851
toprağa değil kalplere gömülen atamız.
852
tıpkı tarihimizde önemli yer tutan diğer şahsiyetler gibi yaptığı hizmetlerden dolayı minnet ve şükran duyduğum lider. hayatteyken yaptıkları zamanın ruhuna uygundu fakat yıl olmuş 2016 ve kendisi artık yaşamıyor.
edıt: imla.
853
askerlik ve siyasi basarilari bir yana, kendisin tam bir centilmen olusu, kibarligi ve asaleti onu diger basarili komutan ve liderlerden de ayri bir yere koyuyor benim gozumde. hele ki bugunun dunyasina turkiye'yi zaten konusmuyorum da abd'nin bile basinda terbiye yoksunu, sovmen bir adami gorunce, ataturk kalibresinde bir liderin ne demek oldugunu bir kez daha anliyoruz sanirim.
boyle birinin kurdugu cumhuriyetin devamina bakinca, tam olarak suyumuza nerede ilac atildi sorusu geliyor akillara!
854
ölmüştür.
belki 10 kasım 1938 tarihinde değil ama, bu ülke 50-60 senedir prensiplerini yaşamın kendisinden değil gökten indiği sanılan kitaplardan alıyor, 15 senedir de şeyh ve dervişler tarafından yönetiliyor. 10 kasım 1938'de olmasa da 10 kasım 2016 itibariyle yaşamamaktadır.
855
"ben manevi miras olarak hic bir dogma, hiç bir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasim ilim ve akıldır..." dedigi için fikirleri zamana asla yenilmeyecek , sonsuza ötelenmiş bir adamdır. çünkü fikirleri , zamanla evrilmek ve ilerlemek üzerine kurulu zaten...
çocukluğumdan beri çok miti kırdım, çok hurafeden uyandım, kalan çok az doğrudan en büyüğü olarak atatürk kaldı geriye..şu anda tek başına gelip yürüse bile arkasından konuşan yüzbinleri inlerine kaçıracak kadar büyüktür...
856
yine 09.05'te sirenlerle beraber hayat durdu, gözler doldu. bu memleketin başına gelmiş en güzel şeysin. ve ne acıdır ki, senden sonra bu memleketi yönetecek olanlar asla senin gibi olamayacaklar.
emanetin, davamızdır.
858
gün geçtikçe özlemimiz giderek artan ulu önderimiz, canımız, ciğerimiz...
859
adını sadece 10 kasımlarda değil her allahın günü sol en üstte görmek istediğim büyük insan, ulu önderimiz.
860
sadece bayramlarda ve özel günlerde değil, her daim, her anımızda ismini anmak boynumuzun borcudur atam!
özellikle rejim değişikliğinin gündemde olduğu şu dönemlerde bizlere bıraktığın mirasın -en başta cumhuriyetin- devamı için elimden gelen her şeyi yapacağıma, gerekirse bu yoldan çıkmış kötü niyetli, menfaatçi, şeriatçı kısma karşı savaşacağıma and olsun.
ne idüğü belirsiz bir şahıs senin için geçen gün, ''atatürk yerinden kalkıp bunların halini görse ya tekrar yatar, ya alayını izmir'e kadar kovalar.'' dedi ve ardından da kahkahalar attı. senin üzerinden akıllarınca şaka yapacak kadar ahlaksızlaştı bu devlet.
senin yeniden bizlerle olma ihtimalinin geçtiği bir cümlenin ardından değil kahkaha atmak benim gözlerim doluyor gözlerim. içimi hüzün kaplıyor, bazen de ağlıyorum. ama bu tiynetsizler sana dil uzatacak kadar saptılar bu yoldan, vatan yolundan.
şüphesiz senin devrimlerin ilelebet yaşayacak, her kim bu devrimlere el uzatır zaten payını da alır bu milletten.
atam, sarı saçlım mavi gözlüm! hakkını helal et bizlere...
862
öyle bir devirde yaşıyoruz ki kendisini öven birini gördüğümüzde sevinir ve şaşırır olduk. halbuki bu ülkenin kurucusu bu adam. onca terör grubuna, ortadoğu bataklığına, işbilmez yöneticiye rağmen hala bir ülkemiz varsa o da kendisinin attığı sağlam temeller sayesindedir. ruhu şad olsun.
863
ülkenin başındakiler kendisinin izinden gitmediği için şu an bombalarla, fetö ile, pkk ile, suriyelilerle falan uğraşıyoruz. gelecek adına umutlarımı kesmememin tek sebebi, kendisinin geçmişte yaptığı unutulmaz mücadeledir.
864
“eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.”
bu sözü söylemiş büyük insan.
865
yolundan çıktığımız gün bittiğimiz gündü paşam. keşke senin döneminde yaşasaydım, keşke o dönemde istiklal harbinde bulunsaydım dedelerim gibi. özlenendir, son başbuğ'dur.
866
güzel ülkemizde hergün kardeşlerimizi, evlatlarımızı, bacılarımızı öldürüyorlar ama başımızdakiler hala halep derdinde; gel de kurtar bizi ata' m.
867
silüeti sehir meydanlarından kaldırılan sen, seni ölümüne kalbine kazıyan ben...
unutursak kalbimiz kurusun...
868
bireyi kul olmaktan çıkaran, hukuku evrensel kurallara göre düzenleyen, inancın baskı aracı olarak kullanılmasını engelleyen, her anlamda dibe batmış olan türk toplumunun, uygar milletler sahnesine tekrardan girmesini sağlayan en büyük türk devrimcisi.. kurulmasına öncü olduğu demokratik parlamenter sistemin belki de son aylarını yaşıyoruz. ne yazık ki türk milleti olarak helalliğini alamayacağız bu gidişle..
871
bi 10 sene daha fazla yaşasaydın ne olurdu ? yanlış anlaşılmasın bana kalsa keşke ölümsüz olsaydın hatta benim ömrüm hiç başlamadan senin ömrüne ekleneydi. en azından şu vatan hainlerini, yobaz gerici onun bunun evlatlarını kökten temizlerdin.
872
bundan 86 yıl evvel menemen'de bir subayının başı, bugün bir hastalık gibi insanlığa yayılmış siyasal islamcılar tarafından kesildiği için 37 kişiyi idam ettirmiş fakat menemen'in ville maudite (lanetli şehir) ilan edilerek yıkılması emri, kendisinin hoşgörüsü kötüye kullanılarak engellenmiş son vatansever devlet adamımız, kurtarıcımız.
keşke o gün yanındakileri dinlemeseydin de bugün menemen'deki karbon zayiatlarının torunları ile uğraşmasaydık.
873
bu da bayrak gibi dursun burada, bizi ortadoğu cehennemine çekenlere inat!!
ey türk gençliği!
birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
mustafa kemal atatürk
20 ekim 1927
874
atatürk'ü çok seviyorsak bu zor zamanda 2. atatürk olup ülkeyi kurtarmalıymışız.
herkes bunu yapabilecek olsaydı ülkenin dört bir yanında ismi olmazdı.
yaptığı şeyi sıradanlaştırmaya çalışmayın.
yüzyıllardır türk tarihine birçok isim damga vurmuş, hepsinin gönlümüzde yeri ayrıdır ama atatürk, ben ve çoğu insanın nazarında hepsinden daha yüce bir amaca hizmet etmiş ve bunu başarmış emsalsiz bir liderdir.
futbol gibi dandik bir olguda bile "bir hagi daha gelmedi." deyip eskiyi yad ediyorsun gerekirse, sonra kalkıp vatan sevdası, liderlik, kitleleri peşinden sürükleme, inanç, ileri görüşlülük, askeri deha vs. gibi sayısız üstün vasıflara haiz olup bir milletin makus talihini kökten değiştirip ona bağımsızlık olgusunu aşılamayı başaran bir liderin ardından yobazlar, müslüman görünümünde her türlü herzeyi yiyenler ülkeyi iç politika, dış politika, ekonomi vs. gibi hemen hemen bütün temel ögeler hususunda taş devrine döndürünce onu yad etmek suç oluyor; boş boş oturmayın diye laf yiyoruz bir de.
ne güzel dünya ya!
875
çocuk türkiye'nin içinde bulunduğu hal hakkında bir kaç kelam edip instagram'a atatürk fotoğrafıyla birlikte bu sözleri paylaştı.
sinirliydi. arkadaşlarıyla konuşurken türkiye'de neden devrim gerektiğini övdü, sosyalizmin aslında o kadar da kötü bir fikir olmadığını lenin'in, marx'ın işçi sınıfına verdiği değeri anlatırken bir yandan da ''işte abi bunlar uygulanabilse ne güzel olurdu'' dedi.
fotoğrafı instagramda gören bir çocuk; ''helal olsun lan ne güzel fotoğraf paylaşmış. ah atam nerdesin?'' dedi içinden. sonraki gün evden çıkıp tarih dersine gitti, hocasının türkçe ezan okunmasına dair sorusuna ''hocam tabii ki arapça okunacaktı, ya ne olacaktı'' diye yanıt verdi.
başka bir arkadaşı atatürk fotoğrafını beğendi çocuğun. öfkeliydi. arkadaşlarıyla konuşurken ''kardeşim devletin ne suçu var, işid ve pkk orospu çocuğuysa devlet napsın?'' dedi. erdoğan'a küfür eden tivitler okuyunca çok sinirlenmişti.
bir başka arkadaşı fotoğrafı beğenmedi. ancak içinde ''haklı, günahıyla sevabıyla bu ülkeyi atatürk kurdu.'' dedi. öğleden sonra bir arkadaşıyla otururken ''doğru tabi kardeşim, akpliyim diye atatürk'ü sevemeyecek miyim yani?'' dedi. akp'ye oy veriyordu, ama atatürk'e de saygı duyduğunu söylüyordu.
sorsan hepsi atatürk'ü anlıyordu. atatürk'ü anlamanın sadece tarih dersinde anlatıldığı kadar kolay olmadığını biliyorlardı hepsi. hepsi atatürk'ün fikirlerine büyük saygı ve sevgi duyuyordu.
anlayabilmişler miydi atatürk'ü sahiden? neydi atatürk'ü çağın ötesinde bir lider, büyük bir devlet adamı ve siyasetçi, dahiyane bir asker yapan?
atatürk'ü anlamakla başlıyordu her şey oysa ki. atatürk'ü anlamak karanlıkla savaş demek. cahiliyete ve bağnazlığa karşı verilen bir savaşın yanı sıra, küllerinin üzerinde az biraz duman tütebilen bir milletten yeni modern bir cumhuriyet kurmak demek. bunu yaparken milli şuurdan ödün vermemek demek.
atatürk'ü anlamak, dinini yaşarken araplaşmamak demek. devrimleri ve devrimciliği savunurken bolşevikleşmemek demek.
atatürk'ü anlamak devletçiliği savunurken nazistleşmemek, batı medeniyeti ve uygarlağının seviyeşine erişme çabası gösterirken fransızlaşmamak demek.
atatürk'ü anlamak ve atatürkçü olmak, her ne yaparsan yap bunu milli şuur ile ve dönem dinamiklerine uygun bir akılcılıkla yapmak demek.
umarım bu ülke atatürk'ü bir gün anlar. çünkü o, o kadar büyük bir lider ki değil 20.yüzyıl, 21. ve hatta 22.yüzyılda bile onun fikirlerini anlamak geleceğe ve bugüne ışık tutar.
iyi ki vardın atam, iyi ki varsın.