“bir bardak suda nasıl fırtına kopartılır; bütün şer cephelerinin, tabiri caizse lağım farelerinin gerek yönetimimize gerek hocamıza nasıl saldırdığını şaşkınlıkla izledik. bana intikal edenlerin tamamını hukuka sevk ettik. bu ülkede hukuk, adalet var ise bu yaratılmak istenen algıyı kıracaktır. buna inanıyoruz. hem hocamızın hem yönetimimizin haysiyetine, onuruna saldıran yalan beyanlar üzerine yorumlar yapmışlar. bunlar bizi çok üzüyor. buradan açıklıkla ifade ediyorum, bizim derdimiz fatih terim olsun. o, asla bizim derdimiz olmaz. bizim onurumuz olur, gururumuz olur, başarılarımızın ikonu olur. hocamızla aramızda en ufak bir sorun yok. her yönetimde, başarıya giden yoldaki binlerce parametre içerisinde tabii ki yüzde yüz birlikte olmanız mümkün değil. biz nihayetinde senkronize yüzme takımı değiliz. görüş ve fikir ayrılıkları olabilir. fatih hocam ile bunu çözmemiz için beş dakika yeter. karşılıklı birbirimizi dinlediğimizde o dakikalar bize yeter. biz iyi niyetli, samimi ve açık oldukça her şeyin düzeleceğine inanıyoruz. takımımız maalesef hem afrika kupası hem de diğer kupalarda mücadele eden oyuncular yüzünden, bunlara ek olarak transferlerin geç yapılmasından ötürü bir araya gelerek hazırlık dönemi geçiremedi. şu anda hocamızın da bizim de gördüğümüz bu. henüz takımda istediğimiz senkronize, efektif neticeyi göremiyoruz. fakat takımımızın lider ile arasındaki puan farkı bir buçuk maç, sadece 4 puan. kaybedilmiş bir şey yok ama maalesef galatasaray berabere kalınca bir bardak suda yangın kopartılıyor. bana soru sorulduğunda baktım, dört mağlubiyet deniliyor. beraberlikler, mağlubiyet olarak görüldüğü gibi rakibimiz kim olursa olsun o beraberliği galibiyet gibi algılıyor. bunu küçümsemek için demiyorum ama çok enteresan. buradan şu sonuç çıkmasın, biz asla beraberliklere mutlu olan bir karakterde değiliz. biz kesinlikle devamlı olarak başarılara ve şampiyonluklara odaklanmış bir camiayız. size çok samimi bir şey daha söyleyeyim, ben konuşurken aklıma hocamızla alakalı bir sorun gelmiyor. yönetim olarak haftalardır, özellikle son bir haftadır çok yoğun şekilde emlak konut, riva, florya sorunu ve yapılandırmanın nihai imzalarıyla ilgileniyoruz. bu konuları çözümlemeye çalışıyoruz. bu konuda hem devletimiz hem diğer kurumlar hem de bankalar birer taraf. bu dört, beş grubu bir araya getirip el birliğiyle çözümler aramak bizim için çok önemli. bizim için şu anda florya’yı tekrar kazanmak çok önemli. biz bunun tarihi bir olgu olduğuna inanıyoruz. bu takımımızı da olumlu şekilde etkileyecek bir etken. iki sahayı yeniden düzenlememiz gerekiyor. bunun da adımlarını atacağız. bu arada sakın kemerburgaz’dan vazgeçtiğimiz söylenmesin. biz kemerburgaz’ın imar planlarını yaptık. bütün tevhidleri yaptık ve bitirdik. orada bir işgal var, eninde sonunda o işgalci de oradan çıkacak çünkü ruhsatı yok. biz inşallah riva projesine devam ederek galatasaray’ı en iyi duruma getirmeye çalışacağız. bizim bütün çabamız bu. hocamız, çok değerli dünya çapında bir hocadır. bu bir süreç. ben iki yılda yaşadım bunu, hocamızın çalışmasının ve emeklerinin karşılığını bizzat yaşamış bir insanım. biz daha önce dediğimiz gibi hocamıza hiç müdahale etmeyiz. hiçbir branşımıza etmeyiz, hele fatih hocamıza hiç etmeyiz. hocamızın değerini biliyoruz, onun değerinin futbolcular tarafından da tamamen kavranması sonucu sahada ölümüne mücadele eden bir galatasaray olmasını diliyoruz”.
“ben onu söylerken bile aklımda emlak konut, ziraat bankası, deniz bank ile yapacağımız görüşmeler vardı. yönetimimiz, futbolculara ve teknik heyete mali, idari ve fiziki şartları hazırlamakla görevli. teknik heyet, takımı maçı hazırlamak ve stratejik plan yapmakla görevli. futbolcular da sahada mücadele etmekle görevli. futbolcular da gereğini yapacak. ben bunu kimseyi hedef almadan, kırmadan herkese söylüyorum. bu laf kesinlikle özel olarak hocamıza değil. ben zaten orada lütfen futbol takımımıza, bütün takımlarımıza, hocamıza destek olun, kenetlenin dedim. buradan bir anlam çıkararak bir çatışma var moduna girmeye ve galatasaray’ı yıpratmaya çalışmak boşuna gayrettir. bunu yapmak isteyenlere tekrar şunu söylemek istiyorum, buradan size ekmek yok”.
mustafa cengiz