• 2
    tff 22 ocak 2014 tarihinde futbol disiplin talimatı'nın çirkin ve kötü tezahüratla ilgili olan 52. maddesinde bir değişiklik yaptı. çirkin ve kötü tezahürattaki devamlılık kıstasını kaldırdı. yani toplu bir şekilde devamlı olmaksızın bir kez dahi küfür edilse bu 52. madde kapsamına giriyor. [bana göre net saçma orası ayrı]

    ilgili karar burada mevcut: http://www.tff.org/...687&ftxtID=19799
    burada da futbol disiplin talimatı mevcut: http://www.tff.org/...imati-22.01.2014.pdf

    52. maddede çirkin ve kötü tezahüratla ilgili sezon içinde 3 kez tekrarlanması halinde para cezası; 4. tekrardan sonra her tekrarda saha kapatma cezası + artan oranda para cezası öngörülmüş.

    ***

    27 ocak 2014 fenerbahçe konyaspor maçı'nın son dakikalarında söylenenelere göre (maçı izlemedim) galatasaray'a yoğun bir şekilde küfür edilmiş.

    pfdk'nın 30 ocak 2014'te aldığı kararlarda ise fenerbahçe'ye verilen saha kapatma cezası sebebi aşağıda mevcut:

    --- alıntı ---
    fenerbahçe a.ş.'nin, 26.01.2014 tarihinde oynanan fenerbahçe a.ş. - torku konyaspor spor toto süper lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 5. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 1 resmi müsabakayi kendi sahasinda seyircisiz oynama ve 150.000.-tl para cezasi ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)
    --- alıntı ---

    ***

    fenerbahçe taraftarı bu sezon içinde 4 kez çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle pfdk'dan ceza almıştı. 4. cezası ise saha kapatma cezasıyı + para kapatma cezasıydı. konyaspor maçında bu eylemi aynı sezon içinde 5. kez tekrarladıkları için yine saha kapama cezası ve daha fazla miktarda para cezasına çarptırıldılar.

    fenerbahçe taraftarı aldıkları cezayı bu slogana bağlayıp olayı her zamanki gibi çarptırıyor. tıpkı şike davasında aziz yıldırım'ın yaptığı gibi. aziz yıldırım şike savunmasına fenerbahçe'nin kurtuluş savaşında verdiği mücadeleden giriş yaparak başlamıştı.* son günlerde ise tek suçlarının atatürkçü olmak olduğu söylüyor. evet bunu sahte çürük raporuyla askerden kaçan bir insan söylüyor. arkasına sığındığı mustafa kemal'in aynı zamanda bir mareşal* olduğununu bilmeyen ya da bilmezden gelen bir insan söylüyor.

    mustafa kemal gibi ulu bir ismin alçaklar tarafından sığınılacak bir liman olarak kullanılması mide bulandırıcı. fakat yemezler.

    bu arada belirtmekte fayda var; 26 ocak 2014 gaziantepspor galatasaray maçı'nda galatasaray taraftarının yaptığı kötü ve çirkin tezahürattan ötürü fenerbahçe'nin aldığı cezayı biz de aldık. fakat bunu sezon içinde 2. kez gerçekleştirdiğimiz için saha kapatma değil para cezası aldık. yani 2 kez daha gerçekleştirdiğimiz takdirde bizim de sahamız kapanacak. antep maçında biz küfür ettiğimiz için ceza aldık, fakat fenerbahçe taraftarı küfür etmedi "mustafa kemal'in askerleriyiz" diye bağırdığı için ceza aldı, öyle mi? kusura bakmayın buna inanmak saflıktan başka bir şey değil. buna inanan galatasaraylı da atatürk isminin kullananlara çanak tutar.

    --- alıntı ---
    aynı müsabakada galatasaray a.ş.'nin, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 2. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 80.000.-tl para cezasi ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)
    --- alıntı ---

    ***

    kısacası başa dönersek eğer; futbol disiplin talimatı'nın çirkin ve kötü tezahüratla ilgili olan 52. maddesinde yapılan değişiklikten sonra kötü ve çirkin tezahüratın bu madde kapsamına alınması işten bile değil.

    bu maddenin kapsamı daha darken -yani devamlılık kıstası varken- fenerbahçe'nin bu maddeden bu sezon içinde 4 kez ceza aldığını düşünüp, madde kapsamı genişletildiğinde fenerbahçe'nin bu sefer "mustafa kemal'in askerleriyiz" sloganından ceza aldığını düşünmek pek de rasyonel gelmiyor. hele hele bir de konyaspor maçı sonlarına doğru yoğun bir şekilde galatasaray'a küfür edilmişse.

    ekleme: ayrıca belirtmekte fayda var; 52. maddedeki devamlılık kıstasının kaldırılmasının sebebi kulüplere diledikleri gibi ceza verebilmek. yani hükümet aleyhinde olan söylemleri de bu kapsama sokup kulüplere ceza vererek bu sloganların önüne geçmeye çalışıyorlar. fakat "mustafa kemal'in askerleriyiz" sloganı çok daha farklı konumda. bu yüzden ceza verdiler demek net olarak olayı çarptırmak demektir. "hırsız tayyip" sloganı yüzünden ceza aldık deseler hani bir nebze anlarım. tabi her şeyin başında maçta ne kadar küfür oldu bunu bilmek lazım. fakat yeni değişen maddeyle beraber topluca tek sefer edilen küfürün bile ceza olması tartışmaları bu noktada tıkıyor.
  • 3
    http://www.youtube.com/watch?v=ECRsHlUIfTU

    http://www.galatasaray.org/...s/tarih_sehitler.php

    https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/...164_2017682086_n.jpg

    http://mehmetbilgehanmerki.blogspot.com.tr/...atasaray-lisesi.html

    http://www.girgin.org/ansiklopedi/gslimuzaffer.htm

    --- alıntı ---

    imparatorluk devrinde “mekteb-i sultânî” adıyla tanınan ve derslerinin tamamı hem türkçe hem fransızca olan tek mektep; ismi cumhuriyetle birlikte “galatasaray lisesi”ne çevrilen eğitim kurumuydu. tamamı 650 olan öğrenci sayısının yarısına yakını, imparatorluğun rum, ermeni, yahudi, bulgar, sırp, karadağlı gibi gayrimüslim ekalliyet çocuklarıydı. bu okulun öğrenci ve mezunları, trablusgarp italyan harbi (1911), birinci balkan harbi (1912), ikinci balkan harbi (1913), birinci cihan harbi (1914), istiklal savaşı (1921), kıbrıs barış harekatı (1974) gibi savaşlara katılarak 45 şehit vermişler, 150 kadarı da gazi olmuştur.

    askerlik görevini yaparken vatan uğrunda şahadet mertebesine ermek veya gazi olmak her türk için tabii bir şeydir. ancak bu 45 şehit ve 150 gazinin durumu başkadır. zira, bunların istisnasız hepsi, (1909 ve 1914 ‘askeri mükellefiyet kanunu’ gereğince) askerlik vazifesinden ya muaf, ya da 'maksureli' (tescilli) tutulmuş gençlerdir.

    bu iki kanun, sultâni mektepleri talebe ve mezunlarını askerlik görevinden ‘maksureli’ ettiği gibi, balkan harbi sırasında mer’i olan 1909 kanunu da, üstelik bütün istanbul halkını askerlik görevinden azade kılmaktadır.

    bu şehit ve gazilerin hepsi 17-22 yaşındayken ve bir kısmı henüz mektebin lise ve orta kısımlarında, bir kısmıysa mezun ve istanbul darülfünunu veya avrupa üniversitelerinde tahsildeyken, birbirleriyle yarış edercesine askerlik şubelerine koşmuşlar ve gönüllü olarak askere yazılmışlardır.

    hatta içlerinden irak cephesinde şehit düşen 646 celal ibrahim (kürt celal), seferberlik ilanıyla beraber geceden gidip askerlik şubesinin kapısında sabahlamış ve “1 numaralı gönüllü” yazılmak şerefini elde etmiştir. bu gençlerin hepsi mükemmel lisan bildiklerinden, gönüllü kaydolunca karargah hizmetine alınmışlar, ancak cepheye ısrarla talip olarak ön saflarda dövüşmüşlerdir.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın