• 451
    futbolda endüstriyelleşmenin sonucu olarak günden güne değerini ve eski heyecanını yitiren, kulüp takımlarının oyuncu göndermemek için türlü bahaneler aradığı maç aralığı.

    oysa kapitalizme bu kadar batmamış ve amatör ruhu biraz olsun koruyabilmiş voleybol, hentbol ve nba’i dışarda tutarsak fiba basketbolu için milli turnuvalar hala en çok ilgi ve rating çeken organizasyonlar.

    eski nesiller 4 yılda bir gelen dünya kupası için gün sayarmış, şimdi bize elemeleri külfet geliyor ve bu gidişle yakında dünya kupası bile oyuncular kulüp sezonuna yorgun geliyor diye eleştirilir hale gelecek, üzücü.
  • 455
    artık kabak tadı veriyor. sanki liglere göre milli maçlar değil de milli maçlara göre ligler oynanıyormuş gibi. yok uluslar ligi yok avrupa yok dünya bu kadar milli maça ne gerek var? herkes takımını izlemek istiyor milli takımı değil. kasım aralıkta yerel lig yok. takımlar devre arası kampını milli takıma gitmeyen oyuncularla yapacak. bu nasıl bir saçmalık yani? takım maçlarından fazla milli maç olacak neredeyse. bu işe bir dur demeleri lazım artık.

    bilmiyorum benim milli duygularımda mı sıkıntı var ama galatasaraylı oyuncuları izlemek haricinde hiçbir şey ifade etmiyor bana milli takımlar. türkiye gol atsa maç kazansa sevinmiyorum bile artık.

    bir de şöyle bir durum var. bu organizasyonların milli duygularla falan alakası yok. katar'da stadyum yapımında bir sürü insan öldü. bu işin arkasındaki insanlara hiçbir şey olmadı. arap ülkeleri futbolu dizayn eder duruma geldi artık. katar yerinde türkiye olsa hiçbir şekilde alamazdı dünya kupasını, ki alamadı da. türlü dalavereler dönüyor bu işte artık.

    https://www.birgun.net/...mune-yol-acti-335162
  • 456
    yaşım 33, 6 yaşımdayken futbola başladım. ismim bir futbolcunun ismi, hayatımın her şeyini futbola göre şekillendirdim.
    eşimle halı saha maçı öncesi tanıştım.
    kız istemeye cumartesi galatasaray maçı olduğu için cuma gittim. çocuğum oldu akşamına eve gittim galatasaray maçı izlemeye.
    üniversite okurken çok kız bırakıp gitmişimdir galatasaray maçı izlemeye.
    sadece galatasaray için değil, çok farklı maçlar için belki de hayatımdan ödün verdim. ancak bunu futbolu sevdiğim için yaptım. futbola gönülden bağlıyım. 3 yıl önce çaprazları kopardık iş güç gereği ameliyat hak getire.
    neyse diyeceğim o ki futbol benim her şeyim. ancak şu milli araları sevemiyorum arkadaş. dünya kupası haricinde milli maçlar beni heyecanlandırmıyor. hem zamanımı çalıyor, hem paramı bedavadan yayıncı kuruluş alıyor.
    he sene sezonun ilk 3 4 ayı 6-8 hafta boş geçiyor.
    ancak ben yayıncı kuruşlarla peşin çalışıp her ayın parasını ödemiş oluyorum. kafadan bir buçuk bilemedin iki ayım çöp. bu bir de sadece sezon başı.
    onu da geçtim takımına yeni oyuncular getirip yatırım yapıyorsun. biz kalkıp o adamları izlemek için paralar saçıyoruz. bütçemizden kısıyoruz yeri geliyor yeter ki kulübümüze para girdisi olsun onlar da bizi afyonlasın ki mutlu olalım diye. sonra adam milli takıma bir gidiyor bacağını eline verip takıma yolluyorlar. neymiş uefa maaşını karşılayacakmış sakat kaldığı süre zarfında. iyi de benim takımımın bir düzeni yok mu? her şey para mı o düzenin içinde? neresinden baksan tutarsızca.
    bence kıtasal şampiyonalar kaldırılmalı ve sadece 4 yılda bir dünya kupası oynanmalı.
    milli takımların zaten devamlılık problemi yok. milli takıma gelen oyunculara da çok bir şeyler katılabileceğini de düşünmüyorum. belli bir havuzdan seçilen oyuncular birlikte oynayabilsin diye bir çoban koyuluyor başa o kadar.
    ne verebilirsin 1 ay gibi bir süre zarfında oyunculara. orayı hak eden adamlar zaten olmuş adamlar ki onlarla ulusal başarı yakalamaya çalışıyorsun.
    işin özü milli maç angaryadan başka bir şey değil.
  • 458
    milli takım turnuva elemelerinin sezona yedirilmesiyle katlanmak zorunda kaldığımız sıkıcı aralar. illa milli takımlar rekabet edecekse şöyle çözümler bulunabilirdi halbuki:

    1- eleme maçlarının yaz turnuvası olarak düzenlenmesi

    -kulüp sezonları bittikten sonra, haziran sonuna doğru 20 günlük bir periyotta 6 takımlı eleme grupları oluşturulur, iki maçlı değil tek maçlı sistemle bir takım toplamda 5 maç yapacak şekilde 20 günde elemeleri oynar, turnuvaya katılan katılır, katılamayana haydi selametle denir.
    -uluslar ligi, milli hazırlık maçları takvimden tamamen kaldırılır. sakatlık riski azaltılmış olur+turnuva havası yakalanır ve izlenme oranları da artar.

    2- milli takımlara top class futbolcular çağrılmaması

    -milli takıma oyuncu gönderme olayı tamamen kulüplerin insiyatifine bırakılır.
    -ilk 11'e hazır olmayan veya piyasa yapması istenen topçular milli takım kadrosuna kulüpler tarafından önerilir. (her kulüp min 3 max 5 oyuncu önerebilir)
    -olimpiyatlardaki futbol maçları gibi milli takım havuzunda normalde bulunmayacak topçular davet edilir.
    -eş zamanlı olarak kulüp futbolu oynanmaya devam eder. uefa kulüp organizasyonlarının oynanmadığı hafta içi günlerinde milli maçlar oynanır. böylece kulüp futbolu ve milli futbol çakışmamış olur.
  • 461
    futbol sezonunun ortasına girip sezon keyfini öldüren saçma aralık.

    bunun çözümü çok basittir:

    kıtasal turnuvaları (avrupa şampiyonası - afrika şampiyonası vs. gibi), uluslar ligini, konfederasyon kupasını iptal edip olimpiyatlardan futbolu çıkaracaksın.

    elde sadece 4 yılda 1 düzenlenen dünya kupası kalacak. gerisini tamamen kaldıracaksın.

    bu 4 yılda 1 turnuvanın hazırlıklarını geri kalan 3 yılın haziran aylarına bölecek şekilde uygulayacaksın. mayıs'ta tüm dünyada sezon bitince haziran'da da o elemeleri koyacaksın (brezilya - amerika için sezon sonu hangi tarihse işte galiba şubat olması lazım) geçti gitti. bir daha milli takım diye ayda bir kimseyi bir araya toplamayacaksın.

    abi tam sezona ısınıyoruz, güzel giderken tak milli ara, uluslar ligi.

    bitiyor, yeniden tam sezona ısınıyoruz, bir daha milli ara, dünya kupası elemesi.

    o bitince de mesela hazırlık maçları başlayacak, en sevdiğimiz!

    kardeşim sal! sal futbolu ya! bırak aksın ligler. zaten milli maç dediğiniz bomboş bir şey, eskilerin ırkçı kafa mantığı ile kurulmuş şeye bugün 4 elle sarılmayı bırak, bacakları da sarıyorsun ki uzadıkça uzasın. abi sevmiyor kimse bunu eskisi gibi şunu anlamak çok zor olmasa gerek.

    belki de ben böyle hissediyorum, bilmiyorum. ama milli maç kadar boş ve anlamsız bir düzen bulamıyorum. dünya kupası tamam, dünyanın en iyisi için mantıklı, gerisi bomboş şu milli maçların. bir tanesini izlemedim, keyif almıyorum çünkü. ben salah'ı liverpool ile izlerken keyif alıyorum abi, mısır ile ne bileyim işte cezayir karşısında izlemek saçma. ronaldo'yu madrid'de juve'de united'da izlemekten keyif alıyorum, portekiz ile cebelitarık - san marino falan karşısında izlemem.

    bence taraftarların artık buna ses çıkarması lazım. 4 yılda bir dünya kupası, senede 1 ay eleme maçları 10 numara sistem bu milli maç safsatası için.
  • 463
    sayısının 2 ye düşürülmesi gerekiyor. turnuva elemelerinde grup uygulaması son bulmalı. çift maç eleme usulü eşleşmeler olmalı. takımlar 4 torbaya bölünebilir. 1. torba ile 3. torba 2. torba ile 4. torba eşleşmeli. ilk elenenler ikinci arada diğer elenenler ile karşılaşmalı bunların kazananları gruplara kalmalı.

    kıtalar bir birleri ile karşılaşabilmeli. daha ciddi maçlar izleriz.
  • 468
    fikstür sıkışıklığının ana sebebi bu aralar. bu sezon 3 kere milli ara oldu. toplamda 45 güne yakın zaman milli arada geçmiş olacak. oynanan maç sayısı ise 7. hepsini birleştir 7 maçı 25 bilemedin 30 günde oynat. bunu da aralık ocak ayı civarına getir liglerin ortasına gelsin kulüpler hem transfer hem kamp adaptasyon işlerini yapsınlar. bu kadar zor mu bunu akıl etmek.
  • 469
    narcos dizisindeki escobar'in bos bos duvara baktigi fotograftaki gibi ruh haline sokan ara.

    bu aralarda ulkelerde sosyal ve ekonomik meseleler tutusma potansiyeli varsa alev alir. herkes siniri tepesinde saracak konu ve mevzu ariyor dogal olarak.

    devrim olacaksa eger, bu milli aralarin birinde olacak. tabii, bu konu bazi ulkeler icin farkli.

    ozellikle kulupler seviyesinde futbol tutkudan ote gercekten toplumlarin bagimliligi ve afyonudur.
  • 470
    oynama garantili kiralama formülü gibi, milli takım kampına gidip forma giyemeyecek futbolcuları göndermeme hakkının kulüplerin elinde olması gerektiğine inanıyorum. adam milli takımı için 8-10 saatlik uçuşlar yapıyor, 5 dakika bile oynamadan gerisin geri dönüyor. bu tarz durumların ne futbolcuya ne kulübüne herhangi bir fayda sağladığını düşünmüyorum, milli takımına tek faydası da kulübede bir kişi fazla oturması.
  • 471
    galatasaray yetmezliğinden bir çok taraftar telef olmuştur. öncesinde yaşanan puan kaybı bu dönemin dışkı gibi geçmesine sebep olmaktadır. ayrıca milli takımlarda bulunan oyuncuların sağlık durumları ciddi endişeler yaratmaktadır. aslına bakılırsa milli maçların verdiği heyecan bu dönemlerin yaşattığı olumsuzluklar sebebi ile eskisi gibi değildir.

    en kötüsü şu an içinde bulunduğumuz dönemin bitmesine 8 gün var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın