"şimdi soruyorum, bütün galatasaraylılara… yazacaklarımı dikkatle okusunlar ve de soruma, sorularıma verecekleri cevabı, iyi düşünsünler; zira “yeni bir yetki yolculuğuna çıkarılmak üzereler”, allah yardımcıları olsun!..
işte soru; bir hukuk profesörü, galatasaray’da yöneticilik yapmış, hukuk kurulunda, tüzük komisyonunda üyelik yapmış bir hukuk profesörü, galatasaray tv’den canlı yayınlanan ve de tekrarları ile beraber “yüzbinlerce kişinin izlediği” bir divan kurulu toplantısında kürsüye çıkıp, “evet bu maddelerin olağanüstü genel kurulda karara bağlanması bir yana, görüşülmesi bile tüzüğe ve kanuna aykırıdır. ama, bizler bunu kendi içimizde halledebiliriz. başkan’ın ve yönetimin yolunu açabiliriz. itiraz olmazsa, bu maddeleri geçirebilir, bunu yapmalıyız” anlamına gelen sözler söyleyebilir mi?..
bu doğrudan “hile yoluyla tüzüğün ve kanunun arkasına dolanarak, saraydan, pardon tüzükten ve kanundan madde kaçırmak” değilse nedir?..
üstelik bu sayın ‘hukuk profesörü’, dursun özbek zamanında da “benzer bir icazet vermiş” ve de özbek yönetimine “tüzük ve kanuna aykırı olduğu hâlde yetkiler verilmiştir”; yani “son 3 yıl içinde, bu ikinci icazet vermek!..”
işte ikinci soru; peki, tüzüğün, kanunun ardına dolanılarak “istim sonradan gelsin, biz başkanımıza güveniyoruz, o verdiği sözleri tutacaktır” icazetiyle özbek yönetimine verilen “bol keseden yetkiler” yüzünden galatasaray bugünkü durumlara düşmemiş midir?..
üçüncü soru; dahası, “itiraz edilmezse” diyor, hem de “divan kurulunda son konuşmayı yapan” sayın ‘hukuk profesörü’; divan kurulunda kürsüye çıkan her üyenin “olmaz, bunlar tüzüğe aykırıdır” dediğini de görmüşken, kim garanti edebilir, “itiraz edilmemesini?..”
bir soru daha; bir üye çıkıp mahkemeye gitse, “tüzüğe ve kanuna aykırı yapılan işlemler, alınan kararlar ve olağanüstü genel kurul için iptal davası açsa”, dahası “mahkeme de iptal kararı verse”, ki “büyük bir ihtimalle verecektir, zira sayın hukuk profesörünün de söylediği gibi, açık ve kesin tüzük ihlali vardır”; kamuoyu önünde galatasaray kulübü ne duruma düşecektir?..
son soru; “galatasaray’ın duayenlerinden olan” bir ‘hukuk profesörü’ bu gerçekler ortada iken, hem de “konuşması canlı olarak tv’de yayınlanırken,” yönetime “sakın yapmayın, tüzüğe aykırı bir görüşme yapılamaz, karar alınamaz” diyeceğine, “yapalım, içimizde kalır, hallederiz” anlamına gelen sözleri nasıl ve niçin söyler?..
ey galatasaraylılar, “böyle yapılarak”, yönetimlere verilen yetkilerin, kulübünüzü ne hâllere düşürdüğünü, yaşıyor ve görüyorsunuz.
olağanüstü genel kurul, “yönetimce istenen ‘muğlak’, her tarafa çekilebilecek, ne olduğu, ne olacağı belli ve de projeleri olmayan, tüzüğe / kanuna aykırı, dahası ‘bütün gayrimenkulleri kapsayan’ genel yetkileri verir, tadat edilerek tek tek bazı gayrimenkuller içi istenen ‘satma, satın alma, kiralama, işletme, kurulacak ortaklıklara sermaye olarak kullanma” gibi çok ama çok geniş, içinde ne olduğu açık açık ortaya konmamış yetkiler, altını çiziyorum, “reddedilseler” bile, daha önceki maddelerde bulunan “genel yetkiler” verilmiş olacak ve bu “genel” yetkiler, yeni dertler, yeni sorunlar getirecektir, haberiniz ola!..
ne diyeyim; “anlayana sivrisinek saz”, anlamayana ise “galatasaray kulübü’nün bugünkü hâli bile” az!.."
öcal uluçbence çok önemli bir konuya dikkat çekmiş. divanı da yanlış hatırlamıyorsam bahsettiği hukukçu
mehmet helvacı oluyor.