biz aynı futbol felsefesini (barcelona) galatasaray'da da devam ettirmek üzere buraya geldik. ancak zamana ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. 4-3-3 sistemi göze hoş gelen hücum futbolunu oynayabilmek için en uygun saha içi dizilişi.türkiye'ye geldiğimiz zaman, gördük ki, hiçbir takım bu şekilde oynamıyor. genellikle 4-4-2, 4-4-1-1 veya 4-2-3-1 gibi sistemler uygulanıyor. dolayısıyla, daha önceki futbol kariyerleri boyunca hiçbir zaman 4-3-3 dizilişi içerisinde yer almamış veya yeteneklerini bu şekilde geliştirmemiş oyuncularla, böylesi yeni bir sistemi yerleştirmeye çalıştığınızda bazı uyum sorunları yaşamanız doğaldır. ancak bu sistemin içinde büyümüş, futbolu bu sistemle oynayarak öğrenmiş oyuncuların göze hoş gelen hücum futbolu oynayan takımlara kolaylıkla adapte olabilmelerinin asıl nedenleri de bence bu 4-3-3 dizilişidir.
top sizdeyse rakip gol atamaz, bu bir. ve top asla yorulmaz, bu da iki. bizim basit futbol oynamayı öğrenmemiz gerekir. tek pas veya kontrol pas. ancak kendi yerinize topu koşturduğunuzda, oyuncu olarak yer değiştirmeyi bilmeniz gerekir. 'iyi oyuncu, maç boyunca ileri geri metrelerce depar atmalı' değil demek istediğim. pas verirsiniz, daha sonra da pas alabileceğiniz en uygun yeri seçerek oraya doğru ketlenirsiniz. barcelona'nın oyun sistemine baktığınızda, topu alan oyuncunun çevresinin hep boş olduğuna dikkat edin. bu oyuncu, bir önceki pası verdiğinde zaten avantajlı konumu sağlamış, gerekli pozisyonu korumuştur. öte yandan topu aldığında ise kendisine müdahale edebilecek herkesten uzaklaşmayı bilmiştir. siz topu takım arkadaşınıza verdiğiniz zaman, o oyuncu topu kime vereceğini kendisi seçmemeli. takım arkadaşınız sizden aldığı pasın ardından topu verebileceği kimseyi bulamıyorsa eğer, bu onun suçu değil, onu çevreleyen diğer oyuncuların kabahatidir
johan neeskens