mönşengladbah ve bilhassa werder bremen günleri gerçekten efsaneydi. tam bir asist canavarıydı çocukcağız. şimdi baktım; mönşengladbah'ta 28 asist + 12 gol, werder bremen'de 35 asist + 13 gol kasmış. ki bu istatistiklere ulaştığında henüz 23 yaşında taze bir delikanlıydı. 2010 dünya kupası öncesinde milli takıma kesin seçileceği konuşuluyor ama hangi kanatta oynayacağı tartışılıyordu. löw sola podolski'yi, sağa da müller'i koyunca turnuva marin için yalan oldu tabii. diyeceğim o ki, şu an çelski taraftarı "german messi :)" diye taşak geçedursun -o zamanlar öyle anılıyordu- transfer ettikleri 2012 yazında hayvan gibi potansiyelli olduğu yadsınamaz bir gerçekti. hatta reus'un bile önünde gidiyordu namı. yalnız cenabet futbolcu ekolünden geldiği de ayrı bir gerçek. hücumdaki hemen hemen her mevkide oynayabilse de rekabete girdiği adamlar mata, hazard ve oscar'dı. ne bu üçlüye meydan okuyabildi ne de premier lig'in temposunu kaldırabildi. zaten, kilo almak için spor salonuna yazılan 48 kiloluk lise-2 öğrencisi gibi bir şey garibim. tüm bunlara bir de sakatlıklar eklenince tünelin ucu bombok bir yere çıktı. sonrası daha da kötüye gitti. sevilla, fiorentina, anderlecht diye çap düşüre düşüre en son trabzonspor'a geldi. hatta aykut demir denen koalisyon uçakları tarafından bombalanasıca mahlukun sillesini bile yedi idmanda. sadece 16 maç oynayabildiği chelsea'den en nihayetinde bu sezon ayrıldı. avrupa turuna olympiakos'la devam edecek bu defa. o değil de şaka maka
ayna'yı sunan adam kadar gezdi evropa'yı: bremen, londra, sevilla, floransa, anderlecht, trabzon, pire. futbolculuğu bırakmadan önce bir de fransa seferi yaparsa daha ne olsun ki? henüz 27 yaşında olduğunu hesaba katarsak yunanistan'ın son durağı olmayacağı aşikar. dünyalığını çoktan yapmıştır zaten. şu hayatta futbolcu olmak varmış anasını satayım.
yalnız şu yeteneğe gerçekten yazık oldu:
https://www.youtube.com/watch?v=8i10lJnpg2I