resim
Lale Orta
Görev:Eski Hakem
Yaş:64
Uyruk:Türkiye
Görev Aldığı Maçlar
  • 2
    camiada kendini adamdan sayan birçok omurgasızdan daha adam olduğunu yazdığı şu yazıyla kanıtlamış eski mhk hakemi.

    --- alıntı ---

    var olmanın dayanılmaz çaresizliği !

    dr. lale orta – 30.12.2011

    türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu, 28 aralık 2011 tarihinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldı. 26 ocak 2012 tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel kurul kararına gerekçe olarak:

    futbol ailesinin tüm kesimlerini ilgilendiren bir konunun, futbolun tüm paydaşları tarafından tff genel kurulu'nda tartışılmasının en doğru çözüm olduğunu belirtti. ankara'da yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısının 26 ocak 2012 tarihinde, çoğunluğun sağlanamaması halinde ikinci toplantının 27 ocak 2012 tarihinde delege tam sayısının asgari üçte biri ile yapılmasına karar verildi. ikinci toplantıda da çoğunluk sağlanamadığı takdirde, üçüncü toplantının aynı gündemle, çoğunluk aranmaksızın 3 şubat 2012 tarihinde yapılması kararlaştırıldı.

    türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 29. madde’sine göre; tff yönetim kurulu, genel kurulu her zaman olağanüstü toplantıya çağırabilir. burada önemli olan gündem maddesini oluşturan nedenlerdir. federasyon’un belirttiği olağanüstü genel kurul gündem maddesi: “haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin görüşülmesi ve karara bağlanması” şeklindedir. bu gündem maddesi için “olağanüstü genel kurul” yapılmalı mıdır? milyon liralar harcanmalı mıdır?

    türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu tarafından 17.09.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “futbol disiplin talimatı”nın “müsabaka sonucunu etkileme” başlıklı 58. madde’si: “müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır. bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. ihlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir. ihlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir. anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir” şeklindedir.

    futbol federasyon’u, futbol disiplin talimatı’nın yukarıda bahsettiğimiz 58. maddesi ile ilgili genel kurul’u toplamak istemektedir. kendi yetki ve sorumluluğunda olan talimatlarla ilgili görüş almak için, genel kurul’u olağanüstü olarak toplamak gereklilik midir? yönetmelikler ve talimatlar çerçevesinde, genel kurul’un olağanüstü toplantıya çağrılması “bu gündem maddesi ile” zorunlu ve statüye uygun bir gerekçe midir?

    türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 23. madde’sinde belirlenen “genel kurul’un yetkileri” arasında “talimatlarla” ilgili her hangi bir madde yer almamaktadır. talimatlar, genel kurul’un değil, yönetim kurulu’nun yetkileri arasında tanımlanmaktadır. buna göre; haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin kararının yetkisi genel kurul’da değil; futbol federasyonu yönetim kurulu’ndadır. türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 35. maddesi, “yönetim kurulu’nun yetkilerini yerine getirmek amacıyla gerekli gördüğü talimatları çıkarır, uygular ve anlaşmalı müsabakalar hakkında karar verir…” şeklindedir. buna göre; türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu: kanun, statü ve buna bağlı mevzuatla verilen görevleri yaparak, ulusal ve uluslararası kuralların ve her türlü talimatların uygulanmasını sağlamalıdır.

    türkiye futbol federasyonu statüsü’ne göre, genel kurul ve yönetim kurulu’na birbirlerinden farklı yetkiler verilmiştir. “yetki”: yönetsel makamlara verilmiş bir erk ya da gücün ifadesidir. yetki, saptanan amaçlara ulaşmak için karar verme ve başkalarına iş gördürme hakkıdır. yönetim işlevinin yerine getirilebilmesi için, yöneticinin yetkiye sahip olması zorunludur. talimat ve yönetmeliklerin uygulanıp ya da gerekli değişikliklerin yapılıp sorum­lulukların yerine getirilmesidir. “sorumluluk” ise: bir kişinin kendisine verilen iş ve görevleri yap­ması için o kişiden hesap sorulabilmesi ya da o kişinin kendisine verilen faaliyetleri başarma yükümlülüğüdür. yetki ve sorumluluğun denkliği, etkili yönetimin temel ilkesidir. yetkisiz sorumluluk işlerin yapılmamasına, sorumluluk taşımayan yetki de yetkinin kötüye kullanılmasına yol açabilir.

    bu noktadan hareketle; genel kurul delegeleri, yetkileri ve sorumlulukları çerçevesinde, “talimatlar” konusunda “tam yetkili olan” türkiye futbol federasyonu’na aşağıdaki soruları yöneltmelidirler:

    1- hangi madde uyarınca genel kurulu olağanüstü olarak toplantıya çağırdınız?

    2- olağan genel kurul’da seçilerek yetki aldığınız halde, neden yetkilerinizi kullanmadınız ya da kullanmak istemediniz?

    3- kanun, statü ve talimat maddelerini neden uygulamadınız ya da yetkiniz olduğu halde neden uygulamak istemediniz?

    4- yetki ve sorumluluklarınızın farkında mısınız?

    5- sorumluluklarınızı neden yerine getirmiyorsunuz?

    6- talimatlarda bir değişiklik yapılması gerekiyorsa neden siz yapmadınız?

    7- bundan sonra yapılacak talimat değişikliklerini de genel kurula getirecek misiniz?

    8- her türlü talimatların çıkarılması ve uygulanması konusundaki yetkinizi genel kurul’a mı vermek istiyorsunuz?

    türkiye futbol federasyonu; genel kurul delegeleri’nin, akademisyenlerin, uzmanların kısacası futbolun kanaat önderlerinin görüşlerine başvurabilir. bireysel zihniyetten uzaklaşarak, daha kalıcı çözümler üretmek adına bu tür görüş alış-verişleri yapılmalıdır da.

    federasyonların, duyarlı, dengeli ve bilgilendiren bir yapı içinde olması ve daha açık bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. “ben yaptım oldu” gibi bir anlayıştan ya da “bazen yaparım, bazen de yapmam” keyfiyetinden uzak olunmalıdır. kurumsal yönetişimde, yönetimle birlikte geleceğe yönelik tasarımların gerçekleştiği açıklık, şeffaflık, adillik ve hesap verebilirlik prensipleri her zaman olmalıdır. kurumsal yönetişim tutarlı bir idareyi, uyumlu politikaları, süreçleri ve belirli bir sorumluluk alanındaki karar yetkilerini ifade eder.

    futbolumuzda son yıllardaki dillerden düşmeyen “marka” olabilmek, hatta hedeflenen dünya markası olabilmek için, o markayı yöneten dünya çapındaki yönetici kadrolarına ihtiyaç vardır. sen-ben kültürüne göre tasarlanmış bir yapıda, bir “marka” yaratılması, hele bir “dünya markası” yaratılması zor bir olasılık olarak görülmektedir.

    --- alıntı ---

    http://www.futbolekonomi.com/...=article&id=1945
  • 3
    #852828 devamı v.2

    --- alıntı ---

    02.03.1999, “sporda ahlaksız teklif”, milliyet
    “jet-pa’nın sahip olduğu siirt köy hizmetleri’ni ikinci lige çıkarmak için en yakın rakibi hakkarispor’la oynanan takımlara teşvik primi verdiği öne sürüldü.”

    26.05.2000, “bu kurul ne iş yapar”, cemal ersen, milliyet
    “liglerin son haftasında oynanan maçlarda alınan ilginç skorlar ve yaşanan olaylar, şike söylentilerini ayyuka çıkarırken, futbol federasyonu’na ulaşan hakem ve gözlemci raporlarının tümünün temiz olması hayretle karşılandı. akıllara şike tahkik komisyonu ne iş yapar sorusunu getirdi.”

    07.07.2001, “tahkim, şike kararını bozdu”, milliyet
    futbol federasyonu tahkim kurulu, 8 haziran’da 3. lig’de oynanan alibeyköy-beşyüzevler maçında şike olmadığına karar verdi. 12–0 alibeyköy’ün üstünlüğüyle sona eren beşyüzevler maçı sonrası iki kulübe de ceza verilmiş ve alibeyköy küme düşmüştü.”

    29.04.2001, “federasyon alarmı”, milliyet
    “futbol federasyonu, şampiyonluğu belirleyecek kritik haftalara girilirken, şike ve teşvik olaylarına karşı olağanüstü hal ilan edildi. galatasaray-adana ve trabzon-fenerbahçe maçlarını mercek altına aldı.”

    14.02.2002, “şike çetesi”, milliyet
    “türkiye liglerindeki müthiş şikeler belgesiyle ortaya çıktı. susurlukçu ali fevzi bir’in yönettiği teşkilat, hakemlere maddi imkân sağlayıp maç satın alıyordu. ayarlanan maçlar üzerine de yurt içi ve yurt dışında bahis oynanıyordu.”

    14.02.2002, “futbolda şikeye savcılık el koydu”, hürriyet
    “susurluk davası hükümlülerinden ali fevzi bir’in adının karıştığı futbolda şike çetesi ile ilgili soruşturmayı kadıköy cumhuriyet başsavcılığı yürütecek. devlet bakanı fikret ünlü ‘şike yapılmışsa yanlarına bırakmayız’ derken, adalet bakanı türk hazırlık soruşturmasının ardından olaya karışanların ağır ceza’da yargılanacağını söyledi.”

    14.02.2002, “mhk şike dosyasında adı geçenleri kızağa çekiyor”, hürriyet
    “bazı lig maçlarında şike yapıldığı iddiasıyla hazırlanan ve dgm tarafından savcılığa sevk edilen dosya, futbol dünyasını karıştırdı.”

    16.02.2002, “mafya hem kazanıyor, hem kara para aklıyor”, tuncay özkan, milliyet
    “spor kulüplerini ve adamlarını kullanan mafya, kumar ve bahis mekanizmasını kullanarak elindeki kara parayı da aklıyor. almanya’da içlerinde köpek yarışlarından buz hokeyine kadar çeşitli spor karşılaşmalarının bulunduğu bahis kâğıtlarında oyunlar oynanıyor. türkiye’den de bu kâğıtlarda futbol karşılaşmaları yer alıyor.”

    16.02.2002, “yanlarına bırakmayız”, şahismail gezici, milliyet gazetesi
    spordan sorumlu devlet bakanı fikret ünlü, futbolda şike yapıldığına dair iddiaların üzücü olduğunu belirterek, ‘olay yargıda”. yargıdan çıktıktan sonra biz üzerimize düşeni yaparız. şike yapılmışsa yapanların yanına bırakmayız” dedi.

    19.02.2002, “herkes şikenin içinde, şikenin her türlüsü var” necil ülgen, milano, milliyet
    “kaçtığı milano’da milliyet’e çarpıcı açıklamalarda bulunan ali fevzi bir ‘herkesin telefonu dinlense liglerin ertelenmesi gerekir, türkiye’de dünya kupası finallerine gidemez’ dedi. ali fevzi bir’in ağzından çarpıcı açıklamalar:
    şike türk futbolunun gerçeği, bir şeyler değişecekse en tepeden bakanlar, valilerden başlasınlar. şike illa para ile olmaz, makam olur, terfi olur.
    benim kayıtta bulunan konuşmalarımın benzerlerini yapmayan bir tane adam varsa söylesin. bunu üç büyük kulübün başkanları dahil söylüyorum. türkiye’de federasyon başkanı, federasyon yönetim kurulu üyeleri dahil, maçın hakemine tavassutta bulunurlar. türkiye’de futbolun genelinde bu var.
    türkiye’de hakem ayarlayıp maç kazanmayı kulüp başkanlarına sorun.
    türkiye’de hakemler yanlış düdük çalar, doğru düdük de çalar, sempatisi olduğu takımı kollayabilir de. bunlar da türkiye’de olan şeyler.
    ben türkiye’de hakemlerin bir şey yaptığına inanmıyorum, ama hakemler bazı şeyleri yapmaya zorlanıyorlar. başındakiler dürüst olursa hakemler dürüst olur.
    diyarbakır-konya maçından sonra niye program yapılmadı. hakem maça gidiyor, şehrin valisi diyor ki, aman ha bir problem olursa seni buradan biz bile zor çıkartırız. bu şike olmasa bile baskı değil mi? hangi takımın arkasında belediye başkanları yok, emniyet müdürleri yok, bakanlar yok.
    fenerbahçe, beşiktaş, galatasaray başkanları dahil olmak üzere birinci, ikinci, üçüncü lig bütün kulüp başkanları hakemleri arattırarak aman bizim maçı iyi yönetsinler derler.
    bir diyarbakır-konya maçı var. neden kimse soruşturmuyor. neden, çünkü devlet istiyor. benim konuştuklarım sıfır. öyle maç yöneten hakeme bir daha maç mı verilirdi? demek ki birileri dedi. asıl onları bulsunlar.”

    19.02.2002, “şike meclis gündeminde”, milliyet
    “dsp istanbul milletvekili zafer güler, futboldaki şike iddialarını bir soru önergesiyle meclis gündemine getirdi. dsp’li güler bakan ünlü’ye şu soruları yöneltti.
    merkez hakem kurulu, başbakanlığa bunun denetlenmesi için bir istekte bulundu mu?
    yurt dışından getirilen pahalı oyuncuların transferinde ödenen paraların hangi kaynaktan sağlandığı federasyon tarafından takip ediliyor mu?
    şimdiye kadar hiçbir spor kulübü başbakanlık veya maliye müfettişlerince incelenmeye alındı mı?”
    20.02.2002, “ordu asker hakemini çekti”, milliyet
    federasyona yazı gönderen genelkurmay, şike skandalına adı karışan asker kökenli üç hakemin maç yönetemeyeceğini bildirdi. genelkurmay başkanlığı’nın asker hakemler için üç yıl içinde kademeli olarak çekme kararının son olaylardan sonra gözden geçirileceği, kararın sezon sonunda uygulamaya koyma ihtimalinin yüksek olduğu öğrenildi. programa göre 586 asker hakem ve gözlemcinin yarısı sezon sonunda çekilecek, kalan bölümü ise 2002–2003 sezonu sonunda görevlerinden ayrılacaklardır.

    26.02.2002, “şike savcısı: çok kişinin ifadesi alınacak”, hürriyet
    susurluk hükümlüsü ali fevzi bir'in bazı hakem ve teknik direktörler arasında "şike çetesi" oluşturduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında karabükspor teknik direktörü hasan vezir'in ifadesi alındı. soruşturmayı yürüten kadıköy cumhuriyet savcısı gönen "ifadesi alınacak daha çok kişi var" dedi.

    01.03.2002, “şikeden ilk tutuklama”, ismail polat, milliyet
    “ali fevzi bir’den aldığı talimatlar doğrultusunda şike organizasyonları yapan hakem sadık ilhan savcılıkta sorgulandı. ali fevzi bir ile şike konuşmaları yapan sadık ilhan ifade sonrası, ‘cürüm işlemek amacıyla kurulan teşekküle üye olmak’ suçundan mahkemeye sevk edildi. nöbetçi mahkeme de tutuklanmasına karar verdi. yurt dışındaki ali fevzi bir hakkında ise gıyabi tutuklama kararı çıkartıldı.”

    05.03.2002, “küme düşme kalkabilir” cemal ersen, milliyet
    “uefa tahkim kurulu üyesi bıçakçı, mahkemede şikenin kanıtlanması halinde küme düşmenin kaldırılabileceğini söyledi. futbol federasyonu ise: mahkeme çeteyi soruşturuyor. şike hakkında karar veremez, tamamen bizim yetkimizdedir” dedi.

    07.03.2002, “bir, almanya’da yakalandı”, milliyet
    “şike dosyasının bir numaralı ismi ali fevzi bir yakalandı. bir’in üzerinden şenol dede adında sahte kimlik çıktı.”

    16.03.2002, “şike çetesine dava”, milliyet
    “kadıköy cumhuriyet savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, ali fevzi bir ve hakem sadık ilhan’ın da aralarında bulunduğu 11 sanığın, şike için hakem çetesi oluşturdukları belirtiliyor.”

    19.03.2002, “işte şike iddianamesi”, ismail polat, milliyet
    “savcı gönen’in iddianamesinde, şike rezaleti örneklerle gözler önüne seriliyor. futboldaki şike çetesi soruşturmasını tamamlayan kadıköy cumhuriyet savcısı eren gönen’in hazırladığı beş sayfalık iddianamede, sanıkların gençlerbirliği ve gaziantepspor’un bazı maçları kazanmasında rol aldıkları, bazı maçlarda istedikleri hakemlerin görev almasını sağladıkları özellikle vurgulanıyor.”

    14.05.2002, almanya bir’i iade etmeyi kabul etti”, hürriyet
    “almanya'da tutuklu bulunan, susurluk davasının sanıklarından ve istanbul dgm tarafından yürütülen futbolda şike iddialarıyla ilgili hakkında gıyabi tutuklama kararı verilen ali fevzi bir'in iadesi kabul edildi. ali fevzi bir, alman makamlarıyla uzlaşılan bir tarihte türkiye'ye getirilecek.”

    16.05.2002, “bu da şike değilse artık”, milliyet
    “kadıköy cumhuriyet başsavcılığı, telefon konuşmalarını delil sayıp dava açtı. ali fevzi bir’in talimatlarıyla maçların ayarlandığı ve hakemlere kadın gönderildiği iddialarının ardından kadıköy cumhuriyet başsavcılığı soruşturma başlattı. 11 kişinin yargılanmasını isteyen başsavcılık, bu kişiler hakkında rüşvet almak, rüşvet vermek ve suç işlemek için çete oluşturmak suçlarından 28 yıla kadar ağır hapis cezası talep etti. federasyon’un şike tahkik komisyonu ise ‘somut anlaşma yok’ raporu hazırladı.”

    17.05.2002, “dgm’deki maçlara temiz raporu”, hürriyet
    “futbol federasyonu şike tahkik kurulu, ‘‘şike çetesi’’ davası kapsamında incelemeye alınan 8 maçta şike yapılmadığı kanaatine vardı. devlet güvenlik mahkemesi'ndeki maçlar temiz çıktı. futbol federasyonu şike tahkik kurulu, kamuoyunda ‘‘şike çetesi’’ davası olarak anılan ve incelemeye alınan 8 karşılaşmada şike yapılmadığı kanaatine vardı. konu ile ilgili incelemesini tamamlayan kurul, raporunda, ‘‘söz konusu müsabakaların sonucu hakkında anlaşma yapılmadığı kanaatine ulaşılmış ve anılan müsabakaların hakem raporlarına göre tesciline karar verilmiştir’’ ifadesini kullandı. kurul ayrıca, türkiye'deki tüm futbol hakemlerinin kredi kartı ve banka hesaplarının incelendiği, bunun sonucunda hesaplarda menfaat niteliğinde para alışverişinin tespit edilmediğini de açıkladı. ‘‘şike çetesi’’ davası kapsamında, şu maçlarda ayarlama yapıldığı öne sürülmüştü: 11.11.2001 sakarya-erzurum, 11.11.2001 zonguldak-silifke, 11.12.2001 karabük-ank.demir, 2.12.2001 aydın-k.konya, 2.12.2001 altay-b.petrol, 8.12.2001 göztepe-g.antep, 15.12.2001 g.antep-y.yozgat, 22.12.2001 bursa-g.birliği.”

    25.05.2002, “şikenin kara kutusu getirildi”, milliyet
    “futbolda şike soruşturmasının kilit ismi ali fevzi bir, almanya’dan istanbul’a getirildi.”

    20.07.2002, “şike türkiye’de ispat edilemez”, m. akif erdem, milliyet
    futboldaki şike çetesi davasının tutuklu sanığı ali fevzi bir, “şikenin türkiye’de ispatı yoktur, şike yapmak da zor iştir” dedi.

    02.06.2003, “altay’ın çırpınışı”, milliyet
    “2. lige düşen izmir ekibi, bursaspor-gençlerbirliği ve diyarbakırspor-elazığspor maçlarının şike tahkik kurulu’nda incelenmesi için futbol federasyonu’na başvuruyor.”

    12.06.2003, “şikede ilk perde”, milliyet
    “federasyon’un oluşturduğu şike tahkik kurulu ilk toplantısını yaptı, diyarbakırspor-elazığ maçı ve istanbulsporlu oyuncuların, teşvik primi ile ilgili açıklamalarını mercek altına aldı.”

    17.06.2003, “delil yetersizliği!”, milliyet
    “şike tahkik kurulu gözlemci, hakem raporları ve gazetelere yansıyan iddiaları değerlendirdi ve delillerle bilgileri yetersiz buldu.”

    24.06.2003, “şike önergesi”, milliyet
    “şike iddiaları türkiye büyük millet meclisi’nin de gündemine taşındı. chp’li 26 milletvekili, altay takımının şaibeli bir şekilde küme düştüğünü iddia ederek, konu ile ilgili meclis araştırması açılmasını talep etti.”

    30.05.2004, “futbolda şike yok diyemem”, elif korap, milliyet
    spordan sorumlu devlet bakanı mehmet ali şahin: “futbolda şike yapıldığına dair duyumlar alıyoruz. ispat edemedik çünkü ne federasyondaki kurullar böyle bir tespit yapabildi ne de bu konuda bilgisi olanlar net bilgi vermeye çalışıyor”.

    23.10.2004, “mafya yeşil sahada”, erdal kılınç, milliyet
    “polisin sedat peker grubuna yönelik yaptığı telefon dinlemelerine şike konuşmaları da takıldı. peker grubunun geçen sezon süper lig'de düşme hattındaki takımların maçlarında büyük etkileri olduğu, konuşmalarda yer aldı. dinleme kayıtları; samsunspor, akçaabat sebatspor, rizespor, diyarbakırspor ve beşiktaş maçlarına müdahale edildiği izlenimi veriyor.”

    26.10.2004, “şike için soruşturma”, hürriyet
    “hukuk kurulu’nun yapacağı çalışmalar sonucunda yeterli bilgi ve bulgulara ulaşılırsa, konu şike tahkik kurulu’na gönderilecek. futbol federasyonu, 23 ekim tarihli milliyet gazetesinde yayımlanan, ‘ mafya yeşil sahada’ başlıklı haber üzerine, soruşturma açılmasına karar verdi.”

    22.11.2004, “sporda şiddete meclis komisyonu”, hürriyet
    “tbmm genel kurulu'nda, sporda şike, rüşvet, şiddet ve doping iddialarını araştırmak amacıyla komisyon kurulması kabul edildi.”

    07.03.2005, “kanaate göre ceza, yargıdan döner”, hürriyet
    “futbol federasyonu yönetim kurulu üyesi mahmut özgener, kanaate dayanarak, bir karşılaşmada şike yapıldığı yönünde karar verilmesi halinde bunun yargıdan döneceğini söyledi.”

    12.05.2005, “şike ve şaibenin önlenmesi için teklif”, hürriyet
    devlet bakanı ve başbakan yardımcısı mehmet ali şahin, şike ve şaibenin önlenmesi için adalet komisyonu'na öneri götürdüklerini açıkladı.

    04.07.2005, “şike, şaibe ortadan kalkacak”, hürriyet
    “futbol federasyonu başkanvekili hasan doğan, yeni havuz sisteminin türk futboluna büyük yarar sağlayacağına inandıklarını belirterek, "rekabetçi bir lig olacak. şikenin, şaibenin önüne geçecek bir düzenleme yaptık. çalışanın, hak edenin ödüllendirdiği bir sistem getirdik” dedi.”

    16.07.2006, “mehmet ali şahin: telefon dinlenebilir”, hürriyet
    devlet bakanı ve başbakan yardımcısı mehmet ali şahin, türkiye'de şikenin üzerine gitmek için futbol federasyonu'nun yeterli olmadığını savunarak, "yargının da desteği olmalı. mesela telefon dinlenebilir." dedi.

    20.07.2006, “mehmet ali şahin: şikeyi bulmak çok zor”, hürriyet
    devlet bakanı ve başbakan yardımcısı mehmet ali şahin, bakanlığı döneminde sıkça rastlanan doping ve şike olaylarıyla ilgili olarak, "türkiye'de şike olayları her zaman gündeme gelmiştir. şikeyi bulmak çok zor" dedi.

    21.07.2006, “federasyon şike konusunda yasa hazırlığına başladı”, hürriyet
    “futbol federasyonu, son günlerde gündemde olan şike ve teşvik primi konusunda açıklama yaparak, yasa taslağı hazırlıklarına başlandığını bildirdi.”

    23.07.2006, “italya’yı örnek almalıyız”, hürriyet
    devlet bakanı ve başbakan yardımcısı mehmet ali şahin, türkiye’nin spor mahkemelerine ihtiyacı olduğunu belirtirken, şikenin ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için italya’nın örnek alınması gerektiğini söyledi.

    30.07.2006, “denizlispor’dan şike iddialarına tepki gösterdi”, hürriyet
    “denizlispor başkan ali ipek ve denizli belediye başkanı nihat zeybekci, denizlispor hakkındaki şike iddiasına sert tepki gösterdi. başkan ipek, hakkında iddiada bulunanları “birkaç kendini bilmez” olarak nitelerken, belediye başkanı da "sahada bileğimizi bükemeyenler başka platformlarda asla bükemeyecekler" dedi.”

    01.08.2006, “federasyona resmi şike başvurusu”, hürriyet
    “bursaspor'un kongre üyesi ve eski yöneticilerden lemi keskin ile gökhan celbiş, 2 sezon önce oynanan çaykur rizespor-beşiktaş ve çaykur rizespor-akçaabatspor maçlarıyla ilgili olarak türkiye futbol federasyonu'na (tff) şike başvurusu yaptı.”

    21.09.2006, “şike yok diyen kim”, hürriyet
    “futbol federasyonu tahkim kurulu başkanı türker arslan, türkiye'de şikenin olduğunu belirterek, “şike var tabi. nasıl var, önümüze gelen dosyalar var.'şike yok' diyen kimse yok zaten.ancak araştırma yaparken resmi kuruluşlardan gereken yardımı alamıyoruz.şike tahkik kurulu'nun yetkileri artırılmalı” dedi.”

    01.12.2006, “asker el koysun demekten farksız”, milliyet
    bakan mehmet ali şahin, aziz yıldırım’ın "devlet şike iddialarına el koysun" şeklindeki sözleri için ilginç bir değerlendirme yaptı: “bu asker el koysun demekten farksız” dedi.

    17.12.2006, “ali şen: türkiye’de şike yok”, hürriyet
    fenerbahçe kulübü eski başkanı ali şen, türkiye'de şike olmadığını belirterek, şike yapıldığı iddia edilen galatasaray-ankaragücü maçına değindi. özhan canaydın'ı eleştiren şen, haluk ulusoy'un görevde kalmasını savundu.

    30.01.2007, “rtük, şike iddiaları için star tv’den savunma istedi”, hürriyet
    “rtük, fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım’a yönelik “samsunspor maçında şike yaptı” ve "trabzonspor'a da teşvik primi gönderdi" iddialarını yayınlayan “telegol” programı nedeniyle star tv’den savunma istedi. üst kurul’un savunmayı yetersiz bulması durumunda kanala program durdurma cezası verecek.”

    10.02.2007, “türkiye’yi dünyaya rezil edenler meydanlarda”, hürriyet
    “haluk ulusoy, kendisinden önceki futbol federasyonu başkanı levent bıçakcı’yı ağır bir dille eleştirerek şunları söyledi: "futbol federasyonu başkanlığı’nı daha önce kendim bıraktım. koltuk sevdalısı olsaydım, bazı siyasilerin istediği 8-9 kişiyi listeye alıp devam ederdim. ama ben 18 ay köşeme çekildim. başa levent bıçakcı’nın adını yazıp, 14 ismi yazdılar. hatta kurullara bile isimleri kendileri yazdılar ve bıçakcı bunu kabul etti. bu 18 ayda da ‘şike, teşvik’ dediler. nedense sadece ulusoy geldiğinde bunlar konuşuluyor. şike, teşvik, iddaa olayları konuşulurken, 15. dakikada nereden talimat geldiyse, ‘kayserispor’un alakası yoktur’ diye basına açıklama yaptılar. sonuçta ne oldu? dünya şampiyonluğuna gidecektik, rezillikler oldu. organize edilmiş bir şekilde türkiye’yi dünyaya rezil ettiler. organize edenler de belli, ama hala bu ülkede baş tacı ediliyor, meydanlarda dolaşıyor."

    10.04.2008, “şike dinlemeye takılmış”, hürriyet
    futbol federasyonu, tff 3.lig 3.grup takımlarından aliağa belediyespor hakkında şike iddiaları olduğunu ve olayın şike tahkik komisyonu tarafından araştırılacağını açıklandı.

    03.11.2009, “işte şike kokan 8 maç”, hürriyet
    “geçtiğimiz günlerde gazete sayfalarına yansıyan küçük bir haber gündemin yoğunluğu arasında unutuldu gitti. kısacık haber, uefa’nın avrupa’da şike yaptığını belirlediği 40 takım olduğunu duyuruyordu. bu 40 takım arasında türk kulüpleri de vardı. ama bu kulüplerin isimleri henüz açıklanmamıştı. peki hangi kulüplerdi bunlar ve hangi karşılaşmalar için uefa tarafından incelemeye alınmışlardı. uzun bir araştırma sonucu uefa’nın incelemeye aldığı karşılaşmaların bir listesine ulaştık: bingöl bld. spor: 1 - d. kayapınar: 0; ceyhanspor: 0 - batman petrol: 1; bulancak: 1 - ünyespor: 0; torbalıspor: 2 - m.kemalpaşa: 0; çorumspor akhisar bld. spor 1-0 ve 1-2; zeytinburnuspor: 3 - etimesgut şeker: 0
    d.ç.divriğispor: 0 sürmenespor: 0; y.kırşehirspor: 0 yozgatspor: 0”

    19.11.2009, süper lig’de şike depremi, hürriyet
    “uluslararası futbol camiası yeni bir bahis skandalıyla çalkalanıyor. skandalın ucu türkiye'ye kadar uzandı. turkcell super lig'den milli takım forması giyen bazı futbolcuların da şike olayında adı geçiyor.”

    19.11.2009, “29 süper lig maçı manipüle edilmiş”, hürriyet
    “almanya'da uluslararası futbolda ortaya çıkarılan bahis skandalı sonrasında, türkiye'deki lig maçlarının da manipüle edildiği belirtildi.”

    20.11.2009, “özak şike iddialarını değerlendirdi”, hürriyet
    spordan sorumlu devlet bakanı faruk özak, şike iddialarıyla ilgili olarak, "avrupa'da açılmış bir süreç var. bununla ilgili yansımaları inşallah olmaz. olursa da ne olur hep beraber göreceğiz" dedi.

    21.11.2009, “zehir hafiye”, hürriyet
    “avrupa’daki 200 maçta şike olduğunu açıklıyor. bu 200 maçın 29 tanesi de türkiye süper ligi’ne ait.”

    28.03.2010, “suç işleyen cezasını görsün”, hürriyet
    devlet bakanı faruk nafiz özak, futbolda şike iddialarıyla ilgili, “yargı sonuç verene kadar herkese suçsuz olarak bakmak lazım” dedi.

    13.07.2010, “futbolda şike skandalı büyüyor”, hürriyet
    geçtiğimiz yıl aralarında türkiye’nin de bulunduğu çok sayıdaki ülkeyi kapsayan futbolda bahis şikesiyle ilgili araştırma genişletildi. almanya’da 8, türkiye’de ise bahis skandalına adı karışan 70 kişinin cezaevinde bulunduğu açıklandı.

    22.07.2010, “şike davasında 34 tahliye”, hürriyet
    “beyoğlu 3.ağır ceza mahkemesi, şike iddialarına ilişkin olarak 71 kişi hakkında açılan davada 34 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.”

    26.11.2010, “futbolda şike davaları başlıyor”, hürriyet
    “beyoğlu 3. ağır ceza mahkemesi'nde bugün görülecek davada 71 sanık tutuksuz olarak yargılanacak. beyoğlu cumhuriyet başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüphelilerin, uluslararası bahis ticareti yapan bir örgütün faaliyetleri çerçevesinde, türkiye'de oynanan bazı futbol karşılaşmaları ile ilgili manipülasyon yapılması eylemine karıştıkları iddia ediliyor.”

    2011 yılına “şike” damgasını vurdu
    2009 yılında, almanya adli makamlarınca yürütülen şike ve bahis soruşturmasının türkiye’de oynanan müsabakaları da içine alacak şekilde genişlediğinin anlaşılması üzerine, türkiye futbol federasyonu, sarıyer cumhuriyet başsavcılığı’na şikâyette bulundu ve soruşturma başlatıldı. başlatılan bu soruşturma, türkiye süper ligi’nin 53 yıllık geçmişindeki en geniş kapsamlı “şike soruşturması” olarak, 2011 yılına damgasını vurmuş oldu.
    2011 yılındaki “şike” ile ilgili önemli gelişmeleri kronolojik olarak sıralarsak:
    31 mart 2011: sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair “6222 sayılı kanun” tbmm’nde kabul edildi.

    3 temmuz 2011: türk futbolunda şike ve teşvik iddialarını araştıran organize suçlar ekipleri, 15 ilde eş zamanlı başlattığı “futbolda şike soruşturması” kapsamında; yönetici, teknik adam, futbolcu ve menajer olmak üzere yaklaşık 50 kişiyi gözaltına aldı.

    24 kasım 2011: 6250 sayılı “sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda değişiklik yapılması hakkında kanun” tbmm’nde 246 oyla kabul edildi.

    2 aralık 2011: cumhurbaşkanı abdullah gül, şike cezalarında indirim öngören sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda değişiklik yapılması hakkında kanun'u veto ederek tbmm'ye iade etti. veto gerekçesi olarak ''incelenen kanunla öngörülen değişikliklerin, ölçülülük ve caydırıcılık gibi ceza hukukunun temel prensiplerini etkisiz kılacağı ve bazı sakıncaları doğurabileceği düşünülmektedir” denildi.

    3 aralık 2011: türk futbolunu sarsan şike soruşturmasında, iddianame tamamlandı. soruşturmayı yürüten özel yetkili cumhuriyet savcısı mehmet berk, iddianameyi başsavcılığa sundu. şike iddianamesi'yle ilgili özel yetkili cumhuriyet başsavcı vekili fikret seçen basın mensuplarına iddianame hakkında bir açıklama yaptı. buna göre:
    “-iddianamede aziz yıldırım'a bağlı faaliyet gösteren 19 kişi anlatılıyor, olgun peker'e bağlı ise 13 şüpheliden bahsediliyor.
    -aziz yıldırım, haksız ekonomik çıkar sağlamak, 6 kez nitelikli dolandırıcılık, 4 kez şike ve 3 kez teşvik primi ile suçlanıyor.
    -14 futbolcu şike girişiminde bulunmakla suçlanıyor.
    -iddianamede fenerbahçe, beşiktaş, trabzonspor, istanbul büyükşehir belediyespor, sivasspor, giresunspor, mersin idmanyurdu, manisaspor yer alıyor.
    -iddianamede türkiye futbol federasyonu dahil 10 müşteki bulunuyor.
    -yurtdışına transfer olan emenike ise iddianamede şüpheli sıfatıyla yer alıyor.
    -şike soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, tayfur havutçu, serdar adalı şikeden, sadri şener ve nevzat şakar teşvik girişiminden şüpheli olarak yer alıyor.
    -tff başkanvekili göksel gümüşdağ şike anlaşması yapmakla suçlanıyor.
    -iddianamede adı geçen 93 şüpheli hakkında seyirden yasak (stada girmeme) talep ediliyor.”

    8 aralık 2011: tbmm adalet komisyonu, şike suçunda cezaların indirilmesini de öngören vetolu “sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda değişiklik yapılması hakkında kanunu” cumhurbaşkanı abdullah gül’ün “iade” gerekçelerini dikkate almaksızın aynı şekilde kabul etti.

    9 aralık 2011: istanbul 16. ağır ceza mahkemesi, futbolda şike iddialarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 31'i tutuklu 93 şüpheli hakkında hazırlanan 401 sayfalık futbolda şike iddianamesini kabul etti. iddianamede 93 şüpheli yer alırken, 83 kişi hakkında da takipsizlik kararı verildi.

    10 aralık 2011: 'şike yasası' olarak da bilinen "6250 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda değişiklik yapılması hakkında kanun" meclis'te aynı şekilde kabul edilerek köşk'e tekrar gönderildi.

    12 aralık 2011: istanbul 16. ağır ceza mahkemesi, şike iddianamesinin kabulünün ardından sanıkların tutukluluk halini inceledi. 31 tutuklu sanıktan 8’ini oy birliği ile tahliye ederek, yurt dışına çıkma yasağı koydu. mahkeme; serdal adalı, tayfur havutçu, ahmet ateş, ibrahim akın, iskender alın, ümit karan, korcan çelikay ve abdurrahman yakut’un tahliyesine hükmetti. 28 şüpheliye konulan statlara giriş yasağını da kaldırdı.

    14 aralık 2011: "şike yasası" olarak geçen "sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunda değişiklik yapılması hakkında kanun" cumhurbaşkanı abdullah gül tarafından onaylandı.

    14 şubat 2012: iddianamenin ilk davası, silivri cezaevi'nde yapılacak.

    --- alıntı ---

    kaynak: http://www.futbolekonomi.com
  • 8
    bir şeyde "ilk" olması o işi iyi yaptığı anlamına gelmez. kendisi ilk türk kadın hakem olabilir ama iyi bir hakem değil. trio programını 5 dakika izleyen biri bile kendisinin kötü hakem olduğunu anlar. yeni merkez hakem kurulu başkanı kendisi olacak diye haberler var. eğer kendisi olursa maçımıza rambo okan'ı bile atasa şaşırmam, öyle bir fanatik duruyor.

    bu hakem eskisi daha dünkü trio programında sacha boey-borja sainz pozisyonuna* penaltı diyen birisi. daha sakin kafa ile ekranda izlediği pozisyonu süzemezken hangi akla hizmet mhk'ye getirilmeye çalışılıyor anlamıyorum.
  • 9
    sözlükte yeterince gündem olmadı gibi geliyor ama bu hanımefendi sessiz sedasız mhk başkanı olmuş gibi görünüyor.

    bazı sorularım var, bu hesap official twitter hesabı mı? bana öyle geldi:

    https://twitter.com/...DesnQSoVTkw3EkiKFENg

    peki eğer bu hesap gerçekten lale orta’nınsa, bu beğeniyi nasıl açıklayabilir?

    https://twitter.com/...A318g6rWeMtP0BiMUyVg

    biz 10. maçı da kazanınca çareyi kendi mhk başkanını getirmekte bulmuş fenerbahçe. turgay demir’in üstteki tweetini bir kenara bırakın, herhangi bir tweetini beğenen birisinin mhk başkanı olması türk futbolu için de çok tehlikeli.

    iyi oynadığımız için her maçı elimizden alamazlar ama kritik hatalar yapılacaktır. ciddi bir bossfight beklemeliyiz. tribünleri boş bırakmamak, ciddiyeti hiç kaybetmemek lazım.

    edit: lale hanım hesabını kapatmış. biz meşhur like’ı şöyle bırakalım:

    https://gss.gs/pYt.jpeg
  • 10
    tanım: kendisi fifa kokartlı ilk kadın hakemimiz.
    kadını ne tanırım, ne izlerim. kendisi hakkında ufacık dahi bilgi kırıntısı barındırmıyor zihnim. bugün üşenmedim, takip ettiği tüm hesapların isimlerine baktım. medyada olduğu için kendi eşrafını takip etmesi normal diye düşündüm. herkesi de tanımıyorum, tanıyanlar daha detaylı yorum yapabilir. galatasaraylı olduğunu bildiğim isimlerden serhat ulueren'i gördüm. eski topçumuz ergun penbe'yi gördüm. arda turan ve fatih hocam da var ama onları saymayalım bence. çünkü listenin sonuna geldiğimde fenerli olduğunu bildiğim bütün isimleri gördüm. bu kadarı da tesadüf değildir. tesadüfse fenerin fan sayfalarından birini takip etmesini n'apacağız? fenerli olduğuna, kendisini hiç izlemeden kanaat getirdim ben.
    https://gss.gs/cyI.jpg

    kadından bağımsız, takip ettiği sayfaların çoğu muhalefete aitti. devir değişiyor diyeceğim ama devir değil de insanlar yer değiştiriyor galiba. bu da küçük bir dipnot olarak burada dursun.
  • 13
    yani ölenin arkasından da konuşulmaz da arkadaş bu nedir ya. hanfendi yazısında selçuk yula öveyim derken fenerbahçe taraftarlığı falan yapmış açık açık. akademik kariyerine laf edemem de baba başka adam mı kalmadı koca ülkede? ne dediniz, nasıl bir karar aldınız?

    "bu tavsiyeleri, fenerbahçe taraftarları hiç unutmamalıdırlar…"

    unutmamaları gereken tavsiyeler de kalın font ile hemen üstte belirtilmiş selçuk yula tarafından.

    https://www.futbolekonomi.com/...707-selcuk-yula.html
  • 14
    turgay demir denen şahsın "özgüç türkalp ve erkan özdamar futbolumuzun yeni serkan çınar ve ümit öztürk'leridir..." twitini beğenmiş yeni mhk başkanıdır.

    serkan çınar vurgusu 11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçına işaret ediyor.
    ne olmuştu o maçta; diagne penaltı kullanırken daha topa vurmadan 5 rize'li oyuncu hemen hemen diagne'ye yetişmişti ve kalecinin ayakları çizgide değildi. top direkten dönmüş ve topa diagne dokunduğu için endirekt serbest vuruş kararı çıkmıştı.

    https://twitter.com/...RsNGUYqsSUQ&s=19

    bu kadar izansız bir karar görmezden gelinip, onyekuru'ya verilen penaltı gündem oluşturdu. tıpkı 29 aralık 2022 sivasspor galatasaray maçında nelsson'a yapılan penaltıda sessiz kalıp, sivasspor'un golünü beka meselesi yapıldığı gibi. bugün görüyoruz ki o penaltının tekrarı gerekiyormuş.

    bu hanım serkan çınar'a nefret kusuyor ama penaltıdaki saçma kararı yüzünden değil, yine özgüç türkalp'e nefret kusuyor ama nelsson pozisyonunda kafasını bir tarafına gömdüğü için değil.
    keser dönüyor, sap dönüyor işte. 29 ocak 2023 fenerbahçe kasımpaşa maçındaki penaltı tekrarı için mabadından kural uyduranlar 11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçında hiç o kitaba bakma gereği duymamışlardı ve hakem mimlememişlerdi.
  • 15
    zamaninda sike konusunda cesur olabilen ama sonradan guclu taraf hangisi ise o tarafa dogru meyleden hakem eskisi

    https://www.futbolekonomi.com/...=article&id=1945

    --- alıntı ---

    türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu, 28 aralık 2011 tarihinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldı. 26 ocak 2012 tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel kurul kararına gerekçe olarak:

    futbol ailesinin tüm kesimlerini ilgilendiren bir konunun, futbolun tüm paydaşları tarafından tff genel kurulu'nda tartışılmasının en doğru çözüm olduğunu belirtti. ankara'da yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısının 26 ocak 2012 tarihinde, çoğunluğun sağlanamaması halinde ikinci toplantının 27 ocak 2012 tarihinde delege tam sayısının asgari üçte biri ile yapılmasına karar verildi. ikinci toplantıda da çoğunluk sağlanamadığı takdirde, üçüncü toplantının aynı gündemle, çoğunluk aranmaksızın 3 şubat 2012 tarihinde yapılması kararlaştırıldı.

    türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 29. madde’sine göre; tff yönetim kurulu, genel kurulu her zaman olağanüstü toplantıya çağırabilir. burada önemli olan gündem maddesini oluşturan nedenlerdir. federasyon’un belirttiği olağanüstü genel kurul gündem maddesi: “haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin görüşülmesi ve karara bağlanması” şeklindedir. bu gündem maddesi için “olağanüstü genel kurul” yapılmalı mıdır? milyon liralar harcanmalı mıdır?

    türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu tarafından 17.09.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren “futbol disiplin talimatı”nın “müsabaka sonucunu etkileme” başlıklı 58. madde’si: “müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. bir futbolcuya veya kulübe teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır. bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. ihlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir. ihlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir. anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir” şeklindedir.

    futbol federasyon’u, futbol disiplin talimatı’nın yukarıda bahsettiğimiz 58. maddesi ile ilgili genel kurul’u toplamak istemektedir. kendi yetki ve sorumluluğunda olan talimatlarla ilgili görüş almak için, genel kurul’u olağanüstü olarak toplamak gereklilik midir? yönetmelikler ve talimatlar çerçevesinde, genel kurul’un olağanüstü toplantıya çağrılması “bu gündem maddesi ile” zorunlu ve statüye uygun bir gerekçe midir?

    türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 23. madde’sinde belirlenen “genel kurul’un yetkileri” arasında “talimatlarla” ilgili her hangi bir madde yer almamaktadır. talimatlar, genel kurul’un değil, yönetim kurulu’nun yetkileri arasında tanımlanmaktadır. buna göre; haklarında şike ve teşvik primi iddiası bulunan kulüplere uygulanması muhtemel yaptırımların değiştirilip değiştirilmemesinin kararının yetkisi genel kurul’da değil; futbol federasyonu yönetim kurulu’ndadır. türkiye futbol federasyonu statüsü’nün 35. maddesi, “yönetim kurulu’nun yetkilerini yerine getirmek amacıyla gerekli gördüğü talimatları çıkarır, uygular ve anlaşmalı müsabakalar hakkında karar verir…” şeklindedir. buna göre; türkiye futbol federasyonu yönetim kurulu: kanun, statü ve buna bağlı mevzuatla verilen görevleri yaparak, ulusal ve uluslararası kuralların ve her türlü talimatların uygulanmasını sağlamalıdır.

    türkiye futbol federasyonu statüsü’ne göre, genel kurul ve yönetim kurulu’na birbirlerinden farklı yetkiler verilmiştir. “yetki”: yönetsel makamlara verilmiş bir erk ya da gücün ifadesidir. yetki, saptanan amaçlara ulaşmak için karar verme ve başkalarına iş gördürme hakkıdır. yönetim işlevinin yerine getirilebilmesi için, yöneticinin yetkiye sahip olması zorunludur. talimat ve yönetmeliklerin uygulanıp ya da gerekli değişikliklerin yapılıp sorum­lulukların yerine getirilmesidir. “sorumluluk” ise: bir kişinin kendisine verilen iş ve görevleri yap­ması için o kişiden hesap sorulabilmesi ya da o kişinin kendisine verilen faaliyetleri başarma yükümlülüğüdür. yetki ve sorumluluğun denkliği, etkili yönetimin temel ilkesidir. yetkisiz sorumluluk işlerin yapılmamasına, sorumluluk taşımayan yetki de yetkinin kötüye kullanılmasına yol açabilir.

    bu noktadan hareketle; genel kurul delegeleri, yetkileri ve sorumlulukları çerçevesinde, “talimatlar” konusunda “tam yetkili olan” türkiye futbol federasyonu’na aşağıdaki soruları yöneltmelidirler:

    1- hangi madde uyarınca genel kurulu olağanüstü olarak toplantıya çağırdınız?

    2- olağan genel kurul’da seçilerek yetki aldığınız halde, neden yetkilerinizi kullanmadınız ya da kullanmak istemediniz?

    3- kanun, statü ve talimat maddelerini neden uygulamadınız ya da yetkiniz olduğu halde neden uygulamak istemediniz?

    4- yetki ve sorumluluklarınızın farkında mısınız?

    5- sorumluluklarınızı neden yerine getirmiyorsunuz?

    6- talimatlarda bir değişiklik yapılması gerekiyorsa neden siz yapmadınız?

    7- bundan sonra yapılacak talimat değişikliklerini de genel kurula getirecek misiniz?

    8- her türlü talimatların çıkarılması ve uygulanması konusundaki yetkinizi genel kurul’a mı vermek istiyorsunuz?

    türkiye futbol federasyonu; genel kurul delegeleri’nin, akademisyenlerin, uzmanların kısacası futbolun kanaat önderlerinin görüşlerine başvurabilir. bireysel zihniyetten uzaklaşarak, daha kalıcı çözümler üretmek adına bu tür görüş alış-verişleri yapılmalıdır da.

    federasyonların, duyarlı, dengeli ve bilgilendiren bir yapı içinde olması ve daha açık bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. “ben yaptım oldu” gibi bir anlayıştan ya da “bazen yaparım, bazen de yapmam” keyfiyetinden uzak olunmalıdır. kurumsal yönetişimde, yönetimle birlikte geleceğe yönelik tasarımların gerçekleştiği açıklık, şeffaflık, adillik ve hesap verebilirlik prensipleri her zaman olmalıdır. kurumsal yönetişim tutarlı bir idareyi, uyumlu politikaları, süreçleri ve belirli bir sorumluluk alanındaki karar yetkilerini ifade eder.

    futbolumuzda son yıllardaki dillerden düşmeyen “marka” olabilmek, hatta hedeflenen dünya markası olabilmek için, o markayı yöneten dünya çapındaki yönetici kadrolarına ihtiyaç vardır. sen-ben kültürüne göre tasarlanmış bir yapıda, bir “marka” yaratılması, hele bir “dünya markası” yaratılması zor bir olasılık olarak görülmektedir.

    --- alıntı ---

    madem gercekleri belirtip de yangin cikartmamiz engelleniyor biz de atese benzinle gidip kendisinin sike konusunda lacivertlere ceza verilmesi gerektigini savundugu yazilarini cikartalim ortaya.
  • 17
    daha dün tff ve kurumlarının hükümetten bağımsız olamayacağını, ancak güç odaklarının da sözünden çıkmayacağına dair bir yazı yazmıştım.
    bugün ise kendisinin https://gss.gs/A1p.jpeg bu görsel ile chp üyesi olduğunu gördüm.
    ne kadar doğru tespitte bulunduğumu bir kez daha anladım. siyaset derinden futbola sirayet etmiş olsa da kirli eller operasyonu yapılmadan bu sistem bozulmaz.
    kendisini bu güne kadar 2 kere dinledim. ikisinde de fifa kokartını nasıl yanlış kullanırım diye kendini zorladığını gördüm. kusura bakmasın ben kadın erkek pozitif ayrımcılığında değilim. kadın diye eleştirilmez değil. bu sektörün içindeyse eleştirilecek hatta istenmiyorsa bırakıp gidecek. kadınlar görevini kötüye kullanamaz mı? böyle bir kaide mi var? erkek egemen toplumların dayatmış olduğu kadına saygı kavramı ne kadar gerçekçi dursa da bu gibi toplumu derinden ilgilendiren konularda da pozitif ayrımcılık olmamalı. işgal etmiş olduğu koltuğun kutsallığı adalet ve eşitlikten geçer. taraflı biri bu koltuğa oturamaz. takım tutan biri bu koltukta kendisini arındırmış bir şekilde görev icra etmelidir. daha futbol oynamış oynamamış konularına girmiyorum bile.
  • 19
    bazen bazı insanları, bazı durum ve halleri, bazı yapılanları kelimelere dökmek ya da var olan haller üzerinden analiz etmek kadar büyük bir zaman kaybı yok. burada 4022 yazar toplanıp, aleni bir şekilde kendisine ve onu bu pozisyona layık gören büyüklerine gün aşırı küfretsek nafile, uslanmazlar bu sebepten ben kendisini ve kendisini bu makama layık gören şahsı size iki görsel ile anlatacağım.

    https://gss.gs/pUH.jpg bakın bu ali
    https://gss.gs/tAn.jpeg bu da lalesi

    fazla söze gerek yok, şunu anlamak için tek haneli ıq seviyesi yeterli olsa gerek.
  • 20
    --- alıntı ---
    mhk başkanı lale orta'nın, var odası'na ve yayıncı kuruluşa donk-zaniolo pozisyonuyla ilgili müdahale ettiğini teyit ettim.

    lale orta'nın dışarı sızdırılan ve özete eklettiği görüntü de elimde mevcut.

    bir vatandaş olarak sayın orta'nın istifa etmesi gerektiğini düşünüyorum.
    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...fJXBZckkHIg&s=19
App Store'dan indirin Google Play'den alın