1
-mükemmel bir futbol maçı 0-0 biter.
(bkz: ne dediler/#2368988)
---
markaj: fransızca kökenli marquage kelimesinden gelmektedir. birinin hareketlerini engelleyici bir biçimde yakında izlemek anlamına gelir.
alt dallara bölünse de genel olarak tabir edilen 2 markaj çeşidi var günümüz futbolunda.
adam markajı - alan markajı
günümüzde alan markajı genelde akan oyunda kullanılırken, adam markajı duran toplarda kullanılmakta.
----------
futbolun erken yaşlarında net/kesin formasyonlar veya oyuncu odaklı roller yoktu. futbol çocukların oynadığı gibi, topa vur ve arkasından koş şeklinde oynanmaktaydı çok kaba bir tabirle ve günümüze kıyasla.
1863 yılında fa(ingiltere futbol federasyonu) ofsayt kuralı ortaya çıkardı. bu kuralda topun önündeki tüm oyuncular ofsayt sayılmakta ve topla oynayamamaktaydı. vur ve koş oyunu sona erdi ve futbol dribbling ağırlıklı olmaya başladı. oyuncular dribbling yaparak gidebildikleri kadar karşı kaleye yaklaşmaktalardı, birbirleri arasında nadiren paslaşırlardı ve gerçek bir formasyon yoktu.
futbolun dribbling'e çok dönmesi ve gol sayısının azalması üzerine fa ofsayt kuralını değiştirdi. ileriye doğru paslara izin verildi, fakat topun önünde en az 3 oyuncu olması kaydıyla. bu -bir nevi karmaşık- kuralla beraber futbol'un taktiksel yönü ilerleme kazandı.
1-2-7, 2-3-5 gibi 1870'lerden 1920'lere kadar uzanan değişik formasyonlar vardı fakat bunları daha sonra belki kısaca yazarım -okuduğum öğrendiğim kadarıyla-, şimdilik konu başlığı olan markaj'la alakası pek yok.
1925 yılında arsenal menajeri herbert chapman tarafından kullanılmaya başlayan w-m formasyonu, numaralı açıklamasıyla 3-2-2-3 populer oldu. chapman defansda ve hücumda eşit sayıda oyuncu dağılımı yaparak pres'in ve defansif zaafların önüne geçti. pas üçgeni muhabbetini de bu zamanlarda popülarize etti bu formasyon.
http://gss.gs/oPK.jpg -- kuşbakışı görünüm bu şekilde.
3 defans ve 2 defansif orta saha (halfback deniliyormuş o zamanlarda) defansif kısmı üstlenmekte, 2 ofansif orta saha ve 3 forvet de ofansif. wm formasyonu denmesinin sebebi ise defans oyuncularının w-ofans oyuncularının m şeklinde dizilmesi.
o zamanlar o defansif ve ofansif 2'lilerin kondisyonlu ve teknik adamlar olmasına dikkat ediliyormuş.
arsenal bu formasyonla 1930'larda 5 şampiyonluk ve 2 fa cup kazanmış.
roller ve oyuncular çok gelişse de, bir örnek olarak guardiola'da bayern'de (inverted fullback muhabbeti) ve city'de özellikle mendy'nin sakatlığından sonra. bu sene bazen buna yakın bir taktik oynatıyor maç içerisinde.
----
adam markajı ya da adam adama markaj hatta markaj teriminin kendisi ilk bu zamanlarda ortaya çıktı ve 60lara kadar popülerliği devam etti çünkü w-m formasyonuyla oynayan 2 takım doğal olarak birbirlerini karşılamaktaydılar. ofansif oyuncuların da defans yapmaya, daha doğrusu defans yapmanın takım olarak yapılmaya başlanmasıyla saha içerisindeki oyuncuların defansif görevleri eşleştikleri adamı takip etmek, pres yapmak ve gerekirse top çalmaya çalışmak için yeteri kadar yakın mesafede olmak ve adamı kaçırmamak olmaya başladı. adam markajının basit olması avantaj olarak sayılabilirdi.
adam markajının popülerleşmesi sonucunda teknik direktörler tıkanan tek yönlü hücumlarına ve bu defansif yöntemin üzerinden gelmeye çalışırken çeşitli ufak taktiksel değişiklikler ortaya çıktı. 9 numaranın yani merkezi hücumcunun geriye doğru gelmesi gibi. o zamanların baya ünlü ve iyi takımlarından macaristan, wembleyde ingiltere'ye karşı oynarken nandor hidegkuti böyle bir role büründü ve takımı 6-3 galip geldi maçtan, hidegkuti'nin hattrickiyle.
vikipedia'dan: "in 1953, playing as a deep lying centre-forward, he scored a hat-trick for hungary when they beat england 6-3 at wembley stadium. playing from deep, hidegkuti was able to distribute the ball to the other attackers and cause considerable confusion to defenses. this was an innovation at the time and revolutionised the way the game was played."
http://gss.gs/oC5
bu ufak değişiklik neden bu kadar büyük sonuçlara sebep oldu? 9 numara biraz geriye gelince markajcısı onu takip ediyordu. bu da diğer forvet oyuncularının 9 numaranın boşalttığı alana koşular yapabilmesine olanak sağladı. eğer takip etmezse, 9 numara rakip 2 defans ve ortasaha bloğunun ortasında topla buluşuyordu. eğer bu 9 numara yetenekli bir oyuncu ise sonuç pek güzel olmuyordu tabi rakip açısından.
sonraları bu taktik biraz geliştirilerek false nine olarak günümüzde kendini tekrar göstermeye başladı.
esnek adam markajı:
isminden de anlaşılacağı gibi bir adam markajı çeşidi. özellikle dikine ve savunma arkası koşuları çok yapan takımlara karşı defans oyuncuları yine adamlarına yakın durmaktaydılar fakat belirli bir bölgeyi geçince takım arkadaşlarıyla adamı değişmekteydiler. genelde 3lü defanslarda daha yaygındı bu sistem çünkü boşta bir libero'n kalmaktaydı. defansı yerinden etmek biraz daha zor olduğundan hücumlar kilitlenebiliyordu.
alan odaklı adam markajı:
esnek adam markajının bir tık ileri seviyesiydi bu taktik. defansif oyuncuların hepsinin belirli bir alanı vardı, o alanda bulunan oyuncuya yapışıp adam markajı yapmaktaydılar. eğer rakip oyuncu farklı bir alana geçerse kendileri takip etmemekteydiler.
günümüzde adam markajı:
şimdilerde genel olarak adam markajı takımın, geri kalanı alan markajı yaparken; sadece belirli bir oyuncunun rakibin genelde en tehlikeli oyuncusuna; tabiri caizse yapışması ile yapılmakta.
---
alan markajı:
futbolun taktik yönünün ilerlemesiyle oyuncular ve teknik adamlar, sahayı bölge bölge anlamaya ve her bölgede farklı bir oyun ve taktik ile oynamaya başladılar. alan markajı 1950'lerde brezilya'da ortaya çıkmaya başladı. bu tür markajda rakibi değil sahanın belirli bir bölgesini takip etmektedir oyuncular. alan markajının pres oyununa, dolayısıyla hem defans hem ofans varyasyonlarına ve geçişlerine daha uyumlu, kullanışlı olmasıyla yaygınlaştı.
arrigo sacchi'nin milan takımında, tüm oyuncuların 4 tane referans noktası vardı ve kendilerini buna göre konumlandırmaktaydılar. top, rakip, alan, takım arkadaşı.
pozisyon odaklı alan markajı:
bu çeşit alan markajında oyuncunun referansı kendi takım arkadaşıdır. takım bir blok halinde, dağılmadan ve defansif şema'yı bozmadan beraber hareket etmektedir. kompaktlık hep korunmakta ve rakibin pozisyon bulması zorlaşmaktadır.
https://i.hizliresim.com/EPMO0A.png -- burada bir örneği.
adam odaklı alan markajı:
bu markajda her bir oyuncunun referansı sadece top'un bulunduğu rakiptir ve kendini buna göre konumlandırır. tabi kendine ait bölgeden ayrılmamak koşulu ile. yani defans oyuncuna verilen 10x10m'lik alandan ayrılmamak koşulu ile örneğin. adam markajına göre avantajı daha az boşluk verilmesi, pozisyon odaklı alan markajına göre avantajı ise alan içerisindeki rakibe biraz daha yakın olup daha kontrollü olmak denilebilir.
https://i.hizliresim.com/m2ZXb0.png -- örneği burada.
----------------------------
kaynaklar:
https://spielverlagerung.com/...king-zonal-coverage/
https://www.football-bible.com/...ball-formations.html
http://www.footballhistory.org/formations.html
ek okumalık: (bkz: 10 numara/#2294978)
(bkz: ne dediler/#2368988)
---
markaj: fransızca kökenli marquage kelimesinden gelmektedir. birinin hareketlerini engelleyici bir biçimde yakında izlemek anlamına gelir.
alt dallara bölünse de genel olarak tabir edilen 2 markaj çeşidi var günümüz futbolunda.
adam markajı - alan markajı
günümüzde alan markajı genelde akan oyunda kullanılırken, adam markajı duran toplarda kullanılmakta.
----------
futbolun erken yaşlarında net/kesin formasyonlar veya oyuncu odaklı roller yoktu. futbol çocukların oynadığı gibi, topa vur ve arkasından koş şeklinde oynanmaktaydı çok kaba bir tabirle ve günümüze kıyasla.
1863 yılında fa(ingiltere futbol federasyonu) ofsayt kuralı ortaya çıkardı. bu kuralda topun önündeki tüm oyuncular ofsayt sayılmakta ve topla oynayamamaktaydı. vur ve koş oyunu sona erdi ve futbol dribbling ağırlıklı olmaya başladı. oyuncular dribbling yaparak gidebildikleri kadar karşı kaleye yaklaşmaktalardı, birbirleri arasında nadiren paslaşırlardı ve gerçek bir formasyon yoktu.
futbolun dribbling'e çok dönmesi ve gol sayısının azalması üzerine fa ofsayt kuralını değiştirdi. ileriye doğru paslara izin verildi, fakat topun önünde en az 3 oyuncu olması kaydıyla. bu -bir nevi karmaşık- kuralla beraber futbol'un taktiksel yönü ilerleme kazandı.
1-2-7, 2-3-5 gibi 1870'lerden 1920'lere kadar uzanan değişik formasyonlar vardı fakat bunları daha sonra belki kısaca yazarım -okuduğum öğrendiğim kadarıyla-, şimdilik konu başlığı olan markaj'la alakası pek yok.
1925 yılında arsenal menajeri herbert chapman tarafından kullanılmaya başlayan w-m formasyonu, numaralı açıklamasıyla 3-2-2-3 populer oldu. chapman defansda ve hücumda eşit sayıda oyuncu dağılımı yaparak pres'in ve defansif zaafların önüne geçti. pas üçgeni muhabbetini de bu zamanlarda popülarize etti bu formasyon.
http://gss.gs/oPK.jpg -- kuşbakışı görünüm bu şekilde.
3 defans ve 2 defansif orta saha (halfback deniliyormuş o zamanlarda) defansif kısmı üstlenmekte, 2 ofansif orta saha ve 3 forvet de ofansif. wm formasyonu denmesinin sebebi ise defans oyuncularının w-ofans oyuncularının m şeklinde dizilmesi.
o zamanlar o defansif ve ofansif 2'lilerin kondisyonlu ve teknik adamlar olmasına dikkat ediliyormuş.
arsenal bu formasyonla 1930'larda 5 şampiyonluk ve 2 fa cup kazanmış.
roller ve oyuncular çok gelişse de, bir örnek olarak guardiola'da bayern'de (inverted fullback muhabbeti) ve city'de özellikle mendy'nin sakatlığından sonra. bu sene bazen buna yakın bir taktik oynatıyor maç içerisinde.
----
adam markajı ya da adam adama markaj hatta markaj teriminin kendisi ilk bu zamanlarda ortaya çıktı ve 60lara kadar popülerliği devam etti çünkü w-m formasyonuyla oynayan 2 takım doğal olarak birbirlerini karşılamaktaydılar. ofansif oyuncuların da defans yapmaya, daha doğrusu defans yapmanın takım olarak yapılmaya başlanmasıyla saha içerisindeki oyuncuların defansif görevleri eşleştikleri adamı takip etmek, pres yapmak ve gerekirse top çalmaya çalışmak için yeteri kadar yakın mesafede olmak ve adamı kaçırmamak olmaya başladı. adam markajının basit olması avantaj olarak sayılabilirdi.
adam markajının popülerleşmesi sonucunda teknik direktörler tıkanan tek yönlü hücumlarına ve bu defansif yöntemin üzerinden gelmeye çalışırken çeşitli ufak taktiksel değişiklikler ortaya çıktı. 9 numaranın yani merkezi hücumcunun geriye doğru gelmesi gibi. o zamanların baya ünlü ve iyi takımlarından macaristan, wembleyde ingiltere'ye karşı oynarken nandor hidegkuti böyle bir role büründü ve takımı 6-3 galip geldi maçtan, hidegkuti'nin hattrickiyle.
vikipedia'dan: "in 1953, playing as a deep lying centre-forward, he scored a hat-trick for hungary when they beat england 6-3 at wembley stadium. playing from deep, hidegkuti was able to distribute the ball to the other attackers and cause considerable confusion to defenses. this was an innovation at the time and revolutionised the way the game was played."
http://gss.gs/oC5
bu ufak değişiklik neden bu kadar büyük sonuçlara sebep oldu? 9 numara biraz geriye gelince markajcısı onu takip ediyordu. bu da diğer forvet oyuncularının 9 numaranın boşalttığı alana koşular yapabilmesine olanak sağladı. eğer takip etmezse, 9 numara rakip 2 defans ve ortasaha bloğunun ortasında topla buluşuyordu. eğer bu 9 numara yetenekli bir oyuncu ise sonuç pek güzel olmuyordu tabi rakip açısından.
sonraları bu taktik biraz geliştirilerek false nine olarak günümüzde kendini tekrar göstermeye başladı.
esnek adam markajı:
isminden de anlaşılacağı gibi bir adam markajı çeşidi. özellikle dikine ve savunma arkası koşuları çok yapan takımlara karşı defans oyuncuları yine adamlarına yakın durmaktaydılar fakat belirli bir bölgeyi geçince takım arkadaşlarıyla adamı değişmekteydiler. genelde 3lü defanslarda daha yaygındı bu sistem çünkü boşta bir libero'n kalmaktaydı. defansı yerinden etmek biraz daha zor olduğundan hücumlar kilitlenebiliyordu.
alan odaklı adam markajı:
esnek adam markajının bir tık ileri seviyesiydi bu taktik. defansif oyuncuların hepsinin belirli bir alanı vardı, o alanda bulunan oyuncuya yapışıp adam markajı yapmaktaydılar. eğer rakip oyuncu farklı bir alana geçerse kendileri takip etmemekteydiler.
günümüzde adam markajı:
şimdilerde genel olarak adam markajı takımın, geri kalanı alan markajı yaparken; sadece belirli bir oyuncunun rakibin genelde en tehlikeli oyuncusuna; tabiri caizse yapışması ile yapılmakta.
---
alan markajı:
futbolun taktik yönünün ilerlemesiyle oyuncular ve teknik adamlar, sahayı bölge bölge anlamaya ve her bölgede farklı bir oyun ve taktik ile oynamaya başladılar. alan markajı 1950'lerde brezilya'da ortaya çıkmaya başladı. bu tür markajda rakibi değil sahanın belirli bir bölgesini takip etmektedir oyuncular. alan markajının pres oyununa, dolayısıyla hem defans hem ofans varyasyonlarına ve geçişlerine daha uyumlu, kullanışlı olmasıyla yaygınlaştı.
arrigo sacchi'nin milan takımında, tüm oyuncuların 4 tane referans noktası vardı ve kendilerini buna göre konumlandırmaktaydılar. top, rakip, alan, takım arkadaşı.
pozisyon odaklı alan markajı:
bu çeşit alan markajında oyuncunun referansı kendi takım arkadaşıdır. takım bir blok halinde, dağılmadan ve defansif şema'yı bozmadan beraber hareket etmektedir. kompaktlık hep korunmakta ve rakibin pozisyon bulması zorlaşmaktadır.
https://i.hizliresim.com/EPMO0A.png -- burada bir örneği.
adam odaklı alan markajı:
bu markajda her bir oyuncunun referansı sadece top'un bulunduğu rakiptir ve kendini buna göre konumlandırır. tabi kendine ait bölgeden ayrılmamak koşulu ile. yani defans oyuncuna verilen 10x10m'lik alandan ayrılmamak koşulu ile örneğin. adam markajına göre avantajı daha az boşluk verilmesi, pozisyon odaklı alan markajına göre avantajı ise alan içerisindeki rakibe biraz daha yakın olup daha kontrollü olmak denilebilir.
https://i.hizliresim.com/m2ZXb0.png -- örneği burada.
----------------------------
kaynaklar:
https://spielverlagerung.com/...king-zonal-coverage/
https://www.football-bible.com/...ball-formations.html
http://www.footballhistory.org/formations.html
ek okumalık: (bkz: 10 numara/#2294978)