• 1
    gozgoz.tv editöru göztepe taraftari. guzel bir seyler karalamis paylasmak istedim.

    --- alıntı ---
    ingiltere’de yaşadığınızı düşünün.

    birmingham, cardif, sheffield, sunderland veya ingiltere’nin herhangi bir yerinde londra takımı olan chelsea’nin premier lig şampiyonluğunu kutlamak için arabanıza atlayıp kornaya basarak dolaşıyorsunuz. insanlar anlam veremez yaptığınıza çevreyi rahatsız ettiğiniz için ceza yemek bir yana sizi sırf bu yüzden kamu hizmetinde çalıştırırlar. çünkü orada yaşayan herkes şehrinin, kasabasının takımını tutacağını küçük yaşta öğrenir. aileleri ufak yaşta çocuklarının elinden tutup oynadığı lig fark etmeksizin nottingham, sunderland, derby country tribünlerine sokar çocuklarını. hiçbiri arsenal’li, united’li, chelsea’li yapmaya gerek duymaz, zaten tuhaf karşılanır. yaşadıkları bölgenin takımı iki alt ligde oynasa bile kutu gibi stadyumlar da mahalledeki arkadaşlarıyla ağabeyleriyle aynı ortamda ısınır o çocuklar kulüplerine. kasabasını yüzlerce kilometre ötedeki şaşalı kulüplere satmayı hiçbiri düşünmez. aynı şey avrupa’nın diğer ülkelerinde de geçerlidir. ispanya’da san sebastian kentinin nüfusu toplam 200 bin yokken 32 bin kişilik stadyum zaman gelir yetmez. bu kentte yaşayan kimse real sociedad’a karşı barca’yı real’i tutmaz. bilbao deplasmanın da dünya devi barcelona’yı destekleyen 200 kişi zor görürsünüz tribünde onlarda bilbaolu değildir zaten. münih’te dortmund’lu, torino’da milan’lı, nantes’ta lyon’lu göremezsiniz.

    televizyon da izlerken hep imrendiğiniz ingiltere liginde 8 bölgeden 23 farklı takım bu sebeple şampiyon olmuştur. senin ülkende anadolu futbolu ezilirken orada premier lige çıkan takım 170 milyon euro gelire sahip olur, sırf yukarıdaki takımlarla daha iyi şartlarda rekabet edebilsin diye…

    italya liginde 16 farklı kulüp şampiyonluk yaşamıştır. bugün beğenmediğin genoa’nın 9, torino ve bologna’nın 7 şer şampiyonluğu vardır. almanya’da 62-63 sezonundan itibaren bundesliga statüsünden sonra 12 farklı ekip şampiyon olsa da bundesliga öncesine indiğimizde bu rakam 28’i bulur. gelirlerin en adaletsiz dağıtıldığı ispanya’da bile şampiyonluk yaşamış 9 farklı kulüp vardır.

    fransa liginde 19 takım şampiyonluk yaşamıştır. lig 1’in kurulduğu 1932 öncesine indiğimizde bu rakam 28’i bulur. sana sorsak bugün psg’den büyüğü yoktur orada ama en çok şampiyonluğu saint etienne kazanmıştır. (10 şampiyonluk), marsilya’nın 9, nantes’in 8, monaco ve lyon’un 7, bordeaux ve reims’in 6, psg’nin 5, nice’in 4, lille’in 3, le havre ve sochaux’un 2 şampiyonluğu bulunur. avrupa liglerindeki en adil gelir dağılımının meyvesi bu kadar denk şampiyonluk sayılarıdır. fransa’da gelirlerin kulüp kayırmadan adilane yapılması rekabeti arttırmıştır.

    hadi diyelim ki bunlar avrupa’nın önde gelen ligleri, tabloyu biraz daha aşağı çekelim, hollanda’da 18 şehirden 29 şampiyon çıkarken, porto, benfica,s.lizbon gibi birkaç kulübün tekelinde gibi görünen portekiz’de 8, belçika’dan 15, isveç’te 10, isviçre’de 19 farklı takım şampiyonluk yaşamıştır. hani şu tükürüğümüzle boğarız dediğin avrupa şampiyonluğu bulunan 10 milyonluk yunanistan var ya orada bile 6 kulüp şampiyonluk yaşamış kardeşim.

    senin her tarafı kokuşmuş liginde 59 senede 5 takım şampiyon olurken, 52 şampiyonluk istanbul’dan çıkmış. yani dün akşam kendini monte ettiğin kornaya basma nedenin başarılması çok güç bir şey zannettiğin aynı takımın 59 sezonda 20.kez ipi göğüslemesi mi? matematiğe vurduğunda 3’te 1’e tekâmül eder hemen hemen, senin dışında kuş grubundaki diğer ikisinin de 19’ar ve 13’er şampiyonluğu var, son 30 sezonda bursaspor mucizesini dışarı koyarsak 29 şampiyonluk senin kulüp binasının yerine bilmediğin, televizyonda köle olduğun ve 600 km öteden korna aşındırdığın istanbul’a gitmiş. bu aptal düzende 50 sene sonra evde televizyon karşısında giydiğin forman da hipodromda at binen jokeyin formasından çok yıldız olup, kuyruklu yıldız misali armanın üstünden başlayıp kıçına doğru sıralanacak.

    bütün gün izdivaç programı izleyip akşam televizyonunda finali takip ettiği dizinin sona ermesi ile yapan ve genelde çarşamba günleri çeyrek altın günlerine giden mahallenin teyzelerine bile bu ligde ilk üç kim olur diye sorsak sana pat diye bu üçünü sıralar. işte futbola yakınlığın o teyze kadar senin.

    bu şehirde kazandın, bu şehir ile övündün, bu şehir ile gurur duydun ama bu şehrin takımlarına arkanı döndün, kendini güce sattın önüne dayatılanı yedin, kalabalığa biat ettin, yeri geldi kendi mahallenin takımının karşısında adıyla çok övündüğün izmir atatürk stadyumu’nda “küme’ye” diye bağırdın, izmir takımı sahaya çıkarken ıslıkladın. bu sezon iki takımı küme düşmüş olan mahallende utanmadan tura çıktın. işte bütün bunlardan dolayı çok övündüğün bu şehrin sokakları senin oralarda kornaya basarak dolaşmandan utanıyor be kardeşim.

    elbet bu rüyadan kısa zaman sonra ayılacaksın, biat ettiğin güç bu şehrin eline geçecek bir gün, o gün bu güçlü gördüğün büyütülmüşlerin suratına indireceğimiz şamar o saltanatı yıktığında ayılacaksın. atkını, formanı içine saklayıp girdiğin mersinli tarafındaki kale arkasında izmir ile alakası olmayan azınlığın içinde yalnız kalacaksın. birbirlerine sarılmış 50 bin inanmış izmirli karşısında aciz duruma düşüp izmirliliğin boyoz ve kumru’dan ibaret olmadığını işte o gün anlayacaksın ama inan ki senin için çok geç olacak…

    o sizin bugün çok parlak gördüğünüz ama içinde her türlü pisliği barındıran yıldızlarınızı bu şehre yemin olsun ki tek tek karartacağız...
    (göz göz tv editörü mazlum şarkaya)

    --- alıntı ---
  • 3
    doğma büyüme istanbulluyum....babam da istanbul doğumlu...dedem izmirden istanbula göçmüş ama yazın mutlaka sığacıka gideriz...boyoza bayılır çekirdeğe çiğdem deriz...dedem göztepeli zaten göztepeyle dedem yanı yaşta...babam da göztepe sevgisini dedemden almış babam bana aşıladı o sevgiyi...süper lige çıkarsak evde büyük bir sevinçle kutlayacağız hatta göztepeliler olarak mini bir tur bile atabiliriz ama doğduğumuz şehrin takımlarından biri desteklemek daha doğru 3 büyüklerden birini destekleyelim...hadi romantizmi abartıp 55 yıldır güngörendeyiz...yaşasın güngören belediyespor...
    çünkü londra'da herkes oturduğu kasabanın takımını desteklediği için güngören bizim canımız...

    (güngör tv editörü güngör çiftgören)
  • 4
    boş konuşmuş bir göz göz tv editörü mazlum şarkaya.

    ne güzel anlatmış oysa, göztepe sevdalısı, armaya renklere aşık bir taraftar belliki.

    şimdi sana soruyorum mazlum şarkaya, göztepe'nin renklerine, tarihine, tribünlerine, armasına aşık bir taraftarsın? neden göztepe'yi tutuyorsun?

    sadece o şehirde doğduğun için mi? cevap evet ise neden karşıyaka veya altay taraftarı değilsin?

    demekki bir armaya, formaya, renge aşık olmanın, o takımı desteklemenin şartı, sadece doğduğun, büyüdüğün, yetiştiğin için değilmiş.

    ben izmir'de doğdum. üniversiteye başlayana kadar izmir'de yaşadım. hatta lise yıllarımı hatay, güzelyalı, mithatpaşa üçgeninde geçirdim. hatta göztepe'nin sportoto 3.ligden tff 1.lige çıkana kadar hemen hemen her maçına gittim. arada deplasman dahil. ama okul arkadaşlarım, maça gittiğim abilerim herkes benim galatasaray taraftarı olduğumu biliyordu. hatta bazı bestelerinde -kahpe bizans- dedikleri istanbul takımlarına küfürler ediliyorsu, sesim kısılana kadar bağırırdım. o bestelerde galatasaray'a küfür edilirken bir anda bağırmayı keser tekrardan devam ederdim. böyle de obsesif takıntılarım vardı.

    babam galatasaray taraftarı ama çok fazla düşünmez, umursamaz yani bizler gibi değil, hatta sadece fenerbahçe'nin maçlarını takip eder küfür etmek için. ben galatasaray'ı kendi kendime öğrendim, araştırdım, izledim. bir şekilde büyülendim. çevremdeki her göztepe taraftarı, aynı mazlum kardeşimizin yaptığı edebiyatı yapıyordu, şehrini satan.. istanbul yosmaları..sen neden şehrinin takımını tutmuyorsun diye çok soru sorulurdu her defasında ben galatasaray için şehrimi değiştiririm diyordum. ve okul bittiğinden beri istanbuldayım. bu kötü sezonda bile, maddi durumum iyi değilken 6 maça gittim. o stadyuma girince o takımı görünce zaman duruyor çünkü gerçekten unutuyorsun tüm sıkıntılarını. hatta bugün 29 mayıs boluspor göztepe maçı var. ev arkadaşım benim gibi izmirli ve galatasaraylı onunla da göztepe maçına gitmişliğimiz var ve bu sözlükte yazar. bu akşam göztepeli bir arkadaşımızla bu maçı izleyeceğiz. ama ben bilgisayardan galatasaray maçını açıp, göz ucuyla göztepe maçını takip edicem.

    gelelim, göztepe'nin neden bir derby country olmayacağına dediğim gibi 2/3 sene hatta biraz fazla göztepe'nin maçlarını canlı takip ettim.

    adam şehrinin takımı demiş, ben göztepe'nin maçlarına giderken bornova'dan geliyorum diye dışlanıyordum. yalı'ya almıyorlardı, taraftar derneğine gidiyordum, muhattap almıyorlardı çünkü güzelyalı'da oturmuyordum. güzelyalı taraftarları tepecikli göztepelileri, çamdibili göztepelileri sevmiyorlar dalga geçiyorlardı. şehrinin takımı diyen insanlar bunları yapıyorlardı.

    her hafta istisnasız her hafta tribün içinde kavgalar oluyordu. hiç unutmuyorum devre arasında otururken üstümden bir apaçi geçti, bildiğin kucağıma basarak geçti gitti. merdiven adabı yok zaten koltuklar her maç kırılıyor ama insan oturuyor orada? sebebi şu laf atayım kavga çıksın birbirimize girelim. abartısız söylüyorum her hafta tribün içinden 2/3 kavga çıkardı. aynı şey karşıyaka için de geçerli.

    şimdi beni boşver, ben iflah olmaz bir galatasaraylıyım. başka bir genç liseli arkadaşımız merakı var, göztepeye meyili var, takip etmeye başlamış, atkı almış maçlara gidiyor, bir olmuşlar iki olmuşlar arkadaşlarıyla tribüne gidiyorlar. al işte iki taraftar kazanmışsın, belki galatasaray fenerbahçe taraftarı olacak iken göztepe'ye meyil etmişler bunları neden güzelyalı çocuğu değil diye dışlarsınız? bu adamlar ait olmadığı yere kaç kere gelirler? hadi futbolu seviyorlar stadyum atmosferini seviyorlar, onca dışlanmaya rağmen geliyorlar, her hafta bir kavganın içine düşerek, hatta dayak yiyerek seni destekleyeceklerini mi düşünüyorsun?

    göztepe, karşıyaka, altay. her biri kendi tribünleri içinde bölünmüş kavgalı taraftarlara sahipler. kendi içlerindeki kavga yetmez birbirilerine sataşırlar, izmir izmir derler birbirilerinin acılarından zevk alırlar. en büyük düşmanınız kendinizsiniz.

    bugün bir twit gördüm, ege üniversitesi içinde otizmli çocuklar bir sınıfı açmış bir galatasaray taraftar grubu.

    nerede karşıyaka ve göztepe? senin şehrine ne desteğin var? senin kendi memleketine ne faydan var? sen niye destek bekliyorsun?

    izmir'de doğdu diye, bir insan göztepeli karşıyakalı olmak zorunda mı? sen neden göztepeli oldun da karşıyakalı olmadın o da şehrinin takımı?

    senin şehrine, mahallene bir hayrın olsun sonra gel anlat. derby country demiş, birmingham demiş. sen bornovalı diye adam ayırırken, tepecikli diye dalga geçerken güzelyalı güzellemesi yaparken ne derby'den ne cardiff'ten bahsediyorsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın