resim
Mustafa Denizli
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:74
Uyruk:Türkiye
  • 2502
    keşke bjkyi şampiyon yaptıktan sonraki sezon bjk ile beraber antrenörlüğü de bırakabilseydi. mustafa denizlinin son dönemdeki başarısızlıkları bir devrimi gerçekleştirdiği gerçeğini hiçbir zaman değiştirmez. umarım artık daha fazla zorlamaz anılarımızdaki güzel hatıralarını gölgelemez.
    biz bunlara 5 atarız, aslında puan farkı 3, birileri bunlara istanbulun ne olduğunu anlatır elbet, içimizdeki ırlandalılar ve tabiki haftaya o eleştirenlerin topunu (ufak bir es) karşıma alacağım beni eleştirsinler :) ... herşeye rağmen bu sloganları ve bize yaşattığı ilkler ile hatırlamak istediğim hocamızdır.
  • 2503
    galatasaray avrupa fatihi ünvanını fatih terim'den çok önce mustafa denizli idaresinde neuchatel xamax ve monaco zaferlerine imza attığı 1988-1989 sezonunda şampiyon kulüpler kupası yarı final oynayarak kazanmıştı. yani avrupa fatihi ünvanı mustafa denizli ile elde edilmiş, terim ile perçinlenmiştir. yarı finalde ise hagi'li steau bürkreş'e yenilmiştik. yine ikinci denizli döneminde 91 yılında uefa kupasında çeyrek final oynatmıştır. denizli döneminde avrupada alınan galibiyet sayısı mağlubiyet sayısından fazladır.

    üç farklı takımda lig şampiyonluğu, milli takımlar dönemi performansı hatta süper lig dışı bir takımı çalıştırma cesareti ile o takımı bir üst lige çıkarma başarısı ile fatih terim'den sonra mustafa denizli türk futbolunun en başarılı 2. teknik direktörüdür. 3. galatasaray dönemi kasımpaşa dönemi ile hocanın geçmişini bilmeden sallamak büyük haksızlık.
  • 2504
    türk futbol tarihinde şampiyonlar liginde en yüksek başarıyı elde etmiş türk teknik direktör. 1988-89 sezonunda galatasaray'ı o zaman ki adıyla şampiyon kulüpler kupasında yarı finale taşımıştır. mustafa denizli'nin tek sıkıntısı istikrar gösterememesidir. gittiği takımlarda hızlıca başarıya ulaşır. gider gitmez takımını şampiyon yapar ama ikinci sezonlarda devamını getiremez ve ya kendini kovdurur ya da istifa eder. ama her zaman bir standardı vardır. 2015-16 sezonunda 3 aylık talihsiz teknik direktörlüğü bunu değiştirmez. adam zaten o takımda, o başkan ve o başkanın oluşturduğu yapıyla hiçbir şey yapamayacağını anlayıp bastı istifayı gitti haklı olarak. ona rağmen devre arasında aldırdığı martin linnes ve ryan donk bugün hala katkı veriyorlar.
  • 2505
    galatasaray'daki üçüncü döneminde transfermrkt verilerine göre 22 maçta 1,77 puan ortalaması tutturmuş olan teknik direktör.bana kalırsa üçüncü döneminde ilk hatası atletico deplasmanında takımın başında maça çıkmamasıydı.futbolculara inandığını göstermezsen onlar da sana inanmazlar. ikinci hatası ise dönemin futbol anlayışa sahip bir yardımcı hoca almamasıydı .çok inat etmişti yardımcı hoca konusunda. imza attığı dönemde galatasaray iyi teknik direktörlere cazip gelmiyordu, mustafa hoca yinede elini taşın altına koymuştu. ilk basın toplantısında 'burası benim yuvam' demişti. galatasaray'ın avrupa vizyonunu hayata geçiren ilk insandır benim gözümde.kendini kötü anmıyorum açıkçası.
    düzenleme:mustafa hoca'nın ikinci dönemi değil, üçüncü dönemiymiş. sampiyonlar ligi kupası adlı yazar arkadaşım uyardı, sağolsun. :)
  • 2506
    "şöhretin büyüsüne kapıldığınız oldu mu?" sorusuna "izmir'de kıbrıs şehitleri caddesi'ni normalde 6-7 dakikada yürürdüm. sonra bu süre 1.5-2 saate çıkınca o büyüye kapıldım. o süre yeniden 6-7 dakikaya inince yaptıklarımdan ders aldım ve süre yeniden 1.5-2 saate çıktı ve yıllarca da öyle kaldı." diyor.

    istanbul günlerinde aziz nesin ile sıkı bir hukuku gelişiyor. "tüm kitaplarını okudum" diyor. "okulum" dediği derwall'den habersiz yaptığı değişiklik fark edilince "seni öldüreceğim" hitabına muhatap oluyor ama oyuna soktuğu oyuncunun golüyle maç kazanılınca okulu onu kucaklıyor. bu hatırasını da böbürlenerek değil mahcup bir edayla, utana sıkıla anlatıyor.

    çocukluk idolü sorulduğunda direkt olarak söylediği isim metin oktay. küçük plastik toplarla toprak sahada oynamanın futbolcu tekniğini nasıl geliştirdiğini anlatırken şöyle diyor: o topların, toprak sahanın da etkisiyle, nasıl sekeceğini, nereden geleceğini çok fazla bilemezsiniz. o yüzden sürekli teyakkuzda olmanız gerekir. bu oyuncu tekniğine ve çevre kontrolüne faydalı oluyordu. sonra bu kontrolü hayatınıza taşırsınız. 'bu top şuradan gelirse şuramı acıtır' dediğiniz gibi 'bu insanla arkadaşlık edersem ileride acıtır' dersiniz.

    kendisini çocukken beşiktaşlı yapan abisinin ölüm yıldönümünde beşiktaş'la şampiyonluk yaşarken verdiği röportajda "onun hayatta olması benim en büyük arzumdu" derken gözleri dolu dolu.

    fatih hoca'yla hukuku sorulduğunda tebessümle "hukuk üstü" cevabını veriyor. "çok sık görüşemiyoruz ama ben bilirim ki dara düşsem ilk fatih gelir, o da bilir ki ben giderim" diyor ve "benim galatasaray'a gelebilmemde de önemli katkıları olmuştur fatih'in" diye ekliyor.

    hoca'nın özel bir adam olduğunu düşünüyorum. kendine has sükuneti, dinginliği, nadiren yaptığı ve genellikle de haklı çıktığı iddialı söylemleri ve en çok da duruşunun altında varlığı sezilen o felsefi derinliğiyle hikayesine şahitlik etmenin değişik bir haz verdiği bir adam mustafa hoca. yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla, tüm tercihleriyle sıra dışı bir adam oldu. ara ara acaba bu kadar daldan dala gezmeyi değil de galatasaray'a mâl olmayı seçseydi nasıl olurdu diye düşünmüyor değilim ama sanırım biraz yersiz bir düşünce bu. hoca tüm eksiklik ve fazlalıklarıyla bu kadar nevi şahsına münhasır bir adam olabildi. ve tabii 90'ların ortasından itibaren yükselerek gönül tahtımızın kontenjanını fazlasıyla dolduran fatih terim fenomeni varken de o imkana pek sahip olamazdı gibi görünüyor.

    kendisini var eden ve futbol dışında da dürüstlük gibi önemli erdemleri kendisine kazandırdığını söylediği galatasaray camiasına yine kendi tarzınca vefa borcunu ödemek üzere geldiği son döneminin daha iyi geçmesini isterdim. lazio'ya karşı sami yen'de 5 stoperle çıkan, kendisini yenileyememiş bir adam olarak hatırlanması, bütün bu yaşadığı ve yaşattığı şeyleri düşününce insanı biraz hüzünlendiriyor.

    "çığır", kar tüm yolları kapattığında açılan ilk yola denirmiş. türk futbolunun mahrumiyet dönemlerinde sınırları aşan işleri hayal edebilen ve bir kısmını da gerçekleştirip deyimin tam manasıyla çığır açan birkaç adamdan birisi mustafa hoca. aşağıdaki fotoğrafa bakınca; toprak sahalı, şerefli mağlubiyetli dönemlerde futbolculuğunu yaşayıp daha fazlasını yapabilmeyi hayal eden ve ettiren iki güzel adam görüyorum: altaylı büyük mustafa ve galatasaraylı fatih. var olsunlar.

    https://gss.gs/Szv.jpg
  • 2507
    eski teknik direktörümüz.

    doksanlı yıllardan başlayıp iki binli yılların sonuna kadar, en iyi dönemindeki şenol güneş'in bile üzerindeydi bana kalırsa. rakibi çok iyi analiz eder, kendi oyuncularını da çok iyi tanırdı. ufak kurnazlıklar da yapardı.

    fenerbahçe'de o güne kadar sağ bek oynattığı ali güneş'i bize karşı forvet olarak sahaya sürmesi ve ali güneş'in gol atması, milli takım'dayken "en büyük silahım oktay olacak" dediği bir almanya maçında oktay'ı yedek bırakmasıyla birlikte üzerinden baskı kalkmış hakan şükür'ün oldukça iyi performans göstermesi, doğru dürüst oynamamış genç bülent korkmaz'ı fiziğinden yararlanmak amacıyla rakibin en önemli silahını tutması için oynatması, yusuf şimşek'ten müthiş yararlanıp şampiyonluk kazanması gibi ilginç ve yerinde hamleleri vardı.
  • 2508
    çok iyi bir teknik direktör olmakla beraber hırsı yok denecek kadar azdır. canı ne isterse onu yapar. euro 2000 öncesi hazırlık maçı yapmayan tek takım olabiliriz. italya maçını hazirlik maçı olarak görmüştü. bu kariyer de bir hoca olarak canı ister alt lige gider, canı ister iran'a gider. terim de bulunan karakteristik ozelliklerin küçük bir miktarı kendinde olsa avrupa kupası daha önce türkiye'ye gelebilirdi. türk teknik direktorler içinde terim ile yan yana konabilecek tek teknik direktör kendisidir. türkiye de 3 büyük takım ile de şampiyonluk yaşamış teknik direktör.

    futbolculugun da kornerden gol atmak.gibi fantezileri olan bir insandan büyük hirslar beklemekte eşyanın tabiatına aykırı olabilir. televizyonda dinlediğim bir anı da, şenol güneş kornerden nasıl gol atabildigini sorduğunda, bilmiyorum demiş ve bir sonraki maçta şenol gunes'e korner golü atmış. internette araştırdım ama haberi bulamadım.
  • 2518
    final maçlarının alışıldığı üzere fiziksel mücadele ile sıfır sıfır bitecek ilk yarısını öngörüp, 37 yaşındaki kurt santraforunu ikinci yarıya taze bırakan hoca. bir de uzatmalara gitme ihtimali yüksek bir maçtı, paixao'yu ilk 11 başlatıp uzatmalar dahil 120 dakika oynatamazsın, tam gol lazım olan dakikalarda oyundan da alamazsın. çok da ilginç olmayan, mantıklı bir tercihle yedek bırakıp mükafatını da almıştır, tebrik ederiz kendisini.

    kendisini pek tutmayan biri olarak tecrübesini es geçmek ahmaklık olur, hele ki şampiyonluk dışı daha düşük seviyelerde derli toplu bir sistemi olan saygı gören hoca direk fark ediyor. seneye altay'ı ligde tutacak dengeli bir kadro kurmayı başarır diye düşünüyorum, gaza gelip abuk subuk transferler yerine derli toplu bir takım yaratacaktır.
  • 2520
    ali koç'un nedense gündemine almadığı teknik direktör.

    mustafa the "sen mi şampiyon yaptın ben mi" dururken bernd schuster nedir allah aşkına*

    ben valla sadece fatih terim-mustafa denizli rekabeti göremediğim için buruğum bu ligde. evet 2018-19'da var gibiydi ama denizli kasımpaşa'nın başındaydı o pek eşit şartlarda değildi. aslında sezonların birinde terim galatasaray'da, güneş beşiktaş'tayken denizli de fenerbahçe'nin başında olsa güzel olabilirdi.
  • 2521
    büyük teknik direktördür, benim için fatih terim'den sonra gelir ama 2000 senesinde şanssız, formsuz ve kötü bir avrupa şampiyonası geçirmişti. şansının güldüğü tek maç, gruptan çıkmamızı sağlayan belçika maçıydı ki zaten tek galibiyetimiz de buydu. iyi futbol oynamadan çeyrek final görmüştük. hatta çeyrek final'de arif'le penaltıyı kaçırmasak yarı final de görebilirdik.
  • 2524
    euro 2000 turnuvasına 99-2000 sezonunda rezilleri oynayan ve ligi 6.cı bitiren fb'den 5 futbolcu götüren teknik direktör. hani şu 2000 senesinin yaz aylarında teknik direktörlügünü devralacağı fb'den.

    turnuvada ise fb'den getirdigi bu beşliyi de üstelik maçların çoğunda ilk 11 oynatmıştı .

    koskoca avrupa şampiyonasını fb'sine hazırlık için kullanmıştı, ki bu o dönem spor yazarları tarafından baya bir eleştirilmişti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın