdan.
  • 36531
    “yarın ki maçı sabırsızlıkla bekliyoruz. çok ilginç bir maç olacak. kazanmaya ihtiyacımız var, kazanmak istiyoruz. zor bir maç olacak. türkiye eleme grubunda etkileyici bir performans gösterdi. zor görünen bir mücadele, kazanmayı deneyeceğiz”

    “çok uzun zaman önce yaşanan bir olay. o zaman da dile getirmiştim, bize bağlı olan bir olay değil. bizim tek odak noktamız, yarın oynanacak olan karşılaşma”

    “şunu söyleyebilirim, türkiye bireysel olarak kaliteli oyunculara sahip. belki bugünkü kadronun en büyük farkı daha takım halinde oynayabilmeleri ve bu beni çok fazla etkiledi”

    “kjartansson’un bir sakatlığı var, takımla buraya gelemedi. onun dışındaki bütün oyuncular, yarın ki maçta oynayabilecek durumda. kjartansson’un da moldova maçında oynamasını bekliyoruz. mikael anderson, kendi kulübüyle lig maçını oynadıktan sonra iki gün izin yaptı ve sonra kampa katıldı. tam anlamıyla bir idmana katılamadı. bugünkü antrenmanda çok hafif bir antrenman olacak. genel durumu bu şekilde”

    izlanda teknik direktörü erik hamren

    “türkiye bu eleme grubunda çok iyi iş çıkardı. fransa karşısında iki maçta 4 puan çıkardılar. bu da bizim durumumuzu zora soktu. benim umudum yarın burada bir kutlamaya izin vermemek. türkiye’nin bir beraberlik işini görecek. bizim için tek olasılık var, iki maçı da kazanmak durumundayız. çok zor gibi görünebilir ama pes etmiş değiliz”

    “çok büyük bir stadyum, türkiye’nin iyi bir taraftar desteği olacak. bunların bir önemi yok. kazanmaya geldik ve istediğimiz sonucu alabilmek için elimizden geleni yapacağız”

    izlanda milli takım oyuncusu kari arnason

    14 kasım 2019 türkiye izlanda maçı öncesi basın toplantısı
  • 36532
    "şenol hoca gerçekten milli takımımızın çehresini değiştirdi. hem takımda müthiş birliktelik sağladı, hem de kaybolan heyecanımızı yeşertti. ilk kez böylesine önemli bir fırsat yakaladık. ben lider olarak çıkacağımıza inanıyorum.

    sen dünya şampiyonu fransa'dan iki maçta 4 puan almışsın, büyük mücadeleler sonunda 19 puan toplamışsın, izlanda'dan korkmayacak, kendi futbolunu oynayıp kazanacaksın. "bize beraberlik de yeter. ikinci de olsak gidelim" mantığı yanlış olur."

    yılmaz vural

    https://twitter.com/...873635401601024?s=21
  • 36533
    "şükür bize ki bu salonu yenilemek bize nasip oldu. özhan canaydın dendiğinde ben eskilere dönüyorum. kombineler sanırım 1994'te başlamıştı. sevgili özhan ağabey hemen benim iki sıra arkamda locadaydı. sevinçleri, hüzünleri beraber yaşadık. çok kaliteli ve büyük bir insandı. diğer bütün eski galatasaray başkanları gibi hem madden hem bedenen maalesef kendini çok yordu. onu hatırladığımda hep üzülürüm. alp başkanımdan, mehmet cansun başkanıma, özkan ağabeyden, adnan polat başkanımdan ünal aysal’a geldiğimde gerçekten bütün başkanlarımızın madden ve manen çok yorulduğunu görüyorum. manen ben de yoruluyorum ama inşallah madden yorulmam diye temenni ediyorum. dün evladı da buradaydı, hanımının da olmasını isterdim. biz özhan ağabeye gereken saygıyı gösterebildik mi bilmiyorum. çok değişik, çok farklı bir insandı. bu vesileyle ben bir kez daha rahmetle anıyorum. inşallah bütün eski başkanlarımızı böyle güzel anarız."

    "idari ibrasızlığın geldi o anı, o geceyi hiç unutmuyorum. biz bir gönlün, bir sevdanın peşindeyiz. anadolu tabiriyle bu bir namus belası. bir hafta içerisinde 190 milyon tl'lik bir bedel ödememiz gerekiyordu. o gün yola çıktığım anda fatih hocam aradı, hatırlıyorum çok üzüntülüydüm. dışarıda kış varken içeride bahar olmaz. soba ne kadar ısıtırsa ısıtsın, kış oradadır. merak etme hocam hepsini halledeceğiz dedim. o tabii ki haklı olarak futbol takımının geleceğini düşünüyordu. o an kolaylıkla ayrılabilirdim, ayrılmadım. bana kaçtı demesinler diye ayrılmadım. tek nedenim bu. o gün ayrılsam bugün bana kaçtı diyeceklerdi. borcu bıraktı gitti diyeceklerdi. futbolcuların en az 10'unun serbest kalma durumu vardı. biz acıyı bal eyledik, içimize attık. bizi mahkeme sürecine götüren şey, 14 oyluk fark. o gün ibra oylamasında 27 oyluk bir fark vardı, yani 14 arkadaşımız tersi oy verse ibra edilecektik. peki kaç oyla gelmişiz? 2525 oyla. o günkü 3 adayın da toplamından fazla. seçimle gelenin seçimle gittiği bir ortamda, tüzükte sevgili adnan polat başkanımın zamanında yargıtay'ın 52 hakiminin oy birliğiyle reddettiği bir hukuksal idari ibrasızlığı benim kabul etmem mümkün değil. galatasaray benim sevdam. yaşım, geçmişim, misyonum belli. benim hedefim gelecek nesillere daha müreffeh bir galatasaray bırakmak peşindeyim. ali sami yen için de bu böyleydi. benden önceki tüm başkanlar da böyle. bu nedenle mücadeleye devam ettim. ayrıca hukuki temeli yok. bir de 14 oyluk bir farkla 2525 kişinin bana verdiği güvenoyunu reddetmek istemedim. ben mücadeleyi terk edecek insanlardan değilim. cepheyi, siperi bırakıp kaçacak insan değilim. süreci zorunlu olarak yargıya taşıdım. neden? çünkü alınmış bir karar var. daha önce söylediğim karar açık ve net olmasına rağmen buna ters kararlar da çıkabiliyor. adalet doğru olabilmek için ağır işliyor. bazen o ağır işleme insanı üzebiliyor. istinaf mahkemesi'nin 14 ekim'de seçim süreci hakkında aldığı kararı yeni öğrendik. dokuz tedbir kararından ikisine "hayır, seçime gitmelisiniz" diyor. idari ibrasızlığı kaldırmıyor ve tedbirin seçim hükmünü kaldırmıyor. ve bu muallakta bir karar. biz buna şaşırdık. biz adalete ve yargıtay'ın daha önce aldığı karara güvendik. ama yorumlama ya da hüküm verme yetkimiz yok. ben diyorum ki benim gündemimde seçim yok.”

    “uğraştığım işler var, görüşmelerim var ki bu görüşmeler nedeniyle divan kurulu'na gidemedim. biz bu hukuki belirsizliği gidermek için kaan kançal'la ben müdahil olduk. bu konuda iki arkadaşın itirazları konusundaki kararları dikkate alıp yedi arkadaşın davaları hakkındaki hükümleri dikkate almamak yanlış. biz buna da aldırmadık. müdahil olduk, bu konuda mahkeme var yarın. mahkeme seçime giremeyeceğimi söylerse başım gözüm üstüne. o zaman taraftara diyeceğim ki elimden geleni yaptım, yargı izin vermedi. bazı arkadaşlarımız bizim seçime girmememiz için yargıda mücadele veriyor. bana seçime gir demiyorlar. biz mümkün olsa imza toplar, seçime girer, düelloya girişiriz. pusu kurmayız. seçime gitmek istiyorlar ama mustafa cengiz'siz bir seçime gitmek istiyorlar. buna da peki diyorum. ama ben bunu taraftarıma anlatamam. bunun için mücadele ediyorum. şahsım için vermiyorum. benim siyasi, ticari veya sosyal hiçbir hedefim yok. benim tanıyanlar biliyor. divan kurulu'nda yine bununla ilgili suçlamalar duydum, yüreğim sızladı ve kanadı. böyle bir suçlama olmaz. mahkeme ne karar verirse buna hazırım. hiç de beis duymam. ama taraftarıma bunu anlatmam gerekir. durum bu demem gerekir. bana bunun için utanmadan popülist diyorlar. evet, ben popülistim. ben taraftar popülistiyim. çünkü taraftar olmazsa ben yokum. belli bir taraftar grubunu kastetmiyorum. 30 milyon taraftarı kastediyorum. ben taraftarın gözünde o desteği görmezsem asla bu işte bulunmam. bizim seçime gitmeme nedenimiz taraftarın bize verdiği destek. gruplara saygı duyuyorum ama kastettiğim gruplar değil bütün galatasaray taraftarı. ben de yoruldum. ben galatasaray için hizmet etmeye çalışıyorum, mahkeme mahkeme dolaşmak istemiyorum. o gün neden direniyorsam bugün de o nedenle direniyorum. çünkü galatasaray bir yola girdi. ben görevi devraldığımda 22 mart itibarıyla transfer yasağı vardı. voleybol ve basketboldaki yük 65 milyonu aşkındı. biz bu yasakları kaldırdık. divan'da nasıl 147 milyon euro'luk zarardan kurtarıp 4 yıllık uzlaşma anlaşmasına getirdiniz diye bize kimse sormadı. biz bunu yaptık. biz uefa'ya kalkışa geçeceğiz dediğimizde onlar da bize inanmadı. ama nisan sonuna geldiğimizde bunu gördüler. bunun en büyük nedeni o popülist derken kastettiğiniz taraftarlar. bize bunu divan'da değil uefa'da sordular. suçlayıcı şekilde bizimle cebelleştiler, biz uefa'nın üst kurul hakemleriyle resmen kapıştık. yazışmalarımızdan kitap yazılır. uefa bunu izledi ve yeniden yargılanmamızı istedi. cas'a gittik ve türkiye tarihinde ilk defa bir türk takımı cas’ta dava kazandı. hiç kimse bize avukatlarımızı ve harcadığımız parayı sormadı. bizi izleyen rakibimiz 1,5 milyon euro harcadı. biz başlangıçta kulüpten hiçbir şey harcamadık, hepimiz parayı cebimizden verdik. ama cas'ta hakem heyetine karşı avukat tutmak zorunlu. buna da 35 isviçre frankı harcadık, kazanınca da 10 bin frank ödedik. kimlerin kimlere ne verdiğini az çok biliyoruz.”

    "biz iki yılda iki kez ligi aldık, ikinci yılda almadık kupa bırakmadık. 3 kupayı birden aldık, iki yılda 4 kupa aldık. müthiş bir ivme yakaladık. gelirlerimiz türkiye tarihinde ilk defa 1 milyar tl barajını aştı. galatasaray camiasının desteğiyle bunu başardık. amatörlerde de çok düşük bütçelerle büyük başarılar elde ettik. biz ek bütçe için genel kurul yapmadık ki bu genellikle yapılırdı. biz denk bütçe yaptık. biz dayanabilirsek ve bazı kardeşlerimiz bize tahammül edebilirse bütçeyi artıya geçireceğiz. sadece sportif a.ş.’de değil. kulübü de er ya da geç artıya geçireceğiz kimse endişe duymasın. 30 yıldır ilk defa voleybolda kupa aldık. galatasaray ülkeye voleybolu getiren kulüp. baskette bizden 15-20 kat bütçeli rakibimizi 19 sayı farkla yendik. voleybolda da böyle keza. bizim kadın voleybol takımımızın toplam maliyeti, rakip takımın bir oyuncusunun maliyetinden daha düşük. bunun en büyük nedeni teknik ekip, uygun yönetim davranışı ve tabii ki oyuncularımızın davranışı. örneğin nedim özbey hocamız bir ekol, onun varlığı bir faktör. ataman güneyligil müthiş bir faktör. bir ivme yakaladılar. ben fırsat buldukça gitmeye çalışıyorum. profesyonelleşmiş bir sporda amatör bir ruhla çarpışıyorlar. basketbolda ertuğrul hocamız, efe hocamız harikalar yaratıyor. basketbolda 20 katlık bütçe farkıyla mücadele ediyoruz ve ilk üçteyiz. 2013-2014-2015 döneminde 30-35 milyon euro para harcadık baskete. bir kere şampiyon olduk, bir kere dördüncü olduk. bugün 3,5 milyon euro harcamayla ilk dörtteyiz. ve kesinlikle sıkı bütçe disiplini içindeyiz."

    "hangi birini anlatalım? sutopunda iyik'i 38 farkla yendik, odtü'yü yine farklı yendik. tekerlekli basketbolda çok iyi gidiyoruz. amatör branşlarda biz dört kupa aldık. bize en büyük sorununuz iletişim diyorlar. ama kimse resmi sitemizi okumuyor, ben okuyorum. biz sosyal medyada ilk ikideyiz. dünya bizi sosyal medyadan takip ediyor, galatasaray artık bir dünya markası. yarıştığımız kulüplerin bütçeleri ise bizden kat kat fazla."

    “mahkemenin kararına biz uyarız. ben seçime gitmesem de olur. taraftar bana kızmasın hiç. galatasaray’ın hayrına hangisiyse biz onu yaparız. 20 ayda 3. kez bu camiayı seçime sokmak bu camiaya yarar mı getirir zarar mı? %100 seçim olacak. ne zaman? bakacağız. şahsım olarak değil, yönetim kurulu olarak bakacağız. bizim yönetim kurulu üyeleri çok üzgün. görev dağılımı yapmıştık yusuf bey gidecekti divan’a ama hastalandı. ben savaşçı bir karaktere sahibim veya ben kendimi öyle görüyorum. divan'a katılmamanın iki büyük nedeni var. biri riva/florya projesi üstünde çalışmamız. bazı başka projelerdeki haklarımızla ilgili çalışıyorum. inanın ki bunlarla ilgili çalışmaktan başka şeylere zor fırsat buluyoruz. seçim stratejisi ya da baskın seçimi planlamak gibi şeyler aklımızda dahi yok. tüzük tadili için hazırlık yapıyorduk ama o da şimdi ikinci plana düştü. çünkü bu olaylar öne geçti. muhalefete de saygı duyuyorum, benim gitmemi istemeleri saygılı bir talep. çok hakaret ve küfür var. ilk nedeni bugün galatasaray'la ilgili yoğun çalışmam gerekiyordu. ikinci neden divan'da kalbimin ve arkadaşlarımın kalbinin çok kanatılması. maalesef divan başkanlığı buna izin veriyor. biz izin vermemesini istiyoruz. galatasaray başkanlığına kolaylıkla saldırıyorsanız, bunun yolu açılıyorsa yarın bu yol otoban olur. biz bunu istemiyoruz. ben hata yaptıysam bana her türlü şeyi imza toplayarak söyleyebilirsin ama galatasaray başkanlığı benim gözümde kutsal. keza divan başkanlığı da. ben böyle bir sürtüşme istemiyorum. bu konuda da çok şaşırdık. kimseye şu ana kadar çatmadık, herkese saygılıyız. bize çatılmadığı sürece de yanıt vermedik. ben burada divan kurulu'nu kastetmiyorum, divan başkanlığını kastediyorum. galatasaray başkanlığına hakaret yolunun açılması camiayı ayrışmaya götürür, buna izin verilmemesini istiyoruz. siz hem galatasaray başkanlığına hakaret edip parmak sallayıp tehdit edeceksin hem de kenetlenmekten bahsedecekseniz burada yaman bir çelişki vardır. ben divan başkanlığının tavrını düzeltmesini diliyorum. tabii düzeltmeyebilir. ben bugün varım, yarın yokum. fani olarak da yokum, camianın seçtiği bir görevli olarak da yarın olmayacağım. seçimle geldim, seçimle gideceğim. ama galatasaray başkanlığına konuşmacılar saygılı olmak zorunda. divan başkanı da bu saygısız konuşmaları durdurmak ve konuşturmamak zorunda. ben kamusal alanda divan başkanına veya başkanlık heyetine laf ettirmem. bu benim kalbimi kanatıyor. divan toplantılarına katılabilirim ama bu geldiğimiz nokta üzücü."

    "riva ve florya bizim için çok önemli, kırmızı çizgilerimiz. inşaat sektörünün de durmasıyla riva'dan umulan hızda gelir elde edilemedi. bu olunca hem emlak konut hem galatasaray beklediği gelirleri alamadı. en önemlisi, florya. biz florya'dan çıkamadık. sanıldığı kadar kolay değil, bunun için gereken parayı bulsam galatasaray'ı zaten refaha kavuştururum. florya’yı da iki kere satın alırım. çok ciddi sorun var. kemerburgaz’daki arsada maden ruhsatlı tarafın çıkmasını başta sağlayamadık. daha sonra torba yasaya soktuk, neredeyse maden yasası değişti. bugün o ruhsat iptal edilmiş durumda. ama ruhsatın sahibi yürütmeyi durdurma kararı aldı. burada taraf olan artık devlet. hazinenin müdahil olup çıkarması gerekiyor ama çıkaramıyor. şu an arsanın tam ortasında fiziki olarak antrenman tesisleri yapma engeli var. şimdi önümüze bir fırsat çıktı: florya'yı geri almak. sağ olsun sayın bakanımız da aynı görüşe geldi. şimdi biz florya'yı kurtarmaya çalışıyoruz. günlük mesaimizin iki üç saatini buna ayırıyoruz. birtakım yanlış anlaşılmalar var. fesih süreci normal. çünkü süre bitmişti. projeye yatırım yapmış bir taraf var. o da yatırdığı bedel sebebiyle hakkını arıyor. 85 milyon tl yatırdı. ama biz de çıkamıyoruz, sokakta oynayamayız. futbol takımını alıp kemerburgaz'ın köşesine götüremeyiz. şu an geldiğimiz noktada florya'yı geri alacağız. 20 dönüm hazine arazisi var orayı 246 milyon tl’ye emlak konut aldı. biz o eski halini yani 80 dönüm araziyi eski haline getireceğiz. o mabedimiz orada durmaya devam edecek. madencinin çıkıp oraya tesis yapılması da devam edecek. tıpkı büyükçekmece ve sancaktepe'deki tesislerimiz gibi bizim için iyi bir yatırım olabilir. florya'yla ilgili süreç de henüz bitmedi. inşallah devletimizle, bankalarımızla birlikte hayırlı haberlerimiz var. denizbank ve ziraat bankası'yla bu konuda çalışmalarımız var. denizbank'a özel teşekkür ediyorum, henüz bitmedi.”

    "yapılandırma konusu imzalandı ama tamamlanmadı. bunların ikisi farklı şeyler, bitmemesinin sebebi de riva ve florya konusundaki belirsizlik. yapılandırma için aldığımız 250 milyonlarıyla borcumuzun bir kısmını temizledik. şu an çok iyi durumdayız. bir de faizini ödemek üzere 750 milyon lira aldık 5 yıllık. ilk 2 yılı ödemesiz, 6 aylık faizler halinde ödeyeceğiz. ikinci yıl %5, üçüncü yıl %5, dördüncü yıl %15, beşinci yıl %80. galatasaray bunun rahatlıkla altından kalkar. bu 1 milyar liranın da kefareti bende, sorumluluğu bende. başkanın her zaman taşı altına koyması gerekir. yarın başka bir gün bir kardeşim başkan olarak göreve geldiğinde bunu bilsin. bütün teminatlarımız temlik altında. bu nedenle bilet ve kombine gelirlerine çalışıyoruz. kombinede biz rekor kırdık, bu konuda avrupa'nın en çok gelişim gösteren dördüncü takımıyız. 39 bin rakamına sahibiz. uefa bizi bu konuda örnek gösteriyor. finansal olarak nasıl toparlanılıra örnek gösteriyor. 120 milyon liralık bir yeniden yapılandırmayla inşallah florya'yı yeniden elde edeceğiz. kemerburgaz’dan da vazgeçmiyoruz. ilgili taraflara tekrardan teşekkür ediyorum."

    "bir divan kurulu'nda bir kardeşimin söylediği şey beni çok yaraladı. riva/florya sözleşmesinin mükemmel olduğunu söylediğimi iddia etti. ama ben böyle bir şey söylemedim. yalnızca sözleşmede hile olmadığını ve gizlilik maddesi olmasının gerekmediğini söyledim. bir de o gün hasta olduğum için yanıt veremedim ama buna cevap bulamadığım da iddia edildi. bu da beni yaraladı. bize özel bir gizlilik değil herkese böyle yapıyorlar. o gün o anlaşmaya mükemmel deseydim bugün anlaşmayı yeni bir hale getirmek için çalışmazdım. böyle videolarımı yapıp üzerimden tezler yazıyorlar. ben dağdan gelmiş, gayet normal bir insanım. bağdakileri rahatsız ettiysek de kusura bakmasınlar. ben buna çok üzüldüm. bize parmak sallanarak yapıldı, divan başkanım buna izin vermemeliydi. yiğidi öldürüp hakkını yememek gerekir. başkanlığı bana emanet ettiler, ben de emanetçisiyim. ben taraftarla iç içeyim, devamlı maçlardayım. deplasmanlara gidiyorum, amatör şubelerin maçlarına gidiyorum. sutopuna, judoya gitmek istiyorum vaktim yok. satranç turnuvasına gittim. 2 senedir yapıyoruz 10 kasım atatürk’ü anma satranç turnuvasını. o gün orada beşiktaş, fenerbahçe formalı çocuklar vardı. bizim bir tek ortak idolümüz var cumhuriyetimizin kurucusu mustafa kemal atatürk. 2 yıldır onun adına turnuva düzenliyoruz."

    "teknik direktörümüz fatih terim'le aramızda bir sorun olduğu iddiası medyada sürekli besleniyor. aramızda bir sorun olsa ikimiz de açık açık birbirimize söyleriz. biz hocamızla her hafta oturup durumumuzu istişare ederiz. ben ona sorarım, o bana sorar. ben karakter olarak aramızda bir sorun olursa bunu açıkça söylerim. karakter olarak böyleyim. hoca da böyle bir insan. bu aynı şekilde tüm diğer branşlardaki hocalarımız için geçerli. ama hiçbirinin işine de karışmam. sadece ozan kabak konusunda bir ricam olmuştu. ama orada da kulübün çıkarları gereği beraber hareket ettik. yoksa ozan 7,5 milyon euro'ya italya'ya gidebilirdi. daha sonra almanya'dan 11 milyon euro'luk teklif geldi ve ffp gereği kabul etmemiz gerekiyordu. ffp'ye uygun hareket ederek o dönem eksideyken son iki dönemdir artı bakiyeye geçtik. şimdi savurgan politika içinde olduğumuz iddia ediliyor ama artıdayız. zaten savurgan olsak ffp'den ceza alırız. doğru bir politika mı izliyoruz? zaman gösterecek. ama şu an iki sezonda iki şampiyonluk elde ettik ve şu anda liderin iki puan gerisindeyiz. takımımızın daha iyi olması için de bir zaman gerekecek. son iki dönemde 19 oyuncu olduk, ha deyince takım uyum içinde oynamıyor. hocamız bunun için neredeyse 24 saatini veriyor. biz hocaya saygı duyuyoruz. hocamız şimdi bir oyuncumuzun kadroya alınamamasıyla ilgili eleştiriliyor. bu eleştiriler haklı da olabilir ama sonuçta izafi. belli bir anda, o ana göre karar alırken ne olacağını bilemiyorsunuz. andone'nin sakatlığı kimin aklına gelirdi? emre akbaba'nın ayağının kırılabileceğini kim bilebilirdi? teknik heyeti suçlayamayız, yönetimi eleştirebilirsiniz. biz alışkınız. ama biz teknik heyetimizi ve oyuncularımızı korumamız ve pamuklara sarmamız gerekiyor. sonraki iki yılda başarılı olmazsak zaten kimse burada durmaz. ama şu an mevcut durum ve elde ettiğimiz başarılar müthiş. hocamızın kredisi de çok fazla."

    "galatasaray bir dünya takımı. her zaman kadrosunda 2-3 yıldız oyuncu olmalı. real madrid'ten 6 da yese bir adı var. bir mağlubiyetle o isim gitmez. örneğin galatasaray'ın 10 numarası türkiye'nin 1 numarası olur. maalesef bu aralar 10 numarayı tutturamadık. eleştiri anlamında söylemiyorum, sakatlıklar ve formsuzluklar anlamında söylüyorum. hocamızın geleceğe yatırım konusunda söylediğine %100 katılıyorum. gelecek gençlerde. 11 oyuncumuzdan çoğunun savaşçı olmasını isteriz. bizim harika bir seyircimiz var, savaşçı bir takım izlemek istiyor."

    “falcao’ya 8,5 milyon euro garanti para teklif ediyor monaco, o da ben parada değilim artık diyor. o da sakatlandı bir ödem oluştu. ispanya’da kendi doktoruna gidip iyileşme sürecine girdi. bugün sorulmuş parası merak edilmesin kendi cebinden ödüyor. çok karakterli bir insan, az kaldı düzelecek.”

    "beni hakemlere yaptığım konusunda ciddiye aldılar. bu nedenle bir galatasaray başkanına verilen en büyük cezayı aldım. biz o zaman var kayıtlarının açıklanmasını istedik. 5 dakikalık konuşmadan şüphelendik. bunu yapmadılar. biz o 3 hakemin askıya alınmasını istedik, bizi dinlemediler. şimdi o 3 hakem herkesi yakıyor. sonra da bir başkan hızını alamadı, yanlış taç veren hakemi kızağa çektiler. biz buna itiraz ettik, bunun yolunu açmayın dedik. başka bir hakemi yanlış faul kararı verdiler diye askıya aldılar. şimdi biz bekliyoruz, bir hakem puan kaybetmemize sebep olursa askıya alınmasını talep edeceğiz. bu 18 takım için de geçerli. adalet herkes için gerekli. birilerine ayrımcılık yaparsa bunun adı adalet değil ayrımcılıktır."

    "vergi konusu önemli. iki yılda 287.9 milyon tl vergi ödemişiz. vergi ödemiyor denen galatasaray bu. biz bunu çok duyuyoruz. oysa bilmedikleri şey, 3 büyük kulüp de vergi ödüyor. bir vergi indirimi gelirse herkese geliyor. taksitlendirilmiş vergi miktarımız da 200 milyon. iki yılda vergi için harekete geçirdiğimiz meblağ 500 milyon tl. bunun içinde ödenen 104 milyon tl stopaj iadeleri. şu anda çıkan vergi yasası maalesef amatörlere devrim niteliğindeki bu desteği yok ediyor. ama biz devletimize bunu anlattık. bu 104 milyon tl'yle biz denk bütçeye ulaştık. hepsini de amatör şubelerimize ayırdık. bazı kulüpler bu nedenle branşlarını kapattı. ama bizim 14 branşta 1700 sporcumuz var. hepsini yetiştiriyoruz, altyapılarımız güçlü. futbol altyapısında da çok güçlüyüz. beş yaş grubunda birinciyiz. real madrid'i mağlup eden bir genç takımımız var. bu 104 milyonluk destek yok olursa biz amatörlere destek veremeyiz. devletin devrim niteliğindeki kararı almasını bekliyoruz. bir de futbolcu vergisini ödemediğinde kulübün sorumlu tutulmaması gerekir, o maddenin de değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. sonuçta sorumlu futbolcu, bunun kulübe yansımaması gerekir. bunu da hassaten rica ediyoruz."

    "bugün dorukhan acar müthiş bir sunum yaptı. sponsorluk gelirlerinde diğer kulüplerden daha iyi durumda olduğunu gösterdi. inşallah daha da iyi hale gelecek, görüşmelerimiz var. galatasaray'ın önü aydınlık diyebilirim, hem kulüp hem şirket olarak."

    "bir taraftar ve adaya giden birisi olarak galatasaray adası'nın durumuna çok üzüldüm. maalesef orası yıktırıldı. biz geldiğimizde taçspor'un için de yıkım emri vardı. biz o hafta hem ataşehir’e hem de kadıköy belediyesi’ne giderek yıkımı durdurduk. ama biz gereken hamleleri yaparak yıkımı durdurduk. bizim bundan sonraki görevimiz ada konusunu düzeltmek. ada konusundaki sorun da geldi bizi buldu. bunu çözmek için dört süren davanın yanına iki dava daha açtık. fakat nedense mahkemede kazanıyoruz, yargıtay'da kaybediyoruz. en son temerrüt davası açtık. 100 bin tl aidat ödemesi vardı. türkiye'de mahkemeler ve hakimler çok değiştiği için bu konu bir süreç içinde. yazın ada'da çalışmalar olduğunu haber aldık. havuzun doldurulduğunu gördük. ilgilileri uyardık. gerekli önlemler alındı. orada herhangi bir işletmecinin faaliyete geçmesini de durdurduk. işletmecinin zaten ruhsatı yok. er ya da geç, çok uzun olmayan bir süreç içinde galatasaray adası yeniden camiamızın hizmetine açılacaktır. hukuka intikal etmiş, yoğun uğraştığımız bir konu. camiamız bu konuda bize güvensin."

    "11 bin kişiye yakın ayakta duran taraftarla kapasite artırabiliriz. koltukların siparişini verdik, gayet de sağlam koltuklar. türkiye bir bürokrasi ülkesi, süreç devam ediyor. gerekli onaylar gelecek, statta gerekli statik çalışmalar yapılıyor. bu durum henüz sadece süper lig'de olacak, uefa'da olmayacak. ama bunun da olması için çalışıyoruz. kapasite artışı bizim için çok önemli, çünkü özellikle büyük maçlarda bilet talebine yetişemiyoruz. bu sezona bir şekilde yetişmesi için çalışıyoruz. ayrıca 4 bine yakın koltuğu da yenileyeceğiz. bunlarla ilgili bir bedel de ödemiyoruz."

    "buranın giydirilmesi ve boyanmasıyla ilgili stadın mimarı mete arat'tan istirham ediyoruz. çünkü kendisinin rızası olmadan bir şey yapamıyoruz. biz hazırız, sponsorlar hazır. kendisinin uygun verdiği tasarımla giydirme ve boyanması için çalışalım. mimar izni olmadan yalnızca ışıklandırma yapabiliyoruz. bunu da yaptık, çok güzel geri dönüşler aldık. istanbul ve galatasaray için güzellik haline geldi. yolları yapmaya çalışıyoruz. sponsorun yardımıyla bakım yapmaya çalışıyoruz. giderek hepsini düzeltmeye çalışıyoruz. mete arat bey bize boyama ve giydirme konusunda yardımcı olursa camia olarak kendisine minnettar kalırız."

    "divan restoran'la vedalaşmamız konusunda eksik anlatılan bir şey vardı: divan'ın sahibi rakip camiamızdan olmayan biri de olabilirdi. biz divan'ın hizmetinden memnun olmamaya başladık. geldiğimizde 3 milyona yakın borç gördük. bu hizmet bedeli birikmiş ve bir alacak oluşmuş. biz geldiğimizde bu miktarı peyderpey ödemeye başladık. biz bunu yeniden ihaleye verip açık rekabet ortamına girmek istiyorduk. fakat bir de 500 bin dolarlık banka teminat mektubu verilmişti. biz sonunda bu borcu bayağı indirdik. bakiyenin tamamını sonunda ödedik. bu süreç devam ederken divan'ı fatih terim'in istemediği, taraftar gruplarının istemediği gibi haberler çıktı. oysa biz bu banka teminat mektubunun süresinin dolmasını bekliyorduk. bunun süresi bitince de ihtar verdik. stat açıldığından bu yana bu şirketle beraberdik ama yeni bir şirketle çalışmak istedik. konu bundan ibaret. şimdi kendileri de bu feshe itiraz ettiler, kendi eşyalarını almak istediklerini belirttiler. elbette gelip tespit edip eşyalarını alsınlar, kimsenin malında gözümüz yok. şimdi arkadaşlar yeni bir firmayla anlaşmak üzereler. bu tamamen ticari bir olay, kimseyle kavga etmeye niyetimiz yok."

    "ben üyeliğim döneminde birçok başkanı eleştirdim, dozunu kaçırmış, pot kırmış da olabilirim ama hiçbir zaman bir başkana hakaret etmedim. hiçbir zaman disipline sevk edilmedim. başkan dursun özbek'in de yaptıklarını çok ağır eleştiriyordum ama hakaret edilmemesi gerektiğini de özellikle ben söylüyordum. hiçbir zaman bir başkana hakaret etmedim, şu an da etmem. ben birleştirici olmaya çalışıyorum ama kimse bize icraları, hacizleri sormuyor. camiamızın desteğiyle bunların hepsini aşarız ama daha önemlisi kalp kırmayalım. ben kalp kırmamaya çalışıyorum. divan başkanı konusunda da hep böyleydim.”

    “galatasaray televizyonu’nun bağımsız bir platformda bütün dünyaya yayın yapmasını istiyoruz. galatasaray adıyla açamayacağınız bir kapı yok. tüm dileğim kendi bağımsız frekansımızla bağımsız uydu yayını yapacağız. youtube yayınını da en iyi şekilde yapacağız. taraftarımıza çok teşekkür ediyoruz. 1 milyon sayısını aşıp 1 milyon 400 bine ulaştık. sosyal medya hesaplarında bir numarayız. ben de bir taraftarım, ateşli bir taraftarım. galatasaray çok daha iyi günlere layık. ”

    "yemin ederim özel hayatım diye bir şey kalmadı. hanımım hem mutlu hem mutsuz. o sosyal faaliyetlerinde. taraftarlık konusunda benden daha fenadır. oğlum o nedenle locaya gelmesin diye uğraşıyor. bir kere voleybol maçına götürdüm, sonra bir daha götürmem dedim. tepki veriyor, çok iyi bir galatasaraylı. oğlum evli, torunumu 15 günde bir ya görüyorum ya görmüyorum. ama ben bunu bilerek isteyerek yaptım. rahatsız oluyorum, yüreğim kanıyor diyorum ama bunu istedim. tabii kötülüğe talip olmadım ama manevi olarak gönül verdiğim takımın daha iyi olması için çalışıyorum. bu benim için namus belası. bizim arma aşkımız bu, kale arkasındaki taraftardan hiçbir farkım yok. keşke onların içinde olabilsem, onlar gibi maç izleyebilsem. çünkü ben de oralardan geldim. benim öğrenciliğimde, ankara'da, o zaman yedi takım vardı. biz haftada iki kere galatasaray'ı izlerdik. rahmetli metin oktay'ı izlerdik. çok büyük bir kuşaktı, onlar bize futbolu sevdirdi. özel hayatım açısındansa... benim artık rüyam yok. ya borçla ya harçla uğraşıyorum. rüyalarımın hiçbir estetik yönü kalmadı. bunu başkan olmak isteyen herkese söylüyorum. diğer kulüplerde de aynı olduğunu sanıyorum. başkanlık biraz kalecilik gibi, 1000 tane top kurtarsan da bir gol yanlış gol de yeseniz kusurunuz ortaya çıkıyor. bunu söylerken bir serzenişte bulunmuyorum tabii, böyle olacağını biliyordum. başkanlığı şu an bıraksam... arabayla seyahat etmeyi çok severim, onu yapardım. dostlarımı, kardeşlerimi arardım. insan dostlarıyla var. bir anlamda keyif insanıyım, oturup dostlarımla sohbet etmek isterdim. ama bunu yapamıyorum, başkanlıktan ayrıldığımda inşallah daha özgür bir insan olacağım."

    "camia bize biraz daha katlanırsa yönetim olarak galatasaray'ın iyi gideceğine eminim. şu an dahi galatasaray'daki yapının %5'ine, 10'una dahi hakim değiliz henüz. sistemi oturtmamız gerek, kolay değil. süre yeterli mi? hayır, değil. ama hiçbir başkan için yeterli değildi. bizim şansımız şampiyonluklar ve taraftarın desteği. bizim hedefimiz galatasaray'ı devamlı olarak kar eden bir yapıya oturtmak. bunu sağlarsak ben rahatlıkla geri çekilirim. ben yarın yaptığım hiçbir şeyin eleştirilmemesi, başladığım hiçbir işin yarım kalmaması için çalışıyorum."

    mustafa cengiz
  • 36534
    "değerli hazirun, gelirlerle ilgili aslında sevindirici bazı manşetlerden bahsedildi. ama bahsedilmeyenler de var. bunlardan biri ocak 2019'da çıkan "galatasaray gelir artışında avrupa'nın zirvesinde." bir başkası bugün çıktı: "galatasaray rakiplerine gelirde fark attı." nasıl attık bu farkı? sponsorluk gelirlerine bakarsanız 2017-18'de 124 milyon lira olan gelir, önce 170.8 milyon liraya, bugün de 203 milyon liraya ulaştı. %43 büyüme var. bunun üstüne bir büyüme de var. formamızın değeri şu an maddi anlamda 110 milyon tl'de. bu değer de, destekli olmasına rağmen, en yakın rakibimizden daha yüksek. derneğimize ait stadyum çevresi, mecidiyeköy otel çevresindeki reklam anlaşmaları yaptık. onlar 50 milyon tl değerinde. başka da ticari anlaşmalarımız var, onlar da 43 milyon lira değerinde. dolayısıyla galatasaray gelirlerde rekora koşuyor. bunu camia olarak yapıyor. gayet iyi gidiyoruz. bu sene 20 milyon lira daha bekliyoruz. yani yaklaşık 220 milyon lirayla kapanmasını bekliyoruz.

    sponsorluk anlaşmalarımızda yalnızca geleneksel sponsorluk anlaşmaları değil, yenilikçi iş birlikleri ve stratejik hamleler de yapıyoruz. çinli oppa firmasıyla anlaşıp stada iki maçlığına hologram yerleştirerek bunları da ticari olarak sattık. bu da ingiltere'de premier sports network'e konu oldu. belki ciddi bir gelir getirmedi ama stratejik olarak değerli. fastpay'le anlaşma yapıp nakitsiz büfeler açtık, bunları da para karşılığı sattık. bu da dünyada bir ilk. nba'in pazarlamacılarıyla konuşuyorduk, marvel'ın karakterlerinin nba takımlarına verildiğini öğrendik. biz de benzer bir fikirle gittik, bir anlaşma imzaladık. mart ayı itibariyle galatasaray'la marvel'ın ortak ürünleri çıkacak.

    socios adlı avrupa'nın lider futbol takımlarının katıldığı kripto para platformuna türkiye'den ve bölgesinden katılan tek kulüp olduk. bu aslında taraftardan oy toplamaya yönelik bir kripto para. ciddi bir gelir beklentisi var. yine bir ilk olacak. şubat ayında çıkacak inşallah. galatasaray şu an sponsorluk anlamında türkiye'deki rakiplerinin çok ilerisinde, dünyadaki rakipleriyle de mücadele edebildiği kadar etmeye devam ediyor.

    biz uefa'ya yaptığımız sunumda da bu vizyonu ortaya koyduk. biz türkiye'nin ulusal yıldızıyız ama bölgesel bir yarışçı olmaya devam ediyor ve küresel bir marka olma yolundayız dedik. bunu nasıl yapacağımızı sorduklarında da uluslararası iş birlikleriyle olacağını söyledik.

    buna istinaden amerika kıtasına açılmak için phoenix rising futbol takımıyla bir anlaşma imzaladık. hem ticari ortaklıklar hem de spor okulu ortaklıkları devam ediyor. katar'daki aspire academy'nin sportif alanının bilabedel kullanımı için bir anlaşma imzaladık. hatta dünya kupası öncesi ortak turnuvalar yapma ihtimalini de konuşuyoruz. bu anlaşma yalnızca futbolu da kapsamıyor.

    cenevre'nin önemli futbol eğitim kuruluşu football business academy'yle bir "barter" anlaşması imzaladık. bir galatasaray profesyoneli orada master yapıyor, burada da onlar projeler yapıyor ve stajyer gönderiyorlar.

    premier sports network'e dijitaldeki atılımlarımız nedeniyle davet edildik. sunum yaptık. yanımızda inter ve liverpool vardı. çok ciddi kapılar açan bir kuruluş ve orada elit üyesiyiz.

    soccerex fuarına bu gelişmeler nedeniyle davet edildik. türkiye'den tek katılımcıydık. orada da ciddi gelişmeler oldu.

    fba'in ispanyol şubesi johan cruyff institute da bu gelişmeler üzerine ulaştı. onlarla görüşmelerimiz devam ediyor. dubai'deki sporda yapay zeka konferansı'na çağrıldık. iş planımıza inandıkları için bizi çağırdılar. orada da dallas mavericks, nfl ve nhl ile biz vardık. orada da ben sunum yaptım, çok verimli geçti ve başka ortaklık görüşmeleri başladı. sonuç olarak da european football development network'le görüştük, aslında biz buranın üyesiyiz ama bir süredir aktif değildik. 13 aralık'taki genel kurul'a delege olarak katılacağız, bu kurumda ciddi avrupa birliği fonları bulunuyor. dolayısıyla galatasaray sadece sahada değil platformlarda da aktif, o aktif liderliği alıyor. zaten bu gelirleri de bu sayede yaratıyor.

    dijital dönüşüm kapsamında tv'de netflix mantığında ilk işimizi yaptık. 22. şampiyonluğumuzu kutladığımız geceyi bir dijital filme dönüştürdük ve blu tv'ye para karşılığı sattık. yani galatasaray productions gibi içerik üretmeye başladık. devamında daha ciddi projeler var. e-store'lar konusunda amerikalılarla görüşüyoruz. en geride kaldığımız konu uygulama. onun için de bir çalışma grubu kurduk. 2020-21 sezonundan önce hayata geçeceğini söyleyebiliriz, planımız bu. 7 milyon indirme bekliyoruz.

    galatasaray'ın şu an 30 milyon dijital takipçisi var, 100 milyondan fazla etkileşim alıyor. hepimiz temsil ettiğimiz şeyin ne kadar güçlü, önemli ve etkin olduğunun farkındayız. bunu gelire çevirmek galatasaray'ın geleceği. sunumu hazırladığım dönemde sosyal medyadaki etkileşim sayısında ilk üçteydik. yani galatasaray'ın avrupa'da sosyal medyanın zirvesinde olduğu bir gerçek.

    etkinliklerden de çok ciddi gelir elde etmeye başladık. maç günü gelirlerinde rekora koşuyoruz. sadece maç günü değil ama geçen sene 158.8 milyon liraydı gelirlerimiz, şu an 200 milyon liranın üstüne çıkıyoruz. camia bu bağlamda kenetlenmiş durumdayız. 22. şampiyonluk gala gecesi'nde 4.5 milyon lira kar etti. bir de üstüne bunun filmini sattık.

    aslanlar sahada etkinliğiyle 13 futbolcumuzun imza törenini gerçekleştirdik. dünyada ilk kez bir takım bilet karşılığı imza töreni düzenledi. 1.9 milyon lira kar ettik ki burada mağazacılığın gelirleri yok. bu etkinliklere devam etmeye çalışıyoruz. özellikle müze bizim için çok önemli. barcelona müzesinden 27 milyon euro, real madrid 16 milyon euro gelir getiriyor. biz 13 milyon turistin geldiği istanbul'da 1,5 yıl 68 bin ziyaretçi çekebildik. dolayısıyla galatasaray'ın burada gelişme potansiyeli var. şu an bunun için müzeye yapay zeka ve sanal gerçeklik teknolojisini getirmek için çalışıyoruz. inşallah bu vesileyle müzeyi canlandırıp daha çok gelir elde edeceğiz.

    aslanlı yol'daki dükkanları kiralayıp etkinlik alanlarından gelir elde etmeye başladık. galatasaray her şeye rağmen gelir artışı itibariyle ve toplam gelirleri itibariyle rakiplerinin çok ilerisinde. aramızdaki meseleleri konuşalım ama bunları da unutmayalım.”

    yönetim kurulu muhasip üyesi dorukhan acar
  • 36535
    "değerli başkanım, değerli başkanlarım, değerli divan üyeleri, hepinize saygılarımı sunuyorum.

    sorulan bazı sorularla ve gündemde olan birtakım konularla ilgili bilgilendirme yapmak üzere huzurlarınızdayım. geçen divanda sunumunu tamamladıktan sonra birtakım sorular geldi onları cevaplayamadık. bir de bugün hayri bey'in sorduğu birtakım sorular var, onlara elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım. şimdi biz sportif aş’de ne zaman kar açıklasak hemen gündeme bir söylem geliyor. sportif aş derneğimize kestiği faiz faturalarıyla kar ettiriliyor, fiktif bir hareket ve bilanço makyajıyla kar gösteriliyor deniyor. bu benim geçen divan sunumundan sonra da tekrardan telaffuz edildi. bu söylem asılsız bir söylemdir. şimdi ben bunu defalarca anlattım ama yeterli anlatamadığımı düşünüyorum. bir daha sportif a.ş’nin gelir tablosu üzerinden daha detaylı olarak bunu size izah etmeye çalışacağım. bakın bu geçen 31 mayıs 2019'da kapattığımız sportif a.ş.’nin sezonuyla bir önceki sezonun karşılaştırmalı gelir tablosu. şimdi satır satır gitmek istiyorum bu kez. hasılatımızı 627 milyondan 1 milyar 87 milyon liraya yükselterek rekor bir hasılat elde ettik.

    nedir bu hasılatı oluşturan ana gelir kalemlerimiz? 231 milyon lira şampiyonlar ligi'nden elde ettiğimiz gelir, 231 milyon lira yayın hakkı gelirlerimiz, 177 milyon lira reklam isim sponsorluk gelirlerimiz. 169 milyon lira transfer bonservis gelirlerimiz, 165 milyon lira da gişe hasılatımız.

    bu hasılatı elde ettiğimiz satışların maliyetinden düştüğümüz zaman brüt karımız geçen yıl 22.2 milyon zarardan 282.2 milyon rekor bir brüt kara ulaştı. şimdi buraya kadar herhangi bir faiz var mı? yok. kabul mü? kabul. buradan neyi düşüyoruz? birtakım faaliyet gelir ve giderlerimizi düşüyoruz. düştükten sonra geçen sezon 110.1 milyon olan faaliyet zararımız bu sezon 172.4 milyon liraya amortisman indirilmiş hali, indirilmemiş hali de 282 milyon lira, bir esas faaliyet karı elde ediyoruz.

    bu rakama gelene kadar herhangi bir faiz faturası var mı? yok. kabul mü? kabul. ne oluyorsa buradan sonra oluyor. buradan finansman gelir ve giderlerimizi düştüğümüzde, 141.3 milyon, 30.5 milyon bir net kara ulaşıyoruz. şimdi burada sportif a.ş.’nin derneğimize işletmiş olduğu faiz adat faturalarıyla bunun karşılığında sportif a.ş.’nin bu finansmanı sağlamaktan dolayı bankalara ödediği kredi faizi birbirini netliyor ve elimine oluyor. ve bu rakamın içinde her ikisi de var.

    ve 172.4 milyondan bunu düşüyor. şimdi derneğimiz, finansman ihtiyacının karşılayabildiği kısmını bankalardan karşılıyor. bunun için bankalara kredi faiz ödüyor. karşılayamadığı kısmını sportif aş’den karşılıyor. sportif a.ş. de hissedarlarının haklarını korumak için bu maliyeti, bu finansman maliyetini, çünkü sportif a.ş’nin kasasında nakit para yok ki, o da gidiyor bu finansmanı bankalardan sağlıyor. bankalara ödediği kredi faizini gidiyor derneğe adat faturası işleterek tahsil ediyor ama bu işlemler burada birbirini netliyor. şimdi bu konu açılmışken, sunumumda anlatmıştım, bir daha anlatmak istiyorum. bizim 31 mayıs 2019 tarihi itibariyle derneğimizin sportif a.ş.’ye borcu 543 milyon lira. bir rakibimizin aynı tarihte derneğinin sportif a.ş.’sine borcu 1 milyar 573 milyon lira. bir rakibimiz geçen sezon toplam 123 milyon lira adat faturası işlettik. bir rakibimiz aynı dönemde 373 milyon lira adat faturası işte biz aynı dönemde 30.5 milyon kar ederken rakibimiz 205 milyon lira zarar açıkladı. kaldı ki biz bu faturaları keyfiyetten de kesmiyoruz. bir spk mevzuatı gereği bize bunun takibi yapılıyor. ve ben gene söylemek istiyorum bizim özellikle bu sezon kar etme endişemiz hiçbir vakit olmadı. çünkü nedir bizim uefa kriterimiz bu sezon? -20 milyon euro. biz ne açıkladık? 14 milyon euro kar.

    yani bizim uefa kriterini tutturmama, tutturamama gibi de bir endişemizin olmadığı bir sezon yaşadık. uefa bizden her sezon için 2 milyon euro ceza kesiyor. 31 mayıs 2019 itibarıyla bunun sadece 2 milyonu gerçekleşmişti. diğer 4 milyonu tahakkuktu, biz bunların hepsini aldık, 6 milyonun hepsini giderleştirdik. hepsini bir anda düştük. böyle bir endişemiz olsaydı bunu yapmazdık. bizim bağımsız denetim şirketimiz devam eden davalarımızla ilgili, yanlış hatırlamıyorsam, bir 10 milyon lira tutarı sanki biz kaybetmişçesine giderleştirdi. oysa ki davalar da devam ediyor. evet, borç var. evet, bu borcun kapatılması gerekiyor. ama sportif a.ş.’nin bu borcu kullanarak kestiği adat faturalarıyla kar ettiriliyor söylemi yanlış bir algıdır. şimdi bir de dokuz yıllık bir veriye bakalım biraz önce sayın hayri kozak söyledi dokuz yıldır hep sportif zarar etti ve görüyorsunuz her yıl yazıyor orada.

    yani dokuz yıl öncenin 87.6 milyonunu enflasyondan bugüne getirin. esasında bu rakamların galatasaray çok daha fazladır. dokuz yıl sonunda ilk defa olarak 30.5 milyon kar ettik. bu yeterli mi? tabii ki değil. sorunlar bitti mi? tabii ki bitmedi. ama en azından bu ağır giden zarar galatasaray'da bir şekilde durduruldu. bir de haziran, temmuz, ağustos üç aylık bir dönemi kap’a açıkladık orada. geçen yıl 110 milyon olan net zararımızı bu dönem 79.6 milyon net kar olarak açıkladık. derneğin borcunun neden arttığı sorusuna da yanıt vermek istiyorum: bir kurum zarar ediyorsa borcu artar. yani derneğimiz kar mı ediyor da haberim mi yok? derneğimiz zarar ediyor. 10 yıllık verileri hep gösteriyoruz. bakın burada hiçbir finansman gideri yok. bu yukarıda sarıyla belirtilen bütün milyon dolarlık rakamlar zarar. biz devraldıktan sonra bu zararı 9 milyon dolara düştü. biz bu sene bu zararı 3 milyon dolara indirmeyi hedefliyoruz. bunun üzerine merkez ve tesisleri ve spor okullarını eklediğimizde de faaliyetimizi karla kapatmayı hedefliyoruz. ilk defa bu sene.

    bu zararların da şubelerin yaşamaya devam etmesi için finanse edilmesi gerekiyor. derneğimiz bankalardan finanse edebildiği kısmını sağlıyor, sağlayamadığı kısmını sportif aş’den kullanıyor. yıllar geçtikçe bu zarar bitmedikçe, faizleriyle birlikte bu borç kar topu gibi büyüyor.

    biz elbette haciz konumunda değiliz. sportif a.ş.’de de hissedarlarımızın hakkını koruyarak bu borçların tahsili yönüne gitmek durumundayız. kaldı ki bunun şüpheli alacak olması için bu hesapların donuk olması lazım. aralık 2018’de 358 milyon bakiyeyle kapatmışız. 38 milyon lira dernek, sportif a.ş.’ye ödeme yapmış. yani hesap açık. şimdi bir de 1 haziran 2016’da 51 milyon olan borç nasıl bu hale geldi diye bir soru soruldu. kurum zarar ediyor ve bu zararını bir yerlerden karşılıyor. o tarihten bugüne kulübümüzün kullandığı net nakit sportif aş'den 211 milyon 889 bin lira, sadece nakit olarak. kesilen toplam faiz faturaları 164 milyon. loca vip hasılat paylaşımı anlaşması, sayın ünal aysal zamanında 2012 yılında yapılmış. dernekle sportif a.ş. arasında stat doluluk hasılat paylaşımı anlaşması, yani bir sözleşme. yani burada bir tek nakit aldım verdim yok. sözleşmeden kaynaklı derneğin ödemekle mükellef olduğu ve sportif a.ş.’yle faturalaştığı bazı tutarlar var. bu ne kadar? 66 milyon lira. bakın borcun nasıl büyüdüğünü anlatıyorum. baz istasyonu gelir paylaşım faturası, 13 milyon. bunlar sportif aş'nin kestiği faturalar. bonuscard ciro kart bedeli yine 13 küsur milyon lira. birtakım gider yansıtma faturaları var, böyle gidiyor ve haziran sonu itibariyle 500 küsur milyon borcu buluyoruz. bize yönetim olarak düşen nedir? biz geldik ve bu işin böyle sürdürülemeyeceğini fark ettik. çünkü biz bu şubeleri devraldığımızda dört beş aydır sporcu ücretleri, teknik kadro ücretleri ödenmiyordu, turnuvalara katılamayacak hale gelmiştik. biz bu şubelerin bütçelerini bir şoklayarak ciddi bir şekilde düşürdük. ve kontrol altına aldık. sportif başarı olarak eskiye göre daha mı kötüyüz? değiliz ama biz bunu böyle yönetmek durumundayız. geçen yılın ilk altı ayında 17.8 milyon zarardan 12.5 milyon faaliyetimizi kara geçirdik. yeterli mi? değil. riva ve florya'nın satışında alınan 508 milyonun o gün 167 milyon tl'ye kırdırılması nedeniyle her ay 3.8 milyon hala kredi faizinin taksidini ödüyoruz. eylül 2020’ye kadar devam ediyor. şimdi biz yönetim olarak en azından faaliyetimizi kara geçirdik. bu da ilk. çare mi? değil. her şey tozpembe mi? değil. ama en azından bu kötü gidişi biraz olsun frenledik. ağustos sonu bütçemize göre 13 milyon lira kar bütçelemişiz faaliyetimizde. ağustos sonu itibarıyla bu karımızı 21 milyon lira kar olarak gerçekleşmiş. yani iyiye doğru bir gidiş söz konusu.

    şimdi konsolide tablolarla ilgili bazı veriler vereceğim. buralarla da ilgili birtakım sorular geldi onlara da cevap vereceğim şimdi. bu konsolide tablolar bizim için çok kıymetli. çünkü bu biraz önce tartıştığımız konulara tartışmalara, mahal vermeyecek tablolar. kulübümüzün adı altında faaliyet gösteren tüm bağlı kuruluşlar ve derneğimizin altındaki tüm faaliyetlerimiz konsolide ediliyor burada. fatura kesme, kar kaçırma, faiz faturası gibi meseleler burada elimine oluyor. çünkü bütün biz bu veriler bir havuzun içine atıp hepsini karıştırıp orada konsolide ediyoruz, birleştiriyoruz ve o şekilde bakıyoruz. bunların hepsi uluslararası finansal raporlama standartlarına göre çıkıyor ve bağımsız denetimden geçiyor. dolayısıyla her şey içinde. onun için biz de en çok bu tabloları seviyoruz. çünkü bu kulübümüzün tartışmasız gidişini gösteriyor. 6 aylık karşılaştırmalı kulüp konsolide gelir tablomuza göre brüt kar 71 milyon zarardan 75 milyon kara gelmiş. her şey içinde brüt karımız 75.2 milyon. faaliyet karımız geçen altı ayda 173.2 nokta iki milyon zarardan amortisman indirilmiş haliyle 15.5 milyon, indirilmemiş haliyle 68.8 milyon esas faaliyet kararı verdi galatasaray spor kulübü. ne olduysa ondan sonra oluyor. gidiyoruz 155 milyon lirayı bankaya ödüyoruz faiz gideri olarak. net zararımız, geçen yıl 311.6 milyonken bu sene 137.7 yedi milyon net zararla kapatıyoruz. zarar ama tabii ki bir iyileşme söz konusu. en azından kötü gidişi durdurduk diyoruz.

    sedat kardeşim o sözleşme üzerinden bize bir sorular sordu şimdi bakın riva ve florya'nın sözleşmesini biz imzalamadık. riva ve florya'nın sözleşmesini bizden önceki yönetim genel kurul’dan sizlerden aldığı yetki ile imzaladı, bitirdi. ciddi bir devlet kurumu olan emlak konut’la imzaladı, emlak konut'la imzalanmış o sözleşme üzerinden ben konuşuyorum öncelikle bunu söyleyeyim. şimdi bu sözleşme nedir? bir hasılat paylaşım sözleşmesi. emlak konut’un garantörlüğünde. ne diyor 6 yıl içinde 761 milyon lira riva'dan 4 yıl içinde de 237 milyon lira florya'dan bir minimum gelir beklentisiyle bir hasılat paylaşımı sözleşmesi yapılıyor. biz de galatasaray olarak diyoruz ki tamam da biz bu arsaları veriyoruz, bu arsaların bir değeri var bizim paraya ihtiyacımız var, sen bunları değerle bunun paralarını bize de gelecek olan hasılattan mahsup etmek üzere öde. bu yapılıyor, 388 milyon liraya riva değerleniyor, 120 milyon liraya florya değerleniyor ve emlak konut bize 5 taksitte bunun ödeme taahhüdünü veriyor. daha sonra biz bu 508 milyonu deniz faktoring’e kırdırıyoruz 167 milyon liraya. kalan 341 milyonu nakit cebimize alıyoruz ve kullanıyoruz. taksit ödemelerinin üçüncüsünde emlak konut üçüncü taksit ödemesine gelmeden önce sözleşmeyi feshediyor. ilk taksit 152 milyonu ödüyor, ikinci taksit 101 milyonu ödüyor, üçüncü taksit 101 milyon, dördüncü taksit 76 milyon, beşinci taksit 76 milyon bitirecekken 6'şar ayda bir ödüyor bunları. üçüncü taksit gelmeden önce sözleşmeyi feshediyor. gerekçe florya’dan çıkmadık. biz florya'dan kendi isteğimizle değil birtakım mecburiyetlerimiz sebebiyle çıkamadık, onların detayına girmiyorum. şimdi bugün geldiğimiz bu durumda biz de diyoruz ki florya bizim malımız, o zaman biz galatasaray yönetim kurulu olarak galatasaray’ın en fazla menfaati olacak şekilde konunun çözümü için uğraşıyoruz. bizim çözümümüz de şu biz diyoruz ki emlak konut'a o zaman sen florya’yı bu işin içinden ayır bize ver topumuzu orası bizim malımız. biz de bu 120 milyonun finansmanlı bir şekilde üstlenelim ama sen riva'da villaları yapmışsın satmışsın geri almam mümkün değil buraya da devam etti aynı sözleşme şartlarıyla buraya da devam et diyoruz. tüm taraflar açıkçası çok ciddi bir mesai vererek konunun çözümü için uğraşıyoruz şu andaki durumunuz verebileceğim bir cevap bu. umarım yakında kulübümüzün menfaati doğrultusunda bir netice almış oluruz. florya’da plan neydi burayı boşaltacaktık ve kemerburgaz'a taşınacaktık fakat biz mali birtakım sebeplerden dolayı ve daha da öncelikle kemerburgaz'daki maden işletmesinden dolayı oraya taşınma sürecini başlatamadık.

    biz florya’yı 120 milyona veriyoruz bize söylenen aşağı yukarı taşıma masrafı 150 milyon, 120 milyona florya’yı satıyoruz 150 milyona taşınıyoruz ben ne anladım o zaman neden sattık. bu şu demek değil kemerburgaz bizim için son derece kıymetli bir yer ve biz oradaki haklarımız zaten sonuna kadar savunacağız ve orayla da ilgili bir tasarrufunuz olacak ama o şu anda daldaki kuş.

    biz varsayımlarla hareket edemeyiz, etmemeliyiz. şu anda gerçek olan biz florya'dayız ve emlak konut sözleşmesi fesh oldu biz de malımıza sahip çıkmak durumundayız. bizim yapmak istediğimiz tapuyu tekrar galatasaray’a kazandırmak. tabii bizim bu iş için olduğu diyeceğimiz gün topu galatasaray'ın aktifine girecek. bakın biz bu emlak konut'la anlaştığımız gün ne pozisyondaysak anlaştığımız günün bir gün önceki pozisyonuna dönmek hedefindeyiz. en kısa böyle anlatabilirim. bizim galatasaray spor kulübümüz eksi nakit akış giden bir kulüptür, eksi nakit akış ne demek? nakit girişlerimiz vadesinde ödemelerini karşılayamıyor. kar zarar ayrı, eksi nakit akış vadesinde karşılıyor. bunun sebebi nedir uzun yıllar boyunca kulübümüz çok yüksek montanlarda zarar etmiş.

    biz nakit akışlı artık faaliyetimizi sürdüremeyecek bir hale gelmişiz. bunu nasıl giderebiliriz hiçbir şey yapmadan aynı şekilde uzun yıllar zararlarımız kadar hatta onlardan daha fazla kar ederek düzeltebiliriz. 5 yıl, 6 yıl arka arkaya böyle 30.5 milyon değil, 30.5 kar görünce problem çözüldü zannetmeyin. bizim 100 milyon 200 milyon 300 milyon arka arkaya çağrılar açıklamamız lazım ki nakit akışta bunu rahatlığını hissedelim. böyle bir şey yakın gelecekte mümkün gözükmüyor dolayısıyla kulübümüz doğal olarak bir yapılandırma ihtiyacı hissetmiştir. 850 milyon finansal borcumuz, 250 milyon da vadesi geçmiş borçlarımızı kapatmak koşuluyla bir nakit girişi ile toplam yapılandırmaya mevzu yaklaşık 1.100 milyar gibi bir yapılandırma sürecindedir. süreç şu şekilde işliyor temlik tesisleri sürüyor şu anda. süreç daha tamamlanmadı, imzalandı ama ön koşulların gerçekleşmesi için bu süreç şu anda devam ediyor daha bitmedi. sözleşme imzalandı fakat sözleşme kulübümüz bu sözleşmeyi imzaladı bu net. yapılandırma sürecinin tamamlanması için birtakım ön koşullar istiyor bizim gerçekleştirmemiz gereken. yakın vadedeki temliklerin kalkması uzak vadeye yayılması…

    oradaki kasıt şuydu daha sözleşme imzalandı ancak bu oyun koşulların süreci daha hala devam ediyorum tamam yani bitmedi. bitti diyemiyoruz ne emlak konut işinde, ne yapılandırma işinde henüz bitti diyemiyoruz. 5 yıllık bir yapılandırma 2 yıl anapara ödemesi yok, 3. yıl ana paranın %5'ini, 4.yıl %15'ini, 5. yıl %80’ini ödüyoruz. faizler 6'şar ayda bir ödeniyor ve tüfe + 5. şimdi tüfe’yi 8, 8 buçuklarda yanlış hatırlamıyorsam şu anda 5 koyun tl bazında kredi faizlerimiz 13 küsurlara düştü.

    peki bu yapılandırma sözleşmesinin bize faydalarını ne? aşağı yukarı bir kere temerrüt riskimiz azalıyor. bakın faiz yükümüz biz bu anlaşmaya girdiğimizde galatasaray spor kulübü’nün ortalama faiz yükü %30'lardaydı. faiz yükümüz %30’lardan %13 küsurlara geriledi. tüfe daha düşerse inşallah daha da düşecek. çıkarsa da çıkacak ama bakın %30'lardan nerelere geldik. daha da önemlisi 7 milyon euro’luk bir açık kısım kaldı o istisna. onun dışında tüm döviz borçlarımız tl'ye döndü. galatasaray spor kulübü için kur riski bertaraf oldu. 7 milyonu ödeyeceğiz ve kapatacağız yakın bir gelecekte inşallah döviz borcu kalmayacak şimdi. gözükmeyen birtakım giderlerimiz vardı kredi faiz giderleri falan gözüküyor tabii ama gözükmeyen dava haciz dosya masraflarımız çok ciddi masraflar. bu masraflardan da bertaraf etmiş oluyoruz. futbolcu bonservislerine kaybetme riskimiz hep vardı, kalktı. en önemlisi tüm gelirlerimiz bizim temlikliydi. tabii haklı olarak eksi nakit kakış giden bir kurumda bütün yönetimler gelecekteki gelirlerinin bankaya temlik verip krediyi kullanıp harcıyor. eksi nakit akış giden kurumlarda bu vardır neydi bizim tüm gelirlerimiz temlikli. para geliyor biz göremiyoruz banka onu alıyor tahsil ediyor biz hiç para görmüyoruz. şimdi bu yapılandırmayla mevcut ye yakın vadede şuandaki olan temlikler kalkıyor ve uzun vadeye temlik edilerek bizim nakit akışımız da rahatlıyor. konsorsiyum bankalarının bizden beklentileri ne? biz ne verdik? biz fazladan hiçbir şey vermedik mevcut teminatlarımız ne ise onları havuza getirdik bu teminatları yeni vadelerine göre yeniden tesis ediliyor. bir bütçemiz var bütçe uygunluğu bizden bekleniyor. tff talimatnamesi var biliyorsunuz bu bir tek bizim kulübümüze mahsus değil, bütün kulüplere. ona uymamızı bizden bekleniyor, uefa kriterlerimiz var. biliyorsunuz nasıl sıkı takip ettiğimizi ona uymamızı bizden bekleniyor. bir de matematiğe uygun olmayan popülist hiçbir harcama artık yapmayacağız. 5 yıl sonunda da bakılacak tff talimatnamesinin neresindeyiz ne kadar uyumuşuz o günde o günün ihtiyacı neticesinde ne yapacağını göreceğiz.”

    başkan yardımcısı kaan kançal
  • 36540
    “şu an yönetimde olan arkadaşlar arasında abdurrahim albayrak dışındaki yöneticiler daha önce kulübün hiçbir alanında görev almadıkları için camiayı bilmiyorlar. sık sık başkan adaylığım konuşuluyor fakat içleri rahat olsun başkan adayı olmayı düşünmüyorum.”

    "tüzüğe göre kulübün yönetilmesi için 2200 civarında divan üyesini temsille görevliyim. ben ve arkadaşlarım, tüzüğe aykırı bir davranış varsa bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. bizi sindirmeye çalışmak beyhudedir."

    eşref hamamcıoğlu
  • 36550
    lampard yasaları ile ilgili konuşurlarken

    ''alman teknik direktörler çok disiplinlidir. holger osieck kocaelispor'un başındayken 'nerde oturursanız oturun farketmez sabah 10'da herkes burda olsun, 1 dakika bile geç kalınmayacak.' dedi. ahmet dursun birgün geç kaldı 6 ay antremana almadı, hatta kulüpten içeri sokmadı ama ahmet dursun bu olaydan sonra futbolcu oldu, bu çok önemli. tarık daşgün de bir gün geç kaldı, o uykuda kalmış, baktık arabasının üstü yok. bmw'si vardı o zaman. gişelerden hızlı geçmek istemiş, kapı açılmadan geçince araba pert olmuş. * yine de geç kaldı antremana. hoca onu da uzun bir süre bekletti.*

    evren turhan
App Store'dan indirin Google Play'den alın