125
sene 2012, aylardan şubat filan olmalı.
denizlispor tribünü için yönetim bir taraftar grubu kurmaya çalışıyor, çamlık 57 diye, işi de beraber organizasyon yaptığımız abiye verdiler. bülent ersoy, hilal cebeci, hakan altun filan gelip gidiyor kadeh tokuşturuyoruz ama bizim abi biraz sıkmayı seviyor. klüpte kadın dj çıkartıcam diyor, çıkışta sana göndercem abi diyor, iş adamlarından 5-10 bin lira çözüyor, tabi dj işi bitince arka kapıdan topuk. işte öyle bi adam. geldi bana, senin galatasaraylı olduğunu duydum, ben de beşiktaşlıyım, iş çok yağlı, gel sağ kolum ol sana hayatı yaşatayım dedi.
babamdan gelen harçlıkla tosta koyacak kaşarı filan anca denkleştirebiliyorum o zamanlar. bu teklif tabi ki şöyle bi içimi gıdıkladı. bi akşam evine çağırdı, gittim. beste yazıcaz dedi. o aralar alişan "melekler imza topluyor" diye bi şarkı çıkarmış, bizim abi çok sevmiş melodisini, aha buna yazıcan diyor. oturduk yazdık, yazarken bi şişe içmişiz. tribünden çocuklar geldi, "vay abi beste çok kıyak olmuş" falan filan, dedim "abi gönder artık arkadaşları alkollüyüm, yatıcam". her neyse çocuklar gitti. saat 10-11 gibi uykum geldi uzandım. kapı çaldı, 2 tane kadın geldi. gözlerim açıldı tabi, "noluyoruz aq" bakışı attım. kadınlar oturdu, ben uyumaya devam. kaldıramıyorum başımı sarhoşluktan.
derken abi beni uyandırmaya çalışıyor, "kalk, müslüm gürses sahnesi var, en önden yerimiz hazır, hadi gidelim" diyor. "ya abi, elaleme sıkarsın da bana neden sıkarsın?" manasında, "abi tam konser gecesi bu saatte haber mi gelir ya?" dedim, inanmadım, yattım uyudum. benim çok yakın bi arkadaşımla da tanışıyordu, organizasyon yaptılar bir iki. tak onu aradı. çocuk da üstünü başını giyip geldi. "size iyi eğlenceler" dedim uyumaya devam ettim. sabah bi uyandım. vay ki vay...
sahnenin önünde 3 masa var, o 3 masanın ortasında oturmuş bizim iki kafadar. önlerinde bi büyük rakı, bi de müslüm gürses. adam da sahneden öyle 3-5 şarkı söyleyip inmemiş. "rakı bitti adam sahnedeydi hala" diyordu bizimkiler. ulan youtube'da bile bi büyük bitene kadar şarkıları biter, adamlar o kadar süre en önde izlemişler.
hayatta içimde kalan 3-5 şeyden birisi o gece orada olamamaktı. bizim abiye dedim "bi dahaki konserde ayarla beraber gidiyoruz". müslüm baba bi daha gelemeden aramızdan ayrıldı. bizim abi denizlispor tribün işinden paraları toplamış, yıl sonu üniversite mezuniyet gecesi organize etmiş, 1000 tane bilet satmış, şarkıcı berkay'ı denizliye getirtmiş parasını vermediği için adam sahneye çıkmamış. gelen misafirler de tokat olduğunu anlamış. adam bi anda paraları alıp uzadı. en son fethiye'de biri denk gelmiş, ağzını burnunu kırmış diye duyduk. rip umut sarı. çok kıyak adamdın, sayende ne ortamlar gördüm ama umarım bi gün beni de tokatlamayı düşünmemişsindir. :(
müslüm baba, sen de cimbomlu olduğun için sevindiğim nadir ünlülerden, sanatçılardan birisin. bugün de aramızdan ayrılışının yıl dönümü. biri tabutta, 80 milyon ölü. huzur içinde uyu.
herşeyde sen varsın, unutamadım...
denizlispor tribünü için yönetim bir taraftar grubu kurmaya çalışıyor, çamlık 57 diye, işi de beraber organizasyon yaptığımız abiye verdiler. bülent ersoy, hilal cebeci, hakan altun filan gelip gidiyor kadeh tokuşturuyoruz ama bizim abi biraz sıkmayı seviyor. klüpte kadın dj çıkartıcam diyor, çıkışta sana göndercem abi diyor, iş adamlarından 5-10 bin lira çözüyor, tabi dj işi bitince arka kapıdan topuk. işte öyle bi adam. geldi bana, senin galatasaraylı olduğunu duydum, ben de beşiktaşlıyım, iş çok yağlı, gel sağ kolum ol sana hayatı yaşatayım dedi.
babamdan gelen harçlıkla tosta koyacak kaşarı filan anca denkleştirebiliyorum o zamanlar. bu teklif tabi ki şöyle bi içimi gıdıkladı. bi akşam evine çağırdı, gittim. beste yazıcaz dedi. o aralar alişan "melekler imza topluyor" diye bi şarkı çıkarmış, bizim abi çok sevmiş melodisini, aha buna yazıcan diyor. oturduk yazdık, yazarken bi şişe içmişiz. tribünden çocuklar geldi, "vay abi beste çok kıyak olmuş" falan filan, dedim "abi gönder artık arkadaşları alkollüyüm, yatıcam". her neyse çocuklar gitti. saat 10-11 gibi uykum geldi uzandım. kapı çaldı, 2 tane kadın geldi. gözlerim açıldı tabi, "noluyoruz aq" bakışı attım. kadınlar oturdu, ben uyumaya devam. kaldıramıyorum başımı sarhoşluktan.
derken abi beni uyandırmaya çalışıyor, "kalk, müslüm gürses sahnesi var, en önden yerimiz hazır, hadi gidelim" diyor. "ya abi, elaleme sıkarsın da bana neden sıkarsın?" manasında, "abi tam konser gecesi bu saatte haber mi gelir ya?" dedim, inanmadım, yattım uyudum. benim çok yakın bi arkadaşımla da tanışıyordu, organizasyon yaptılar bir iki. tak onu aradı. çocuk da üstünü başını giyip geldi. "size iyi eğlenceler" dedim uyumaya devam ettim. sabah bi uyandım. vay ki vay...
sahnenin önünde 3 masa var, o 3 masanın ortasında oturmuş bizim iki kafadar. önlerinde bi büyük rakı, bi de müslüm gürses. adam da sahneden öyle 3-5 şarkı söyleyip inmemiş. "rakı bitti adam sahnedeydi hala" diyordu bizimkiler. ulan youtube'da bile bi büyük bitene kadar şarkıları biter, adamlar o kadar süre en önde izlemişler.
hayatta içimde kalan 3-5 şeyden birisi o gece orada olamamaktı. bizim abiye dedim "bi dahaki konserde ayarla beraber gidiyoruz". müslüm baba bi daha gelemeden aramızdan ayrıldı. bizim abi denizlispor tribün işinden paraları toplamış, yıl sonu üniversite mezuniyet gecesi organize etmiş, 1000 tane bilet satmış, şarkıcı berkay'ı denizliye getirtmiş parasını vermediği için adam sahneye çıkmamış. gelen misafirler de tokat olduğunu anlamış. adam bi anda paraları alıp uzadı. en son fethiye'de biri denk gelmiş, ağzını burnunu kırmış diye duyduk. rip umut sarı. çok kıyak adamdın, sayende ne ortamlar gördüm ama umarım bi gün beni de tokatlamayı düşünmemişsindir. :(
müslüm baba, sen de cimbomlu olduğun için sevindiğim nadir ünlülerden, sanatçılardan birisin. bugün de aramızdan ayrılışının yıl dönümü. biri tabutta, 80 milyon ölü. huzur içinde uyu.
herşeyde sen varsın, unutamadım...