• 151
    son 15 günde silinen entrylerinin tüm ihbarlarının %95'ini bizzat ben yaptım. yaşına, emeklerine ve futbol bilgisine saygım sonsuz fakat şu da bir gerçek ki mevcut kurallara herkes tabidir. ihbar ettiğim tüm entryleri net bir şekilde "tanım, örnek, alıntı veya bkz" olmamakla beraber "niteliksiz entry" sınırlarını dahi zorlar derecede idi... ki zaten moderatörler de bu şekilde değerlendirdiler ki entryleri tamamen silindi. kendisinden kimseyi zan altında bırakmamasını rica ediyorum çünkü nasıl uzun yazdığı zaman müthiş yapıtlar ortaya çıkarıyorsa ihbar ettiğim entryleri de bir o kadar çocuksu ve bir sonuca varmaktan dahi uzak anlamsız forum tarzı cümlelerden oluşmakta idi...

    (bkz: entry girerken dikkat edilmesi gereken hususlar)
  • 152
    çok bayat bi örnek vereceğim ama bu konuyla bağlantısı bakımından hoş.

    fatih terim hagi'yi saha içinde serbest bıraktı hani. o asabiyetiyle, zekasıyla, liderliğiyle maçı götürürdü hagi. hagiye özel bir muamele vardı. yoksa onu iyi kullanamazdınız. bir sürü oyuncu geldi hagiden sonra. serbest bırakılsın dedik fatih terim dönemindeki hagi gibi. belki istediği budur. ama hiçbir td hagiden sonra o muameleyi mevcut 10 numarasına uygulamadı. skibbe lincoln hariç. çünkü lincoln de yetenekleri bakımından çok üst seviye bir oyuncuydu. seversin sevmezsin ayrı. her neyse. söylediğim şu. bazılarını kısıtlamazsınız. en iyi verimi almak için kısıtlamamanız gerekir.

    mahalle takımı sözlüğün hagisi, lincolnüdür yetenekleri bakımından. çok ince yerlere çok ince göndermeler yapar. onu kısıtlarsanız anlatmak istediğine pranga vurursunuz. sen burda milyonlarca şey yazarsın, hepsini de formata uydurursun güzel bakınızlar verirsin ben seni anlamam. ama mahalle takımı accaıted press der. ne demek istediği konusunda bi sıkıntı kalmaz. olay biter. accaıted press diye bir şey yoktur aslında. ama var olduğu şekli mahalle takımı tarzıyla hatırlatır zaten. sen bunu yapamazsın...
  • 154
    sevgili modlarımız tarafından sözlüğü bırakma noktasına gelen bir değerli yazar daha.

    sanki sözlüğü tdk denetliyor da onlara hesap vermek zorunda bizim modlar.

    biraz serbesti lazım. sonuçta burası forum olmasa da, belli konularda fikir belirtilen bir platform.

    yazıları da kimseyi rahatsız etmiyordu; ayrıca okutuyordu da kendini.

    bence onu sevenleri üzmeyecek, dönecek.
  • 160
    ne yazık ki "herhangi bir mod" ihbar listesinde "forum tarzı" bir entrysini görürse silmek zorundadır. özel muamale vs gibi bir şey bu sözlükte olamaz, çünkü modların arkasında bu destek yok, olmamalı da. defalarca söyledim, ama kimse inanmıyor, belki de inanmak istemiyor: "ihbar edilen entrylerde nicke bakmıyorum", bundan sonra da bakmayacağım. hani bugün bana hagi kardeşimiz "abla şu adamın entrylerine dokunma" dese, modluğu bırakır sözlükte sadece okur yazarım, eminim bu çoğu mod arkadaşım için de böyledir. özetle, kendisi buraya ağır gelmemiştir, kendisinin değerinin herkes farkındadır; tdk denetlesin o zaman gibi yorumlara ise diyecek tek lafım, 2008 yılı entrylerine bir bakılmasıdır. eskiden burada noktaya, virgüle dikkat ederdik-ki bence bizi farklı kılardı, bir entrysi silinen, ikinciye noktayı koyardı. bir şeyleri uygulamak bu kadar kolayken, isyan etmek, eleştirmek, küsmek daha da kolay geliyor insanlara sanırım; çünkü herkes kendini (belki modlar da bazen) mükemmel sanıyor. bu ortamı, kimliği ile tutmak için verilen mücadelede herkesin elini taşın altına koyması gerekir. eğer ağır abilerin entrylerine dokunulmayacaksa, forum, küfür silinmeyecekse, ilgi alanı dışı entryler kalacaksa, pardon ama ne yapacak bu modlar? he mod gerekli değil gibi bir görüş varsa ve kabul edilirse, ona da saygı duyarım. çuvaldız batırırken, iğneleri biraz da olsun kendine değdirmesi lazım kişilerin.
    sanırım herkes modları robot filan sanıyor, sinirleri yok, yıpranmıyorlar. bir zamanlar net olarak en az 3-4 saat harcadığım, tüm entryleri özenle okuyup ufak düzeltmeleri yapıp, problemli olanları ise yazarın çöp kutusuna gönderip bir bakıma "düzetmesini rica ettiğim" ortamımdan ben de uzaklaşıyorum. peki neden? sonra modlar ortada yok diye şikayet ediliyor, neden? uzun zamandır, çok nadir durumlar dışında, kendim entry silmeyi bıraktım, sadece ihbarlara bakıyorum, neden? çünkü iki göz gördü deyip içim rahat ediyor. ama bunlara rağmen eleştiri üzerine eleştiri yapılıyor. kimi diyor ki "ortalık niteliksiz entry dolu, modlar nerde?", diğeri diyor "sürekli entry siliniyor, neye göre niteliksiz", birisi diyor "ego tatmin ediliyor", diğeri diyor "benimle ilgilenen yok". anlamadığım nokta, hem varız, hem yokuz; hem katıyız, hem serbest. işte bu kadar farklı görüş olan yerde, sarılabileceğimiz tek şey kurallardır, zaten toplumlarda yasaların ortaya çıkmasının sebebi de bu farklılıklardır. farklılıklar ancak kurallarla "sorun olmaktan çıkarılabilir" ama yok olmaz, çünkü farklılık güzeldir. ama bizler kurallara muhtacız ve ne yazık ki "birileri" uygulamak zorunda.
  • 162
    müritlerinin bir şeyi çok iyi anlaması gerekiyor. burası bir sözlük ve belli kuralları var. bu kurallara uymayan babam olsa tanımam, entry'sini silerim. ha keza diğer moderatörler de... yaşına ve bilgi birikimine saygımız sonsuz, başlıklara girdiği anlamsız ve kural dışı entry'lerden vazgeçip tribün tecrübelerinden bizi faydalandırdığı sürece başımızın üstünde yeri var. aksi halde blogunda yazsın biz oradan da okuruz zaten.
  • 166
    arkasından son entrymi yazdığım, futbol bilgisi önünde saygıyla eğildiğim gsuser.

    niye gitti ki bu adam şimdi?

    anladığım kadarı ile; ayrılık mevzusu bu "entry silinmesi" dalgası yüzünden.

    anlamadığım; galatasaray sözlük bünyesindeki yazarlar ve çaylaklar arasında belki de ben gündelik yaşamında *herkesten çok küfür eden, hali ve tavırları ile en çok forum insanı olarak yaftalanması gereken ve en az galatasaray kültürüne, tribün kültürüne sahip adamlardan biriyim. ben bile bu sözlükte iyi kötü barınabiliyorsam bu adamın hayli hayli barınması gerekir. birbirlerinden hazzederler mi bilmem ama benim gözümde captano, zizonkovac ve mahalle takimi pamuklara sarilip, özel gün ve haftalarda sarıldıklari pamuklardan çıkarılıp dinlenesi bir kaç adamdır. ve inanıyorum ki bu söylediklerime katılan sözlük bünyesinde 100'lerce adam bulabilirim.

    ya tribün kültürünü, galatasaraylılığını(u: lafın gelişi (:) bi tarafa bırakın, bu adam futboldan daha doğrusu futbolcudan % 99.9999'umuzdan daha iyi anlıyor.

    bakın adamın entarilerine:

    mustafa sarp hakkında mahalle takimi'nın ilk entrysi: (bkz: #124445)

    mustafa sarp hakkında ultradnan'ın ilk entrysi: (bkz: #168759)

    anlatabildim mi?
    anlatamadım mı? peki bakın bu da servet çetin hakkında yazdığı ilk entry: (bkz: #31308) *

    sabri sarıoğlu ile t*şşak geçmenin moda olduğu, sözlükte sabri ile t*şşak geçmeyene gsuser denmediği dönemde sabri hakkında yazdığı ilk entry: (bkz: #50363)

    haa bir de şöyle birşey var : (bkz: #378878) o kadar kusur kadı kızında da olur diyor ve bu bahsi sümen altı ediyoruz. (gülücük, gülücük, gülücük)

    kısacası ne olursa olsun yazması gereken adamdır kendisi. futbol izlemekten mi bıktın? git ne dediler başlığına yaz kardeşim! ne bileyim git galatasaray yavrusu gibi bir evim var başlığına yaz! ama yaz, mutlaka yaz!

    entrymi sonlandırırken bir de kendisinin sözlüğü bırakma sebebi olan "entrylerimi siliyolar, herkes beni uyuz ediyor" düşüncelerine ithafen, haddim olmayarak fıkra eklemek istiyorum:

    bir gün temel amerikaya gider ve arabasına biner.
    ve aracı sürmeye başlar...
    ama karşıdan bir sürü araç gelmektedir.
    temel selektör yakar, korna çalar....
    ama nafile!
    bir süre sonra radyodan birisi şöyle der:
    "new york sokaklarında bir adam ters şeritten gitmektedir" der.
    temel gülerek içinden:
    "ula sadece 1 kişi olsa, bunlar en az 100 kişi!" der...
    *
  • 167
    galatasaray oyuncularının taşıdıkları armaya yakışmadığını düşündüğü her dönemde tribünü ve yazıyı toptan bıraktığını iddia eden; ancak içindeki galatasaraylılık buna hiçbir zaman müsade etmeyen sözlük yazarı, muhterem kişidir.

    biz daha portakalda vitaminken galatasaray'ın nasıl olduğunu, tribünün ne demek olduğunu bizzat gören ve bunu her fırsatta bize her ayrıntısıyla aktaran bir kişi olarak bilinmelidir. küslüğünü de unutup değerli yorumlarıyla sözlüğe dönmesini umduğum insandır.
  • 169
    yazdıkları ironi dolu, çelişki dolu. sanki bir tek kendisi galatasaraylıymış gibi bilgiçlik taslar. meydanı boş bulmuş, kendisini bir halt zannetmişler, kalede kova yaşar var sanki her attığını da yemişler. nasıl mustafa sarp'la, servet'le uğraşmış, haklarını yemişse, müritlerini de yanlış yönlendirmişse bundan sonra karşısında bendenizi bulacak. kollasın kendisini.
  • 172
    kendi başlığı altından, moderatörlere sesleniyorum; yakında büyük baskı yapacağım size. küstürülemez böyle bir adam.

    yahu tamam, imlaya dikkat et dersiniz, uyarırsınız. mahalle takimi bu uyarılara kızmaz zaten. ama kalkıp da mustafa sarp başlığı altına "futbolcu değil" yazdı diye o entrysini silerseniz bu iş olmaz. gayet de yerinde bir tanım ayrıca.

    ve bunun gibi şeyler..

    mahalle takimi, sözlüğü bir inci sözlük formatına indirgemedi (okuduğum kadarıyla) hiçbir zaman. ya da forum havası yaratmadı hiç.

    sonuçta burada uluslararası yazışmalar yapmıyoruz.

    herkes her başlık altında, formatın çok çok dışına çıkmadan istediğini yazsın. nedir yani?

    buraya yazıyorum; o mustafa sarp'ı gönderecek, ben o'nu getireceğim. *
  • 173
    korkunç birisi. beğenmediği adamdan hayır geldiği görülmedi. dikkat ederseniz "beğenmediği adamlarda hep isabetli tahminlerde bulundu" demedim. beğenmediği adamlar illa ki galatasaray'ın işine yaramadı. bazı bazı sözlük formatından bihaber entry'leri oluyordu. ama sözlük formatından haberi olan adamlardan kırk kat daha fazla sözlüğe yaraşır entry'lere imza atıyordu. çaylak kaldığı her gün bizim için eksikliktir. ben onu blog sitesinden takip etmek istemiyorum. ben onu burada tanıdım. bloguna işime gelirse girerim. ama her zaman sözlüğe girer girmez kadroma bakıp onun yazdıklarını takip etmek isterim. lütfen dönsün bu abimiz. sözlüğün en önemli değerlerinden kendisi. o kaybetmez, biz kaybederiz.
  • 175
    naapak kanka

    #yesmahalletakimi mı yapak?

    üstteki yazılar tipik bir incisözlük entrysi olup muhtemelen bu başlık altına mahalle takımı 100 entry yazsa bir tane bu tipte entry olmazdı.

    çaylak yapılma sebebi eğer m.sarp'a futbolcu değil demek ise gerçekten ayıp edilmiş kendisine. bence sarp işe yaramayan o kadar adamın içinde daha bir futbolcu gibi ama onu eleştirene de bu tepki konmamalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın