44
niyeti ortaya atılan kara para aklama, bahis skandalı ve şike gibi sorunları ortaya çıkartmak, ülke futbolunun temizlenmesini sağlamak değil, birilerinin sözcülüğünü yapmak olduğunu düşündüğüm gasteci kişisi. böyle dusunmemdeki sebepler şöyle:
1) amacı dönen karanlik ilişkileri oldugu gibi ortaya dökmek olan birisi kişi kurum ayırt etmeksizin olay içerisinde olan herkesi yazar. tuzlaspor üzerinden yaşandığı iddia edilen olayları araştırırken kaleme aldığı yazısında, murat özkaya'nin eyupspor'a yaptığı 8 tuzlaspor oyuncusu üzerinden kara para mı aklandı acaba düşüncesini ima edip, murat özkaya üzerinden galatasaray'li kongre üyesine ulaştım basligini atabiliyor. yazinin içeriğini okuyan herkesin de göreceği gibi, olayın galatasaray ile hiç bir ilgisi yoktur. kaldı ki kulüp olarak, türkiye kupası maçlari yuzunden kendileri bizim için bir rizespor kivamindadir.
2) gazeteci dediğiniz kişi yazısının herkese ulaşması, herkes tarafından daha iyi anlaşılması için üslûbu yeterince anlaşılır, içeriği olabildiğince açık ve dili olabildigince sade şekilde kullanır. oysa bu şahıs bu başlığı atarak hem bilgi kirliliğine sebep olup, hem de olayı manipüle etmiş oluyor. bu yüzdendir ki erden timur'un açık yureklilike dile getirdiği, ve ilk kivilcimi yaktığı, herkesin gönülden istediği, tüm karanlık, grift ilişkilerin ortaya cikartildigi, temiz bir lig arayışı yerine hedefi tamamiyle saptıran, davaya zarar veren bu başlığı ve neticesinde oluşan gergin, kırılgan ve tehditkar ortamı izlemekteyiz. ne güzel de unutuldu, unutturuldu erden timur'un soylemleri de mi! lamina diack transferi için tuzlaspor baskaninin söylediği, belge ile kayıt altına alınmadan sözlü olarak vaad edilen transfer pazarlıkları ne de güzel sümen altı oldu de mi!
3) madem olay tuzlaspor'un bu bahis, kara para aklama işlerinde yer alması, lamine diack transferi ile ilgili neden iki satır kaleme almamış. neden hiç oynatmadan, bir kaç gün icerisinde aldığının 2 katına başka takima satıp, bonservis için sözlü olarak başka vaadlerde bulundunuz mu diye sormamis?
4) hatırlarsanız, vedat muriqi transferinde dönemin rizespor başkanı paranin dışında bize sponsorluk sozu de verdiler demişti. bu arkadaş madem objektif, dürüst, araştırmacı, taraftar gazeteci, ligde rakibiniz olan bir takımadan oyuncu transfer ederken bonservis dışında sözlü olarak başka vaadlerde bulunmak ne kadar etik, ne kadar kanuni diye sormamis. ya da diğer transferlerde de bu şekil sözlü vaadlerde de bulundunuz mu diye sormamis? çok anlamamakla birlikte, kara para demek kayıt dışı para demektir arkadaşlar. kara parayı aklamak için de bir ürün satılmış gibi fatura duzenlenerek o para üzerinden vergi ödenir ve kalan kısmı sisteme dahil edilmiş olur. severiz sevmeyiz ama uefa ve fıfa kaymağı belirsiz paranın spora girmesini istemediği için çıkartmadı mi bunca mali denetim, finansal fair play işlerini?
5) hiç gördünüz mü bu şahısın " fenerbahçe'nin oyuncu transfer ettiği tuzlaspor' da yasadışı bahis skandalı", " murat özkaya'nin gol kralını bedavaya verdiği transferde fenerbahçe kulübüne ulaştım", " fenerbahçe sponsoru dilan engin polat davasında yeni gelişme" vb başlıklar attığını? objektif olmak bunu gerektirir çünkü. çünkü gazeteci dediğiniz gercekleri olduğu gibi paylaşmaklq, belirli bir standardı olmakla mükelleftir. bana kalırsa polat'larin fenerbahçe'ye sponsor olmasında da bir sorun yok. çünkü futbol kulüpleri maliye mi ki sponsorluktan gelecek paranın kaynağını sorup araştırsın. ülke içerisinde yasalarin izin verdiği şekilde açılmış işletmeler sonuçta bunlar. üstelik bunların kara para aklama işinde olduğunu bilen kimsede yoktu daha düne kadar.
6) 2011 şike sürecini ne kadar kaleme almış? cas kararlarını ne kadar incelemiş? namus davası denen cas davasını neden geri çektik diye sormuş mu? platin sponsorluk için "feto soruşturmasında platin sponsor koç şirketleri grubun oğlu fenerbahçe başkanı" şeklinde bir baslik atmış mi? 2011 yılında da ali koç fb yonetimindeydi sanırım.
7) her ne kadar tribün jargonunda soylenen bir tehdit olmasa da, her ne kadar bırakın kendisini ciddiye almayi, dinleyeni bile doğru düzgün olmamasına rağmen nevzat dindar'in kendisi için söylediği talihsiz sözlere gösterdiği tepki kadar, ali koç'un divan kurulunda hakemlere yönelik alenen taciz ve tehdit sözleri için bir şeyler demiş mi? birisi kendisiyle ilgili digerisi ise baskalariyla ilgili diye düşünenler iniz olabilir. ama gazeteci tarafsizdir olur arkadaslar. neticede kaleme almaya çalıştığı kara para ve bahis skandali da kendisi ile ilgili değil. ali koç söylemlerini görmezden geldiği gibi bunu da görmezden gelip gecebilirdi!
8) seher sultan diye bir isim peydah oldu bir anda. epeydir de gözükmüyor artık. selahattin baki, erden timur için belgeler var, onları gönderirim, bir incele bakalım tweet'i atmıştı geçenlerde. bu kadın da murat (o murat bu murat işte) abiyle bir bakalım seklinde bir cevap vermişti. şimdi bu ismarlama haber olmuyor da ne oluyor?
9) selim soydan'in ali koç bir feto projesidir söylemine ne kadar yer veri kaleminde? selim soydan bu, yoldan geçen herhangi birisi değil. eski fenerbahçe yöneticisi ve camianın duayen isimlerinden birisi.
amacı gerçekten sporda ki, siyasette ki kirli düzeni ortaya çıkartmak olan objektif, dürüst, tarafsız, saygılı, açık gazetecilere saygımız da sevgimiz de sonsuz. bunun gibi insanları galeyana getiren adeta provaktorce başlıklar atıp olayları sulandıranlara ne saygı duyarım ne de sevgi.
bundan sonra gerçek bir gazeteci olmak isteyenlere açık çağrıdır: toplumun her kesimi tarafından takip edildiginizi, okunduğunuzu unutmayın. kendinize uğur mumcu, ahmet taner kışlalı gibi dürüst ve tarafsız gazetecileri örnek alın. halef selef gibi takılan uğur dündar-murat agirel gibi isimleri değil. takım tutabilir, tamamiyle zıt görüşte olabilirsiniz ama bunları uygun ve doğru bir dil ile anlatın. taraftar olun, amigo değil.