baba toprağında değil de gelişmiş bir ülkede doğmuş büyümüş olmasının profesyonellik adına pek de birşey garanti etmediği futbolcu grubu.
sizi ingiltere'de öyle mahallelere götürürüm ki adama "ingiltere" dersin cevap olarak "ya evet güzel ülkeymiş, henüz gitmek nasip olmadı" diye cevap verir sonra da namaza yetişmek için hadi eyvallah der.
hani şu beni vatanımdan cikarirsiniz ama vatanımı benden cikaramazsiniz hesabı...
yine de ne kadar kapalı ortamda büyüse de büyüsün, ben at sahibine göre kişner prensibinin esas neden olduğunu düşünüyorum. ülkemize gelince ortamı görüp, konuşma biçimini, yaklaşım şeklini ve laubaliliği görüp ona göre hal ve tavır alıyor kuzey afrikalı futbolcular.
bu son
omar elabdellaoui olayında ise kaza ilk olduğu zamanlarda medyada "çok vefalı takım bu galatasaray" gazlamasi yapilirken divan kurulunda söylendi "profesyonel düşünün, ertesi gün kapıya koymayın ama fazla da uzatmayın. biz huzur evi değiliz" dendi. yönetim kurulu divana küstüğü için duyulmadı herhalde... kulakları çınlasın dönemin duygusal yöneticisinin önderliğinde tam tersi yapıldı. seviyoruz böyle duygulara hitap eden reklam kokan hareketleri!
şimdi de transfer sezonunun bitmesine saatler kala hadi bakalım diyoruz. sen adama böyle gol atmaya kalkarsan adam da kapı gibi sözleşmesini kullanır. sonunda giren yine kulübe girer. bir ferahlama gelir...