17
nba greatest games diye bir yayınları var bunların. bu kuşakta yayınlanacak maçları nba.com üzerinden oylamaya açarlardı eskiden. kazananı da günde 4 defa olmak üzere yayınlarlardı. hiç girip de oy kullanmamıştım. hangi maç oylamada önde çıkarsa oturur izlerdim.
yine bir hafta 4 maçı oylama çıkardılar. bunların içinde new york nicks - indiana pacers maçı vardı. 1999 doğu konferansı finali 3. maçı. maç madison square garden'da. bu maçı canlı izlemiştim. jordan sonrası chicago ile yolları ayırmış ve yeni bir takım ararken 1999 doğu konferansı play-offlarına 8.sıradan giren new york'a gözüm takılmıştı. ilk beşi; charlie ward - latrell sprewell - allan houston - larry johnson - patrick ewing. yedeklerde, markus camby - chris child - kurt thomas ve dennis scott gibi isimler vardı. peri masalı gibilerdi, play-off'a 8.sıradan girip konferans finaline, ordan da nba finaline uzananan bir yol. haliyle tam bir new yorker olmuştum.
neyse dönelim maça. son 11.7 saniye ve skor indiana 91-88 new york. ve larry johnson şapkadan tavşan çıkartarak üçlüğü yollayıp bir de faul alıyor. faulu de sayıya çeviriyor ve maç 92-91 new york galibiyetiyle bitiyor. şahsi fikrim nba'de bir salonun bir baskete verdiği en çoşkulu tepkidir. söz konusu basket;
https://www.youtube.com/watch?v=7xlCbpPN8rs
tekrar dönelim oylamaya. şimdi efendim nba.com üzerinden oylama yapılıyordu. ben de bu maçı görünce girip oy vereyim dedim. siteye bir girdim ki yüzde 5 civarında bir oyu var maçın. oylamada 4. sırada. hemen arkadaşlara msn üzerinden mesajlar. o zaman msn var, düşünün yani. aman şu linke girin oy verin, arkadaşlarınıza söyleyin, bu maçı tekrar izlemem vs derken; ne yapsam olmuyordu, yüzde 5'i geçmiyordu oy oranı. o zaman mozilla kullanıyordum. bir de explorer üzerinden oy vereyim dedim ama muhtemelen ip sınırlamasına takılırım diye düşünüyordum. derken istediğim oldu ve explorer'dan da oy vermeyi başardım. tabi bunu arkadaşlara da ilettim ama nafile. maç bi türlü 4. sıradan yukarı çıkamıyor. farklı yöntemler deniyorum sürekli. bu sefer de tarihi ileri alıp deniyeyim dedim ama ulan ne alaka diyorum, zaten yarın oy vereceğim tekrar ileri alsam ne olacak. yine de denedim oldu ama sonuçta oylamanın bir deadline'ı var ve onu geçirsem de oy veremeyeceğim.
neyse yine tarihi bir gün ileri aldım ve mozilla üzerinden oy kullanıyorum. submit tuşuna bastım ama sonuç gelmedi bi türlü, tekrar tekrar bastım, derken sonuçlar geldi ve oy oranında cidd bir artış oldu. tekrar tarihi ileri güne aldım bu sefer yaklaşık yarım saat boyunca sonuç ekranının gelmesine izin vermeden submit butonuna sürekli bastım. artık yeter bırakayım da bakayım dedim ve sonuçlarda %93'le birinci sıraya çıkmıştı.
maç gününe kadar diğer maçların oranı tabi ki benim maça yaklaşamadı ve maçı oturup izledim.
asıl hikaye de bundan sonra başlıyor aslında.
ondan sonra sürekli oylamaya açılan maçları takip ettim. oylamanın son günü yaklaştıkça siteye girip, en düşük oy olan maç hangisiyse onu 1. sıraya çıkardım. tüm dünya nba tv'de uzun süre benim istediğim maçı izledi. böyle bir gerizekalılık olabilir mi? ama yaptım. gayet mutluydum.
bütün bunları resmi makamlar karşısında inkar edeceğimi şimdiden belirtmek isterim.
yine bir hafta 4 maçı oylama çıkardılar. bunların içinde new york nicks - indiana pacers maçı vardı. 1999 doğu konferansı finali 3. maçı. maç madison square garden'da. bu maçı canlı izlemiştim. jordan sonrası chicago ile yolları ayırmış ve yeni bir takım ararken 1999 doğu konferansı play-offlarına 8.sıradan giren new york'a gözüm takılmıştı. ilk beşi; charlie ward - latrell sprewell - allan houston - larry johnson - patrick ewing. yedeklerde, markus camby - chris child - kurt thomas ve dennis scott gibi isimler vardı. peri masalı gibilerdi, play-off'a 8.sıradan girip konferans finaline, ordan da nba finaline uzananan bir yol. haliyle tam bir new yorker olmuştum.
neyse dönelim maça. son 11.7 saniye ve skor indiana 91-88 new york. ve larry johnson şapkadan tavşan çıkartarak üçlüğü yollayıp bir de faul alıyor. faulu de sayıya çeviriyor ve maç 92-91 new york galibiyetiyle bitiyor. şahsi fikrim nba'de bir salonun bir baskete verdiği en çoşkulu tepkidir. söz konusu basket;
https://www.youtube.com/watch?v=7xlCbpPN8rs
tekrar dönelim oylamaya. şimdi efendim nba.com üzerinden oylama yapılıyordu. ben de bu maçı görünce girip oy vereyim dedim. siteye bir girdim ki yüzde 5 civarında bir oyu var maçın. oylamada 4. sırada. hemen arkadaşlara msn üzerinden mesajlar. o zaman msn var, düşünün yani. aman şu linke girin oy verin, arkadaşlarınıza söyleyin, bu maçı tekrar izlemem vs derken; ne yapsam olmuyordu, yüzde 5'i geçmiyordu oy oranı. o zaman mozilla kullanıyordum. bir de explorer üzerinden oy vereyim dedim ama muhtemelen ip sınırlamasına takılırım diye düşünüyordum. derken istediğim oldu ve explorer'dan da oy vermeyi başardım. tabi bunu arkadaşlara da ilettim ama nafile. maç bi türlü 4. sıradan yukarı çıkamıyor. farklı yöntemler deniyorum sürekli. bu sefer de tarihi ileri alıp deniyeyim dedim ama ulan ne alaka diyorum, zaten yarın oy vereceğim tekrar ileri alsam ne olacak. yine de denedim oldu ama sonuçta oylamanın bir deadline'ı var ve onu geçirsem de oy veremeyeceğim.
neyse yine tarihi bir gün ileri aldım ve mozilla üzerinden oy kullanıyorum. submit tuşuna bastım ama sonuç gelmedi bi türlü, tekrar tekrar bastım, derken sonuçlar geldi ve oy oranında cidd bir artış oldu. tekrar tarihi ileri güne aldım bu sefer yaklaşık yarım saat boyunca sonuç ekranının gelmesine izin vermeden submit butonuna sürekli bastım. artık yeter bırakayım da bakayım dedim ve sonuçlarda %93'le birinci sıraya çıkmıştı.
maç gününe kadar diğer maçların oranı tabi ki benim maça yaklaşamadı ve maçı oturup izledim.
asıl hikaye de bundan sonra başlıyor aslında.
ondan sonra sürekli oylamaya açılan maçları takip ettim. oylamanın son günü yaklaştıkça siteye girip, en düşük oy olan maç hangisiyse onu 1. sıraya çıkardım. tüm dünya nba tv'de uzun süre benim istediğim maçı izledi. böyle bir gerizekalılık olabilir mi? ama yaptım. gayet mutluydum.
bütün bunları resmi makamlar karşısında inkar edeceğimi şimdiden belirtmek isterim.
