• 3629
    galatasaray'ı feghouli, falcao, babel gibi cesetten hallice futbolculara mecbur bırakmış 13 milyon eurosunu ise d'avila'nın ilişkilerine güvenerek diagne'ye gömmüş, luyindama ve marcao dışında doğru düzgün yatırım transferi yapamamış, kiralık oyunculara dünyaları bayılmış yönetim.

    hala kimse yönetim falan demesin bik bik bik muhabbetleri dönüyor. ne diyelim. mahmut mu diyelim?
  • 3630
    bence artık yavaştan görevi bırakmayı düşünmeleri gerekiyor. özellikle şu dönemde yönetimde olmak mazeret üretme yeri olmamalı. çözüm üretme ve bulma yeri olmalı. herkes biliyor ffp, pandeminin getirdiği zorluklar vs.. ancak bu gibi zor durumları ''bir şekilde'' aşmak için oradasınız. yoksa ben de sen de orada olsak mazeretlerin ardına sığınırız. haciz memurlarının fazla mesai yaptığı takımlar ya da gerek yerel gerekse de uluslararası çeşitli kriterlere rağmen kadrosunu güçlendirmenin yollarını buluyor rakiplerin. sen de bulacaksın bulamıyorsan da bulacak birilerine o koltukları bırakmalısınız.
  • 3631
    3 yıldır bir tane oyun planı oturtmadıkları için yazıklar olsun yönetime.
    takım bir tane organize atak geliştiremediği için yazıklar olsun yönetime.
    takım savunma arkasından atılan toplardan milyonuncu golünü yediği için yazıklar olsun yönetime.
    takım topu şişirmeyi bile başaramadığı için yazıklar olsun yönetime
    oysa bir tane orta saha gelse bunlardan hiçbiri olmayacaktı.
    (bkz: 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı)
  • 3634
    para olmadığı için futbolcu alamamalarini, ffp kıskacını falan anlarım da yani kardeşim kaynak yaratmak için bir tane topçu satın bari ya. hile hurda orasını bilmem ama millet çuvalla paraya topçu satıyor, sen bir tane topçu satamiyorsun ya.

    asıl başarısızlık budur işte. para yok, ffp var tamam. ama kardeşim allah rızası için bir tane topçu sat ya. gerekirse boluspor'a yedek kaleci sat 1 milyon euro'luk ama sat ya. iki yıldır bir tane topçu satamadilar aklımı yitircem.
  • 3637
    2 ekim 2020 itibarı ile istenilen oyuncuları ve gönderilmek istenen oyuncuları bir kağıda yazıp uçak biletimi ve ay sonunda gelecek telefon faturamı karşılasınlar tüm transferleri dönemin sonuna ben yetiştireyim!

    1 dakika yöneticilik yapmamış ben bile hallederim, kendileri halledemez! çünkü kendilerinin transfer yapmasını bekledikleri kişi hangi takımla oynayacağımızı bile bilmiyor keza!

    uyanın beyler! kaç ay geçti ne yaptınız?
  • 3638
    galatasaray’in sorunu ne yazik ki mustafa cengiz yonetiminden cok daha buyuk. 2002’de cansun gittiginden beridir ben iyi yonetim sadece aysal’in ilk donemini hatirliyorum. 20 yil iyi yonetim cikmiyorsa yoneticiler degil yoneticilerin icinden ciktigi uye havuzunda sikinti var demektir. bu havuz da tum uyeleri kapsamiyor zaten, hepi topu 50-100 kisi arasindan seciyoruz. onlar da yetersizler.
  • 3639
    galatasaray'a hiçbir açıdan yakışmayan yönetim. galatasaray ölçeğinde bir kulübün bu kadar güçsüz, uluslararası network'süz, temsil etmeden uzak bir yönetimi o-la-maz. mustafa cengiz'in tüm iyi niyetine rağmen o koltuğu tam olarak doldurduğunu aklı başında kimse iddia edemez sanırım. altındaki skandal yöneticiler de malum zaten. şu yönetime, hepsinin özgeçmişine vs resmi siteden bakın. bu toplamdan sivas'a, konya'ya yönetim olur en fazla. galatasaray'ın sanırım en büyük talihsizliği müthiş bir potansiyele, üne, kimliğe sahip olmasına rağmen böyle güçsüz, maddi olanakları sınırlı, eften püften adamların senelerdir yönetimlere dolması. fenerbahçe'yi ali koç yönetiyor, koskoca holdingini komple kulübe sponsor yapmış durumda ama galatasaraylı bir dünya iş adamı çemberin dışında ve atıl durumda. fenerbahçe tüm looser kimliğine rağmen senelerdir bu avantajıyla dengelemeye çalışıyor oyunu yoksa sağlam yönetimlerle son 10 senede çoktan kopup gitmişti galatasaray.

    artık bu sonlanmalı. kulübe eski usul cebinden para çıkarsın versin anlamında değil ama tr içinde maddi gücü tartışılmayan, uluslararası arenada bağlantıları olan, tanınan bir başkan ve bu seviyede yöneticiler lazım. en fazla vip'ten sezonluk kombine alacak kadar parası olan adamlar kulüpte yöneticilik yapmamalı.
  • 3640
    yapmaları gereken bir tek şey vardı, transfer ihtiyacı olan mevkilerde oynayan, bonservisi elinde 27 yaş altı ne kadar potansiyelli oyuncu varsa hepsiyle iki sezondan uzun olmamak üzere sözleşme imzalayacaklardı. takımda en az 18-19 tane yabancı olacaktı, fatih hoca'ya "hocam seç beğen al, transfer dönemi bitmeden 5 yabancının üstünü çiz onları kiralık gönderelim" diyeceklerdi. böylece hem transfer manyağı taraftar mutlu olacaktı, hem kadrodaki papazlar "ne kadar kötü oynarsam oynayayım hoca yine beni oynatmak zorunda zaten" deyip tembellik etme hakkını kaybedecekti, hem de fatih hoca'nın elinde bol alternatifli bir kadro olacaktı.

    yoksa "feghouli'yi satayım, babel'i 5 milyona okutayım, oradan gelecek parayla transfer yapayım" diye uğraşırsan çok beklersin. bir malı satarken değil alırken kar edersin, biz babel'i de feghouli'yi de belhanda'yı da alırken zaten kazığı yemişiz. kara para aklama işlerine girmediğimiz müddetçe kolay kolay çıkmaz o kazıklar. bonservissiz ne kadar adam varsa, kuzyaev, andre green, lusamba, aleix garcía, pajtim kasami, kevin stöger, allah ne verdiyse salça olmalıydık.

    sattığın kadar al kılıcı tepende sallanırken, taraftar transfer diye sayıklarken, 2 milyon üzeri maaş alan gebeşler takımı istila etmişken anca böyle hayatta kalınırdı. yanlış yaptılar.
  • 3641
    fatih terim'in önündeki en büyük engel. maalesef geldikleri nokta bu. transfer konusunda zaten reziller, ona alıştık da artık açıklamaları da kazanırken kamera arayıp kaybedince hayalet olmaları da kulübü savunamamaları da yetti. eylül ayına geldik orta saha oyuncusu yok takımda. şaka gibi.

    daha hiçbir şey yapmadan çok büyük krediyle başladılar yönetmeye. dursun özbek yönetimi inanılmaz bir şans oldu bu adamlar için. hocayı orta sahasız, forvetsiz bırakmalarına falan bile doğru düzgün ses çıkarmadı taraftar. ona rağmen geldikleri nokta bu.
  • 3642
    yerlerine alternatif olanları görünce inatla ve ısrarla savunacağım yönetimdir.

    diyelim ki haziran başında yeni yönetim gelse ne olacaktı? ffp cezamız mı kalkacaktı? pandeminin ekonomik etkileri mi yok olacaktı? takımdan gitmeyen yüksek maaşlı futbolcular bir anda çift haneli bonservislerle mi satılacaktı? hala daha ödeme yapmayan beinsports 2 yıllık peşin ödeme mi yapacaktı? euro 3,dolar 2 tl mi olacaktı?

    tabii ki hayır. olacak olan bugün mevcut yönetime ateş püsküren taraftarın, yeni gelmiş olan yönetime "yerine geldiğiniz adamları arattınız, transfer yapamayacaktınız neden göreve talip oldunuz, eski yönetim en azından bütçeyi iyi yönetiyordu" ve benzeri ateş püskürmesini görecektik.
  • 3646
    güçsüz yönetimdir. oyuncu satmayı beceremiyorlar denilince bazı arkadaşlar nasıl satacaklar falan diyor ancak 2018 yazında teklif gelen feghouli'yi ayrılmaya ikna edemediler. düşün galatasaray başkanısın, bir oyuncun için hocan sat demiş, oyuncuya da teklif var. ancak oyuncu sana ben şampiyonlar liginde oynamak istiyorum, takımdan ayrılmak istemiyorum diye cevap veriyor ve istenmiyorum diye hiç bir şekilde huzursuz olmuyor.

    başkan, yönetici dediğin figür biraz güçlü olmalı. bir menajeri çağırıp oyuncunu kadroda düşünmüyoruz dediğinde ciddiye alınmalı. bizimkilere biz de takımda kalmak istiyoruz oyna devam çekiyorlar. çünkü o güçlü adam imajları yok. her gün kulübün sosyal medya hesaplarından boy boy fotoğraflarını paylaştıran bir yönetici karşı tarafta nasıl güçlü adam izlenimi bıraksın ki?
  • 3647
    geldiklerinden beri bütün topu fatih terim’e atan yönetimdir. 19/20 sezonu olsun, bu sezon olsun hocanın istediği kaç oyuncuyu alabildiler biri bana cevap versin ya? hangi oyuncuyu doğru düzgün pazarlayabildiler?

    iki sene üst üste şampiyon olduk bunu da fatih hoca ve kalıpsız dursun özbek’in kurmuş olduğu takımla yapmadık mı?

    tek yaptıkları şey finansal olarak kulübün iyi gitmesi. eyvallah tamam bu çok güzel bir şey ama sen bu kadar pasif kalamazsın ya. geçen sene kaç tane maçta hakkını zapt ettiler sus pus oturdun. herkes gözünü açsın bence artık bu yönetim bu takımı güçsüzleştirdi.
  • 3648
    transfer basarisizliklarindan dolayı eleştiriyi sonuna kadar hakediyorlar ama dünkü maç özelinde eleştirilmesini saçma bulduğum yönetimidir. zamanında belhanda gidecekken buna engel olan kendileri değildi. ya da rakibin, diri ve genç isimlerden oluşurken skoru tutmak adına hamle oyuncusundan öteye gitmeyecek olan babel ve fizik gücü yüksek defans oyuncuları arasında gömülüp kalan falcao ve ne defans nede hücum katkısı olmayan, yürümekten aciz feghouli ile maça başlayan kendileri değildir. a. albayrak'in kulübe olan aidiyetin ve sevgisini ne sorgulayabilir nede haddimedir. ama bulunduğu konum kesinlikle vasıflarının yeterli olmadığı bir noktadır. y. gunay içinde aynı görüşeyim. bana gore m. cengiz' in en büyük hatasida ekibini yanlış isimlerden kurmasidir. bizim bildiğimiz hoca maçına, ismine bakmadan sildiği oyuncuya forma vermez. neden hala feghouli' ye, babel'e, falcao'ya şans veriyor? üstelik ilk 11 de. ya tamam yönetim oyuncu satma konusunda beceriksiz de hocada bu isimleri oynatmayacak. arada taraftara da sallayanlar oluyor, sanki yapılanmaya gitsek destek vereceklermiş gibi diye. ee yöneticisi dile döktü de, hocası sahaya yansıttı da taraftar mı kabul etmedi!

    babel, falcao, belhanda, feghouli 15 milyon euro dan fazla maaş alıyorlar bonuslarla beraber ve katkıları neredeyse koca bir sıfır. gerçek şu ki takımda 2 milyon euro un üzerinde maaş alan kimse kalmamalı. evet canımız, ciğerimiz, kaptanımız muslera dahil. aldığı paranın son kuruşuna kadar hakkını versede kulübün selameti açısından buju yapmak zorundayız. eskiden avrupa geliri diyorduk ama bu kafayla daha uzun bir süre ondan da mahrum kalacak gibiyiz.

    yonetim bir zahmet bu isimleri satıp görevi başkasına teslim etmeli artık. bunu başkan, hem kendi sağlığı için, hemde kulübün geleceği için yapmak zorunda artık.
  • 3649
    "algı yönetimi"dir.

    seçildikleri günden itibaren, taraftarın bir önceki yönetime olan nefretini kullanmış ve bugüne kadar da taraftarı, kurtarıcıları olduğuna inandırmış yönetimdir. "size dursun müstehak" argümanı ile de bugünlere gelmişlerdir. "hiçbirşey yapmamanın" bir icraat şekli olduğunu taraftara yedirmişlerdir. kulüp için yarattıkları en büyük gelir kaynağı "para harcamamak"tan ibarettir. yönetimleri süresince kulübe giren gelirler, önceki yönetimin yaptığı anlaşmalardan, taraftarın kendi insiyatifiyle başlattığı kampanyalardan ve transferde yaptıkları "acemiliklere" rağmen fatih terim'in takımı şampiyon yapmasından oluşan gelirlerdir. tek başına "galatasaray" markasının verdiği avantajı "yönetim başarısı" olarak göstermeye çalışmışlardır. kulüp içerisinde düşmanlar yaratıp, taraftarın duygularının arkasına sığınmış, camiayı ayrıştırmışlardır.

    galatasaray gibi bir devi yönetemeyecekleri geldikleri gün belliydi, en acısı verdikleri zarar gittikleri gün anlaşılacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın