1
neyse siktir edin şimdi olympiakos'u.* bi de bana mesaj ile 'tineri fazla kaçırdın' diyip, sonradan mesajı kapatan dengesiz olmasaydı iyiydi.
madem konu menajerlerden açıldı, biraz da ben iki laf edeyim.
menajerler içerisinde normal olabilir, fakat esasen garip bir adam.
tıpkı diğer menajerler gibi başlıyor hikayesi. futbola yeterli yeteneği olmadığını anlayınca bu sefer 'işi bilip, işe gitmeyen'lerden. işte bu tanım bu tarz insanlar için birebir uyuyor. hatta belki de bunun gibi başkası üzerinden komisyon alan asalaklar için söylenmiş olabilir bu söz. düşünsenize, hiçbir iş yapmıyorsunuz, fakat birileri işe girip çıktığında, iş değiştirdiğinde onun üzerinden para kazanıyorsunuz. bunun adına da temsilcilik diyorsunuz. peki bunun size bir maliyeti var mı?
cevap veriyorum, yok. herhangi bir maliyeti olmadığı gibi, bir transfer üzerinden milyon dolarlarla oynayabiliyorsunuz. paul pogba ve zlatan ibrahimovic'i manchester united'a satan bu adam, iki transferden yaklaşık 24 milyon euro gibi, bizim memlekette herhangi bir oyuncuya verilse transfer rekorununun kırılacağı bir meblağ kaldırmış. bu parayla da zamanında abd'nin en ünlü mafya babalarından al capone'un miami'deki villasını satın almış. pffff işe bak!
https://www.thesun.co.uk/...-henrikh-mkhitaryan/
tabi elbette bu maliyet kısmı işin abartısı. transferlerin maliyeti yok gibi gözüküyor, fakat bu durum aslında geçmişe dayanıyor. yani, zamanında transferinden herhangi bir yüzde almayacağını temin ettiği oyuncularının başarılı olma yüzdesi yüksek çıkınca isim yapan, 'heee xx menajer mi, onun adamları her zaman iyidir' diye sağlam reklam yapan menajerlerden sadece birisi. sadece birisi diyorum, aslında raiola gibi komisyondan on milyonlar kaldıran pek menajer olmasa da, en azından dünya üzerindeki ortalama bir vatandaşın yıllık gelirini ele aldığımızda, onların en az on mislini kazanan binlerce menajer var. ülkemizde de en bilinen iki oyuncu menajeri; batur altıparmak ve ahmet bulut, onlar kadar olmasa da ceylan çalışkan da var tabi. ve bu adamların da geçmişleri süper lig takımlarında yeteneği olmayıp, diğer yetenekli oyunculara sulanan tipler gibi.
zaten bir insan başka nasıl futbolcu menajeri olabilir ki? bunun gördüğüm kadarıyla tek istisnası messi'nin babası ve ronaldinho'nun abisi roberto assis'ti, ki o da aslında futbolda şansını deneyip de kendisine ekmek bulamayanlardan. farkı, bildiğim kadarıyla menajerliğini yaptığı tek oyuncunun kardeşi olması. fakat roberto ister abi, ister baba olsun, yine de barcelona ve milan'a transferlerinde toplam 9.5 milyon euro gibi en basit tabirle çılgın bir rakamı banka hesabına aktarılmasını sağlayabilmiş.
messi'nin babası da oğlunun sponsorluklarla olan anlaşmalarını düzenleyen ve bunları maç takvimi, tatil, yorgunluk vs. durumlara göre ajandasını ayarlayan yardımcısı konumunda.
bir söz vardı ya, bu aralar biraz demode oldu, fakat yine de çoğu kişi bilir; bu devirde ya topçu ya da popçu olacaksın diye. aslında bu devirde topçunun menajeri de olabilirsin. hele ki yeteneğin yoksa!
raiola'nın menajerliğini yaptığı bazı futbolcular şöyle:
http://gss.gs/0e9.jpg
düzeltme...
madem konu menajerlerden açıldı, biraz da ben iki laf edeyim.
menajerler içerisinde normal olabilir, fakat esasen garip bir adam.
tıpkı diğer menajerler gibi başlıyor hikayesi. futbola yeterli yeteneği olmadığını anlayınca bu sefer 'işi bilip, işe gitmeyen'lerden. işte bu tanım bu tarz insanlar için birebir uyuyor. hatta belki de bunun gibi başkası üzerinden komisyon alan asalaklar için söylenmiş olabilir bu söz. düşünsenize, hiçbir iş yapmıyorsunuz, fakat birileri işe girip çıktığında, iş değiştirdiğinde onun üzerinden para kazanıyorsunuz. bunun adına da temsilcilik diyorsunuz. peki bunun size bir maliyeti var mı?
cevap veriyorum, yok. herhangi bir maliyeti olmadığı gibi, bir transfer üzerinden milyon dolarlarla oynayabiliyorsunuz. paul pogba ve zlatan ibrahimovic'i manchester united'a satan bu adam, iki transferden yaklaşık 24 milyon euro gibi, bizim memlekette herhangi bir oyuncuya verilse transfer rekorununun kırılacağı bir meblağ kaldırmış. bu parayla da zamanında abd'nin en ünlü mafya babalarından al capone'un miami'deki villasını satın almış. pffff işe bak!
https://www.thesun.co.uk/...-henrikh-mkhitaryan/
tabi elbette bu maliyet kısmı işin abartısı. transferlerin maliyeti yok gibi gözüküyor, fakat bu durum aslında geçmişe dayanıyor. yani, zamanında transferinden herhangi bir yüzde almayacağını temin ettiği oyuncularının başarılı olma yüzdesi yüksek çıkınca isim yapan, 'heee xx menajer mi, onun adamları her zaman iyidir' diye sağlam reklam yapan menajerlerden sadece birisi. sadece birisi diyorum, aslında raiola gibi komisyondan on milyonlar kaldıran pek menajer olmasa da, en azından dünya üzerindeki ortalama bir vatandaşın yıllık gelirini ele aldığımızda, onların en az on mislini kazanan binlerce menajer var. ülkemizde de en bilinen iki oyuncu menajeri; batur altıparmak ve ahmet bulut, onlar kadar olmasa da ceylan çalışkan da var tabi. ve bu adamların da geçmişleri süper lig takımlarında yeteneği olmayıp, diğer yetenekli oyunculara sulanan tipler gibi.
zaten bir insan başka nasıl futbolcu menajeri olabilir ki? bunun gördüğüm kadarıyla tek istisnası messi'nin babası ve ronaldinho'nun abisi roberto assis'ti, ki o da aslında futbolda şansını deneyip de kendisine ekmek bulamayanlardan. farkı, bildiğim kadarıyla menajerliğini yaptığı tek oyuncunun kardeşi olması. fakat roberto ister abi, ister baba olsun, yine de barcelona ve milan'a transferlerinde toplam 9.5 milyon euro gibi en basit tabirle çılgın bir rakamı banka hesabına aktarılmasını sağlayabilmiş.
messi'nin babası da oğlunun sponsorluklarla olan anlaşmalarını düzenleyen ve bunları maç takvimi, tatil, yorgunluk vs. durumlara göre ajandasını ayarlayan yardımcısı konumunda.
bir söz vardı ya, bu aralar biraz demode oldu, fakat yine de çoğu kişi bilir; bu devirde ya topçu ya da popçu olacaksın diye. aslında bu devirde topçunun menajeri de olabilirsin. hele ki yeteneğin yoksa!
raiola'nın menajerliğini yaptığı bazı futbolcular şöyle:
http://gss.gs/0e9.jpg
düzeltme...