gergin kral.
2011-2012 sezonu adına maalesef
milan baros süre aldığı dakikalar boyunca sahada oldukça gergin. bu geçmiş sezonlarda ondan gördüğümüz hırsın bir tezahürü değil maalesef. özgüven kaybı desem daha doğru bir ifade olacak herhalde. bir şeyler yapmak için çırpınıyor çalışıyor ama eski sezonlardaki halinden çok çok daha uzak olduğu aşikar. tabii bunu belirleyen bir sürü etken var. bu sezon bursaspor maçında attığı gol onun kopardığı tek maç fakat bunun dışında, maç kopartmaktan ziyade fişi çeken kimliğiyle dikkat çekiyor.
oyunu geçen sezonlarda hem fizik gücü, hem zekasıyla domine etmekteydi baros. fakat bu sezon hem tekniği körelmiş, hem de hızını bir nebze yitirmiş. o da bunun farkında; buna karşın koşuyor basıyor mücadele ediyor. istediği seviyede oynayamadığı için de maç için de artan gerilime sahip oluyor. pozisyonlarda gereksiz yere kendini yere atıyor hakeme oynuyor, kendi oyuncusuna kızıyor, kimi anlarda oyun ritmini bozuyor.
3 ocak 2012 galatasaray istanbul bb spor maçındaki kazımla olan kötü diyalogu da bunun bir sonucu. bu pozisyon sonunda milan baros'a ben çok sinirlendim. sonuçta kızdığın adam da senin gibi formsuz ama mücadele ediyor, savunmaya deli gibi yardım ediyor.
baros'un iyi niyetli oynaması yaptığı bu davranışı onaylamamızı gerektirmez. keza kazım'ın da çektiği şutun doğru olduğunu da söylemek zorunda değiliz. fakat bu bir tercihtir. iki tane savunmacı forvetlerimizi marke ederken ara pas atmak yerine şut atması bir tercihtir. bunu tartışabiliriz ama kazım'ı tribüne yem etmek tırt bir davranıştır, bunun tartışması olmaz. sonuçta sen bir takımsan kendi arkadaşının hatasını ne olursa olsun sineye çekebilmek zorundasın.
bu kızgınlığı gereksiz siniri de yukarıda yazdığım sebeplerden kaynaklanıyor. umarım zamanla kendisini düzeltir ve bana göre son derece itici gelen davranışlarına bir son verir. ne kadar kızsam da elimizde iyi bir silah milan baros.