• 32301
    ''muslera mükemmel reflekslere sahip bir kaleci. uruguay milli takımı'nın yıldızlarından olmasının yanı sıra avrupa'da da büyük tecrübeye sahip. gomis al hilal'e gitti ama garry rodrigues var. ikisi geçen sezon ligde büyük fark yaratmıştı. ayrıca galatasaray'ın evindeki performansıyla deplasmandaki performansı arasında büyük fark var''

    portekizli file bekçisi beto
  • 32305
    "beraberliğe şimdiden razıyım. bu grubun en zor deplasmanı, en zor maç. galatasaray'ın kadrosuna baktığın zaman bu bir ev sahibi kadrosu değil, deplasman kadrosu olarak düşünürsün. savunmanın kenarında oynayan futbolcular, hızlı hücuma çıkar, savunmanın göbeğinde oynayan oyuncular kapandığın zaman daha rahat eden futbolcular, orta sahanın göbeğinde olan futbolcular fernando hemen topu çıkartır, ndiaye oraları çok hızlı geçer, onyekuru, rodrigues çok hızlı, eren de sırtı dönük topu indirir, belhanda da bildiğimiz oyunu oynasa yeterli"

    "bu bir deplasman takımı. galatasaray seyretmesem ve kağıt üzerinde baksam "bu takım evinde zorlanır, dışarıda baskı yerken uçar gider derim". moskova maçında ise ilk yarının son anlarında ise aynı şeyleri mi söylüyor, hayır. bu akşam oynanacak olan porto maçından beklentim şu; galatasaray aslında bir kontraatak futbolu takımı olduğunu hatırlasın, bunu yaparlarsa şayet beraberliğin çok ötesine de geçerler. porto bunu yapıyor, golü de yer. aboubakar mı marega mı? fatih terim'e sorsan aboubakar der. aboubakar'ın çok iyi olduğu maçlar da var, küstüğü maçlar da var. marega bu tip maçlarda biraz daha etkili"

    mehmet demirkol

    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)
  • 32307
    tecavüz suçlamaları ile ilgili;

    ''suçlamaları kesinlikle reddediyorum. tecavüz, benim inandığım değerleri düşününce korkunç bir suçtur. kendi adımı temizlemek için, benim üzerimden prim yapmayı düşünenleri ve medyayı beslemeyi reddediyorum. ben vicdanım çok rahat bir şekilde soruşturma sonuçlarını beklemeyi tercih ediyorum.''

    cristiano ronaldo
  • 32308
    ''türkiye'deki taraftarlar kariyerimde gördüğüm en çılgın taraftarlardı. sadece fenerbahçe taraftarları değil, beşiktaş, galatasaray, bursaspor taraftarları da aynı şekilde takımlarına tutkulu. özellikle trabzon'daki taraftarları unutamıyorum. fenerbahçe'den nefret ediyorlardı. öyle bir atmosferi hiçbir stadyumda görmedim. trabzon'a her gidişimizde 61. dakikada kendi takımları kaybetse de kazansa da harika bir atmosfer yaratıyorlardı.''

    ''türkiye'deki en etkileyici ortamlardan birisi de derbi günü yaratılan atmosferlerdi. insanlar düğün günlerinde gelinliğini ve damatlığını giyip stadyuma geliyorlardı. bu durum sadece bir kez değil, defalarca yaşanan bir şeydi.''

    ''maç sonu oyuncular kendi arabalarıyla eve dönerdi. eğer bir derbi maçı kazanmışsanız sizi tesislerin çıkışında yüzlerce çılgın taraftar karşılardı. stadyumda da aynı şekilde, belki 70 yaşın üzerindeki insanlar, durmadan ses çıkarır ve size destek olurdu.''

    ''palmeiras-corinthias derbisi mi yoksa fenerbahçe-galatasaray derbisi mi daha büyük?'' sorusuna alex'in cevabı istanbul derbisi oldu.

    ''kesinlikle fenerbahçe-galatasaray derbisi daha büyük. derby paulista da taraftarlar çok tutkulu olsa da istanbul'da bu çılgınlığın 4 kat daha büyüğünü görebilirsiniz. 1 fenerbahçe taraftarı, çılgınlık seviyesi olarak 4 brezilyalı taraftara eşit olabilir. türkiye'de taraftarlar, destekledikleri takımları vücutlarının bir parçası olarak görüyor.''

    ''fenerbahçe'de zico'yla beraber çalışırken de bu konuyu konuşmuştuk. zico da benimle hem fikir. türkiye'deki taraftarlar başka bir gezegenden, normal değiller.''

    alex de souza

    via: de marke
  • 32309
    "ciddi sorunlarımız var. emre, eren ve ndiaye gibi sorunlarımız var. ancak bu, galatasaray'ın bu maça lider çıktığı gerçeğini değiştirmiyor. liderliği kaybedebiliriz ama telafi edecek 4 maçımız var."

    "kolay bir maç değil. çok iyi bir takıma karşı oynuyoruz. dikkatli olmalıyız ve çok efor sarf etmeliyiz. bunu oyuncularımızla paylaştık, ellerinden geleni yapacaklarını düşünüyoruz. iyi bir sonuçla döneceğimizi ümit ediyorum."

    fatih terim

    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)
  • 32313
    "çok zor bir rakibe karşı deplasmanda oynuyorsunuz ama bu rakibe karşı 90 dakika boyunca çok pozisyona giriyorsunuz. iyi oynadığımızı düşünüyorum. çok fırsat bulduk, onlardan çok daha fazla şans bulduk. mutlaka bu fırsatları gole çevirmemiz gerekiyordu."

    "yenildik ama mutlu olunacak şeyler de var. bugün porto'yu soktuğumuz durum ortada, bulduğumuz şanslar ortada. dersler çıkarmamız gerekiyor ama takımımla gurur duyuyorum."

    fernando muslera

    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)
  • 32316
    " çok üzgünüm. çok çok üzgünüm. iyi oynadıkta falan filan demek istemiyorum.

    çocuklar iyi bir taktik anlayış ortaya koydu. dışarda girmediğimiz kadar pozisyona girdik. maalesef eskiklerimiz de vardı. ve mağlup ayrıldık.

    burada galatasaray taraftarını çok mutlu edebilirdik. helal olsun dedirtecek bir oyun oynadık. porto takımı ile oynamak ki olay değil. burada son yıllarda kimsenin yapamadığı kadar baskı kurmak kolay değildim.

    biz buradan 6 puan ile dönebilirdik. buna çok yaklaştık. skor hele ki böyle bir mağlubiyet beni asla mutlu etmez. ama eksikler var. ocak ve temmuz aylarında hallederiz bu işleri."

    fatih terim
  • 32319
    "galatasaray, tipik bir türk takımı değil. normalin daha üstünde şampiyonlar ligi tecrübesi olan oyunculara sahip, olgun bir takım. schalke'nin kazanmasıyla grup inanılmaz bir dengeye geldi. sıradaki maçımız çok belirleyici olacak."

    "galatasaray, birçok pozisyon yakaladı. o anlarda casillas çok iyi iş çıkardı. 3. bölgede topa daha fazla hakim olmalıydık. 2. yarıda bunu biraz daha iyi yaptık. bu zor maçta, adil bir sonuç elde ettik."

    sergio conceicao*
  • 32320
    ilk yarıda galatasaray, fernando’nun mükemmel oyunuyla porto’nun kurmak istediği baskıyı erkenden kırdı ve rakip alana çıktı. ikinci yarıda sarı kartlı donk’un yarattığı tedirginlikle savunma görevlerinin ön plana çıkması brezilyalı’nın etkinliğini azalttı. bunun zincirleme bir etki yaptığını da söylemek lazım. ilk yarıda sinan, onyekuru ve rodrigues’i demarke bir şekilde geniş alanda topla buluşturabildi galatasaray. sert orta sahanın yaptığı baskı portekizlileri zorladı. ikinci yarıda hem bu sertlik sarı kart tedirginliğiyle yumuşadı hem de presle kapılan toplar azalınca porto iki hızlı hücum kanadımızı daha rahat kontrol etti. buna rağmen akan oyunda porto’dan daha çok net pozisyon bulduk. galatasaray’ın kadrosuna bakıldığında bir deplasman fobisi olması inanılmaz. geçiş oyununun profesörü sayılabilecek fernando, iki uçurtma rodrigues ve onyekuru ve dün neredeyse bir gareth bale golüne yaklaşmış olan sinan. işte dün aslında bu takımın kontra oyununa ne kadar yakın olduğunun bir gösterisini izledik. kaçan 5 net gol gecenin bir şova dönüşmesini engelledi ama bu gerçeği değiştirmedi.

    gecenin sorusu

    44’de sinan’ın olağanüstü bir dirplingle 70 metreyi kat edip yaptığı vuruşta rodrigues’e pas verebilir miydi? hayır doğrusunu yaptı. rodrigues kendisini tam olarak demarke şekilde gösteremedi ya da savunma pas kanalını kapattı. sinan yapması gerekeni yaptı. belki daha iyi vurabilir miydi diye sorabiliriz. hepsi bu.

    maçın starı

    iki kaleciye bu ödülü paylaştırmak lazım. belki muslera o korenere çıkabilir miydi sorusunu sorabiliriz. ama telles’in ‘pası’ da son derece kalteliydi.

    maçın olayı

    yenen goldeki adam paylaşımı yüksek kalitedeki oyuna hiç yakışmayan bir acemilik. savunmada kimse marega’nın nereden çıktığını anlamadı. halbuki ideal bir alan savunmasında tam orada en iyi savunmacı kule kimse o olmalıydı. bir an bazen her şeyi yıkıyor işte. çok yazık.

    kısa mesaj

    üzücü. buradan 1 hatta 3 puan çıkarmak bu oyunla mümkündü..

    mehmet demirkol

    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)
  • 32321
    dragao’da en azından beraberliği hak eden g.saray, basit bir detayla, nagatomo’yla marega arasındaki 14 santimlik boy farkıyla kaybetti maçı.
    dün akşam lokomotiv-schalke ve porto-galatasaray maçlarını peş peşe izledim. grup olağanüstü dengeli. herkes kazanmayı çok istiyor ama güç dengeleri nedeniyle maçlarda kaderi küçük detaylar belirliyor. önce ruslar, bir anlık konsantrasyon eksikliğiyle üzgün ayrıldılar sahadan. ardından da dragao’da en azından beraberliği hak eden galatasaray, yine basit bir detayla, nagatomo’yla marega arasındaki 14 santimlik boy farkıyla kaybetti maçı. bir zamanlama hatası mıydı, eşleşme ya da yerleşim hatası mıydı, elbette bunun cevabını en iyi terim biliyor. ama devler ligi böyle. sonucu küçük detaylar belirliyor.

    oysa maçın genelinde onyekuru ve sinan harikalardı. uluslararası bir yıldızı, brahimi’yi savunurken sağ iç fernando ve sağ açık onyekuru’nun da yardımıyla gayet başarılıydık. corona daha fazla pozisyon yarattı zira sol iç belhanda, nagatomo’ya gereken yardımı yapmadı. terim’e saygı duyuyorum ancak iki maçın ikisinde de takımın zayıf halkası gözüken belhanda’nın oyunda bu kadar kalmasına da anlam veremiyorum. ilk maçta n’diaye’nin ilk kartı görmesinin sebebi de belhanda’ydı. eğer orada n’diaye, belhanda yüzünden o ilk kartı görmese, porto’da da sahada n’diaye olacaktı muhtemelen.

    bu arada dünün çok önemli bir karesine de değinmeden geçemeyeceğim: michael oliver, dünyanın en iyi hakemlerinden biri. sırası geldiğinde dünya kupası ya da avrupa şampiyonası finali yöneteceğine eminim. dün tek bir hatası dışında da ders gibi bir maç yönetti ingiliz. en öğretici karesi de 52’de linnes’e sarı kart gösteriş biçimiydi. norveçli sağ bek feci bir hata yapmış, topu kaptırmış, çareyi sarı kartlık bir faul yapmakta bulmuş. zaten çok üzgün. oliver elinde sarı kartla geliyor ama morali bozuk linnes’i bir de o incitmek istemiyor, çok açık. sakince gösteriyor kartı, abartmadan... süper lig’in gerilerek, depar atarak kart şovu yapan hakemlerine güzel bir dersti bence o kare.

    uğur meleke

    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)
  • 32322
    galatasaray ilk yarıda 8 şut attı, 4 net gol pozisyonuna girdi. bu devler ligi’nde son 4’e kalabilen takımların ortalama hücum istatistiği. lakin galatasaray, çarşamba gecesi maçlarında gerçek santrforu olmadan sahaya çıkan tek takım. misal ilk yarıdaki 4 net pozisyonunun ikisinde gomis veya yetenek olarak muadili net bir santrfor olsa galatasaray daha ilk yarıdan 3 puanı getirecek golleri çoktan atabilirdi. evet, şampiyonlar ligi’nin yaşayan efsanesi casillas, altın çağı olan 2010 yazındaki acayip kurtarışlardan nostaljik esintiler sergiledi. fakat galatasaray’da gol pozisyonlarına girenler de daha etkili vuruşlar yapmalıydılar. “atamayana atarlar” derler ya galatasaray’ın yediği goldeki kadar rakibin en iyi kafa vuruşu yapabilen oyuncusu marega’yı o kadar boş bırakırsan pozisyona giremeyene bile gol atarlar maalesef!

    gecenin sorusu

    gomis satılmak zorunda mıydı? eğer öyleyse, transfer listesinde alternatif olarak modeste dışında gomis’in muadili ikinci bir golcü yok muydu?

    maçın starı

    casillas, ‘form geçici klas kalıcıdır’ın eldiven giymiş versiyonuydu.

    maçın olayı

    casillas, şampiyonlar ligi’nde ilk kez forma giydiğinde daha doğmamış olan yunus’un bizzat casillas tarafından teselli edilmesi.

    kısa mesaj

    genç kuşağın en iyi yorumcularından uğur karakullukçu’yu son bir kez de buradan tekrar ediyorum: belhanda’nın avukatı olduğun hiçbir davayı kazanamazsın!

    ali ece

    (bkz: 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın