kendisinin yazıp yine kendisinin oynadığı "fenerbahçe başkanlığına giden yol" isimli dizinin 2. sezonunu başlatmıştır. "futbolda şike skandalı" isimli ilk sezonun fazlaca reyting alması işini biraz kolaylaştırdı tabii. ortalığı bir güzel karıştırdı sonra da kenara çekildi, kahramanlık yapmaya çalışıyor. tek rakibi de cezaevinde, ki orada olmasaydı kendisinin onun yerine geçmesi pek mümkün olamazdı.
futbolda şike olayı ilk ortaya çıktığında "bu adam fenerbahçe başkanlığına oynuyor da nasıl bir yol çizip bu hedefe ulaşacak kestiremiyorum" diye düşünüyordum. tff başkanlığından istifa ettiğini duyunca "hah olaylar şimdi başlıyor" dedim kendime ve
*32. gün programındaki tavırları ve laflarıyla, hedefine doğru nasıl emin adımlarla ilerlediğini gördüm. özellikle "fenerbahçe çok kötü yönetiliyor, şu anki yöneticiler fenerbahçe'yi uçuruma sürüklüyor" tarzındaki çıkışlarına ise sesli güldüm! hem de oldukça sesli!
özetle; 32. gün programındaki performansı beni benden almıştır. bir insan evladının gözlerinden nasıl bu kadar yalan, sözlerinden de nasıl bu kadar yalakalık akabileceğine gözlerimle şahit oldum! midem daha fazlasını kaldıramayınca da televizyonu kapatıp yattım. ama sanırım hâlâ midem bulanıyor!