• 1727
    24.2.2020 tarihinde beinsportstaki programını izledim. adam galatasarayın futbol dersi verdiği 23.2.2020 fb gs maçını bile fb çok kötüydü kim olsa ligde yenerdi diyor. bu nasıl bir aymazlıktır ya. esas bomba biraz vakit sonra ali koç hakkındaki yorumlarında patlıyor. seyircinin biri tarihi başarısızlık yaşattı demiş ali koç için. diyor ki beyimiz, efendim işte ıııı 20 senelik diktatörlükten sonra geldi, 3 temmuz süreci cart curt çevirdi. daha da vites arttırdı sonra da diyor ki işte ali koç tribüne atladı dendikten sonra sahadaki hiçbir futbolcu böyle atlayamazdı, ben atlasam çaprazlarım kopardı. helal olsun vs. adam en dar açıdan bile yaladı ağzım açık izledim. artık sinirlenmiyorum sadece gülüyorum durumuna. reklam sahibine göre öten yorumcumsudur kendisi.
  • 1728
    ali koç ne söylerse birkaç gün sonra onu sayıklayan bir fenerli. ali koç, "ben galatasaraylıyım." dese, bu arkadaş "ben zaten galatasaray lisesinde okudum, ben de galatasaraylıyım." der. o sebeple ne takip edin ne izleyin ne de prim verin. söylediklerinin zerre değeri yoktur.
    ayrıca emre bol bile bu şahıstan daha sempatik ve inanılırdır, en azından emre bol ile oturup geyik yapabilirsin.
  • 1729
    bugunku fenerbahce ile ilgili yazisi.. dost aci soyler gibi soylemis ,soyleyeceklerini.

    --- alıntı ---
    fenerbahçe, ersun yanal’ın şampiyonluk sonrası ayrıldığı ruh halinde bir kadroya sahip. hocanın takımla bağı yok gibi. üstüne, hem bireysel hem de toplam kalite açısından o günkünün çok çok gerisinde bir seviyede... ersun hoca takımla bağ kuramadığı gibi, oyuncu ve rakip analizlerinde de oldukça formsuz. tolgay tercihi, bunun en önemli göstergesi.

    kırklareli maçını seyreden herhangi bir kişi, tolgay’ın ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçerken yaptığı top kayıplarının galatasaray derbisi seviyesinde ne sonuçlar doğurabileceğini kestirebilirdi. yanal’ın bunu görmeyişi, onun neredeyse bir fantazi dünyasında yaşıyor olduğunu gösteriyor. fenerbahçe’de oyuncular, teknik direktör kopukluğu had safhada. bu çok net olarak görülüyor. peki şimdi ne yapılacak? kısa, orta ve uzun vade planlarını birbirinden ayırmak lazım. kısa vadede ersun yanal’ın trabzonspor ile oynanacak kupa maçlarının stresini ne ölçüde kaldıracağı şüpheli. ancak bunun kararını yönetim verir.

    asıl önemlisi orta ve uzun vadede yapılacaklar. fenerbahçe’de orta vadede mutlak bir futbol yapılanmasına ihtiyacı var. comolli-cocu ikilisiyle halledilemeyen bu işi yapacak bir ekip bulunmalı. yerli ve yabancı uluslarası eski oyuncuları ve teknik direktör bağlantıları var. uzun vadede ise asıl sorunu çözecek hamlenin yapılması şart gibi duruyor. her ne kadar şahsen kulüplerin dernek statüleriyle de ayakta kalabileceğini düşünsem de fenerbahçe’nin acilen borçlarını kapatacak bir büyük hissedara gitmesi gerekiyor. bu ekonomik şartlarla bu krizden çıkmak imkansız gibi duruyor.

    --- alıntı ---
  • 1731
    kendisini severim, yorumlarına katılsam da katılmasam da önem veririm. ama nihayetinde fenerli kendisi. arada kafa gidiyor. zamanında lefter, süleyman seba örnekleriyle ağır saçmalamıştı. lige lefter adını veriyorsan lefter'in oynadığı dönemdeki şampiyonlukları yok saymamalıymışız. teoride güzel cümle. bence de eğer lefter oynadığı dönemde türkiye şampiyonu olsaydı o şampiyonluk yok sayılmamalıydı. ancak şu var; lefter ve turgay şeren'i kaybedeli çok olmadı. bu adamlar hayattayken bir kez bile bizim şampiyonlukları neden saymıyorsunuz demediler, acaba neden? şampiyon olmadıkları için olabilir mi? ya da süleyman seba, mehmet demirkol ya da ali koç'tan çok daha hakim olmalı kendi oynadığı yıllara. bu adam beşiktaş başkanıyken kendi oynadığı yıllardaki şampiyonlukları neden talep etmedi?

    şimdi de 23.02.2020 fenebrahçe galatasaray maçındaki penaltıları yorumlamış. fikrimi maç günü de söyledim. bana göre ikisi de devam. futbol temaslı bir oyundur. iki pozisyonda da niyet top mı? topa. topa müdahale var mı? var. sonrasında hareketin devamında rakibe temas için ekstra bir hamle var mı? yok. o zaman devam. peki mehmet demirkol ne saçmalamış bakalım; ''jailson - onyekuru pozisyonunda temas var ama darbe yok. yüzde 0, penaltı değil bu pozisyon. penaltıyı almak, rakibine penaltı yaptırmak demek. rakibini sakatlayıcı hamle yok. marcao topa geliyor mesela ama orada sakatlama ihtimalin var diye yorumlanır''

    böyle bir penaltı yorumu yok ama ya.
  • 1733
    (bkz: ne dediler/#2874848)

    klasik bir fenerli olan şahıs.

    çok takmamak lazım. bunlar 7'den 70'e aynı tornadan çıkmış gibi davranıyorlar zaten. anlaşılan 21 senelik serinin bozulması kendisine de baya koymuş. normaldir, tutunacak tek dalları bu seri ile 6-0'dı çünkü. şimdi ellerinde son olarak 6-0 kaldı. onun da son bulması yakındır lakin hala anlamadılar bu halde olmalarının sebebinin zihniyetlerinin çürümüş olmasından kaynaklandığını. yazık ne diyeyim. bizim de kaderimiz bunlarla rakip olmak işte...
  • 1734
    futbol oyun kurallarını istediği gibi eğip büken bir fanatik.

    marcao'nun penaltı pozisyonunda ilk önce marcao muric'e hiç değmeden topa müdahale ediyor. sonrasında muriç'in topa yaptığı hamlesi; marcao'nun topa değdiği ayağına geliyor. yani muriç marcao'ya vuruyor; daha sonrasında marcao'nun diğer ayağı muriç'in diğer ayağına geliyor. yazınca karışık oldu; ama benim fikrime göre de fenerbahçe'nin penaltısında önce marcao'ya faul var; isteyen bünyamin gezer'in de trtspor'daki yorumunu izleyebilir. ne yapalım şimdi mehmet demirkol? yüzde 0 penaltı; yani değil sizin penaltı? ne sakatlanma ihtimali arkadaş.

    bence bu 2 pozisyon da penaltı değil; ama bu 2 penaltının ikisine de penaltı diyen veya 2sine de penaltı değil diyen herkese saygım var. gel gör ki bu şekilde kural uydurup çakala kaçmaya çalışan sinsilere yok kardeşim!
  • 1735
    çok uzun zamandır objektifliğin altında sinsilikle arada taraftar cümleleri kuruyordu. işte 28 şampiyonlukta bunu gördük ama hiçbir zaman net bir şekilde şimdikiler gibi taraftar yorumcusu olmadı. ancak artık yeter deyip içinde sakladığı ikinci yüzünü açtı. katlanamıyor artık yaşadıklarına ki bütün kariyerini yakacak şekilde konuşmaya başladı. yazık ne söylenebilir ki adamı delirttik.
  • 1737
    galatasaray’da kimin baskan olup olamayacagina, kimin ibra edilip edilemeyecegine, yonetimlere verilecek ayricaliklara, juventus maci icin kar altinda sabahlayanlar veya falcao’nun kadikoy’de attigi penaltiya heyecandan bakamayanlar degil; bu ve bunun gibi galatasaray lisesi ogrencileri/mezunlari fbjk’liler karar veriyordu.... taa ki gecen mart ayinda mustafa cengiz’e yapilan haksizliga dur diyip olaya el koymamiza kadar....umarim bu kokusmus liseci duzeni degistirebilmisizdir. ve umarim gelecekte hakeden bir baskanimizin basina ayni sey gelirse yine gucumuzu gosterebiliriz.
  • 1740
    --- alıntı ---

    jailson - onyekuru pozisyonunda temas var ama darbe yok. yüzde 0, penaltı değil bu pozisyon. penaltıyı almak, rakibine penaltı yaptırmak demek. rakibini sakatlayıcı hamle yok. marcao topa geliyor mesela ama orada sakatlama ihtimalin var diye yorumlanır

    --- alıntı ---

    bunları gerçekten söylediyse ve eğer söylemi aktarım yapılırken bir yanlışlık yapılmamışsa çok da şey yapmamak gerekir. o iki olumsuz yargının arasına giren "yüzde sıfır" her şeyi değiştirir. olumsuzu tekrar olumsuzlayıp olumlulaştırmış işte. yani buradan 2 ihtimal çıkar:

    1) ... darbe yok. yüzde 0.
    yani darbenin yokluk oranına yüzde sıfır vermiş. dolayısıyla darbe var. penaltı.

    2) yüzde 0. penaltı değil. ...
    yani penaltının olmama oranına yüzde sıfır vermiş. dolayısıyla penaltı.

    çıkarım:
    bilinç ile bilinçaltı arasında satıhları tam olarak kestirilemeyen bir bağ vardır. bu bazen organiktir bazen inorganik. bazen tezattır ve bazen yöndem. fakat bilinen bir şey vardır. mesela hipnoz altında istemediğiniz, inanmadığınız bir şeyi yapamazsınız. çünkü hipnoz altında bilinçsiz olduğunuza göre bilinçaltınızı korumaya yönelik fevkalade bir özellik açmıştır insan evladı. istemediğiniz ve inanmadığınız bir şeyi bilinç halinde yaparsınız ki bu durumda bile bilinçaltınız açığa çıkmak ister. kah bir seğirti olur bu kah bir mimik. ya da bir söylem...

    bana kalırsa inanmadığı bir şeyi ağzından dökmüş. pekala bilgi eksikliğinden muzdarip de olabilir. tıpkı benim gibi...

    yani anlayacağınız, "orada sıvama ihtimalin var diye yorumlanır."

    "abartma ulan! altı üstü bir yanlış kullanım sadece." derseniz o da bir ihtimal tabi.

    ama böyle şıkır şıkır, abarta kabarta yazınca, efendime söyleyeyim şöyle analiz yapmışçasına, lingo-çok-bilir-kişi edasıyla afi kesince daha bir fiyakalı oluyor.

    evet.

    dedim ya: çok da şey etmeyelim yani.

    sonsöz:
    bana kalırsa iki pozisyon da penaltı değil. bu kabul üzerinden konuşacağım. bu durum, aynı olaylara aynı kararları veren halil umut meler için ne anlama gelir, bilmem. hatalarında istikrarlı mı? kararlarında istikrarlı mı? ya da çok başka bir şey mi? belki de ben hatalıyım ve halil umut meler ve onun gibi düşünenler haklı. bu çok yüksek bir ihtimal de olabilir. ama şunu kesinlikle biliyorum: bir penaltı hiçbir zaman sakatlama ihtimalinin varlığına, azlığına veya çokluğuna göre verilmez. fauldür verilir, değildir verilmez. müdehalenin şiddeti -taksir veya kast dikkate alınarak- ancak yaptırımın hüvviyetini değiştirir. o da müdehalenin tanımı yapıldıktan sonra. müdehalede kural kitabına göre faul yoksa pozisyonda yerden göğe kadar sakatlanma ihtimali olsun yaptırım uygulanmaz! bunun tam tersi de geçerli: pozisyon güllük gülistanlık olsun ama ortada faul olsun, sakatlanma ihtimali hiç olmasa bile yaptırım uygulanır.

    ki diğer takım sporlarının hemen hepsinde olduğu gibi futbol sakatlanma ihtimali yüksek ve oldukça sağlıksız bir spordur.
  • 1742
    ya ben hayatımda çok saçma, değişik, gereksiz şey duydum. ancak attığı şu tivit üç kulvarda da başa oynar.

    https://twitter.com/.../1242812288614236160

    bir kısmı yanlış ama basmakalıp olduğu için kullanılan hatalara mı değinelim, gereksiz duyara mı değinelim, bir millet hakkında konuşurken sürekli onların yaptıkları, buldukları, icat ettikleri şeyleri mi övelim ne istiyor belli değil.

    bâzı insanlar kendisini farklı göstermek, hissetmek için genel fikirlerden, yorumlardan farklı fikirler ve yorumlar yapmaya çalışırlar. oysa yaptıkları tek şey fikir sı*maktır.
  • 1744
    https://twitter.com/.../1242812288614236160

    senin ülkede onlarca kişinin ölümüne ve binlerce kişinin hastalanmasına yol açan çin kaynaklı virüsün nesini savunuyorsun? allah aşkına mantıklı bir sebep söyle ya? dünyada binlerce insan ölmüş, milyonlara ulaşacak hasta sayısı var ama beyimiz çıkmış çin'i savunuyor?

    yemin ederim yıllarca durmadan alkol tüketsem yine de bunların ayık kafayla eriştikleri kafaya ulaşamam.
  • 1746
    https://twitter.com/.../1242812288614236160

    özünde vurgulamak istediği güzel bir* şey için o kadar kötü bir cümle yazmış ki, baştan yamuk duruma düşmüş.

    demirkol'da bir tür takıntı var, alışkanlık da denebilir; zeki bir adam, haliyle bu özelliğini sürekli gösterme ihtiyacı hissediyor bana kalırsa, bunu yaparken de hep keskin gibi, sivri gibi cümleler kullanıyor. her zaman bu kadar iddialı olmak gerekmez ki yahu, dümdüz yaz işte, ne diye apayrı detayları birbiriyle karıştırıyorsun. ayrıca her şeye faşizm, homofobi, ırkçılık vs. denince maalesef bu kavramların içi boşalıyor, anlamı yitiyor.
  • 1748
    https://twitter.com/.../1242812288614236160

    kendisini ayakta alkışlıyorum. bozuk saat misali bu kez doğruyu göstermiştir.

    bilim insanları bile covid-19'un kaynağı konusunda hemfikir değilken bizim faşo tayfa hangi akla hizmet yarasa tezine bu kadar sıkı sarılmaktadırlar anlamak güç? çin'e bu kadar lanet okumana gerek var mı? diyelim ki kokoreç kaynaklı bir virüs sardı dünyayı, türkiye'nin yeryüzünden silinmesini de isteyecek misin ey faşist kardeş? diyelim ki manyağın biri yarasa yedi. sen nasıl 1 milyar insana lanet okursun? inanılmaz bir milletiz.
  • 1749
    ah şu popülizm ah şu sosyal medya ne hallere sokuyor insanları.

    sırf farklı söylemek için etrafına serpiştirdiğin yan unsurlar ana temayı nasıl da çökertiyor, en güzel örneği son tweet'i.

    https://twitter.com/.../1242812288614236160

    yani teşekkür ettiysem ırkçılık yapabiliyor muyuz ? ırkçılık yapmamam gerekse bile dünyadaki her şey için mucidine vs teşekkür etmek mi gerekiyor. aksi riyakarlık mı? kıymet bilmemezlik mi? nedir abi.

    veya kendisi televizyonun, internetin mucitlerine , youtube'un, twitter'ın kurucularına şükranlarını sunmuş mu?

    hadi genç nesili anlayabiliyorum da kelli felli adamların kendilerini düşürdükleri şu durum acınası.

    "çin virüsü demeyin arkadaşlar bu ırkçılıktır" , "küresel bir salgını bir ülkeyle-milletle bağdaştırmayalım" de geç.

    nedir şu okulda ön sıradaki kızı etkilemeye çalışan ergen gibi büyük büyük laf çabaları.

    olmamış mehmet.

    otur sıfır.
  • 1750
    https://twitter.com/.../1242812288614236160

    en az trump'ın gemisine binenler kadar hatalı bir söylemde bulunmuştur. bunlar gerçekten hoş işler değil.

    kendisi gibi kurt bir gazetecinin üslup konusunda dikkatli olması gerektiğini bilmemesi mümkün değil. böyle olunca da insanlar kastı ve provakatif bir söylem yaparak ilgi çekme çabasında olduğunu düşünüyor ister istemez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın