• 29877
    "tabii burada kazanmak veya gollü bir beraberlik almak bizim için büyük bir avantaj olur. her türlü sonuç çıkabilir. kötü bir sonuç alsak da dünyanın sonu değildir, sadece oynadığınız oyunun karşılığını aldığınızda mutlu olursunuz. yarın da böyle çıkacağız. bugüne kadar her şampiyonlar ligi'ndeki her maçta kendimizi favori gördük, bu maçta favori görmüyoruz."

    şenol güneş

    özgüvenine ne oldu paşam? *
  • 29879
    --- alıntı ---
    "biz galatasaray’ız ve asla pes etmeyiz"

    galatasaray spor kulübü başkanı mustafa cengiz, jeunesse ile yapılan sponsorluk anlaşmasında gündeme dair konularla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    başkanımız mustafa cengiz'in imza töreninde sorulara verdiği yanıtlar şöyleydi:

    "taraftarın tepkisini biliyorum. camiadaki tepkinin tamamen farkındayım. burası türkiye. maalesef cenap şahabettin'in 'bu ülkede mütevazı görünmeyin, gerçek sanırlar' diye bir sözü var. siz ne kadar efendi olursanız, asil bir duruş sergileyip sessizlikle yanıt vermeye çalışırsanız bu maalesef yanlış değerlendiriliyor. sizin bu efendiliğiniz, kibar duruşunuz zayıflık, pısırıklık, korkaklık ve özür dileyerek söylüyorum bir yumuşaklık olarak algılanıyor. maalesef türkiye, pusu karakterinin karanlıkta bekleyenlerin spor dünyasında bir şekilde etkisini gösterdiği bir alan. biz galatasaray olarak ağlak ve zırlak bir toplum değiliz. biz mağlubiyeti de sinemize gururla çekeriz. biz genel savaşta kısa mağlubiyetler alabiliriz. biz galatasaray’ız ve asla pes etmeyiz. çarpışarak ve vuruşarak ölürüz. biz galatasaray'ız. haftada 2 demeç, 3 tane zırlayan sözler söylemeyiz. yalnız buradan uyarıyoruz. hakemler de insan, hakemler de hata yapabilir. biz hiç art niyet görmüyoruz. ancak şunu görüyoruz: aynı hakem aynı hatayı 7 kere yapıyorsa bunun anlamı, bunun tercümesi insan hatası değil, kangrenleşen, onulmaz bir yara haline gelmiştir.”

    "federasyon bizim federasyonumuz. mhk bizim komitemiz. basında anlamsız laflar: galatasaraylı mhk, beşiktaşlı tff… federasyona da fanatik fenerli gelsin mhk'ya da fanatik fenerli gelsin. en değerli rakibimizi söylüyorum. eğer bir insan tutuğu değerler ve tuttuğu takım için objektif değerleri yerler altına alıyorsa hakem de olsa başkan da olsa biz ona sadece ‘yazıklar olsun’ deriz ve bu oyunda olmayız. klasik anlamda da söylüyorum bu oyunu bozarız. her maç sonu, ben size ilk günlerde de söyledim; demece karşıyım, cevap vermedim, selam söyledim. sanırım o yanlış anlaşıldı. şimdi selamı bu şekilde söylemiş oluyorum. buradan hakemlere, hakem kardeşlerime sesleniyorum. lütfen tıraş olurken aynaya bakın, aynaya bakabilin. maçları tekrar izleyin. bütün tartışmalı pozisyonlar galatasaray aleyhine yorumlanıyor. galatasaray’a çok rahat kart çıkartılıyor. çok rahat yan hakemler müdahil oluyor. ben kart çıkartılmasın, müdahil olunmasın demiyorum. eşitlik içinde davranılsın.”

    “türkiye'de ezberlerin bozulması gerekir. ben ‘hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ derken bunlardan biri de hakem müessesiydi. hakemleri yanlış eğitiyorlar. onlardan adalet bekliyorlar. hakemler adalet dağıtamaz. hakemler hakim değildir. yanlış tercüme var. arapçada da hakem ve hakim ayrıdır. arbiter’dır. arbiter latince köklüdür. tahkim demektir, gözleyen demektir. referee referanstan gelir. referans veren kişi demektir. kendinizi sahada hakim olarak görürseniz ‘bu takıma sarı kart, bu takıma da sarı kart gösteriyim’, ‘bu takıma yanlış yaptım, bu takıma da yanlış yapayım’ diye bir duyguya kapılırsınız. hakemler hakim değil. hakem gördüğünü çalan, kuralları uygulayan, egemendir. türkçesi yok. yargıcı diye bir kelime bulundu, tutmadı. lütfen hakem seminerlerinde bu doğru olarak eğitilsin, hakemlere kendilerini hakim zannetmesin ve bizim haklarımızı çiğnemesin. kimse uzun vadeli fatura kesmesin. her şey bu dünyada bu sırada olur. galatasaray'ın lütfen önünü kesmeyin. herkese adil olun. kimse mutlu değil hakemlerden. bu futbolun yapısında beltki. ama biz şunu söylüyoruz: lütfen tartışmalı pozisyonlarda kolaylıkla galatasaray’ın aleyhine çalmayın. lütfen iki taraf için de düşünün bu bağlamda adil olun istiyoruz. galatasaray asla pes etmeyecektir!”

    “seçim dönemine kimse hazırlıklı değildi. dursun başkanım da hazırlıklı değildi. bizim gibi gelişmekte olan dinamik ülkelerinde, herhangi bir kuruluşta yüzde yüz hazırlıklı olmanız mümkün değil. yapı çok dinamik. enkaz edebiyatı sevmiyorum. on binlerce sorun var. bize zaman gerek. biz galatasaray’ın kılcal damarlarına kadar gireceğiz. bunu ben tehdit veya kötülük anlamında söylemiyorum. duruma egemen olmak, sistem kurmak için. biz çekildiğimizde daha rahat, daha mutlu, daha gelişkin galatasaray bırakmak sevdasıyla buradayız. her gün her saat doluyuz. neredeyse her gün bir yere gidiyoruz. hiçbir zaman kapadokya’da turistik gezi yapmıyoruz. nezaket ziyaretlerimizin tamamı galatasaray’ın çıkarlarınadır. biz 24 saat bütün arkadaşlarım gece gündüz çalışıyoruz. galatasaray'a gönül vermiş insanlar inan edin 24 saat çalışıyor. saat kaçta çıktığımızı bilmiyoruz. ‘bizi takdir edin’ anlamında söylemiyorum. böyle bir şeye ihtiyacımız da yok. top çizgiye geçmediğinde en az yüzde 30’un bize nasıl hamamböceği gibi küfür edeceğini de çok iyi biliyoruz. biz galatasaray’ız tek galibiyetle ölmeyiz, tek galibiyetle övünmeyiz. galatasaray için sürekli sorunlarla mücadele edeceğiz."

    “pandora’nın kutusuna gelince… sevgili dursun başkanım değerli bir galatasaraylı. samimi söylüyorum. bizim kimseye özel bir kastımız, düşmanlığımız yok. o da kendi anlamında, kendi perspektifi içinde galatasaray’a hizmet etmiş, maddi yardımda bulunmuş kardeşimiz. biz diyoruz ki bu maddi yardımda temlik ve tedbiri kaldıralım. galatasaray’ın üstündeki pranga gibi. olay bu. onu da en nihayetinde kaldıracağını, reel rakamlarda anlaşacağımıza inanıyorum. biz bir taşı bir metre öteye götürene kim olursa olsun kim olursa olsun medyunu şükran oluruz.”

    “biz açık ve şeffaf olma sözü verdik. benim biraz da uzmanlık konum. geçen yönetim döneminde dursun bey ile görüşmelerim olmuştu geçmişte. elimden geleni yapmaya çalıştım fakat yankı bulmadı. biz uefa konusunda maalesef mali açıdan iyi durumda değiliz. uymadık, açık konuşalım. geldiğimizden bu yana ffp ile ilgili çalışıyoruz. geldiğimizin ertesi günü teftiş kurulunun iki üyesiyle görüştük. sağlıklı bir görüşme oldu. biz son günlerde mesaimizin en az yarısını bu konuya veriyoruz. bununla ilgili bir çalışma grubu kurduk. federasyonumuz da bu konuda özellikle servet yardımcı başkan bize yardımcı olacak. önemli olan kendimizi ifade etmemiz. ffp’de biz türk takımların içinde bulunduğu genel durumun uefa tarafından anlayışla karşılanmasını istiyoruz.”

    “yellowfreiday kampanyasını taraftar başlattı. değerli arkadaşımız kendi çalıştığı jeunesse firmasını buraya getiriyor. loca ve kombine satışlarımız. istediğiniz gibi eleştirin. fakat lütfen destek olun galatasaray’a... sadece eleştirmeyin. eleştirirken lütfen desteğinizi esirgemeyin. loca ve kombine satışları için diyorum. burası benim şirketim değil. bizim arkadaşlarımızın şirketi değil. burada elde ettiğimiz gelir tekrar size dönecek. geleceğin galatasaray’ını yaratmak istiyorsanız, çocuklarınızın mutlu bir sosyal ortamda büyümesini istiyorsanız siz şimdiden galatasaray’a destek olmalısınız. bu nedenle lütfen loca alın… 3 haftada 8.5 milyon tl sadece stat geliri elde ettik. düşüncemiz türk oyuncularla tl bazında anlaşma yapmak. permleri sadece galibiyete yani 3 puana vermek. yabancılarla da yine türk liralı anlaşmalar yapmak. bizi en çok yaralayan gelirin tl, giderin yabancı para cinsinden olması. galatasaray bir spor kulübü. yılda 70-80 milyon tl’ye yakın amatör branşalar giderimiz var. bu mali açmazı açıklar. devletimiz bu konuda yardımcı olacak. torba yasa çıkıyor. amatörlerle ilgili bir düzenleme var. bu da galatasaray gelirlerini olumlu etkileyecek, diğer kulüplerin de öyle. diğer 3 büyük kulüp türkiye’de toplumun çimentosu. inşallah ffp’de uefa’nın türk takımlarına tekrar bir fırsat vereceğine inanıyoruz.”

    “inan edin sadece kendimize güveniyoruz. isterse mhk başkanı fanatik fenerbahçeli olsun. bu onun futbolla ilgilendiğini gösterir. haksızlık yapmasın. objektif olsun diyoruz… bizi mhk’nın yapısı kendi içindeki mesajlaşmalar doğrudan ilgilendirmiyor. biz sahada yenilgiyi asla kabul etmeyen, ölümüne savaşan bir futbol takımı, bir spor takımı, voleybolda da basketbolda da. öyle bir takım istiyoruz. bizi başkalarının ne düşündüğü ilgilendirmiyor. toplumsal kanaat ve toplumsal vicdan... bakın voltair’e. toplumsal vicdan… toplumdaki vicdan eğer bir kişiye, bir takıma, bir gruba, bir aileye, bir insana haksızlık yapıldığına inanıyorsa o vicdan sel olur ezer o haksızlık yapanları. bunu da unutmayın.”

    http://www.galatasaray.org/...la-pes-etmeyiz/38903

    --- alıntı ---

    mustafa cengiz
  • 29894
    sakatlıklarla ilgili son durumlar hakkında,

    "tabii bütün herkesi çok korkutan çok da böyle bizim alışık olduğumuz, yani bütün detaylarıyla bildiğimiz ama doğal olarak televizyon ekranlarında maç esnasında çok korktuğu, alışık olmadığı bir görüntü vardı. gomis ilk gün geldiğinde, istanbul'a ilk ayak bastığında bir basın toplantısı yapmıştık. o basın toplantısında bunları yaşayacağımızı, bunların normal olduğunu söylemiştik. çünkü oyuncu ile yaptığımız araştırmanın hem paris'te hem istanbul'da yaptığımız tüm hastane muayenelerinin, konuştuğumuz kardiyolog ve nörologların ortak kararı olarak söylediğimiz şuydu; bu vazovagal senkop hastalığında bu oyuncu her an bu bayılmayı yaşayabilir. bu bayılmadan sora bir müdahalemiz var, daha önceden senaryolarını yazdığımız. dış sahada, antrenmanda, saha içinde olursa ne yapacağımız şeklinde senaryolarını yazdığımız hazırlıklı olduğumuz bir tablo bu" dedi.

    "gomis türkiye'ye ilk ayak bastığında, bir demeç vermiştim. bunların hepsinin normal olduğunu ve olabileceğini söyledim. bu olay oldu, doğal olarak da bir karar verildi. karar üzerine çok fazla spekülasyon yapılıyor. önceliğinde ona bir cevap niteliğinde olsun, bunu söyleyeyim. bilgi sahibi olan insanların, yani konuyla ilgili lisans sahibi olan insanların hangisi istiyorsa bu konuyu onlarla detaylıca tartışabilirim. ama konu o kadar teknik ve tıbbi bir konu ki bununla ilgili anormal bir bilgi kirliliği var. konuşan insanların çoğu 'bence...' şeklinde başlayan cümleler kuruyorlar. tabii bu bence veya sence olmuyor. gomis'in o anda oyundan çıkmasını arzu ettim. israr da ettim. nedeni de şu; kalan sürede kendini nasıl hissedeceğini bilmiyordum. o da bana çok iyi hissettiğini, sıkıntı olmadığını ve devam etmek istediğini söyledi. bu tıbbi bir karar. tıbbi bir karar olarak da vazovagal senkop oyuncunun dinlenme yerine egzersiz sürdürmesini tercih eder. gomis'in kendi hayatındaki bu deneyimleme belki 40'ın üstünde. burada adres göstermek istemiyorum ama birçok yerde gomis bu hastalığı aynı biçimde yaşayıp aynı biçimde de devam etti"

    "bu bayılma olayından sonra da her seferinde olduğu gibi tüm hastane raporları tekrarlanıyor. tüm tetkikleri tekrar ediyoruz ama bu 40 kere yapılmış, hep aynı sonuca varılmış, yine aynı sonuca vardık. dün de hem hocamız da çok net bir şekilde 'tekrar o raporlar gelmeden yeniden bir maça çıkmasına izin vermem' demişti. onun üzerine tekrar yaptırdık bu tetkikleri ve aynı sonuca vardık. bugün de bayılsa 3 dakika sonra çıkıp idman yapmasında bir sakınca olmadığına dair elimizde türkiye'nin en yetkili kardiyologlarından alınmış raporumuz var. türkiye'nin bu konuda en yetkin nörolog ve kardiyologlarından oluşan ciddi bir konsültasyon daha yapıldı. konunun speküle edilmesi gomis'e yardım etmiyor. bilgi olmadan fikir yürütüldüğü için, türkiye'deki en büyük sıkıntılardan biri bu, aslında bizi ve çocuğu daha çok strese sokuyor. bizi geçtim, gomis'i daha çok strese sokuyor. şöyle düşünün; stres kaynaklı bir sıkıntımız var olduğu söylenip sonra daha çok stres yaratmaktan başka bir işe yaramıyor"

    "hepimizden daha rahat gomis aslında. çok fazla deneyimlediği bir şey olduğu için, birkaç yerde daha aynı biçimde maça devam edebilecek düzeyde olduğu için kendisi bizden çok daha fazla güvene sahip bu konuda. ama biz tabii ona bırakmıyoruz kararı. öyle bir algı da var. benim orada 'hayır' deyip hocaya 'asla olmaz' deme şansım da var. ama böyle bir şeye inanmadığım için, o gün orada oyuna devam ederse hiçbir sıkıntı olmayacağına inandığım için böyle bir karar verdik. bu kararı verirken de o anki ruhsal durumumuzla değil geçmişten gelen çok ciddi bir araştırmanın sonucu olarak verdik. bazı arkadaşlarımız 'bence şöyle olmalıydı' diyebilirler. saygı duyuyorum. hiçbir fikre ben tamamen almadan karşı çıkmam ama bu fikre ulaşabilmek için çok ciddi bir bilgiye sahip olmak lazım. biz, st.etienne'de altyapı oyuncusuyken gomis, kendisini takip eden, bu hastalıkla ilgili ilk teşhisi koyan doktordan başlayarak, kendisini görmüş doktorlarla çok uzun bir konsültasyon yaparak buraya geldik. şimdi de bu konuda türkiye'de çok yetkin olan profesör düzeyinde birden çok, belki 8-10 tane konsültasyon sonrasında bugün oynamasına izin verdik. bugün bayıldıktan sonra aynı biçimde aynı konsültasyonlara devam ediyoruz. bu hem oyuncuyu riske etmemek için hem de teknik ekibin bu konuda rahatlamasını sağlamak için. maç devam ederken oyuncunun bu şekilde tekrar kalkıp oynaması ilk kez olmuyor. vazovagal senkop hastalığını gerçekten bilen hekim arkadaşlar da anlayacaktır ki çoğunlukla buralarda egzersizin devamını öngörürüz. bundan sonra da bu konuyla ilgili yorulmasını ve gomis'in daha çok üstüne gidilmesini istemiyorum. hakikaten bunu biz belki ilk kez yaşıyoruz belki ama o 40 kere yaşamış ve 'yeter artık' noktasında"

    "cedric'in iç menüsküsünde bir yırtık var. onu ameliyat ettik, gayet de güzel geçti. bugün de taburcu oldu hastaneden. bir sıkıntısı yok. çok kısa sürede, yaklaşık 2-3 hafta içerisinde idmanlara başlamasını planlıyoruz. serdar, penaltı pozisyonu sonrası maç esnasında dizinde bir ağrı hissettiğini söyledi. esnemeden dolayı. yapılan muayene ve mr'larında korkulacak bir şey yok. o nedenle idmana takımla birlikte çıkıyor. denayer ise ciddi bir sakatlık geçirdi. üçüncü derecede bir yırtık arka adalede. bunlar genelde çok uzun sürer. 2 aya kadar, belki daha uzun sürebilen bir sakatlık. ama daha erken dönebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. bugün düz koşulara başlatıyoruz. ama idmana çıkacak olarak algılanmasın. sadece süreci değerlendirebilmek ve test edebilmek için. daha sonra gelecek olan sonuca göre konuşabiliriz. fernando için bizim söylemediğimiz tarihler üstünden ve hiç konuşmadığımız konular üstünden çok fazla spekülasyon oldu. iç yan bağında tama yakın yırtık var. neredeyse tamamen kopmuş. bu genelde cerrahi gerektirmeyen, ameliyatsız çözebildiğimiz bir süreç. ameliyat etsek, sezonu kapatma riski vardı. ameliyatsız da olsa normal süreleri 10 ila 12 haftayı bulabilen bir sakatlık bu. burada bağın iyileşmesinden sonra ağrı kontrolünün doğru yapılıp, oyuncunun saha içinde oynayabilir hale gelmesi gerekiyor. çok şükür bağı iyileşti. 7. haftasındayız. beklenenden daha erken aslında aramızda olacak. çok ciddi çabaladı ve verdiğimiz programı tamamen uyguladı. antrenmanda gözlemlenecek. ne kadar erkene çekebilirsek sağlığını riske etmeden çekeceğiz"

    yener ince
App Store'dan indirin Google Play'den alın