resim
Mauro Abel Formica
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:On Numara
Yaş:36
Boy:1.79
Uyruk:Arjantin
  • 129
    ülkemize yeni gelen veyahut gelecek oyuncular üzerine, daha sahaya çıkmadan ahkamlar kesmek, tutup tutmayacağını irdelemek sütten dili yanmış efradın ister istemez yapacağı birşeydir. söz konusu gözlemleri ortaya seren gerçekler, bazı veriler içerir. oyuncunun fiziksel yapısı ve oyun karakteri, geldiği ülke, oynadığı lig, ilgili lig ve ülkeden gelmiş oyuncuların türkiye liglerindeki başarı düzeyleri derken, ortaya kaba taslak bir durum çıkartılabiliyor. arjantin'den gelecek genç bir oyuncunun , daha arjantin'de istatistiki değerleri çok üst seviye değilken, 4 milyon gibi bir parayı bayılıp tutup tutmayacağı üzerine beyin jimnastiği yapmak zor bir şey olmasa gerek. bakarsınız istatistiğine, oynadığı lige, bir de ülkemize.. alın size başarılı olur mu olmaz mı? bakarsınız milliyetine, yaşına; sütten yanan dilinizi ve carrusca'yı hatırlayıp başarılı olamayacağını düşünebilirsiniz. hoş! daha ülkem toprağına adımını bile atmadı garibim. bazılarına göre bu risk alınmalı ve ülkemden içeriye ayağını atmalı, bazılarına göre de arjantin'in egzotik havasını solumaya devam etmelidir. baş ve başaltı takımların takipte olup olmadıkları da önemlidir. eğer takipte olmamışlarsa ve biz balıklama atlayarak 4 milyonu bayılacaksak orada durup düşünmeliyiz mi acaba?

    buraya kadar tamam. eyvallah. başarılı olamaz diyenler de kendince haklı, başarılı olabilir diyenler de. ama bir de aslında çok iyi bildiğimiz fakat bazen isimler söz konusu olunca aklımıza getiremediğimiz bir futbol gerçeği söz konusudur. nedir bu gerçek? futbol bazılarına göre basit bir oyundur, bazılarına göre kompleks. ne halt ise artık. eğer bir gerçekten bahsedeceksek, o da futbolun, dağarcığında çok fazla veri ve değişkenler içermesidir. futbolun bir takım oyunu olduğudur. hangi mayanın hangi gölde tutacağını bilebilmek için değil nasreddin hoca, nostradamus olsanız bile bilemezsiniz gerçeğidir. önseziden ve tahminlerden öteye gitmez ilgili görüşler.

    futbolun veri ve değişkenleri mi? futbol bir takım oyunuysa ve yeşil zeminde top teptiren 11 kişi birbirine ne kadar uyumluysa o kadar yoğurttan söz edebiliriz. nasıl ki okan - emre - suat önünde oynayacak hagi ile misal ayhan - barış - mustafa sarp önünde oynayacak hagi aynı olmayacaksa, yine misal ayhan - barış - mustafa sarp önünde oynayacak formica ile cana - biglia ve sağlam bir topçunun önünde oynayacak formica arasında bariz farklılıklar olacaktır. bir futbol takımı aslında bir makineden farksızdır. bir makineyi ele alın. o makinedeki her parça önemlidir. bazı parçaları belki az, bazı parçaları belki çok önemlidir ama toplam değerde her parça önemlidir. tek bir parçanın veyahut dişlinin zedelenmesi, sağlıklı olmaması ve iyi işlememesi o makineyi çalışmaz hale getirir. çalışmaz hale getirmese bile o makinenin kör topal gitmesine sebep olur.

    eğri oturalım, doğru konuşalım. futbolun bu gerçekliğini hala özümseyememiş bir yönetime sahipsek ki, teknik direktörler bozuk parçacıkları muhakkak görüyorlardır ve düzeltilmesini istiyorlardır ama yönetim ilgili tamiratı yapmıyorsa, bu kadroya messi'yi getirsen bir halt edemezsin. sağlıklı işleyecek makine parçalarına sahip olmak bile yeterli değildir bazen. eğer o makinenin nasıl kullanılacağını, ne zaman ayar çekileceğini, hangi zaman diliminde ne halt etmesi gerektiğini bilmiyorsan en pahalı ve kral parçacıkları monte etsen bile bir işe yaramaz. bu da yönetimin değil, teknik direktörün öncelikli işi ve sorumluluğudur.

    sonuç mu? eğer galatasaray futbol takımının eksik parçacıklarını doğru seçimlerle ikame ederseniz ve bu makineyi sahip olunan parçacıklara göre çalıştırmayı bilirseniz bu makine ışıldar arkadaş. yok, ben orta sahama adam gibi adam almayacağım, forvetime ve eksik yerlerime adam gibi takviye yapmayacağım ama formica'ya 4 milyonu bayılacağım, kadroma katacağım, yeşil sahada da açlıktan başı dönen beygirin mis kokulu samanı görür görmez dehleyip kendinden geçtiği gibi dehlemesini bekleyeceğim diyorsan, dünya yıldızı alsan neye yarar ki?

    formica işe yarar. eğer ki onu doğru adamlarla destekleyip onlara uygun oyun sistemini verirsen.
    formica işe yaramaz. eğer ki onu doğru adamlarla destekleyip uygun oyun sistemini vermezsen.

    bu denklem herkes tarafından kabul edilebilecek bir denklemken, formica yerine istediğiniz x futbolcuyu koyabilirsiniz. bu hepsi için geçerli olacaktır. maradona gibi çok özel oyuncular hariç!! ki onlardan da kalmadı arkadaşım.. messi'yi barca'da da görüyoruz, arjantin milli takımı'nda da. her şey doğru seçim ve uygun seçimlere uygun sistemi yaratabilmek meselesi.. gerisi tutar mı tutmaz mı falı..
  • 131
    istatistiklere bakılarak yeni carrusca olduğu iddia edilen futbolcu. eğer istatistiklere bakacak olursak alex gibi futbolcu yok öyle mi? fenerbahceli futbol cahilleri alex hagi'den iyi deyip istatistikleri örnek gösterdiğinde, bugün formica'nın istatistiklerini kötüleyenler istatistikler her şeyi göstermez demiyorlar mıydı? bugün niye kendileriyle çelişiyorlar? futbolcu beğenmek bu kadar kolaysa scout ekibine ne gerek var ki? yöneticiler geçerler bilgisayar başına hangi futbolcunun istatistiği daha iyiyse onu alırlar. geçen sene başında keita'yı aldığımızda herkes sevinçten havalara uçmuştu. oynadığı futbolla da herkesi kendine hayran bırakmıştı. şimdi keita'nın galatasaray'da oynadığı süre içerisindeki istatistiklere bakalım: 39 maçta 10 gol atmış, 11 de asist yapmış. lyon'da da 52 maçta 5 gol atmış. şimdi aynı kişiler keita'yı izlemeseler ve bize transferi söz konusu olsa, istatistiklere bakarak aynen şu yorumları yaparlar: bu ne ya alacağımız adama bakın hücum oyuncusu olmasına rağmen gol sayısı çok az, fazla da asist yapmıyor. bu ne yaman çelişkidir. porto'nun futbolcu alıp satmadaki başarısını her şekilde dile getirenlere sesleniyorum; porto bu adamları uzaydan mı getiriyor? porto alınca adamlar nereden buluyor be bizim yöneticilerimiz de uyusun demiyor musunuz? transferi onaylayan hagi'den daha mı iyi biliyorsun futbolu? ya da onu arjantin milli takımına çağıran, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu maradona'dan daha iyi mi futbol bilgin?

    bir de adamın yaşına takanlar var. neymiş iyi futbolcu olsaymış 22 yaşına kadar keşfedilirmiş. o zaman sana taze bir örnek verelim. ribery'yi tanıyosun öyle değil mi? hani bize bu yaşlarda gelen ribery. tabi o da kötü futbolcu öyle değil mi? yoksa o yaşta bize gelir miydi? bize gelene kadar keşfederlerdi. ya da çok uzağa gitmeye gerek yok. arda turan adında 23 yaşında bir kaptanımız var. hani şu türkiye'nin en iyi en yetenekli futbolcusu. bu yaşta bizde ne geziyor ki, zaten o da kötü futbolcu keşfetseler şimdiye kadar keşfederlerdi.
  • 101
    bizim taraftarın bir kısmının ne denli anlaşılmaz bir kıvama sahip olduğunu ispatlayan futbolcu. posası çıkmış, tatil olarak istanbul'u belleyen ve kıçındaki kılları kadayıf yapsan burdan antep'e yol olan bağkur emeklilerini beğenmezler. genç futbolcu alınsın isterler. yönetim scout ekibi kurarak bu yolda bir kıvılcım yakar ve ilk meyvesini toplamak için genç bir arjantinli'ye yönelir. fakat bu adamı tanımaz bizim menerjlik oyunlarının dahi futbol ordinaryüsleri. hani formica menajerlik oyunlarında parlamamış ya; hani formica istatistiklerin damına koymamış ya; onlar için yine eleştiri kapısı açılmış demektir. yahu bir durun. zaten şampiyonluk ihtimalimiz kalmamış. bari genç futbolcularla yeni bir takım kurup seneye meyvesini yiyelim. yıllardır alıp alıp gönderdiğimiz bağkur emeklileri yerine formica gibi genç adamları yarı fiyatına alıp denesek, içlerinden 1 tanesini bile tuttursak bu halde olmazdık. 4 milyona almak mantıksızmış? öyleyse size malaga'nın 2 milyon euro'ya aldığı baptista'yı verelim? yada göbeği jupitere dönmüş ronaldinho'yu alalım? tatmin olur musunuz? illallah ettirdiniz gerçekten. siz neyi beğenirsiniz allah aşkına? ribery geldiğinde de hepiniz aynı sözleri söylemiyor muydunuz? neden dünya futbolunun anasını bellemiş ribery örneğini vermektense sürekli carrusca örneği üzerinden ilerliyorsunız? öyle bir freudyen etki yaratmış ki; pastore, messi gibi adamları getirsek yine carrusca sunulacak önümüze tarafınızca. büyük kulüplerin uğruna üçüncü dünya savaşı çıkaracağı ganso'yu mu isterdiniz? bi gidin abi, nefes alın.
  • 117
    tek maç izlemeden bok atanların olduğu oyuncu. ben de sizle oturup tek kelime konuşmadan "bu adam şöyle böyle" desem arkanızdan hoş olur mu? olmaz. önce bir izleyin amk.

    yok neymiş, scout ekibi bu adamı u17 maçında mı izlemişmiş. galatasaray'ın scout ekibi yalnızca türklerden oluşmuyor. latin amerika için bildiğim kadarıyla taffarel düşünülüyordu. bilmiyorum akıbetinin ne olduğunu. belki odur, belki başkası. ama bir şeye de bok atmayın abicim gözünüzü seveyim. ne tez canlısınız, ne gaz adamlarsınız ya. aynalı sazan mısınız, genç kaplan mısınız, taraftar mısınız belli değil...

    illa avrupalıların suyunu sıktığı adamları alacaksınız. sonra da "yaşlı abi bu takım:(((" diye ağlayacaksınız. hayranım zekânıza.

    hattu'dan gelen edit: galatasaray'ın scout ekibi türklerden oluşuyormuş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın