---
alıntı ---
jailson - onyekuru pozisyonunda temas var ama darbe yok. yüzde 0, penaltı değil bu pozisyon. penaltıyı almak, rakibine penaltı yaptırmak demek. rakibini sakatlayıcı hamle yok. marcao topa geliyor mesela ama orada sakatlama ihtimalin var diye yorumlanır
---
alıntı ---
bunları gerçekten söylediyse ve eğer söylemi aktarım yapılırken bir yanlışlık yapılmamışsa çok da şey yapmamak gerekir. o iki olumsuz yargının arasına giren "yüzde sıfır" her şeyi değiştirir. olumsuzu tekrar olumsuzlayıp olumlulaştırmış işte. yani buradan 2 ihtimal çıkar:
1) ... darbe yok. yüzde 0.
yani darbenin yokluk oranına yüzde sıfır vermiş. dolayısıyla darbe var. penaltı.
2) yüzde 0. penaltı değil. ...
yani penaltının olmama oranına yüzde sıfır vermiş. dolayısıyla penaltı.
çıkarım:
bilinç ile bilinçaltı arasında satıhları tam olarak kestirilemeyen bir bağ vardır. bu bazen organiktir bazen inorganik. bazen tezattır ve bazen yöndem. fakat bilinen bir şey vardır. mesela hipnoz altında istemediğiniz, inanmadığınız bir şeyi yapamazsınız. çünkü hipnoz altında bilinçsiz olduğunuza göre bilinçaltınızı korumaya yönelik fevkalade bir özellik açmıştır insan evladı. istemediğiniz ve inanmadığınız bir şeyi bilinç halinde yaparsınız ki bu durumda bile bilinçaltınız açığa çıkmak ister. kah bir seğirti olur bu kah bir mimik. ya da bir söylem...
bana kalırsa inanmadığı bir şeyi ağzından dökmüş. pekala bilgi eksikliğinden muzdarip de olabilir. tıpkı benim gibi...
yani anlayacağınız, "orada sıvama ihtimalin var diye yorumlanır."
"abartma ulan! altı üstü bir yanlış kullanım sadece." derseniz o da bir ihtimal tabi.
ama böyle şıkır şıkır, abarta kabarta yazınca, efendime söyleyeyim şöyle analiz yapmışçasına, lingo-çok-bilir-kişi edasıyla afi kesince daha bir fiyakalı oluyor.
evet.
dedim ya: çok da şey etmeyelim yani.
sonsöz:
bana kalırsa iki pozisyon da penaltı değil. bu kabul üzerinden konuşacağım. bu durum, aynı olaylara aynı kararları veren
halil umut meler için ne anlama gelir, bilmem. hatalarında istikrarlı mı? kararlarında istikrarlı mı? ya da çok başka bir şey mi? belki de ben hatalıyım ve halil umut meler ve onun gibi düşünenler haklı. bu çok yüksek bir ihtimal de olabilir. ama şunu kesinlikle biliyorum: bir penaltı hiçbir zaman sakatlama ihtimalinin varlığına, azlığına veya çokluğuna göre verilmez. fauldür verilir, değildir verilmez. müdehalenin şiddeti -taksir veya kast dikkate alınarak- ancak yaptırımın hüvviyetini değiştirir. o da müdehalenin tanımı yapıldıktan sonra. müdehalede kural kitabına göre faul yoksa pozisyonda yerden göğe kadar sakatlanma ihtimali olsun yaptırım uygulanmaz! bunun tam tersi de geçerli: pozisyon güllük gülistanlık olsun ama ortada faul olsun, sakatlanma ihtimali hiç olmasa bile yaptırım uygulanır.
ki diğer takım sporlarının hemen hepsinde olduğu gibi futbol sakatlanma ihtimali yüksek ve oldukça sağlıksız bir spordur.