• 5580
    öncelikle bu yönetimin başındaki merhum başkan mustafa cengiz'e allah'tan rahmet dilerim.

    bilen bilir iktidarları döneminde kendilerini en sert eleştirenlerden biriyimdir lakin bugün ışıtan gün'ün bazı açıklamalarıyla birlikte zan altında bırakıldıkları ortadadır.

    şöyle ki...

    --- alıntı ---

    "yapılan transfer listelerinde, tff harcama limitleri, ffp kuralları ve bankalar birliği anlaşmasındaki taahhütlerimiz tamamen göz ardı edilmiş durumdadır. uymakla mükellef olduğumuz yükümlülükler yokmuşçasına planlama yapılmaktadır."

    --- alıntı ---

    eski yönetime şu konudan vurmak kelimenin tam anlamıyla saçmalıktır. 4 sene ffp dönemiyle iyi kötü mücadele eden mustafa cengiz yönetimiydi. bu dönemde ffp'ye uygun olmayan herhangi bir planlama yapılsa zaten başımızda sallanan ffp kılıcı kafamızı kopartacaktı. biz sırf bu amaç uğruna sezon ortasında en değerli orta saha oyuncumuzu satmak zorunda kaldık. *

    bir sene sonra amatörce bir hata olsa da 4 işlem hatasından yarım dönem forvetsiz oynamak zorunda kaldık. bak yine ffp. sırf ozan kabak ve garry rodrigues'ten gelen para yanmasın diye gittik kasımpaşa'yı zengin ettik yine ffp. yine aynı şekilde para yanmasın diye belhanda'ya gelen 10m euroluk teklifi reddettik yine ffp.

    bir sene sonra kiralık + bonservissizlerden kadro kurmaya çalıştık yine ffp. *

    bundan bir sene sonra da takım orta saha diye bağırırken etebo hariç kimseyi alamadık yine ffp.

    bu mu yarınlar yokmuşçasına, ffp şartları gözardı edilerek planlamalar yapılan dönem? neredeyse verdiğimiz her kararda ffp etkisi var yahu! bunu en yakından biz yaşadık kaç sene. tabi ışıtan bey bu dönemi bizimle beraber yaşadı mı o da bir soru işareti.

    bugün ışıtan gün'ün anlattıklarından sonra ortaya çıkan bir durum var kendisi demek ki son 4 senedir bu kulübü hiç takip etmemiş. başkana yazdığı rapordaki çoğu şeyi biz hiç florya'ya gitmeyenler olarak da biliyorduk zaten.

    bir şey anlatacaksanız bu dişe dokunur bilgiler olmalıdır öyle o bana küfür etti gibi çocukça şeyleri, ffp'ye uyulmamış gibi yalanları 90'larda veya 2000'lerin başında anlatsanız alıcısı olurdu belki. artık işlemiyor bunlar.

    yahu siz ffp'den dolanmak için yapıldığını bile bile sırf çamur atmak için, kendi rezilliklerinizi unutturmak için çok manidar bir zamanda bazı menajer ücretlerini açıklamak suretiyle algı oluşturmaya çalıştıran kişilersiniz, sizin dediğinize kim neden inansın artık?
  • 5582
    mbaye diagne transferinde şimdi alırız sonra aynı paraya araplara satarız parayı sonraki döneme aktarırız demiş olabilirler. bu risktir, alınır. buna kalmadan zaten ozan kabak satışında daha ince işler yapılabilirdi (şimdi 3 ver, sonraki dönem 8 ver falan gibi).
    ama kendilerini diagne'ye verilen maaş sebebiyle asla affetmem. kariyerine doğru düzgün 1 senesi olan adama 2.3 milyon euro bağladılar. haliyle adam da hiçbir yere gitmedi, almak isteyen de maaşını öderim anca dedi. ahanda falcao ile beraber galatasaray tarihinin en kazık futbolcusu ortaya çıktı.

    futbol konusunda yaptıkları maliyetler ile dursun başkan dönemi ile yarışırlar. bunu bonservis olarak demiyorum, millete dağıttıkları maaşlar için diyorum. bir fotoğraf uğruna 20-30 milyon euro gitti, bir hesaplama hatasından onlarca milyon euro gitti, siyasilerin bir telefonu ile masadan kalkarak muriqi gitti.
    neyse...
  • 5583
    falcao alınmaz ise cemiyette darbe yaparız, yönetimi deviririz taraftarı varken; hala bir foto uğruna falcao'u türkiye'ye getirdikleri düşünülen yönetim.

    cagne bu ligin sefiri, on tane gomis gücünde, gomis istanbul 'a cagne 'yi bağlamaya gelmiş, avm'de buluşmuşlar diye çılgın atan taraftara girmiyorum bile. kayıtlar ortada...

    yarım sezonda 20 gol atmış, gol krallığıni daha aralık ayından garantilemiş bir adamı alıp altı ay sonra ffp kapsamında gelir niteliğinde satmayı düşünmek pekala herkesin aklına gelen bir şark kurnazlığı idi.

    taraftar istedi adamlar getirdi. hem de ekmek su gibi forvete ihtiyaç duyulan bir dönemde son derece kalburüstü transferlerdi. dünyanın sonu gelmişcesine bu şansı kullanamadık. büyük şanssızlık idi.
  • 5586
    galatasaray'ın yaşadığı bu günlerde payı büyük olan yönetim.

    bu dediğimi iyi anlamda değil kötü anlamda yazıyorum. ben, kötü mali dönemimiz olduğuna, kötü yönetildiğimize şahit oldum fakat son 3-4 yıldır olduğumuz kadar, güçsüz, savunmasız, dokunulabilir olduğumuzu hissetmemiştim. nihat özdemir ve ekibi elinden geleni yapmasına rağmen, diğer rakiplerimiz ibra etmediği dönem, koşa koşa, en önden ibra ettiğimizden, ne deseler yaptığımızdan beri olaylar daha da kötü hale geldi. bu yönetim o kadar güzel, dışarıya kedi, içeriye aslan oldu ki, sürekli güçsüzleştik. sadece tff'de değil, medyada da güçsüzleştik.

    24.10.2022 tarihi itibariyle türkiye'nin tartışmasız en büyük futbol kulübü olan galatasaray'ın hakları sosyal medyada konyaspor kadar bile korunmuyor. adanademirspor kadar destekçi bulamıyor. tff yıllardır kafasına göre iş çeviriyor ve biz sadece seyrediyoruz. bu seyrin başlangıç noktası da şahsi düşünceme göre mustafa cengiz yönetimidir.

    umarım hak ettiğimiz değeri bir gün tekrar kazanırız ama ne yazık ki çok fazla ümidim yok.
  • 5588
    mustafa cengiz harici boş küme olan yönetimdir. kendisi son derece iyi niyetli bir başkanlık yapmaya çalışmıştır yanındakilere rağmen. gerisi kişisel çıkarları uğruna hem başkanı hem hocayı yemeye çalışmışlardır. hastalığın pençesindeki adamı hocaya sürekli dolduran da etrafındaki kişilerdir. galatasaray'ın bu durumlara gelmesinin müsebbibi yönetimdir de ayrıca.
  • 5590
    görevde oldukları sürede sabıkalı kişileri kulübe üye yapıp, belirli görevlere getirmedikleri sürece efsane başkan olmaya devam eden merhum mustafa cengiz'in yönetimidir.

    yarın allah muhafaza erden timur bir cinayet işlese ya da sabıkalı bir suça bulaşsa dursun özbek şöyle, bizim şampiyonluğumuz böyle diye entryler mi yazacağız.

    muhtemelen fatih terim'e karşı aldığı tavır hala daha toplumda hazmedilememiş, alakasız yerlerden vurulmaya çalışılıyor.

    yönetimsel olarak hatasıyla, başarısıyla galatasaray başkanlık makamında saygın ve iz bırakan bir başkan ve 2 şampiyonluk kazanan yönetimdir.
  • 5591
    bir tribün liderinin lafı ile kulübe avukat atanıyorsa bu her yerde eleştirilir. mustafa cengiz'i çok seven birisi olarak bu iddialar doğru ise yanlış yapıldığını düşünüyorum ama iddianın ucundaki isim altaylı olunca çok da emin olamıyorum. çünkü altaylı, cengiz yönetimi ile birçok sıkıntılar yaşamıştı geçmişte.

    edit: olaylar doğruymuş. konu nasıl terim'e gelmiş orasını da anlayamadım.
  • 5593
    bir organizasyonu yönetmek bir sürü değişkeni yönetmek demektir. onun için başkan ve yönetim kurulu vesair olur. bizimki gibi büyük camialarda bazen hata da edersin. bazen bizzat suçlu olursun bazen dolaylı yoldan.
    ölmüş gitmiş... aklımda hep ne kadar kaliteli bir insan olduğuna dair bıraktığı izlenimle kalacak. bence siz de peşini bırakın adamın. hatta altaylı gibilerinin de peşini bırakın.
    allah rahmet eylesin güzel insan.
  • 5594
    hataları olmuş ancak hiçbir zaman aralarının iyi olmadığı basın mensuplarının, fatih terim fanboylarının, kendisine muhalefet eden kongre üyelerinin abarttığı kadar büyük ve art niyetli hataları olmamış olan eski galatasaray yönetimi.
    mustafa cengiz gibi bir insanın varlığına birçok insanın tanık olmasını sağlamış, 4 kupa kazanılmasında diğer aktörleriyle birlikte rolünü oynamıştır. ffp kıskacında olduğumuz dönemde bu başarılar kritikti.
    kendilerini gündeme getirip şahıslarını, fatih terim'i, muhaliflerini aklamaya ya da ön plana çıkarmaya çalışmaya uğraşanlara gülüp geçilmesi gerekir.
  • 5595
    galatasaray tarihinin en iyi başkanlarından biri olan mustafa cengiz’in yönetimidir. yönetimde yanlış insanlar ve ilişkiler olmuş olabilir ancak galatasaray’ın geleceğini ipotek ettirmemesi onu efsaneler arasına sokmuştur. merhuma hakaretler edenlerin kanaat önderleri de genellikle burak elmas gibi yöneticilikten nasibini almayan şahıslardır.
  • 5598
    rahmetli başkan mustafa cengiz hayatta iken sağlık durumuna aldırış dahi etmeden, en kötü dönemlerinde kulübün başında görevini yerine getirmeye devam etti.

    döviz borçlarını yapılandırdı ve gayri menkuller konusunda da ileri görüşlü davranarak elini taşın altına soktu.

    hataları tartışılabilir tabi ama iyi niyetinden asla şüphemiz olmadı.
    hele hele bir suçlunun galatasaray'dan bağımsız kişisel iradesi ile işlediği cezanın kulübümüzle ilişkilendirilmesi en basit tabirle ahlaksızlıktır, hayasızlıktır.

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın