5426
galatasaray'ın geleceğini hiç düşünmeden hareket etmelerine rağmen hala ve hala savunulması çok garip olan yönetim.
eğer seçimi iptal etmeyip erteleselerdi, 5 haziran günü seçimi yapabilirlerdi. mustafa cengiz ise hala belki de iptal olur, belki aday olurum, şununla devam ederim, devam etmem diye açıklamalar yapıyor. kulübün geleceğini hiç umursamıyorlar.
yöneticilikleri boyunca ne tüzük ne gerel kurula uygun hareket etmişlerdir. sırf taraftardan korktukları için de istemediği hocayla çalışmışlardır. ilk gün de istemiyorlardı, şimdi de istemiyorlar. şampiyon olurken de kulübe faydadan çok zarar sağladılar, hala öyle.
2018-2019 yılında göz göre göre hakkımızı yiyen hüseyin göçek, ali palabıyık, halis özkahya, alper ulusoy hala rahat rahat maçlarımıza atanıyor. kulüpler birliği açıklama yapıp, takımını bütün türkiye'ye karşı hedef haline gelirken sessizler ve takımını düşünmüyorlardı hala düşünmüyorlar.
ayrıca ffp kurallarının ekmeğini bunlardan başka kimse yememiştir herhalde. fenerbahçe bizden çok daha kötü şartlarla gittiği uefa kapısından bizden daha iyi anlaşmayla döndüler. 2019-2020 sezonunda 20 transferden fazla yapmalarına rağmen bu sene için lisans aldılar. ben fenerbahçe taraftarının 1 kere bile ali koç'u övmek için bunu kullandığı görmedim. eleştirenlerin de bu sebepten dolayı eleştirmemesi gerektiği ile alakalı bir şey de okumadım.
takımdan kim gitse alacaklarını girdi olarak gösterdiler. buna rağmen taraftara güzel gözükmek için sürekli oyunculara borcumuz yok açıklaması yaptılar. yani göz göre hem yalan söylediler hem de yalanlarını açıkladılar.
o kadar yalan söylediler ki kendi yaptıları açıklamalar ağızdan çıktıktan sonra 5 dakika sonra yalanlanmaya başlandı.
bu kadar yalan söyledikleri için de bunlara inanmaya devam etti.
galatasaray kulübünü diğer takımların seviyesine indirmiş, anadolu kulüpleri tarafından dokunulması laf söylenilmesi kolay kulüp haline getirmiş, söyledikleri ile galatasaraylıları üzüp, utandırıp rakiplerinin sevgisini kazanmış yönetimdir.
ayrıca transfer konusunda da elinde bulunan assetleri satıp yerine kiralık oyuncularla doldurmuşlardır. o zaman başarı gelse dahi bunun pek bir anlamı olmayacaktı.
neyse yazıp yazıp kendimiz okuyoruz. o kadar somut verilerle nasıl ekonomiyi berbat yönettikleri ortada iken hala aynı şekilde övebiliyorlar.
kendilerinden kurtulduğumuz günlerin yakın olması dileğiyle.
eğer seçimi iptal etmeyip erteleselerdi, 5 haziran günü seçimi yapabilirlerdi. mustafa cengiz ise hala belki de iptal olur, belki aday olurum, şununla devam ederim, devam etmem diye açıklamalar yapıyor. kulübün geleceğini hiç umursamıyorlar.
yöneticilikleri boyunca ne tüzük ne gerel kurula uygun hareket etmişlerdir. sırf taraftardan korktukları için de istemediği hocayla çalışmışlardır. ilk gün de istemiyorlardı, şimdi de istemiyorlar. şampiyon olurken de kulübe faydadan çok zarar sağladılar, hala öyle.
2018-2019 yılında göz göre göre hakkımızı yiyen hüseyin göçek, ali palabıyık, halis özkahya, alper ulusoy hala rahat rahat maçlarımıza atanıyor. kulüpler birliği açıklama yapıp, takımını bütün türkiye'ye karşı hedef haline gelirken sessizler ve takımını düşünmüyorlardı hala düşünmüyorlar.
ayrıca ffp kurallarının ekmeğini bunlardan başka kimse yememiştir herhalde. fenerbahçe bizden çok daha kötü şartlarla gittiği uefa kapısından bizden daha iyi anlaşmayla döndüler. 2019-2020 sezonunda 20 transferden fazla yapmalarına rağmen bu sene için lisans aldılar. ben fenerbahçe taraftarının 1 kere bile ali koç'u övmek için bunu kullandığı görmedim. eleştirenlerin de bu sebepten dolayı eleştirmemesi gerektiği ile alakalı bir şey de okumadım.
takımdan kim gitse alacaklarını girdi olarak gösterdiler. buna rağmen taraftara güzel gözükmek için sürekli oyunculara borcumuz yok açıklaması yaptılar. yani göz göre hem yalan söylediler hem de yalanlarını açıkladılar.
o kadar yalan söylediler ki kendi yaptıları açıklamalar ağızdan çıktıktan sonra 5 dakika sonra yalanlanmaya başlandı.
bu kadar yalan söyledikleri için de bunlara inanmaya devam etti.
galatasaray kulübünü diğer takımların seviyesine indirmiş, anadolu kulüpleri tarafından dokunulması laf söylenilmesi kolay kulüp haline getirmiş, söyledikleri ile galatasaraylıları üzüp, utandırıp rakiplerinin sevgisini kazanmış yönetimdir.
ayrıca transfer konusunda da elinde bulunan assetleri satıp yerine kiralık oyuncularla doldurmuşlardır. o zaman başarı gelse dahi bunun pek bir anlamı olmayacaktı.
neyse yazıp yazıp kendimiz okuyoruz. o kadar somut verilerle nasıl ekonomiyi berbat yönettikleri ortada iken hala aynı şekilde övebiliyorlar.
kendilerinden kurtulduğumuz günlerin yakın olması dileğiyle.